Yaa ne kadar üzücü.Bu sene öğrencilerimden biri kasıtlı olarak bisiklet süren arkadaşının tekerine büyük taş fırlatıyor, okul dışında arkadaşına misafirliğe gittiklerinde birlikte top oynarlarken arkadaşının oynadığı yere vazelin sürüyor (bizzat kendi annesinden ve karşı tarafın annesinden dinlediğimi söylüyorum). Ödevini yapmadan geldiği için etkinlik dersinde ödevini yaptırdığımda ertesi gün çantasına bıçak alarak okula geliyor ve gelirken arkadaşlarına gösterip onları korkuttuğu için haberim oluyor. Öğlen aralarına giderken arkamdan (o.... ç...., g..tv..r..n) küfürler ederek gidiyor. Bu bahsettiğim çocuk 7 yaşında. Annesi ve evde yaşayan bütün ebeveynleri ile konuştuğumda gülerek çocuk o yaaa hoca büyüyünce geçer diyorlar. Geçmese de umurlarında değil zaten o ayrı bir konu. Ben okulda tek öğretmenim. Rehberlik servisi yok. Kendim baş etmeye çalışıyorum bütün durumlarla. Köy okullarını belki bilirsiniz, hafta sonu ve yaz tatilinde olan olayları da bizim çözmemiz bekleniyor. Evet haklısınız o daha bir çocuk. Ama diğerleri de çocuk. Ben bir eğitimci olarak her ne kadar bu düşüncemden utansam da artık her çocuğu masum görmüyorum, göremiyorum. Kasıtlı kötülük yapıyor bazıları. Okulda bizlerin de yetkileri kısıtlı. O kadar dikkatli davranmak zorundayız ki kendimizi korumak için. Bu tip sistemli olumsuz davranış gösteren öğrencim olursa eğer, ben de mağdur öğrencilerimin ailelerine "elimden geleni yaptım, okul dışında aile ve çocukla çözün." tavsiyesini veriyorum. Buna mecburum çünkü. Hepimiz, öğretmenler ve mağdur aileler çocukları bir şekilde korumaya mecburuz.
7 yaşında bir çocuktan bahsediyoruz.
Diziler o kadar çok şiddet içeriyor ki bir nesil mafya dizileriyle büyüdü..
Ne yapılmalı bir şiddeti durdurmak için.
Yazık olan bizim gibi bir söz söyleyip kalbini kırmaya korkan çocuklara olacak.
Çok farklı bir nesil geliyor.