AK Teröre kolbastı oyunu

planli

Nirvana
Kayıtlı Üye
22 Nisan 2008
3.610
4.682
AK Terör’e kolbastı oyunu…

Güne yolsuzluk göz altıları ile başladık. AK teröre rağmen yolsuzluk ve rüşvet göz altıları yeni bir dönemi işaret ediyor.

CİA elindeki enstrümanları birbirine kırdırıyor. Üç bakanın oğlu yolsuzluk iddiası ile göz altına alınıyor.

Yeni bir süreç başlıyor. Balbay’ın bırakılması da bu sürecin bir parçasıdır.

Küresel çete belli ki oyuncu değiştiriyor.

Suriye’de rezil olan Erdoğan hükümeti üzerinden kaybeden küresel elit, AK Çetenin zulmü, hırsızlıkları üzerinden artan Amerika düşmanlığını dönüştürmek için yeni bir sayfa açıyor.

Y-CHP yeni oyuncu olabilir mi?

Balbay esir evinden; “Genel af çıkmalı” mesajını kimlere gönderdi? Genel af diyerek; Ergenekon, Balyoz, Casusluk gibi davaların mağdurlarını PKK ve Öcalan ile eşitlemiş olmuyor mu? Bu talep tam da kurgulanan plan değil mi?

Peki, çıktığında ne buyurdu?

Freedom House başta olmak üzere ABD’deki pekçok kuruluş benimle ilgilendiklerinde tabii kendimi kişi olarak daha güçlü hissederim!”

Freedom House CIA ve ABD Dışişleri Bakanlığı gibi hükümet kurumlarıyla birlikte çalışan, Siyonist kuruluş NED’in fonlarının akışını sağlayan sözde sivil bir kuruluş… Neo-Conların hakimiyetinde olan Freedom House bugün ABD Dışişleri Bakanlığı’nın modern “demokrasi teşviki(!)” kompleksinin bir parçası olarak, bir think-tank kuruluşu ve “sivil toplum foncusu” olarak hizmet etmeye devam ediyor.

Dikkat!.. Balbay; “Türk Milletinin desteği bana güç verir” demiyor. NED bağlantılı olan Freedom House’un desteği bana güç verir diyor(!).. Küresel çeteye güvenenlerin sonunu demek ki iyi takip edememiş.

Ve Balbay;

“Türkiye bunu (Öcalan’ın serbest kalmasını) kaldıramaz… ama kaldırmalı.” Diyor.

Ergenekon tezgahından mağdur edilenleri en çok yazan bir isim olarak 2008 yılında şu durumu fark etmiştim:

Geleceğin sahte kahramanları da bu davanın içindeki isimlerden çıkarılacaktı. Bu konuda da bir makale yazmıştım.

Hep öyle olmadı mı? 12 Eylül öncesi sağdan-soldan binlerce gencimiz öldürüldü. O canlar üzerinden birileri yazar, aydın, siyasetçi olmadı mı?

Hiç şüpheniz olmasın ki, Ergenekon’un gerçek mağdurları üzerinden de birileri siyaset yapacaktır (!).. İsimler değişiyor ama oyun hiç değişmiyor.

Kurucu Partiye Yıktırmak:

AK İhanetin ülkenin gücünü gasp ettiği 11 yıllık süreçte küresel çete bütün yıkımları tarihsel simgeler ve isimler üzerinden yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu partisinin adı neydi? Cumhuriyet Halk Partisi… Sıra şimdi kurucu partiye kurduğu devletin tabutuna son çiviyi çaktırmakta…

Kılıçdaroğlu Atatürk ve Türk Devletini Dersim katili ilan ederek küresel şebekeye selam çakmıştı. Türkler Rumları katletti diyen PKK sever vekil Hüseyin Aygün akrabası olur. “Bir de Alevi başbakan olsun” diyerek, Sünnilik üzerinden mezhepçilik yapan Erdoğan siyasetine tersten sahip çıktı.

Hatırlayacağınız gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devletini kuşbaşı haline getirecek şehir devletçikler projesi AKP’ye bir Yahudi kuruluşu olan CFR tarafından gönderilmişti. AKP CFR’nin gönderdiği memorandumu parti programı haline getirdi. Bu programa rağmen şehir devletçikleri hayata geçirme konusunda AB raporuna çekince koymuştu.

2011 yılı başında Y-CHP bir açılım yaptı(!)..

1-Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Şartı’na konulan çekinceleri kaldıracak, yerel yönetimler reformu yapacağız.

2-Dersim arşivlerini açacağız.

3-Talep eden herkese anadilde öğretim sağlanacaktır.

Küresel çetenin Türkiye şubesi TESEV’in üyesi olan Kılıçdaroğlu, WikiLeaks belgelerinde CİA’nın TR 705 numaralı ajanı olduğu iddia edilen Sezgin Tanrıkulu’na kol kanat gerip partinin tepesine oturttu. Sezgin Tanrıkulu’nun ajanlık iddiasını dile getiren vekil Dilek Akagün Yılmaz’a disiplin cezası verildi. CHP’nin temiz, vatansever vekilleri dışlandı.

TESEV şehit kavramıyla birlikte şehitliklerin kaldırılmasını tavsiye etti(!)..

Kılıçdaroğlu “göreve talibim” demek için Amerika’ya giderek küresel efendiler ile görüştü. Konuşmalar dışarı sızmasın diye gazetecilerin bazılarına ambargo kondu.

Amerika dönüşü Erdoğan’ın ruh ikizi olan Sarıgül İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı ilan edildi(!)..

Küresel çete;

AKP eli ile bölünmeye hazırladığı, ekonomik kıskaca aldığı T.C. Devletini kurucu partiye yıktırmaya hazırlanıyor.
Bu sözümü unutmayın!!.

CHP’nin milli olan vekilleri bu gidişe dur demek için ayrılabilir. Parti bölünür ise milli kesim Balbay ile kontrol edilirken, Soros takımı “her tarafa oynayan” Sarıgül’e emanet edilir.

CHP’nin vatansever vekilleri ile vatansever tabanı bu gidişe şimdiden “DUR” demelidir!!.

2006 Yılında yazdığım “Filler Nasıl Terbiye edilir” Yazımdan bir hatırlatma:

Filler hep aynı suyolunu takip ettikleri için beyaz adam su yoluna büyük çukurlar açarak fili tuzağa düşürür. Fil günlerce aç bırakılır. Beyaz adam siyah kukuletalı elbiseler giyer. Kötü kokular sürer. File işkence eder. Fil ölme noktasına gelince beyaz adam temizlenir. Güzel kokular sürer. Beyaz elbisesini giyerek filin yanına iner. Fili okşar. Karnını doyurur. Yaralarını temizler. Zavallı fil, katiline kurtarıcısı olarak tabi olur. Artık beyaz adamın sirkinde koca gövdesini utandıracak bir şebeğe dönecektir.

Anlaşılan o ki, 11 yıldır işlenen cinayetler, yıkılan aileler, tutsak edilen insanların acıları beyaz elbise giydirilen yeni oyuncular tarafından dindirilecek, tedavi edilecektir.

Fili şebeğe çeviren beyaz adam, idam sehpasına sürüklenen Türk Devleti’nin ipini “kurtarıcı” rolünde sahaya sürdüğü oyuncuya çektirmeye hazırlanıyor.

Aydınlıkçılar, İP’liler durur mu? Büyük resme bir yerden girmeye çalışıyorlar. Öcalan’ı PKK’nın gözünden düşürmek maskesi altında; uyuşturucu baronu sapığı masumlaştırıyor. “Öcalan’ın açıklamalarını yayınlıyoruz” bahanesi ile Türklere hizmet eden bir Öcalan figürü ortaya çıkarılıyor. Tam da bu günlerde AİHM’de Öcalan için yeni bir karar sürecine geçiliyor.

Oyun kurucuların Hesap edemedikleri ise;

Bu ülkede beyaz adamın katil olduğunu bilen çok sayıda Türk Vatandaşının olduğudur!..

Balkanlardan Kafkaslara adını silmek istediği Türk Milleti bu emperyal oyunu bozacaktır!!.

Erdoğan ve çetesi mi?

Kol-bastı oyunu ile meydana çağırılıyor. Bu durum bana rahmetli Barış Manço’nun bir şarkısını hatırlattı:

Lambaya püf de, hoh deme püf de
Perdeyi ört kız, açmada ört kız

Kol sarıyor, kol basıyor
Gız ben yanıyor, ben yanıyorum sana gız

Lambaya püf de, hoh deme püf de
Perdeyi ört kız, çekme de ört kız

Erdoğan’a

25.03.2011 Tarihli “Şantaj Demokrasisi” başlıklı yazımda;

“Siz icraatlarınıza eleştiri getiren, ülkeyi peşkeş çekmenizin karşısında duran kişi ve kurumları belden aşağı yöntemlerle yok ediyorsunuz. Açtığınız bu çirkin yolun, sonunda sizleri de yutacağını göremeyecek kadar hırslarınız gözlerinizi kör mü etti?” diye bir uyarıda bulunmuştum.

Gene 05.05.2011 tarihli “RÖNTRGEN Siyaseti” başlıklı yazımda;

(Kastamonu da, şehitler-gaziler diyarının öksüz çocuklarının memleketinde, memleketimde arsız bir konuşma yapılıyor. Konuşma aslında dinleyenlere bile hakarettir. Bir Başbakan düşünün; hukuk ihlali yapılarak elde edilmiş bir veriden medet umacak kadar irtifa kaybediyor. Baykal’a gönderme yaparak “beline sahip çıkamadı” diyor. Sonra Bahçeli’ye aynı bel altı vuruşla sesleniyor. Buradan Başbakana hatırlatıyorum!!

Allah’ın vaadini hatırlatıyorum!!..

“Yargıladığınız şekilde yargılanmadan bize döndürülmezsiniz.”

Bu satırları okuyanlar bu yazıyı saklasın.

Allah vaadini yerine getirecektir!!.)

Diye uyarmıştım.

Rüzgar ekti, şimdi fırtına biçiyor.

Satanın satılması kaçınılmaz bir sondur vesselam.

http://www.ilk-kursun.com/haber/164164
 
Balbay'ın 'genel af' konuşmasında kastedilenin tutuklu bdp milletvekilleri olduğu açık bana göre. Ki bunu dile getirmesinde yanlış birşey yok, Balbay hem tutuklulukta makul sürenin aşılması hem de seçilme hakkının engellenmesi ihlalleri Balbay'ın davasından farksız.

Bunun dışında Chp'nin ulusalcı kimliğinden sıyrılıp sosyal demokrat bir kimliğe bürünme çabalarını takdirle karşılıyorum, tektipten kurtulup daha mozağimsi bir yapıya geçmesi, halkın farklı kesimlerine hitap edecek adayları bünyesinde barındırması, henüz yeterince samimi değil ve biraz pragmatizm kokuyor belki ama sonsuza kadar muhalefette kalmaktan kurtulmak istiyorsa benimsemesi gereken tutum bu. Aslında iktidarda olacak olan herhangi bir partiden kişisel beklentim bu.
 
X