- 1 Aralık 2024
- 113
- 246
- 18
- 29
- Konu Sahibi Duygusalllll
- #1
Merhaba canım kadınlar,
Bugün kendimi tarif edemeyecek boyutta kötü hissediyorum.
Nedenine gelecek olursak 3 yıldır evlat sahibi olmak için elimden geleni yaptım ve yine başladığım noktaya geri döndüm.
Yaşayanlar çok iyi bilir. Kendinde belirti arama, acaba regli olacak mıyım endişesi ve test yapmaktan korkma.
Biraz hikayemden bahsetmek istiyorum çünkü konuyu açma nedenlerimden biri içimi dökmek.
Ben 4,5 yıldır evliyim. İlk yılı doldurduktan sonra eşimle çocuk fikrine ısınmaya başladık ve akışa bıraktık kendimizi.
Senem dolunca doktora gittim bir sorun yoktu. Hsg çekindim. Doktor bu 3 ay gebe kalma ihtimalin yüksek dedi.
Takip eden ay bir akşam aniden başlayan sancı ve şişlik ile gittiğim hastanede yumurtalıkta kistimin patladığını, iç kanama geçirdiği öğrendim. Acilen ameliyata alındım.
Doktorum biraz daha geç kalsaydım sonumun yoğun bakım yada ölüm olacağını söyledi. Aşırı kan kaybetmiştim.
Kendimi toparlayınca tekrar doktorda aldım soluğu. Yumurta takibi ve çatlatma iğnesi sonucu yine negatif oldu.
Daha sonra aşılama için gittiğim doktor beni tüp bebek fikrine ısındırdı ve tedaviye başladım.
Çok zordu arkadaşlar, her dakikası zordu. Yaşarken anlamadım ama şimdi düşününce içim acıyor.
Umudum beni diri tuttuğu için tamamen sonuca odaklanmıştım. Ama şuan olsa yapamam.
Transfer edilen 5. gün embriyomun tuttuğunu 8.gün evde yaptığımız testle öğrendik. Yere göğe sığamadık eşimle.
O kadar heyecanlandık ki kimliği bile almadan doktora koştuk. 368 değerle hamile olduğumu öğrendik.
Herşey çok güzel ilerliyordu. Hatta bu güzellik beni korkutuyor, geceleri bebeğime aldığım tek eşya olan zıbına sarılıp uyuyordum.
12.hafta kontrolüne gittiğimizde her şey çok iyiydi. Oğlumuz olacağını öğrendik.
Genetik test yaptırdık o da temizdi.
17.hafta kontrole gittiğimde cehennemim başladı işte.
Bebeğimin böbreğinde ve mesanede sıvı birikmesi vardı. Doktorum bu görüntünün hiç iyi olmadığını, acilen perinatoloji doktoruna gitmem gerektiğini söyledi.
Finalde gittiğim doktorların hepsi aynı şeyi söyledi “bu bebek yaşamaz, böbrekleri bitmiş”
Onlara söylemesi kolaydı. Bilmiyorlardı ki bu uğurda ödediğim bedelleri.
Hastaneye yattım günlerce suni sancı verdiler. 2 saatte bir gelip muayene ettiler. Artık ilaçtan ve muayenelerden dayanılmaz acı çekiyordum. Enfeksiyon kapmıştım. Doktorlar halime üzülür olmuştu.
Son gecemde artık ölmek istedim. Eşimin kapıda beni beklediğini bilmesem kendimi camdan aşağı atacaktım.
Onun için tekrar ayağa kalkmaya karar verdim. Bu arada sancı ve açılmalarım az olduğu için ilacı önce ağızdan vermeye, kusmaya başlayıncada makattan vermeye başladılar. Kanamalı bir gecenin ardından sezaryene alındım.
Böylece oğlumla vedalaştık. Onun toprağın altında olması canımı çok yakıyor. En çokta beşiğini almayı hayal ederken, mezar taşını almak..
Bu kadar uzun yazdığım için özür dilerim en kısa hali bu benim için.
Şimdi biraz motivasyona, benimle aynı duyguları yaşayan insanlarla dertleşmeye ihtiyacım var. Tabi en önemlisi ilham olacak hikayelere.
Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim.
Bugün kendimi tarif edemeyecek boyutta kötü hissediyorum.
Nedenine gelecek olursak 3 yıldır evlat sahibi olmak için elimden geleni yaptım ve yine başladığım noktaya geri döndüm.
Yaşayanlar çok iyi bilir. Kendinde belirti arama, acaba regli olacak mıyım endişesi ve test yapmaktan korkma.
Biraz hikayemden bahsetmek istiyorum çünkü konuyu açma nedenlerimden biri içimi dökmek.
Ben 4,5 yıldır evliyim. İlk yılı doldurduktan sonra eşimle çocuk fikrine ısınmaya başladık ve akışa bıraktık kendimizi.
Senem dolunca doktora gittim bir sorun yoktu. Hsg çekindim. Doktor bu 3 ay gebe kalma ihtimalin yüksek dedi.
Takip eden ay bir akşam aniden başlayan sancı ve şişlik ile gittiğim hastanede yumurtalıkta kistimin patladığını, iç kanama geçirdiği öğrendim. Acilen ameliyata alındım.
Doktorum biraz daha geç kalsaydım sonumun yoğun bakım yada ölüm olacağını söyledi. Aşırı kan kaybetmiştim.
Kendimi toparlayınca tekrar doktorda aldım soluğu. Yumurta takibi ve çatlatma iğnesi sonucu yine negatif oldu.
Daha sonra aşılama için gittiğim doktor beni tüp bebek fikrine ısındırdı ve tedaviye başladım.
Çok zordu arkadaşlar, her dakikası zordu. Yaşarken anlamadım ama şimdi düşününce içim acıyor.
Umudum beni diri tuttuğu için tamamen sonuca odaklanmıştım. Ama şuan olsa yapamam.
Transfer edilen 5. gün embriyomun tuttuğunu 8.gün evde yaptığımız testle öğrendik. Yere göğe sığamadık eşimle.
O kadar heyecanlandık ki kimliği bile almadan doktora koştuk. 368 değerle hamile olduğumu öğrendik.
Herşey çok güzel ilerliyordu. Hatta bu güzellik beni korkutuyor, geceleri bebeğime aldığım tek eşya olan zıbına sarılıp uyuyordum.
12.hafta kontrolüne gittiğimizde her şey çok iyiydi. Oğlumuz olacağını öğrendik.
Genetik test yaptırdık o da temizdi.
17.hafta kontrole gittiğimde cehennemim başladı işte.
Bebeğimin böbreğinde ve mesanede sıvı birikmesi vardı. Doktorum bu görüntünün hiç iyi olmadığını, acilen perinatoloji doktoruna gitmem gerektiğini söyledi.
Finalde gittiğim doktorların hepsi aynı şeyi söyledi “bu bebek yaşamaz, böbrekleri bitmiş”
Onlara söylemesi kolaydı. Bilmiyorlardı ki bu uğurda ödediğim bedelleri.
Hastaneye yattım günlerce suni sancı verdiler. 2 saatte bir gelip muayene ettiler. Artık ilaçtan ve muayenelerden dayanılmaz acı çekiyordum. Enfeksiyon kapmıştım. Doktorlar halime üzülür olmuştu.
Son gecemde artık ölmek istedim. Eşimin kapıda beni beklediğini bilmesem kendimi camdan aşağı atacaktım.
Onun için tekrar ayağa kalkmaya karar verdim. Bu arada sancı ve açılmalarım az olduğu için ilacı önce ağızdan vermeye, kusmaya başlayıncada makattan vermeye başladılar. Kanamalı bir gecenin ardından sezaryene alındım.
Böylece oğlumla vedalaştık. Onun toprağın altında olması canımı çok yakıyor. En çokta beşiğini almayı hayal ederken, mezar taşını almak..
Bu kadar uzun yazdığım için özür dilerim en kısa hali bu benim için.
Şimdi biraz motivasyona, benimle aynı duyguları yaşayan insanlarla dertleşmeye ihtiyacım var. Tabi en önemlisi ilham olacak hikayelere.
Buraya kadar okuduysanız çok teşekkür ederim.