- Konu Sahibi psikolojikdanismannisa
-
- #481
Sana değil ona vermiş işte çatla da patla.güzel allahım mübarek günde evlat hasreti ile yanıp tutuşan kişilerin kucağını boş bırakma ay kusura bakmayında sizi anlayacak birisi değilim 1.5 yıldır bebek hasreti ile doktor doktor geziyorum ablamız eski hyatını özlüyormuş hasbammmmmmmmmmmmm keşke anne olmak için pskolojik test yapılsa eğitim verilsede herkes anne olamasa
Şunu hatırlıyorum ben..Kolık bebek annesi olarak yazıyorum...Sanırım bu ay da takılı kaldık ..Neden susturamıyorum deyıp kucagımda onunla beraber agladıgım gunlerden bugun mesela anne ya beraber senle alısverıse gıdelım bır yerlerde oturalım mı donemıne geldık...Nerden nereye...Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Merhaba, bir psikolog konusmasinda duymustum 40 gün asıl annenin önceki hayatinin yasini tuttugu donem diye. O kadar doğru ki. Sizi cok anliyorum benim de bebegim kolik bir bebekti huzursuz kolik. Hatta ilk eve geldigim gün anneme soyle söyledim. "ee bebek oldu ne yani bumuydu şimdi, ne var yani bunda sevine bilecegim". Ve hemin an kendimin gerçekten lohusa sendromu yaşadığımı fark ettim. Ve bebegini ilk gunden terk eden anneleri de kinamadim belki de bu depresyondan cikamadilar yani onlara empati yaptım. Artık 3 yıl gecti bebegim buyudu şimdi iyi ki onu doğurdum diyorum. Birazcik buyuduktden sonra Anne diyisi sana saf masum sarilmasi ve kosulsuz sevgisi olucak. Tum bunları düşün ve sabret. Bu hayatta hic bir şey kalici değil. Bu bir donem ve sabrederek atlatman lazım. Onceki hayatina hiç bir zaman donemiyiceksin. Ama bu hayatin da şimdi iskence gibi geliyor sana böyle gelmiyicek.Beni yargılayacaklarınız olacak ama belki bir insan bile beni aydınlatsa kârdır diyerek bu yazıyı yazıyorum.
Anne olmamın üzerinden neredeyse 2 ay geçti. Ben halâ anneliği sevemedim. Çocuğumdan nefret etmiyorum ama çocuğumsuz daha mutluyum. (Anneme bebeği verip tek başıma vakit geçirdiğim o nadir zamanlardan bahsediyorum)
Bebeğim kolik bir bebek ve kolik bebeği olanlar anlar saatler gün gibi günler yıl gibi geçer...
Eski hayatımı halâ özlüyorum. Bebeğim hiç durmadığı için 2 aydır annemgildeyiz. Şimdi gelecek "kendi evine çık böyle alışamazsın" diyenler. Neden annem gibi bir imkanım varken kendimi zorla KİMSESİZ gibi atayım evime? Niye imkanlarım yok gibi davranayım? Bu da bana kötü hissettiriyor. Tamam en güçlü kadın sizsiniz! En anne de sizsiniz! En en en sizsiniz..!
Eşim gerçekten yardımcı olmaya çalışsa da evde durduğu zaman çok kısıtlı. Eskiden birlikte zaman geçirir kafa dinlerdik. Ben eski hayatımda eşimle çok mutluydum.
İnançlı bir kimseyim normalde. Ama bu süreç beni öyle yıprattı ki çok isyan ettim. Hayatım tamamen değişti, tuvalete gitmek lüks haline geldi. Benim için sıradan olan her şey imkansız oldu. Kısacası rahat hayatımın yasını tutuyorum.
Sormak istediğim bazı şeyler var:
*Ben çocuğumu bana gönderilen bir musibet gibi hissediyorum. İnsanlar evlatlarını nasıl seviyor da "nimet" gibi davranıyorlar anlayamıyorum. Her zaman endişe edeceğin, sürekli diken üstünde olacağın bir varlık var ömrünün sonuna kadar. Nasıl bir nimet gibi düşünebiliyorlar? Ben evlat sahibi olmanın mantığını anlayamadım. Ben eşim için istemiştim. Ve tabii gerçekten bu kadar zor olduğunu sanmıyordum. Annemde 10 gün kalır evime geçerim hallederim sanıyordum. Ne kadar aptalmışım. Şimdi diyeceksiniz çocuğu olmayanlar var utan utan! Çocuğu senelerce olmayıp sonra olup pişman olanlar da var. Bana yazıp konuşan çok kadın var. Senelerce çocuğu olmamış ama olunca da pişman olmuş... O yüzden bana bunlarla gelmeyin.
Senden anne olmaz, sen insan bile değilsin! Bu cümleleri diyecekseniz çoktan kendime diyorum bunları da. Ben de böyle hissetmek istemiyorum. Ben de anne olmaktan zevk almak istiyorum. Ama o kadar dayanıksız ve rahatına düşkün birisiymişim ki çocuğumu bir musibetten fazlası olarak göremiyorum...
Benim gibi hissedip bu süreci atlatabilen sağlıklı düşünebilen var mı? Psikolojik tedavi de aldım ama sadece intihar düşüncelerim geçti. Yaşamak bile istemiyordum. En azından yaşama tutunmaya çalışıyorum şu an. Ama içimden söküp atamıyorum çocuksuz olmayı özlemeyi... Hayatımdan zerre zevk alamıyorum. Her gece kuş gibi kalbim. Uyanacak da uyumayacak diye. Çocuğu anneme vermek için her şeyi yapıyorum. "Anne ben temizlik yapayım sen çocuğa bak, ben yemek yaparım sen bebeği sustur"
Ben de "bütün gece uyumadım ama yavrum gülünce tüm yorgunluğum geçti. Onun için değer" diyen bir anne olmak istiyorum. Eğer hastaysam iyileşmek, kötü bir insansam iyi bir insan olmak istiyorum.
Herkes geçecek diyor. Herkes benim daha kötüydü haline şükret diyor. Ben acı yarıştırmıyorum ki! Ya da geçtiği kadar NASIL GEÇTİĞİ de önemli değil mi? Değip de geçebilir, DELİP de geçebilir...
Bana faydası olabilecek her öneriye açığım. Artık kolik bebeğime rağmen hayatıma dönmek istiyorum. Ama sanırım bana bağımlı olan bu minik insan büyüyene kadar benim için her şey çok zor olacak... Ve yine herkes "büyüyünce geçecek" diyecek.
Bu yazım inşallah doğru insanların önüne çıkar. Niyet ediyorum ki bu yazım beni artık bu çukurdan çıkmama vesile olacak kişinin karşına çıkmasına...
Her anne ne yaptım ben demiyor, daha ilk günden iyi ki doğurmuşum diyen de var merak etmeyin. Siz öylesiniz diye herkesi öyle sanmayın.O bebeğimiz olmuyor diyenler, büyük büyük konuşanlar da anne olunca aynısını hissedecekler aslında. Sadece vaktinde zorbaladıkları aklına gelecek söyleyemeyecekler. Sonrasında onların söyleyemediği için mucize aşk diye bahsettiklerini hissedemeyen diğer kadınlar da kendilerinde suç arayacak. Döngü bu. Bunu kırmak da bizim elimizde aslında. Annelik zor. Çok akıllı işi değil. Herkes ama herkes çok zorlanıp ne yaptım ben diyor. Bu günleri unutmamak lazım aslında işte
Hayır aslında herkes demiyor. Ama diyen var.Herkes ama herkes çok zorlanıp ne yaptım ben diyor.
Bir tek pişmanlığım olup geri dönüşü olmayan şey de bu hayatta.o da garip.Niye kinayayim çok iyi anlıyorum keşke okulu olsa.Herkes yapıyor diye yapılmasa.Bence herkese göre değil çocuk sahibi olmak.Annelik kanimizda var kocaman bir yalan.Hayatini herkes birinin sorumluluğu ve endişesini yaşayarak tamamlamak istemeyebilir.Ayrica yetersiz anne olan çocuğuna bakamayan bir sürü çocuk doğuran ve o çocukları mahfeden anneler de var .Bu nedenle anne olmak herkese göre değil .Anne olanın olmayana hiçbir üstünlüğü yok.Nesil devam eder insan soyu bir nevi kemdimizden bir parça bırakıp ölüyoruz.Mantigi birazda bu .Sizi anlıyorum fakat anne olmadan önce her kadın bilinçli olarak bunu isteyip istemediğini artı ve eksilerini iyice sindire sindire düşünmeli.Fakat nasıl ki birçok kadın evlenirken bile bu muhasebeyi yapmayıp yanildığı gibi bu karardada yanilabiliyor.Hadi evlilikten dönülür fakat çocuk olunca o karar dönülmez bir karar .İkinciyi yapmayın başka tavsiye veremem.
Bir tek pişman olup geri dönüşü olmayan şey de bu hayatta.o da garip.Niye kinayayim çok iyi anlıyorum keşke okulu olsa.Herkes yapıyor diye yapılmasa.Bence herkese göre değil çocuk sahibi olmak.Annelik kanimizda var kocaman bir yalan.Hayatini herkes birinin sorumluluğu ve endişesini yaşayarak tamamlamak istemeyebilir.Ayrica yetersiz anne olan çocuğuna bakamayan bir sürü çocuk doğuran ve o çocukları mahfeden anneler de var .Bu nedenle anne olmak herkese göre değil .Anne olanın olmayana hiçbir üstünlüğü yok.Nesil devam eder insan soyu bir nevi kemdimizden bir parça bırakıp ölüyoruz.Mantigi birazda bu .Sizi anlıyorum fakat anne olmadan önce her kadın bilinçli olarak bunu isteyip istemediğini artı ve eksilerini iyice sindire sindire düşünmeli.Fakat nasıl ki birçok kadın evlenirken bile bu muhasebeyi yapmayıp yanildığı gibi bu karardada yanilabiliyor.Hadi evlilikten dönülür fakat çocuk olunca o karar dönülmez bir karar .İkinciyi yapmayın başka tavsiye veremem.
Siz anne misiniz daha anne adayı mısınız?Her anne ne yaptım ben demiyor, daha ilk günden iyi ki doğurmuşum diyen de var merak etmeyin. Siz öylesiniz diye herkesi öyle sanmayın.
Yahu bu neyin yarışı!Hayır aslında herkes demiyor. Ama diyen var.
Yanlış düşünüyorsunuz. Tüp bebek annesiyim ben. Yıllarca gelmedi. Tüp bebekle doğdu oğlum. Bir yaşına kadar kolikti, sonra zor bir çocuk. Aynı yaş aralığında iş arkadaşım vardı onunda tüp bebekti. İkimin bebeleri de huysuz geceleri uyumazdı. Arkadaş çok istedik Allah alın uğraşın diye böyle yaptı galiba der gülerdik.Tüp bebekler tedavisi yazılarını okuyun aylarca yıllarca çocuk hasreti çeken insanlarla konuşun hep böyle devam etmeyeceğini bebeğinizin büyüyeceğini düşünün iyimser olun gerçekten çocuk sahibi olamayan insanlar sizin yerinizde olmayı çok isteyen insanlar
İkinci gebeliğim.Siz anne misiniz daha anne adayı mısınız?
Hamileyken ben de böyle büyük konuşmuştum. Doğurmadan doğuranı eleştirmeyin
Ben yargılamadım arkadaşı sadece dedim belki iyi gelir benim bebeğim var der biraz rahatlar diye düşündümYanlış düşünüyorsunuz. Tüp bebek annesiyim ben. Yıllarca gelmedi. Tüp bebekle doğdu oğlum. Bir yaşına kadar kolikti, sonra zor bir çocuk. Aynı yaş aralığında iş arkadaşım vardı onunda tüp bebekti. İkimin bebeleri de huysuz geceleri uyumazdı. Arkadaş çok istedik Allah alın uğraşın diye böyle yaptı galiba der gülerdik.
Özellikle ilk 6 ay çok zor oldu. Eşimle uzaklaştık, bebek kaynaklı ailevi sorunlar. Ya neden ben dediğim çok oldu. O zamanlar depresyondaydım. O dönemlerde kendi ailem destekçi olmasaydı ayağa kalkamazdım. Yemek yiyemedim diye ağladığımı bilirim. 46 kiloyu görünce şok olmuştum.
Arkadaşı da iyi anlıyorum. Depresyonda ve tedaviye ihtiyacı var, yargılamak olmaz. Nasıl kalp hastasına aaa hastalık olur mu böyle denmezse , depresyondakine de denmez.
Depresyonda olup tedaviyi reddederse o zaman yargılarım. Özellikle yakın çevresini….
Ben kaybettiğiniz diğer bebeğinizden bahsetmiyorum. Lohusalıkta bebek bakımını yaptınız mı?İki
İkinci gebeliğim.
Yapmadım ama nasıl bir anne olacağımı ön görebiliyorum. Sizin gibi serzenişte bulunmayacağıma eminim.Ben kaybettiğiniz diğer bebeğinizden bahsetmiyorum. Lohusalıkta bebek bakımını yaptınız mı?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?