Yazdıklarınızın tamamını bir yere koyarak bir tek "eşle beraber" çalışma fikrine cevap yazmak istedim, uzak durun. Evliliğinizde hayır kalmıyor, sabah akşam aynı ortam da işte iş, evde işe dönen bir hayatınız olacak ve tek gördüğünüz eşiniz olduğundan sürekli konuşur hale geçeceksiniz.. İlişkileri yıpratıyor.. Pek tavsiye etmem.
Çay konusunda ise siz tavır koymazsanız daha çok çay taşırsınız bi zahmet bi çaycı alsın ofise :) ya da siz masasına bi çay makinesi bırakın hediye anlar..
Bunalmışsın ama çok büyük dert etmeni gerektirecek bir durum yok ortada.Ailenin yükünü alman zoruna gitmemeli.Sonuçta o aile okutmadı mı seni.Büyütmedi mİ? Hayat budur.Bazen birilerinin sorumluluğu büyük olur,senin de öyle olmuş.Kızma babana.Kızmak kendini üzmekten başka birşey sağlamaz sana.Bak ne güzel eşin evlenirken sana yüklememiş yardımcı olmuş.İnan daha da kötüsü olabilirdi,paran yokken yatak odasıydı şusu busu derken sen almak zorunda kalıp,8 değil,18 de borç yapabilirdin.8 bin evlenirken çokta büyük bir rakam değil.Zaten 2bini patronaymış.Faiz işlemiyor.Sağlığın olsun ödenir.
Ama patronunun işi bildiğin için sana ihtiyacı varken,bunu kendi lehine çevirebilirsin.Sana kullandığı üslubun sorumlusu sensin.Uygun bir dille çaycı olmadığını anlatabilirsin.
dışardan biri babama bişey söylesin atmaca gibi atlarım üstüne, sen kimsinde babamla böyle konuşursun babam o benim diye ama çok bunaldığımda bende kendi kendime sitem etmeden duramıyorum işte.
biz küçüklükten beri hep özenerek geçirdik zamanımızı, babamın ara ara işleri iyi gitti ama sonradan o iyi giden işlerin bedelinide çok ağır ödedik. yani yılda iki üç ay para kazandıysa çalıştıysa gitti onu en ii şekilde yedi kalan aylardada, getirirken iyiydi ya diye hep üste çıktı. halbuki mesleği gayet iyi ama dürüt çalışmayınca kim ne yapsın.
annemle anlaşmıştık, ben ortaokuldaydım ben çalışıcam seni okutcam sonra ikimiz çalışıcaz kardeşlerini okutucaz, evlilik düşünme dedi. tamam dedim. zaten kardeşlerime hiç kıyabilir miyim, annem çok ağır şartlarda çalışıyordu, sabah 7de iş başı yapıyordu, çay, temizlik, tekstildeydi bazen işletmenin içine bile götürüp çalıştırıyorlardu. bende bir yaz tatilinde bir ay calıştım o ortamı gördüm, anladım ki okumam zaten şarttı iyice bir hayat dersi oldu bana, deli gibi ders çalıştım. ama gel gör ki o bir aylık işyeri ortamını görüp anneme üzüldüğüm için o yaz verem oldum, sırf anneme üzüntüden. allah razı olsun sosyal güvencemiz yoktu devlet baktı dispanserde tedavi oldum, şimdi iyiyim.
sonra aynı annemin dediği gibi, ben kardeşlerimi okuttum ama ben çalışmaya başladıktan sonra annemi işten çıkarttırdım.
o gün bugün derken zaman bu zaman oldu işte..
eşim geçen akşam o borçları ödemeyle alakalı bişeyler söyledi ama kabul etmedim, ben çalışıyrm öderim dedim.
çok şey yaşadık... annemde yokluktan zatürreye tutuldu, öyle çok öksürüyorduki gece uyumuyorduk. tabi iyi bakım gerekiyor, ama para yok. bi kaç parça et girdi bigün eve, annem mutfakta pişirirken ben iki kardeşime tembih ettim, annem eti getirince çok yemeyin o yesin hasta o diye. et sofraya geldi, iki kardeşimde daha küçük okula gitmiyorlar, et kokusu bu canları çekiyo ama benim gözüme bakıyorlar acaba yesek ablam kızar mı diye, hiç kızar mıydım ama annemde hasta bakım lazım. o sofrayı hiç unutmam. tabi annem yer mi yine bize pay etti, kendide bir iki lokma aldı ama o iki küçücük kardeşimin bana bakmaları gözümün önünden gitmez coğu zaman.
bunun gibi çoook acı anı var, babaannemlerle altlı üstlü otururduk. o emekli tabi yanlarında amcamlar var onların cocukları fln. her maaşında pastaneden kıymalı börek alırdı. merdivenlerde kokusu kalırdı tabi bizde yine para yok. kız kardeşim çok içlidir belli etmez pek ama oğlan öyle değil canı çekerdi, anne mis gibi koktu derdi. kadın elinden geleni alırdı çalışırdı ama napsın bi yere kadar.
işte bu küçücük çocuklara babam benim kadar acısaydı çalışırdı, iş ayrımazdı, annem kendi çalışırkende ona işler buldu ama hiç gitmedi.
acımadı bize. şimdi insan büyüdükçe unutmuyor bunları, hadi anne bi yere kadar, kendinde öylesin. ama kardeşlerime hiç kıyamıyorum. ikiside büyüdüler ama benim aklımdan o zamanlar çıkmıyor.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?