Ben de konuyu okurken esini aldatanlari düşündüm, hic yok diyemem aklima birkac örnek geldi ama iyi örnekler daha fazla etrafımda. Sanirim o yuzden erkeklere kesin aldatir diye bir algim yok, kaldi ki bekarim ama aldatir korkusu yaşamıyorum. Bir erkek bu halti yiyor ve esine farkettirmiyorsa yapacak bir sey yok ama her an aldatti mı aldatiyor mu diye didiklemem, hayat böyle paranoya ile gecmez; eger aldattığını farkedersem de gereğini yaparim o kadar.Bu 5 sene içinde karsina hiç mi ideal erkek modeli çıkmaz? İlla sevgili olarak değil. Iş arkadaşı, bir veli, komşu vs vs. Enerjisi bu olduğu icin hep boyle insanlari hayatına çekiyor bence.
Bir kadın bekarken biriyle yasiyorsa ya da iliskisinde cinsellik varsa/evli olup kocasini aldatıyorsa/evli bir adamla beraberse ona her türlü kotu ifadeler bulunur. Ama bir erkek bekarsa "bekar adam istediğini yapar" denir, erkektir ihtiyaci vardir tek gecelik yasamasi da normaldir denir (kadının ihtiyacı olamaz namusuna zeval gelir çünkü), evli adamlaysa metres denir (bekar olup adamin evli oldugunu bilmiyorsa bile suclu kadındır), kocasini aldatmasını asla savunmuyorum ama kadin aldatıyorsa ölümü hak ediyor gözüyle bakılır, erkek aldatirsa "nasilsa her erkek aldatiyor aman canim elinin kiri yapmis bir hata affediver" denir.Metres sadece kadını suçlayan bir ifade. Evli olup sadakat sorumluluğu taşıyan birinin kabahati yok mu?
Toplum ataerkil diye dilimiz de ataerkil. Kimse, aldatan adam için bir sıfat bulmamış gerek duymamış. Böyle oldugu için sadece kadını sorumlu tutmaya devam mi edicez?
Bu savunmamız duyar kasmak değil. Biz kadin olarak herhangi bir olayda sadece kadını sorumlu tutar şekilde konuşursak, bunu hemcinslerimize yaparsak, erkekler diger bütün konularda, yaptıkları yanlışlarda, ama ile baslayan cumlelerle kadinlari sorumlu tutmaktan çekinmez.
Ama o da mini etek giymeseydi, ama o da bu saatte sokakta olmasaydi gibi gibi.
Bizi kimsenin sorumlu tuttugu yok nasilsa diyerek yine bütün suçu kadına yıkarlar.
Ben evli adamla birlikte olan kadinlara alkış tutalim demiyorum. Sadece suçu tek başına kadına yüklemeyelim diyorum.
Düşüncede, suçu sadece kadına yüklemeyenler azımsanmayacak kadar çoktur diye umuyorum. Bunu dilimize de yansıtmalıyız. Ancak o zaman bu düşüncemizin anlami olur.
Evli bir adamın ikinci bir evi olması, bu evde sevgilisinin olması şeklinde söylesek zaten her iki tarafın ne kadar ahlaksiz olduğu yeterince belli oluyor.
Hatta bir erkek aldatiyorsa ya karisi onu bosluyordur, adamin gözünün disari kaymasina sebep olmustur. Ikinci kadin da o zavalli kocayi ayartmistir. Yani iki kadin da suçlu ama yazik adamcagiz cok masumdur(!)
Toplumumuz cinsellik konusunda hala cok geride ve cinsel yasami sadece erkeğin tekelinde gören, kadin yasarsa en namussuz sifatlar yakistirilirken erkek yaşarsa elini yikayinca gececek bir toz zerresi görülen bir sey. Halbuki namussa iki tarafin da namusu vardir, dinse Allah erkege mubah dememis.
Ben sizin yorumunuzu anladim o acidan. Hak da veriyorum.