- 22 Kasım 2014
- 3.217
- 4.661
- 133
- 39
Evet, belki pek çok kişi için kendini toplamak, güçlü durmaya çalışmak bir seçenek olabilir ama 1 sene boyunca majör depresyon geçirmiş biri olarak, spor yap, kendini önemse, dışarı çık, farklı bakmaya çalış gibi şeyler bana yaramadı.
çok feci bir dip gördüm, yataktan kalkmaya, elimi kaldırmaya halim olmadan, kendimi devamlı en olumsuz görerek, dışarı çıkmaktan, insanlarla karşılaşmaktan kaçınarak ve daha neler neler..
Evet güçlü olmaya çalışmak kesinlikle önemli. Güçlü olmak değil ama güçlü olmaya çalışmak. Sendeki çaba elbet Birgül karşılığını verecek.
çaba derken bir tek tabağı yıkamaya çalışmak bile, kendini zorla duşa sokmaya çalışmak bile bir çabadır. Kalkıp evi paklamak, bütün evliliğini yoluna sokmak değil.
küçük küçük adımlarla başlamak lazım. Hayatındaki bütün olumsuzlukları düzeltmeyi amaçlayıp, sonra olmadığı İçin daha büyük hayalkırıklığı yaşayıp, hiçbir şeye güç yetirememek değil.
o zaman yalnızca bir motto koyuyordum kendime: önce iş, sonra istek. Önce iş, sonra istek diye. Bunu devamlı ağzımla tekrarlayarak yapabildiğim en küçük işleri yapıyordum. Yemek yapmak, ya da çamaşır toplamak gibi. Çünkü istek kesinlikle yok, yok yani, o zaman başlamak İçin isteğin gelmesini beklemek beyhude.
önce işi yapacağım, sonra istek gelecek diye çabaladım. David burns un iyi hissetmek kitabında okudum bunu. Tavsiye ederim.
dediğim gibi, hayatınızı bir anda yoluna koymayı beklemeyin. Eşinizin ne dediğini de çok önemsemeyin. Kendinize hasta demeyin diyenlerin aksine, ben depresyonu çok ciddi bir hastalık olarak görüyorum. Yalnızca iyileşme şekli normal hastalıklardan biraz daha değişik. Ve eşinizin de sizin şu anda hasta olduğunuzu ve yardıma ihtiyacınız olduğunu kabullenmesi gerek.
eşinizin mesela fıtık gibi :) bir hastalığı olsa, bakım ve doktora ihtiyacı olacaksa, özel yatak, fizik tedavi gerekecekse, sizin de şu anda özel bir durumunuz var.
Özel olmuyorsa, devlet hastanesinde psikiyatriye gidin. İlaç benim de keşke gerekmese dediğim bir çözüm ama bu da bir çözüm. İnsana bir başlangıç ateşi verebiliyor ama etkisi hemen ilk ayda başlamıyor.
depresyon olduğunda, beyinde bazı hormonal dengeler bozuluyor. Reseptörlerin kafası karışıyor filan, bir kaos orada anlayacağınız :)
hatta şöyle diyeyim, gayet mutlu, huzurlu, işi gücü yerinde bir insanı, hayatında hiç travma olmadan; yalnızca bazı hormon ilaçlarıyla dengesini bozarak, bir kaç ay içinde dünyanın en karamsar, en mutsuz insanı yapabilirsiniz. Hormonlar o kadar önemli.
ilaçlar işte burada hormonal bir dengeleme sağlıyor. Sonra sizin de çabanızla düzelmeye başlıyor.
bunun geçici bir hal olduğunu bilin. Depresyon sonsuz değil. Size öyle görünüyor şu anda. Artık bozuldum ben düzelmem gibi.. ama değil. Emin olun bitiyor. Bitecek ve düzeleceksiniz.
yalnız tıbba dayanarak olmuyor yine de. Ben bunun normal hastalıklarda bile geçerli olduğunu düşünüyorum artık. Yalnızca doktorlara güvenerek değil. Kendi takibinizi de yaparak doktora gidin. İlaç alırsanız, etkilerini gözlemleyin. İki aya neden düzelmedim demeyin. Yemin billah ilaç almam da demeyin.
bir de sizi karşılıksız dinleyebilecek bir varsa hayatınızda, anneniz, kızkardeşiniz (bende bunlar yoktu, olmasa da dünyanın sonu değil) anlatın bol bol. Faydasız görseniz de anlatın. Ağlayacaksanız, suçluluk duymadan ağlayın. Bir kış uykusu dönemi gibi düşünün gerekirse. Şu anda yastık yorganla geçmesi gereken ve ardından bahar gelecek.
Neden mutsuzum diye hırpalamayın kendinizi. Mutsuzsanız, mutsuzsunuzdur. Her an mutlu olmak da gerekli bir şey değil, normal de değil. Devamlı mutlu olmaya çabalamak da mantıksız. Her hal bizim için. Ve siz şu anda bu duyguyu yaşıyorsunuz. O zaman yaşayın bunu da, geçeceğini bilerek. Mutluluk hep sürmüyorsa, mutsuzluk da hep sürmüyor.
doktora bir gidin bence. Ve aşacağınızdan emin olun. Alerjim var, ilaç aldım geçti diyebileceğiniz bir durum değil bu yalnızca. Belki bacağım kırıldı, bir kaç Ay alçıda yatacağım gibi bir duruma benzetilebilir, ama fiziksel değil, ruhen :) zihniniz şu an bir alçının içinde gibi, ama elbet o da çıkacak. Allah tan şifa ve huzur dilerim sizin için.
çok feci bir dip gördüm, yataktan kalkmaya, elimi kaldırmaya halim olmadan, kendimi devamlı en olumsuz görerek, dışarı çıkmaktan, insanlarla karşılaşmaktan kaçınarak ve daha neler neler..
Evet güçlü olmaya çalışmak kesinlikle önemli. Güçlü olmak değil ama güçlü olmaya çalışmak. Sendeki çaba elbet Birgül karşılığını verecek.
çaba derken bir tek tabağı yıkamaya çalışmak bile, kendini zorla duşa sokmaya çalışmak bile bir çabadır. Kalkıp evi paklamak, bütün evliliğini yoluna sokmak değil.
küçük küçük adımlarla başlamak lazım. Hayatındaki bütün olumsuzlukları düzeltmeyi amaçlayıp, sonra olmadığı İçin daha büyük hayalkırıklığı yaşayıp, hiçbir şeye güç yetirememek değil.
o zaman yalnızca bir motto koyuyordum kendime: önce iş, sonra istek. Önce iş, sonra istek diye. Bunu devamlı ağzımla tekrarlayarak yapabildiğim en küçük işleri yapıyordum. Yemek yapmak, ya da çamaşır toplamak gibi. Çünkü istek kesinlikle yok, yok yani, o zaman başlamak İçin isteğin gelmesini beklemek beyhude.
önce işi yapacağım, sonra istek gelecek diye çabaladım. David burns un iyi hissetmek kitabında okudum bunu. Tavsiye ederim.
dediğim gibi, hayatınızı bir anda yoluna koymayı beklemeyin. Eşinizin ne dediğini de çok önemsemeyin. Kendinize hasta demeyin diyenlerin aksine, ben depresyonu çok ciddi bir hastalık olarak görüyorum. Yalnızca iyileşme şekli normal hastalıklardan biraz daha değişik. Ve eşinizin de sizin şu anda hasta olduğunuzu ve yardıma ihtiyacınız olduğunu kabullenmesi gerek.
eşinizin mesela fıtık gibi :) bir hastalığı olsa, bakım ve doktora ihtiyacı olacaksa, özel yatak, fizik tedavi gerekecekse, sizin de şu anda özel bir durumunuz var.
Özel olmuyorsa, devlet hastanesinde psikiyatriye gidin. İlaç benim de keşke gerekmese dediğim bir çözüm ama bu da bir çözüm. İnsana bir başlangıç ateşi verebiliyor ama etkisi hemen ilk ayda başlamıyor.
depresyon olduğunda, beyinde bazı hormonal dengeler bozuluyor. Reseptörlerin kafası karışıyor filan, bir kaos orada anlayacağınız :)
hatta şöyle diyeyim, gayet mutlu, huzurlu, işi gücü yerinde bir insanı, hayatında hiç travma olmadan; yalnızca bazı hormon ilaçlarıyla dengesini bozarak, bir kaç ay içinde dünyanın en karamsar, en mutsuz insanı yapabilirsiniz. Hormonlar o kadar önemli.
ilaçlar işte burada hormonal bir dengeleme sağlıyor. Sonra sizin de çabanızla düzelmeye başlıyor.
bunun geçici bir hal olduğunu bilin. Depresyon sonsuz değil. Size öyle görünüyor şu anda. Artık bozuldum ben düzelmem gibi.. ama değil. Emin olun bitiyor. Bitecek ve düzeleceksiniz.
yalnız tıbba dayanarak olmuyor yine de. Ben bunun normal hastalıklarda bile geçerli olduğunu düşünüyorum artık. Yalnızca doktorlara güvenerek değil. Kendi takibinizi de yaparak doktora gidin. İlaç alırsanız, etkilerini gözlemleyin. İki aya neden düzelmedim demeyin. Yemin billah ilaç almam da demeyin.
bir de sizi karşılıksız dinleyebilecek bir varsa hayatınızda, anneniz, kızkardeşiniz (bende bunlar yoktu, olmasa da dünyanın sonu değil) anlatın bol bol. Faydasız görseniz de anlatın. Ağlayacaksanız, suçluluk duymadan ağlayın. Bir kış uykusu dönemi gibi düşünün gerekirse. Şu anda yastık yorganla geçmesi gereken ve ardından bahar gelecek.
Neden mutsuzum diye hırpalamayın kendinizi. Mutsuzsanız, mutsuzsunuzdur. Her an mutlu olmak da gerekli bir şey değil, normal de değil. Devamlı mutlu olmaya çabalamak da mantıksız. Her hal bizim için. Ve siz şu anda bu duyguyu yaşıyorsunuz. O zaman yaşayın bunu da, geçeceğini bilerek. Mutluluk hep sürmüyorsa, mutsuzluk da hep sürmüyor.
doktora bir gidin bence. Ve aşacağınızdan emin olun. Alerjim var, ilaç aldım geçti diyebileceğiniz bir durum değil bu yalnızca. Belki bacağım kırıldı, bir kaç Ay alçıda yatacağım gibi bir duruma benzetilebilir, ama fiziksel değil, ruhen :) zihniniz şu an bir alçının içinde gibi, ama elbet o da çıkacak. Allah tan şifa ve huzur dilerim sizin için.