Anne Olduğuma Çok Pişmanım

Vallahi Allah yardım etsin , benim de uykularım düzelmedi. Bir iki gece annem falan baktı çocuğa rahat uyudum vay be insanlar her gün böyle uyuyorlar dedim. Sanki dünyayı değiştirecek enerji vardı içimde
Bazi zamanlar benim de kocam uyuyordu. Artik oda bitti cunku oglum sagolsun gecenin 3unde cigliklar atarak evin icinde beni aramaya basladi.
 
Benim lohusalığım da 40 gün değil aylarca sürdü hatta 2 yaşına kadar hafif hafif devam etti ama çocuk konuşmaya başlayınca, o seni anladığında sen anladığında zamanla azalıyor ama kullandığın kelimelere dikkat etmelisin. Musibet demek hiç hoş değil. Beklenmedik zamanda gelen uğursuz ve kötülük anlamına geldiği için hoş değil...
 

Yani yapacak bir sey yok. Bi kedim var 10 yaşinda cok kotu bir hastaliga yakalandi sapasaglam saglikli bir kediydi hala bu hastalik haric saglikli hastaligin neyden kaynaklandigi bile belli degil ölene kadar sabah aksam ilac icmek zorunda ondan önce doktor randevusuna kadar varken(boşluk yoktu) 1 hafta krizler gecirdi devamli altina kacirdi tuylerinden yerlerden çis temizledim gece gunduz bazen 2-3 saatte bir zaten tetikte uyudum her seste kriz geldi diye kalktim boluk porcuk uyku ve stressten istifra ettim bile. 1 haftacik sadece evet kedimi asssiiiri seviyorum ama cok yorulmustum psikolojik olarakta sadece fiziksel degil ve nereden bilebilirim yuzde bilmem kaç boyle bir hastaligi cikacak 10 yil sonra? Ve ben buna nasil tepki verecegim? Tabi ki baktim bakiyorum ölene dek bakarim. Cogu kimse cocugunu atmiyor nefret etmiyor sadece yorgunluk...


Ha benim zorlanmam keske sadece uykusuzluk yorgunluk olsaydi hastalik kaynakli olmasi ayri bir duygusal yük ama anladim yani az cok o uykusuzlugu ve tetikte uyumayi. Iyi ki anne olmamişim kaldiramazdim bunu bir baska bi canliya annelik yaparken daha iyi anladim
 
Evet buna kısmen katılıyorum çocuğum olduğu halde. Zorluğunu bilerek dünyaya getirsemde başıma gelmeden yine anlamamışım. Bu sürede kendimi tanıdım mesela, bir daha çocuk yapmak istemiyorum diyorum. Bir tane var onu güzel yetiştirmek, ona yetmek istiyorum. Çevrem hep ikinci yap diyor ve ben aşırı zorlanacağımı biliyorum ee neden yapayım aklımdan zorum ne ki kendimi bile bile zor bir hayatın içine sokayım. Çevremde de bana ikinci mutlaka yapmalısın baskısı oluyor sanki şart gibi, mecbur gibi. Hamileliğim çok sıkıntılı geçmişti, ilk ayları hastanede yatarak gecti ama bunu bile bile, öl ama yinede yap diyecekler nerdeyse. Ikinci çocuk ihtimali beni de çocuğumu da perişan edeceği için yapmıyorum.
 
Gayet bihabersiniz işte, bi siz mi doğrusunu biliyorsunuz? Herkes aynı düşünmek zorunda değil diyip sizin gibi düşünmeyeni taşlayan sizsiniz. Kavga eden falan fişman alakasız örnekler, birinde başkasına zarar veren tiplerden bahsediyorsunuz. Bu toplumu da beni de ilgilendirir ama bariz tıpta yeri olan bir ruhsal rahatszılık sebebiyle geçici sıkıntı yaşayan sizi ilgilendirmez.

İnsanlara da bizler gıcık oluyoruz. Çoluğu yok çocuğu yok gelmiş yaşamadığı konu hakkında yorum yapıyor. Size kimse bir şey sormuyor zaten kendi gibi bunalımdan geçip atlatmış kişilere ulaşmak amaç. Ne uygulasa ne yapsa , süreç içinde bunlar normal mi. Seksen kişi diyor ki normal, yaşadık ve geçti. Üç tane çıkıntı konuda uzman gibi geziniyor.
Faydanız olmayacaksa gölge etmemeyi de yaşam amacı edinirseniz hem siz kimseyi gıcık etmezsiniz hem de gıcık olmazsınız.
 
Konuyu yakından takip edemedim ama böyle başlıklar görünce içim bir cız eder. 6 yıl önce lohusa depresyonunun dibini yaşadım. Hala konuma istinaden geçecek mi diye mesajlar gelir durur. Geçti ve geçecek...

Öyle dipteydim ki ölmek de istedim, pişman da oldum. Öyle 40 gün falan değil belki 2-3 sene sürdü depresyonum. Sürekli hayatı sorguluyor ve inanılmaz zorlanıyordum. Uykusuzluk yaşayacağını herkes biliyor da uyksuzluktan sanrılar göreceğini, bayılacağını falan bilmiyor. Bu zorlanmayı ve hissiyatı anlatmam mümkün değil, yaşayan bilir. Bütün dünya hayatını yaşıyor ama ben kör kuyularda ve asla çıkamayacak gibiydim. Bir de üzerine ben nasıl anneyim, yazık değil mi bu çocuğa düşünceleri eklenmişti. Asla oğlumu ihmal etmiyor gelişimi için her şeyi yapıyor, bol bol öpüyor sonra dönüp ağlıyordum.

İyi ki diyorum iyi ki bana normal ve geçecek diyen insanlar vardı. Annem dahi " biz böyle şey hiç bilmeyiz, sen ne biçim kadınsın, çocuğu bana ver" dediği durumda kilometrelerce ötede destek olan güzel insanlar vardı. Hem de gerçek adımı dahi bilmeden...Tanımayan onca insan yeri geldi aradı yeri geldi gece gündüz demeden yazdı. O sebeple şu an abuk sabuk konuşanlara inanılmaz sinir oluyorum. Hiç mi kalbiniz, empati yeteneğiniz yok? Yahu bilmiyorsunuz işte olayın vehametini ve ciddiyetini, sizin en ufak bir ne biçim anneniz lafı şu durumda olan bir kadını ipe götürebilir!
 
Koalina ben de zor durumdayım geçecek mi gerçekten belki bir konuşsak iyi gelirdi
 
Tabii ki geçecek, benimk çok yavaş oldu ama o bile geçti. Herkes ben gibi olmayabilir tabii. Yalnız olmak çok kötüydü benim için.
Her zaman konuşabiliriz...
Sizin gibi beklenmedik gebelik yaşadım eşim aldirmadi cok zor günler geçirdim hala da geçiriyorum annem dahi anlamıyor eskiye özlem bitmiyor gün içi çocuk bakımını yapıp geceleri agliyorum
 
Hemen hemen aynı yollardan geçmişiz daha hamileyken başladı kısıtlanmalarım bazı alışkanlıklarımı bırakmak zorunda kalmalarım artı kanama aylarca yatma gibi gibi,annem 22 günlükken gitti eşim sürekli nöbetçi oluyordu uzaktaydım ve ben delirmek üzerdeydim sürekli ağlıyordum saate bakardım her dakika eşim gelse de alsa diye ve çok kez bende bebeğim olmadan yaptıklarımın hayaliyle uyudum :) sonra ona karşı vicdan yapmaya başladım sonuçta biz istedik şuan 23 aylık ve hala o yokken ki hayatımı özlüyorum ama hayat biraz da böyle
sosyal medyada gördüğünüz çoğu şey yalan dört dörtlük anne yok dört dörtlük insan yok hep mutlu,hep özgür olmak diye bişe yok bunlar kandırmaca.. Büyüyünce geçmeyecek ama alışacaksınız bazı insanlara sorumluluk ağır geliyor ve bebek olunca özgürlüğümüze düşkünlüğümüzü anlıyoruz inanın tv izleyemiyorum diye bile ağlamışlığım varterapi aldım hâlâ alıyorum ve artık bana ağır gelmiyor,Yapmanız gereken ilk şey 2. çocuğu kesinlikle düşünmemek ve var olan evladınızın tadını çıkarmak,çocuklar anda yaşamayı bizden iyi biliyorlar elbet büyüyecek hatta odasına çekilecek belki akşamdan akşama 2 saat göreceğimiz yaşlara gelecekler kendinizi rahat bırakın özgürlük güzel ama tamamen kaybetmedik,zamanı gelene kadar anın tadını çıkaracağız ve lütfen çok düşünmeyin,sadece geçeceğini bilin yeter
 
Merhabalar. Yazınıza yeni denk geldim. Öncelikle lohusalık sendromunda böyle şeyler normal diye biliyorum. Ve bu sendrom uzun yıllar sürebiliyormuş. Ayrıca herkes anne olmayı isteyecek ya da sevecek diye bir şey yok. Böyle bir dayatma olamaz. Ama doğurulduysa bakılması elbette şart. Benim bebeğim inanılmaz uslu bir bebekti. 2 yaşına kadar harika geçti benim için. Ona bakmak büyük zevk veriyordu , annelik buysa çok sevdim diyordum. Ama ne zaman büyümeye başladı, aksilikler, huysuzluklar, laf dinlememeler, küçük ergenlikler başladı… O zaman dedim ki ben anneliğe uygun değilmişim. Benden ancak bebek bakıcısı olurmuş. Anneliğin gerektirdiği o sabır, o her durumda olan şefkat bende yokmuş. Ben çocuğumun çocuk olduğunu unutup , yetişkin gibi davranmasını bekliyorum. Her şeyi doğru yapmasını bekliyorum. Leb demeden leblebiyi anlasın istiyorum. Oysa o henüz 6 yaşında bir çocuk! Robot değil ki. Her şeyin bilincinde olsam da, onu çok sevsem de maalesef ona hak ettiği anneliği yapamadığım için üzülüyorum ve keşke beceremeyeceğim işe kalkışmasaydım diyorum. Tabi bunu çocuk sahibi olmadan bilemezdik. Hal böyle olunca, kendinizi suçlamayın. Hisleriniz zamanla değişir. Belki de hiç değişmez , bilemeyiz. Önemli olan hislerinize rağmen ona nasıl davrandığınız. Zor olsa da ona yansıtmamaya çalışın, büyüdükçe birbirinize alışacaksınız. İyi kötü bir bağ kuracaksınız. Kendinizden bu kadar feragat ettiğiniz, ödün verdiğiniz varlık sizin için daha değerli olacaktır. En büyük emeğiniz evlat. Öyle düşünün. Ve daha çok yenisiniz. Duygu karmaşası çok normal. Kendinize bu kadar yüklenmeyin ve yüklenenleri de duymayın.
 
bambaşka bir konuda canım çok sıkkın ama yazdıklarınızı okuyunca ben bile iyi hissettim:))
 
Lohusa depresyonu yaşamış biri olarak birtakim cumleler haric ben de oyle hissettim. Eski hayatimi ozledim yalniz olmayi ozledim allahim ben ne yaptim dedim. Benim 8 yasinda bir kizim var o kadar zor bir bebekti ki şimdi arkadaşım gibi kizim olmayınca kendimi bombos hissediyorum. Kendimi cok iyi bildigim için ikinci çocuğu hic dusunmedim ama korunduğum halde hamile kaldim aldirmayi bile düşündüm ama bu gunaha giremedim. Demekki nasipmis dedim istemedigim halde geldiyse.Simdi 3 aylik bir oglum var tekrar basa dondum hatta daha kotu oldum hergun aglamalar cinnet anlari rahatligina o kadar alismisim ki ben yapamicam dedim. Yaşım da 38 eskisi gibi sabrim gücüm de yok. Simdi yavas yavas alışıyorum tabi ki eski hayatimi ozluyorum ama biliyorum ki bu da gececek. Kizim cok destek oluyor. Kardeşini cok seviyor. Evet cok yoruluyorum ama inan geciyor büyüyor sen de alisacaksin. Ben de kotu anneyim diye cok agladim cocuklarimi haketmiyorum dedim. Ama insaniz mükemmel degiliz ins sen de destekle iyi olursun
 

En zor donem bana gore ilk 4 ay kolik donem gectikten sonra bebeginle birseyler yapmaya alismalisin. Ben kizimi 2 aylikken cikarmaya basladim. Simdi 8 yasinda o kadar cok cikardikki o da ben de alismistik o yuzden gittigim yerlerde bana hic sikinti cikarmazdi. Tabiki babasina birakip çıktığım zamanlarda olmuştu insan yalniz cikmayi da özlüyor buyudukce sen de annene babasina birakip cikarsin. Gerçekten cok iyi geliyor. İnan bunu soyleyen de dunyada anne olacak son kisidir seni anliyorum çocuklarımı cok seviyorum elimden geleni de yapmaya calisiyorum ama anneliği ben de sevmedim fakat dünyaya gelmeyi onlar istemedi o yuzden haksizlik olur cocuklarimiza. Umarim bir an once alisirsin
 
Kıyamam sana kolik bir bebek dünyanın en zor şeyi çok iyi anlıyorum seni. İki evladım var kızım biblo gibiydi . Hiç yormadı beni annelik zor derdim öyle böyle büyüttüm 6 yaşında ama rahatım bozuldu dertlendim falan gülüşü gerçekten yetti. 3 aylık kolik bir oğlum var. Daha yavrumu sevemedim sürekli tepiniyor ağlıyor. Kucakta yerde hiç bir pozisyona sığmıyor. İşte bende o isyanı istemeden ediyorum. Rahata erişmişken annelik senin neyine diye. Çünkü yorgunum uykusuzum. İşin kötü tarafı kendimi salacak hakkım bile yok kızımda küçük benden ilgi bekliyor. Vesselam geçeceğini biliyorum sadece kalbime ferahlık diliyorum. Unutma o küçücük bir insan onunda emin ol ağrısı acısı derdi çoktur. Küçücük bedeniyle hayata adapte olmaya çalışıyor. Kalbini ona karartma. Onun sana ihtiyacı var. Ve senden başka kimseyi tanımıyor bilmiyor. Zamanla bu düşüncelerin de değişecek. Bak sabahın 4 beri uyanığız. Kaçta uyuduk dersen 2 de. İnşallah acıları dertleri diner de rahatlarız. Ben hergün dışarı çıkarıyorum dışarda bir güzel uyuyor o arada bende oturup kahvemi içiyorum. Takılıyorum bana da çok iyi geliyor.
 
Tabii ki geçecek, benimk çok yavaş oldu ama o bile geçti. Herkes ben gibi olmayabilir tabii. Yalnız olmak çok kötüydü benim için.
Her zaman konuşabiliriz...


Çok garip bir şey gerçekten bir şey oluyor ve içini hem korku hem de hüzün kaplıyor, hayattan zevk alamıyorsun sanki senin için hayat bitmiş gibi geliyor. Yorgunluğu, uykusuzluğu zaten herkes bildiği için onu geçiyorum. Eski hayatını çok özlüyorsun, aşırı duygusal oluyorsun. İlk hastaneden çıktık tam kapının önüne geldik arabadayız, kucağımızdaki oğluma baktım bir an, ne yaptım ben dedim? kalbimin boğazımda attığını hissettim. Küçücük bir candan korktum evet. Eve geldim yalnızım, yüzüne bakıyorum, nefesine bakıyorum asla kendimi rahat bırakamıyorum biri yoksa yanımda hep stres içindeydim (annem ve kayın validem hayatta değil) bir gün çok ağladı, emzirmeye çalışıyorum memeyi almıyor, altını açtım temiz ne yapacağımı şaşırdım korkudan ağlamaya başladım ve o günden sonra eve ziyarete gelenler gitme vakti gelince ben arkalarından ağlıyordum. Hiç yalnız kalmak istemiyordum. Oğlum rutinleri sevmeyen bir bebekti, uykusu hafif, mızmızdı.

2 yıl boyunca hep geçmiş hayatımı özledim, hep. 2 yıldan sonra yavaş yavaş geçti. Oğluma hiç bir tahammülsüzlüğüm yok mesela, asla hiç bir şeyden şikayet etmiyorum. 2 gün evde olmasa zor geliyor bu sefer ev sessiz, çok boş geliyor.

Konu sahibi şu an lohusa depresyonunda. Çok daha ağır yaşayanlarda var. 2. çocuğunu isteyerek dünyaya getirmiş, doğumdan sonra bir anda ağlama krizlerine giren, hep uyuyan çocuğunu emziremeyen biri vardı. Komşumuzun gelini, sürekli doktor kontrolündeydi, ilaç kullandı. Şimdi iyi tabii ki, iyileşti. Demem o ki, hisleriniz geçici atlatacaksınız, şu an yaşadıklarınız hormonlarınızın oyunu maalesef, destek alarak süreci daha rahat geçirmeyi sağlayabilirsiniz.
 
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…