Alışmak sevmekten daha zor geliyor

Arkadaşlar selam.

Bu konunun biraz komik görülebileceginin farkındayım.

Ben Istanbulda doğdum büyüdüm, bir ara Belçikaya iki kere Fransaya gittim birer sene oralarda kaldım toplam 3 sene. Sonra Ankarada yaşadım 3 sene. Son üç senedir Afrika'daydim ama hani yurtdisinda büyümüş bi insan değilim hayatımın çoğu turkiyede geçti. Şimdi geri geldim turkiyeye bir ayı geçti sayılır. İstanbul veya Ankarada değilim ama oldukça modern bir sanayi kentindeyim.

Ama şu an turkiyeye alışamıyorum. Yani hani los angeles doğma büyüme bi insan gibi konuşmak da istemem gayet geleneksel aileden gelen vatanını milletini seven bir insanım dolayısıyla konum cok garip gorunecek ve sanki kendi yurdunu kötüler gibi anlaşılacak boyle de anlaşılmak istemem ama daha önce hiç batmayan ve hiçbir şekilde adlandiramadigim şeyler çok fazla rahatsız etmeye başladı.

Birincisi ben cidden çok sakin, utangaç, ama çok sıcakkanlı ve guleryuzlu biriyim ama herhangi bir şekilde biriyle konuşurken özellikle erkeklerle konuşurken, bu kişi taksici olabilir, emlakci olabilir, isim gereği görüştüğüm bir kurum Müdürü olabilir, bir memur olabilir, birden tamamen çok alakasız bir şekilde sinirlenip ayar veriyorlar. Çoğu zaman bunun neden olduğunu bile anlamıyorum yani. Taksici bozuk veremediğim için birden kızıyor garip garip ya sabır dercesine hareketler yapıyor, is gereği görüştüğüm müdür söylediğim aşırı normal ve saygılı bir şeyi tamamen yanlış anlayıp bana haddimi bildiriyor. Kimse kizmasa hiçbir çatışma olmasa bile erkeklerle en günlük ilişkilerimde bile çok garip bir enerji hissediyorum. Sanki ortada söylenmeyen şeyler var gibi ve sanki sürekli bir güç eşitsizliği var gibi. Tabi hepsiyle böyle değil, mesela patronum inanılmaz tatlı ve iyi bir insan, yine çok sevdiğim is arkadaşlarım var filan ama. Nedense bir anda bazı erkek bireylerin yanında hiç rahat edememeye başladım. Sanki onlar sinirlendirilmemesi, hoş tutulması gereken dengesiz varlıklarmis gibi. Meryem Uzerli bir keresinde demişti ya "Turkiyede erkeklerle çok garip bir enerji tanimlayamadigim bir şey var" diye. O zaman bunu anlamamıştım. Yani biliyorum benim bunu söylemem çok garip ve bazılarına çok komik gelebilir ama birdenbire bunu hissetmeye başladım.

İkincisi ise işyerimde sanki her söylediğim hesaplı olmalıymış, hiç şaka yapamazmisim gibi hissetmem. Ben isyerimde her daim şakalar komiklikler yapmayı seven biriyim, her zaman işimi yapmış calismisimdir ama bir yandan da orayı evim gibi görmüş ve aklıma gelen her şeyi soyleyebilmisimdir. Burada ise sanki hickimseye zayıf tarafını gostermemelisin, hep hesaplı olmalısın, kendini sürekli kontrol etmelisin gibi geliyor. Yani çok normal bisey söylüyorsun ve karşındaki hemen yanlış anlıyor sana çok garip şifreli bir cevap veriyor, kalakaliyorum lan acaba laf mı soktu diye. Çoğu zaman benim şahsımla ilgili bile olmuyor benim birimimden haz etmiyor olabilir veya yakın arkadaşımla anlaşamıyor oluyor filan ve beni de o grubun içinde görüp saldırıyor. Yani o kadar kafam karıştı ki. Aski memnuda matmazelle bihterin bakışlarla savaşı gibi ortam oluyor bazen. Ve biraz garipsiyorum benim alıştığım tarz bu degil.

Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle hissetmedim ilk defa şu an hissediyorum. Aranızda böyle şeyler hisseden, mesela erkekler ve genel olarak insanların yanında kendisi gibi olamayan ve özgür hissedemeyen var mı? Ozellikle kesin dönüş yapan gurbetcilerden fikir bekliyorum ama tabi diğerleri de yazabilir. Yoksa bunlar benim kafamda mı veya gelecekle ilgili korkularımı ve kişisel hesaplarimi ülkeye mı mal ediyorum?

Sevgiler herkese.
3 şey yazcam konunuzla ilgili.
1- konu komik görülür veya üstten bakıyosunuz diye algılanmaktan o kadar çekinmeyin yani olabilir belki beğenmiyosunuz artık burayı relax
2- işyerinde espri yapan komiklik yapan kişilere genelde önce iyi davranılır sonra işler kitlenir en son şamar oğlanına dönersiniz aman dikkat aşırı samimi ortam işyerinde türkiye içi olmuyo maalesef. biraz hesaplı taktiksel olmak gerekiyor
3- ülkece mutsuzuz napalım herkes gergin tek çare sert durmak cevap vermek çıkşmak,diş göstermeden olay ckarmadan bu davranışlardan kurtulaamazsınız maruz kalırsınız, azarlayanı sveen milletiz nazik olmayın pek insanlara :)
 
Toplum nazik, zarif, ince ruhlu, sevecen insanları otomatik olarak ezmeye çalışıyor.
Orman kanunları işliyor. Kim aslan gibi kükrerse genelde kazanıyor. Bu tavır size özel değil.
Maalesef cinsiyetçi kafa yapısı diğer büyük meselemiz, hala yaygın ve çoğunlukta bu coğrafyada.
Diyeceğim o ki, üzerinde çok düşünme yalnızlaşırsın.
Yabancılara karşı daha az özür dile, daha az gülümse.
İş yeri için önerebileceğim kolay yol, aşırı profesyonel takılmak.
 
Araları ve yorumları okuyamadım

Hoş geldin

İlk döneyim dediğinde aslında bunu anlatmak istemiştim mahalle baskısı diye

Yani sen burada yabancı değilsin bir yerde yabancı olduğunda her attığın adım olağandır kabul görür ama sen yerli olduğunda hep bir otokontrolün olmalıdır

Lakin Ankara da da İstanbul da da taksiciler bozuk olmayınca “hey Allah ım ya” hareketi yapar onun şehirle ilgisi yok

75 yaşındaki babam markete girdiğinde 20 TL ödeyecekse cebindeki 30 TL yi vermez de 100 çıkarır verir ki bozulsun parası

Bir olay anlatayım sen oradan tart ülkenin genel iklimini

Burada adliyenin yanında taksi dolmuş denilen araçlar vardı bir otomobil içine 4 kişi biniyordun ve şimdinin 2-2.5 TL gibi bir fiyatla merkeze gidiyordun

Birisi binmiş tüm para vermiş şoför söylenmiş biraz uzamış ve bir yolcu parası tüm olan yolcu işe kavga etmiş bıçak çekmiş

Sonuç çehrede sabit iz kalacak şekilde yaralama uzun yıllar hapis

Maalesef acı ama gerçek

Olay kadın erkek değil de egemen olan yahut maskeleri doğru yerde kullanana indirgenmiş durumda

Özellikle espride de dikkat etmek gerekir her espri her yerde yapılamaz
 
Türkiyede erkekleri buyukbas hayvan yetistirir gibi yetistiriyorlar. Kibar, nazik olmak eziklik olarak algilaniyor.. gecenlerde kadin dogum poliklinikte sira bekliyordum bilirsiniz erkekler doktor odasina giremez hasta kimse o girmesi gerekir, bir kadinin sirasi geldi yaninda kocasiyla odaya yoneldiler oradaki gorevli kadin da adama höst höst dedi, geri dondu yerine, halbuki kibar sekilde uyarsa adam odaya girmek icin çaba sarfederdi. Bunlarin anladigi dil bu yani 😁
 
Türkiyede erkekleri buyukbas hayvan yetistirir gibi yetistiriyorlar. Kibar, nazik olmak eziklik olarak algilaniyor.. gecenlerde kadin dogum poliklinikte sira bekliyordum bilirsiniz erkekler doktor odasina giremez hasta kimse o girmesi gerekir, bir kadinin sirasi geldi yaninda kocasiyla odaya yoneldiler oradaki gorevli kadin da adama höst höst dedi, geri dondu yerine, halbuki kibar sekilde uyarsa adam odaya girmek icin çaba sarfederdi. Bunlarin anladigi dil bu yani 😁

Görevli kadını tebrik ediyorum toplum dinamiklerini anlamış ve hareket halindeki öküzü höstlemek suretiyle durdurmuş😂😂😂🙈
 
Arkadaşlar selam.

Bu konunun biraz komik görülebileceginin farkındayım.

Ben Istanbulda doğdum büyüdüm, bir ara Belçikaya iki kere Fransaya gittim birer sene oralarda kaldım toplam 3 sene. Sonra Ankarada yaşadım 3 sene. Son üç senedir Afrika'daydim ama hani yurtdisinda büyümüş bi insan değilim hayatımın çoğu turkiyede geçti. Şimdi geri geldim turkiyeye bir ayı geçti sayılır. İstanbul veya Ankarada değilim ama oldukça modern bir sanayi kentindeyim.

Ama şu an turkiyeye alışamıyorum. Yani hani los angeles doğma büyüme bi insan gibi konuşmak da istemem gayet geleneksel aileden gelen vatanını milletini seven bir insanım dolayısıyla konum cok garip gorunecek ve sanki kendi yurdunu kötüler gibi anlaşılacak boyle de anlaşılmak istemem ama daha önce hiç batmayan ve hiçbir şekilde adlandiramadigim şeyler çok fazla rahatsız etmeye başladı.

Birincisi ben cidden çok sakin, utangaç, ama çok sıcakkanlı ve guleryuzlu biriyim ama herhangi bir şekilde biriyle konuşurken özellikle erkeklerle konuşurken, bu kişi taksici olabilir, emlakci olabilir, isim gereği görüştüğüm bir kurum Müdürü olabilir, bir memur olabilir, birden tamamen çok alakasız bir şekilde sinirlenip ayar veriyorlar. Çoğu zaman bunun neden olduğunu bile anlamıyorum yani. Taksici bozuk veremediğim için birden kızıyor garip garip ya sabır dercesine hareketler yapıyor, is gereği görüştüğüm müdür söylediğim aşırı normal ve saygılı bir şeyi tamamen yanlış anlayıp bana haddimi bildiriyor. Kimse kizmasa hiçbir çatışma olmasa bile erkeklerle en günlük ilişkilerimde bile çok garip bir enerji hissediyorum. Sanki ortada söylenmeyen şeyler var gibi ve sanki sürekli bir güç eşitsizliği var gibi. Tabi hepsiyle böyle değil, mesela patronum inanılmaz tatlı ve iyi bir insan, yine çok sevdiğim is arkadaşlarım var filan ama. Nedense bir anda bazı erkek bireylerin yanında hiç rahat edememeye başladım. Sanki onlar sinirlendirilmemesi, hoş tutulması gereken dengesiz varlıklarmis gibi. Meryem Uzerli bir keresinde demişti ya "Turkiyede erkeklerle çok garip bir enerji tanimlayamadigim bir şey var" diye. O zaman bunu anlamamıştım. Yani biliyorum benim bunu söylemem çok garip ve bazılarına çok komik gelebilir ama birdenbire bunu hissetmeye başladım.

İkincisi ise işyerimde sanki her söylediğim hesaplı olmalıymış, hiç şaka yapamazmisim gibi hissetmem. Ben isyerimde her daim şakalar komiklikler yapmayı seven biriyim, her zaman işimi yapmış calismisimdir ama bir yandan da orayı evim gibi görmüş ve aklıma gelen her şeyi soyleyebilmisimdir. Burada ise sanki hickimseye zayıf tarafını gostermemelisin, hep hesaplı olmalısın, kendini sürekli kontrol etmelisin gibi geliyor. Yani çok normal bisey söylüyorsun ve karşındaki hemen yanlış anlıyor sana çok garip şifreli bir cevap veriyor, kalakaliyorum lan acaba laf mı soktu diye. Çoğu zaman benim şahsımla ilgili bile olmuyor benim birimimden haz etmiyor olabilir veya yakın arkadaşımla anlaşamıyor oluyor filan ve beni de o grubun içinde görüp saldırıyor. Yani o kadar kafam karıştı ki. Aski memnuda matmazelle bihterin bakışlarla savaşı gibi ortam oluyor bazen. Ve biraz garipsiyorum benim alıştığım tarz bu degil.

Ben hayatımın hiçbir döneminde böyle hissetmedim ilk defa şu an hissediyorum. Aranızda böyle şeyler hisseden, mesela erkekler ve genel olarak insanların yanında kendisi gibi olamayan ve özgür hissedemeyen var mı? Ozellikle kesin dönüş yapan gurbetcilerden fikir bekliyorum ama tabi diğerleri de yazabilir. Yoksa bunlar benim kafamda mı veya gelecekle ilgili korkularımı ve kişisel hesaplarimi ülkeye mı mal ediyorum?

Sevgiler herkese.
Tespitleriniz yurtdışına adım atmamış insaları bile hayattan bezdiren acı gerçekler. Bence alışmayın çünkü alışılması gereken seyler değil, sürekli vatanımı milletimi severim diye belirtmenize de gerek yok bizde seviyoruz ama yaşanmıyor işte:d O yüzden fırsatını bulunca geri dönün nereye olursa
 
X