Allah düşmanıma yalnızlık vermesin

birhicmisim

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
12 Temmuz 2025
1
4
1
25
Merhaba sevgili herkes,

Bu forumda ilk günüm ve ilk yazım. Uzun zamandır bu denli kötü ve karamsar hissetmemiştim ve bir anda burada buldum kendimi. Duygularımı ve düşüncelerimi bir platformda paylaşmak fikri ilgimi çekti. Böylece içimi dökebilecegim. Son zamanlarda içimi dökebilecek kimsem yoktu.

Hiç hayatınız size ait değilmiş gibi hissettiğiniz oldu mj?

Ben malesef ne doğduğum aileye ne memleketime ne yaptığım işe ne de birine ait hissedebildim bu zamana kadar. Mutluluğun hep başka yerlerde olduğuna inandım.

İnsanların çabasiz sahip oldukları şeyler için benim kendimi patlamamış gerekti. Elimi verdim kolunu niye vermedin dediler. Ne yaparsan yap yetinilmeyen insanların arasında kalıp hüzünden başka duygu hissedemez oldum.
 
Önce kendinize olan algınızı değiştirin lütfen. Siz bir hiç değilsiniz. Zor zamanlar yaşayabiliriz, haketmediğimiz şeyler görebilir, duyabilir ve maruz kalabiliriz. Hayatımızda değerimizi bilmeyen insanlar olabilir.
Hayat pekçok meşakkati beraberinde getiriyor.
Herkesin suyu farklı. Kiminin bulanık kiminin duru. Kimi süs balıklarıyla beraber kimi piranalarla.
Her şeye ve herkese rağmen insan önce kendi değerini bilmeli. Kendini sevmeli. Kendini mutlu edecek eylemlerde bulunmalı.
Önce siz kendinize emek verin, değer verin, kendiniz için adımlar atın sonra karşınıza size değer veren insanlar çıkar eminim.
 
Ben de sizinle aynı şekilde hissediyordum ama hayatım farklı şekillendi. Bir hastalık geçirdim o kızdığım ailem bana öyle güzel baktılar ki, aileme karşı katı düşüncelerim eridi. Arkadaş desen çocukluk arkadaşım bile bu süreçte ne durumdasın diye sormadı. Hepsini sildim, yalnız kaldığıma seviniyorum çünkü kötü günümde yanımda olmayan kişiyle iyi günümde gülemem. Her şey zamanla düzelebilir ve düzelir de umarım. Çabalama konusunda da katılıyorum, herkesin hayatı farklı. Ama çabalamaktan da vazgeçmemeliyiz. Kendimizi en iyi hale çabalayarak getirebiliriz
 
ben de amin demeye gelmiştim ama okudum şunu bil ki mesele anan baban kardeşin dahi olsa başkalarına kendi değerini kanıtlamaya olan çabanı kesersen çok mutlu olacaksın ve kendini olduğu gibi hatanla kusurunla kabul edince rahatlayacaksın her gün yeni bir insan olma şansın var boşuna nefes almıyorsun ve sen kendin olmazsan seni gerçekten kimin sevdiğini de bilemezsin çünkü hep başkalarının standartlarına göre "değerli" "iyi" "güzel" vb. olmaya çalıştın sen hiç kendin olmadın ki seven öyle sevsin kendi iyiliğin için kurban psikolojisinden bir an önce çık ve eylem al değişimi o zaman görürsün bol şans diliyorum
 
Aidiyet hissi; ait olmanın başkalarının insiyatifine kalmamasına bağlıdır.

Yaşadığınız hayat sizin hayatınız değilmiş gibi hissetmek ise daha derin bir duygusal boşluğa işaret ediyor.
Hayatınızda kendinize ait olan, emekle inşa ettiğiniz, kendi tercih ettiğiniz neler var? Bunların cevabını kurcalayın.

İstediğiniz ve istemediğiniz şeyleri açıkça söyleyebilecek cesaretiniz var mı?
Bunun eksikliği fena eder insanı. Çünkü olduğunuz kişi ile değil, olmanız istenen kişinin maskesini takarak ilişki kuruyorsunuz etrafınızdakilerle.
Yani olduğunuz gibi kabul edilme ihtimalini, istedikleri gibi olmazsanız sevilmeme ihtimaline kurban ediyorsunuz.
Bunlar öğrenilmiş şeyler. Sizde bir bozukluk yok. Bir noksanlık yok.

Durum böyle olduğunda sizi zoraki kabul etmiş insanlarla gerçek bir bağ kuramıyor ve kendinizi 'eve ait' hissetmiyorsunuz.
Çünkü gösterdiğiniz kişi, size ait olan hayatı yaşayan kişi tam olarak siz değilsiniz.
 
Back
X