Anne veya Babasını erken yaşta kaybedenler...

yazılarınızı okuyunca inanın cok kötü oldum kızlar...

bir arkadas yazmıs annem babam olmadan yasayamam diyenlere darılmıs biraz...evet hayat bu ne acılar ne facialar yaşatıyor insanları...allaha karsı gelinmiyor..hayat hersekilde devam etmek zorunda..


ama cok kötü bi acı her zaman içinizde yasıyor...allahım kimseye yasatmasın..her zaman diyorum sevdiklerimin acısını görmeden ölmek istiyorum...allah beni alsın önce..

allah hepinize sabır anne babalarınızın mekanını cennet etsin..
 
12 yaşındaydım bir pazartesi sabahı uyandım hemen kostum banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım okul kıyafetlerimi giymeye basladım...ama bir terslik vardı...hergün 6da evden işe giden annem saat 7olmasına ragmen evdeydi...ben üstümü giyerken ablam geldi yanıma ve dedi ki "sana bişey söyleyeceğim ama korkma"... korkmam abla söyle dedim... "babam ölmüş" dedi...

oysa ben banyoya giderken görmüştüm tv nin karsısındaki tekli koltukta oturuyordu...uyuyor sanmıstım...uyandırmamak için sessizce geçmiştim yanından...uyanmazmış meğer nerden bilirdim...

öylece kalakaldım 2-3 saat falan...en son içeri gidip hala koltukta oturur vaziyette duran babamı izlediğimi hatırlıyorum...nasıl da sakinleşmiş görünüyordu...oysa daha 7-8saat önce beni döverken ne kadar da sinirliydi...hiç ağlamadım ben...üzülmedim de...böyle kaskatı bir duyguydu içimdeki...hiçbir şey hissetmiyordum...bir baskasının babası ölse daha çok üzülürdüm...

beni asıl üzen o sabah bana "babam ölmüş" diyen ablamın 4sene sonra trafik kazasında ölmesiydi zaten...ben o gün anladım insanın ailesinden birisini kaybetmesinin acısını...

oysa bende isterdim öldüğünde ağladığım,depresyona girdiğim bir babamın olmasını...
 
ben de babamı daha 10 yaşındayken kaybettim yokluğu hala içimde şimdi de annem çok hasta günleri sayılı aynı babam gibi gözlerimin öünde eriyo gidiyo anacım hiçbişey yapamıyorum çok zorr konuşulck söylencek kelime yok sadece ağlıyorum...
 
ağlaya ağlaya okudum yazılanları meğer yüreği yaralı ne kadar çok insan varmış....ben de hikayemi anlatayım sizlere....

henüz 16 yaşımdayken kanserden babamı kaybettik...çok ağar geldi babamı kaybetmek çok düşkündüm babama...en küçük bendim çok nazlardı beni...babamı kaybedince anneme dayandım...çok sıkıntılar çektik anneciğimle...21 yaşıma geldim evlendim...eşim işi sebebiyle şehir dışına çıkıyordu sürekli hep annemle kalıyordum...üniversiteye başladım..annem ders çalışayım diye ben de kalırdı evi temizler yemek yapardı...hamile kaldım annem yanımdaydı bebeğime bişey olmasın diye..hep işlerimi yapardı...geceleri uyuyamazdım hamileyken sabahlara kadar sürünürdüm evde o gece kalkar tutardı kolumdan benimle beraber uyumazdı...anne sen yat benimle beraber perişan olma derdim...anneciğimde sen rahatsızken ben nasıl yatarım uyurum derdi...derken doğum yaptım annem beni prensesler gibi baktı...kızıma o kadar düşkündü ki doyamıyordu adeta...hiç ayrılmak istemiyordu...derken annem kuzenimin yanına gitmek zorunda kaldı eşi askere gitmişti...gitti oraya 4.gün pazara çıkmış kuzenimin kızını parka götürmüş..eve gelmiş turşu kuracakmış kuzenimden bidon isterken yığılmış yere...sonra uyanmış ben iyiyim kimseye haber verme...biraz dinlenirim geçer demiş..odaya geçerken bir daha yere düşmüş ve kalkamamış...hemen acile haber verilmiş ama artık yapılacak bir şey kalmamış...19 kasım 2009 perşembe günü annemi kaybettim...hastaneye bir umut diye gittim ama abimi ağlarken gördüğümde ne yaptığımı hatırlamıyorum bir ara yere düştüm ve herkese ne olur yalan deyin diye bağırdım ama yalan değildi...annem gitmişti...yarın 3 hafta olacak annemi kaybedeli ve ben kendimi toparlıyamıyorum...çok zor çok...25 yaşımda annesiz kaldım...ne anne var ne baba...:a015:senağlamasenağlama
biraz içimi dökmek istedim...Annesini babası hayatta olanlar sıkı sıkı sarılın onlara hiç üzmeyin....

çok zor canım ya ben de babamı daha ilkokuldayken kaybettim çok düşkündüm babama şimdi 25 yaşındayım ve annem çok hasta günleri sayılı canım annem benim gözünün içine baka baka çok zor nasıl dayanıcam napıcam bilmiyorum kafayı yicem bi de ben annemi üzmüştüm istemediği bi evlilik yapmıştım şimdi vicdanım çok rahatsız sonradan herşey yoluna girdi ama yine de o günleri unutamıyorum Allahım napcam bilmiyorum çok zor bişey
 
ben 19 yasında annemi 23 yasındada babamı kaybettim hayat beni çok yıprattı onlar olmadan asla mutlu olamaıyorum artık bu hayatttan hiç zevk alamıyorum yeni evli olmama ragmen ama kaderde bunu yazmıs bende oynuyorum
 
Allahım.. ne dertler var yarabbim... Annesini, babasını, yakınını kaybedenlere Allah sabır versin, ölenlere rahmet eylesin diliyorum. Ben babamı 30 yaşında kaybettim. Burada yazanların çoğuna göre hayli büyümüştüm. Evliydim ve bir çocuk annesiydim. Ama insan kaç yaşında olursa olsun anne babasının ebediyen kaybı sırasında onlara muhtaç olan küçücük bir çocuk oluyor ve bu acı olay feci bir tokat gibi çarpıyor suratına:(
Babam ölmeden yarım saat önce telefonda konuşmuştuk. Ben işteydim. O gün birazgeç çıkacaktım. Evi aradım annemle konuşmak için. Babam çıktı telefona. Dükkanı bu kadar erken kapatıp gelmezdi ama şaşırdım sordum. Rahatsızım biraz dinlenmeye geldim dedi. Annem evde yokmuş, pazara gitmiş. Hemen taksi çağır doğru hastaneye git acile geliyorum dedim. Bi taraftan da anneme ulaşmaya çalışıyorum cepten. Babacım kolay kolay dr. a giden bir insan değildi. Ben iyiyim dinleneyim geçer dedi. Sesi de iyi geliyordu. Biraz olsun rahatlamıştım ama huzursuzluğum devam ediyordu. Telefonu kapattık. 15 dakka sonra tekrar aradım. Annem gelmiş eve. İlaçlarını verdim baban iyi dinleniyor dedi. Tamam geliyorum ben dedim. İşyerimle ev arası kahrolası 2 saat. Babamda arkadan sesleniyor gelmesin ben iyiyim diye. Ben tam çıkmaya hazırlanıyordum. 5-10 dk sonra annem aradı. Gel kızım baban fenalaştı diye. Sesi o kadar panikle çıkıyordu ki kelimelrle anlatabilmem mümkün değil. Hemen telefonu komşumuz aldı. Telaşlanma kızım sen yavaş yavaş gel zaten biz doktor çağırdık merak etme dedi. Ama ben anladım dönüşü olmayan kötü bir şey olduğunu. Yol boyunca annemi, eşimi aradım durdum. Acı haber var bana söylemiyorsunuz dedim. İnkar ettiler. Babamla görüştürün o zaman dedim. Karşı çıktılar. Tabiiki anlamıştım. 2 saat yol 2 asır gibiydi. Ağlaya ağlaya eve geldiğimde babamın, aniden gelen kalp krizine yenik düşen cansız bedeni ile karşı karşıyaydım.:(
İşte hayat bir şekilde devam ediyor kalanlar için. Şimdi kendi annemin babamın rollerini üstlenmiş bir anneyim. Rabbim evlatlarımın acısını göstermesin diye dua ediyorum
 
Son düzenleme:
30 una gelmis bir insan kücükmüdür sizce?

Annesini kaybettigi zaman kücüktür kizlar...aynen 5 yasinda bir cocuk gibidir! Sudan cikmis bir balik gibi saskindir...ben ne yapacagim simdi, nereye gideyim kime siginayim der.....Elimi kim tutacak? Bana kim yol gösterecek? Kim merak etme yavrum hersey düzelir diyecek?

Anneniz en fazla daha 6 ay yasar dedi doktorlar...6 hafta bile sürmedi!
3 hafta hastanede yatti, 3 gün evde yatti...4 cü gün son yolculuguna ugurladik annemi!

Ben eski ben degilim....annemin öldügü gün benimde icimde birseyler öldü...cocuklugum öldü...bunu anladim artik!

Annemin bana biraktigi hatira bir aglayan birde gülen bir cift gözdür...aynen kendi gibi bir gözü aglasada bir gözü hep gülerdi..
Tüm arkadaslarimin ölmüslerine rahmet diliyorum....mekanlari cennet olsun:Saruboceq:

Hemde öyle bir küçülür ki.. aynı gün hem annesini hem de babasını kaybederse, ne hale gelir düşünsene
çok özledim ikisini de :(
 
Yazılanları okuyunca, hepsine sizler buna rağmen çok şanslısınız dedim.Neden mi? Keşke birisi bari yanımda olsaydı..
Allahım hepimizin yardımcısı olsun.Canlarımızın mekanı cennet olsun..

...........

Ben anneme ve babama aşıktım, aşık. Bir gece(olaydan yaklaşık 1 sene önce) Anneme sarılıp, "sen ölürsen ben ne yaparım anne" diye ağladım ya. "İntihar ederim, yaşayamam ki" dedim.Annem de " kızım öyle deme,Allah sabrını verir,yaşamaya devam edersin.Allahın verdiği canı sadece o alır" dedi.İçime doğmuş gibi,Allah düşürdü ya içime acısını.Bu gecelerce devam etti.Sensizliği düşünemezdim annem.
Kendime almaz, annem mutlu olsun diye ona hediyeler alırdım.Onun gülüşünü mutluluğunu görmek bin değiyordu herşeye.
Aynı şekilde babama da, babalar gününde baştan aşağı damat yapardım onu.Hiç sevmediği keten pantolonu bile giydi, ben aldım diye.
Nişanlandığımın ilk günü nevresim takımı aldım.Eve getirdim annem çok beğendi.Onun o mutluluğuna , o oturma odasında otururken, açtım nevresimi taktım yorganına..Çağırdım anne bi gelsene dedim.Nevresimi yatağında görünce ki mutluluğunu siz tahmin edin.Ben seni başka severdim annem.
İşten eve gelirdim.Babam gel buraya gel, bi gıdıktan ısırayım derdi.23 yaşındaydım.Beni çocuklar gibi nazlardı.Hiç kıyamazdı.Ben de ona öyle bir şımarırdım ki görmeyin..Şımarık sesle " ya baba çocukmuyum ya, ne gıdığı" der yine de öptürürdüm babama. İşte böyle severdik birbirimizi.
Evlenme zamanı geldi,babam dedi ki eşime " kızımı sana veririm ama benim yanımdan ev tutaaksınız" çünkü ayrılamazdı benden..Tuttuk evi, 2 bina sonrasındaydım :) Neyse düğün vakti geldi.zor oldu ve ayrıldım onlardan.Düğün salonundan çıktık,önce kayınvalidemlere gittik.küçük mevlit sonrası evime gitmek için yola koyulduk.Babamların evin önünden geçerken durun dedim.Ben onları çok özledim.yukarı çıkıcam ve çıktım.Şok oldular,sofra başındalardı.Çıkardım gelinliğin eteğini oturdum sofralarına.Sarıldım onlara ve sonra geçtim evime..Ateş düştü içime yaktı durdu..
Evliliğin ertesi günü, öğlen vakti gittim annemlere, çok özledim.Bilirsiniz aslında gidilmez,ayıp kaçar..Gittim kahvaltı yaptım.Çok özlemiştim onları ya :(
Evliliğimin 1.ayı ben onları çok özledim,(her gün görüşmemize rağmen)bu gece babamlarda kalmak istiyorum dedim.Ve kaldım.Sarıldım uyudum o gece ikisine de..Evet aralarında yattım..Ben onların hala nazlı bebeği idim çünkü :(
Sonra evliliğimin 3.ay ve 1.haftası 28 ocak 2008, bir telefon geldi.arayan annem " kızım köyde cenazemiz var,biz yola çıkıyoruz.Ben de o gün çok mutsuzum,eşimle sorunumuz var ve ağlıyorum.Gözlerim dolu dolu.Anneme telefonda dedim ki " annem güle güle gidin, yolunuz açık olsun, ben gelemicem yanınıza". Ama içim rahat etmedi o kırmızı gözlerle gittim.Sarıldı annem bana, anladı sorun olduğunu ve " gidiyorum ama kızım aklım hep sende kalacak" dedi.Öyle bir içine sarıldı ve öptü ki hala unutamıyorum.İçinee doğmak gibi işte.
Babama sarıldım,öptüm.
Sıradan bi ayrılık sandım.
Gece babamı aradım, yoldayız kızım gebzeye ulaştık dedi.Hayırlı yolculuklar babam dedim.
Yattık.Gece bir rüya gördüm.Babam bi yeri eliyle eşiyor.Baba noldu diyorum.Kızım önümde bir engel var, aşabilirsem gidicem cenazeye diyor.Baba hayırlısıyla git, geç olsun nolacak sanki dedim.Ve gözümü o kötü haberle açtım.
Abim eşimi aramış.Ve kaza olmuş, hepsi çok kötüymüş dedi.Ben deliye döndüm.Yarabbim nolur annem telefona baksın dedim.Annem diye ağladım dakikalarca, hem aradım hem ağladım.Gecenin 5 inde.
Ağladım delirdim, olamaz, şaka rüyadayım.İkiside olamaz diye delirdim.Ta ki abim ve kardeşim evimin kapısına gelip, abim kafasını yerlere vurarak, 5 i de ölmüş, biz napıcaz şimdi dediğinde ve o küçük kardeşim sessizce ağladığında.
Ağlayamadım,onlara destek ol fatma,onlar mahvolmuşlar dedim.Ve hemen yola çıktık.İçimden Yalan, görücem onları diye diye gittik.Atkaracalara gelince lanet olsun dedim.
Artık anlatamıyorum.İlk defa burada konuşuyorum.Kimse yok anlatacağım, konuşacağım..
2 yaşında ki kızım, " anne senin annen nerde, baban nerde" diye sordu..Yandı ciyerim..
Ben çok özledim onları, herkesten nefret ediyorum.Kimseyi sevmiyorum, çok sevgisiz ve yanlız kaldım.
Nasıl geçer bu ömür.
Şimdi ise, Allahım yalvarırım beni kızımdan ayırma diyorum.Canım yanıyo ona bişey olacak diye.
 
garip.... benimde annem 4 yaşımda öldü yüzünü hatırlamıyorum bile bi fotoğrafı bile yok
annemi özlüyorum hiç görmedimki nasıl özleyebilirim ama.....
 
Yazılanları okuyunca, hepsine sizler buna rağmen çok şanslısınız dedim.Neden mi? Keşke birisi bari yanımda olsaydı..
Allahım hepimizin yardımcısı olsun.Canlarımızın mekanı cennet olsun...

AMİN .ELFU ELFİ AMINLER..

Yazdıklarınızı okuyunca yutkunamadım birden, gözlerim doldu..O kadar çok duygunuzu katarak anlatmışsınız ki ; diyecek söz bulamadım..

Allah sizi evlatlarınıza , evlatlarınızı size bağışlasın.

:14:
 
Ahh babamm...
Nerden bilebilirdinki 35 yasinda vefat edecegini... Nerden bile bilirdi gencecik annem oylesine esini goturdugu hastanede yanlis igne vurularak en sevdigini buz gibi morgta tek basina birakip yanliz eve donecegini...
...
Sofrada gelmelerini bekleyen iki kucuk kizlarina babalarinin nerde oldgnu nasil aciklayacakti? Nasil grip diye gittigi hastanede biraktgini soyleyecekti...
...
Babam sen gittiginde ben 7 yasindaydim... Cikarken "yarim saate kadar geliriz" demistin ya aradan 17 yil gecti ve ben hala bi tarafi buruk, bos ve caresiz bir sekilde o "yarim saatin" gelmesini bekliyorum...
 
AMİN .ELFU ELFİ AMINLER..

Yazdıklarınızı okuyunca yutkunamadım birden, gözlerim doldu..O kadar çok duygunuzu katarak anlatmışsınız ki ; diyecek söz bulamadım..

Allah sizi evlatlarınıza , evlatlarınızı size bağışlasın.

:14:

Amin , amin.Hepimizi evlatlarımıza bağışlasın.
Okadar çok özledim ki, yazdıktan sonra bile dakikalara ağladım.İçim buram buram doldu.Özlem hergün ayrı yakıyo .
Çok ağır işte.
 
Yazılanları okuyunca, hepsine sizler buna rağmen çok şanslısınız dedim.Neden mi? Keşke birisi bari yanımda olsaydı..
Allahım hepimizin yardımcısı olsun.Canlarımızın mekanı cennet olsun..

...........

Ben anneme ve babama aşıktım, aşık. Bir gece(olaydan yaklaşık 1 sene önce) Anneme sarılıp, "sen ölürsen ben ne yaparım anne" diye ağladım ya. "İntihar ederim, yaşayamam ki" dedim.Annem de " kızım öyle deme,Allah sabrını verir,yaşamaya devam edersin.Allahın verdiği canı sadece o alır" dedi.İçime doğmuş gibi,Allah düşürdü ya içime acısını.Bu gecelerce devam etti.Sensizliği düşünemezdim annem.
Kendime almaz, annem mutlu olsun diye ona hediyeler alırdım.Onun gülüşünü mutluluğunu görmek bin değiyordu herşeye.
Aynı şekilde babama da, babalar gününde baştan aşağı damat yapardım onu.Hiç sevmediği keten pantolonu bile giydi, ben aldım diye.
Nişanlandığımın ilk günü nevresim takımı aldım.Eve getirdim annem çok beğendi.Onun o mutluluğuna , o oturma odasında otururken, açtım nevresimi taktım yorganına..Çağırdım anne bi gelsene dedim.Nevresimi yatağında görünce ki mutluluğunu siz tahmin edin.Ben seni başka severdim annem.
İşten eve gelirdim.Babam gel buraya gel, bi gıdıktan ısırayım derdi.23 yaşındaydım.Beni çocuklar gibi nazlardı.Hiç kıyamazdı.Ben de ona öyle bir şımarırdım ki görmeyin..Şımarık sesle " ya baba çocukmuyum ya, ne gıdığı" der yine de öptürürdüm babama. İşte böyle severdik birbirimizi.
Evlenme zamanı geldi,babam dedi ki eşime " kızımı sana veririm ama benim yanımdan ev tutaaksınız" çünkü ayrılamazdı benden..Tuttuk evi, 2 bina sonrasındaydım :) Neyse düğün vakti geldi.zor oldu ve ayrıldım onlardan.Düğün salonundan çıktık,önce kayınvalidemlere gittik.küçük mevlit sonrası evime gitmek için yola koyulduk.Babamların evin önünden geçerken durun dedim.Ben onları çok özledim.yukarı çıkıcam ve çıktım.Şok oldular,sofra başındalardı.Çıkardım gelinliğin eteğini oturdum sofralarına.Sarıldım onlara ve sonra geçtim evime..Ateş düştü içime yaktı durdu..
Evliliğin ertesi günü, öğlen vakti gittim annemlere, çok özledim.Bilirsiniz aslında gidilmez,ayıp kaçar..Gittim kahvaltı yaptım.Çok özlemiştim onları ya :(
Evliliğimin 1.ayı ben onları çok özledim,(her gün görüşmemize rağmen)bu gece babamlarda kalmak istiyorum dedim.Ve kaldım.Sarıldım uyudum o gece ikisine de..Evet aralarında yattım..Ben onların hala nazlı bebeği idim çünkü :(
Sonra evliliğimin 3.ay ve 1.haftası 28 ocak 2008, bir telefon geldi.arayan annem " kızım köyde cenazemiz var,biz yola çıkıyoruz.Ben de o gün çok mutsuzum,eşimle sorunumuz var ve ağlıyorum.Gözlerim dolu dolu.Anneme telefonda dedim ki " annem güle güle gidin, yolunuz açık olsun, ben gelemicem yanınıza". Ama içim rahat etmedi o kırmızı gözlerle gittim.Sarıldı annem bana, anladı sorun olduğunu ve " gidiyorum ama kızım aklım hep sende kalacak" dedi.Öyle bir içine sarıldı ve öptü ki hala unutamıyorum.İçinee doğmak gibi işte.
Babama sarıldım,öptüm.
Sıradan bi ayrılık sandım.
Gece babamı aradım, yoldayız kızım gebzeye ulaştık dedi.Hayırlı yolculuklar babam dedim.
Yattık.Gece bir rüya gördüm.Babam bi yeri eliyle eşiyor.Baba noldu diyorum.Kızım önümde bir engel var, aşabilirsem gidicem cenazeye diyor.Baba hayırlısıyla git, geç olsun nolacak sanki dedim.Ve gözümü o kötü haberle açtım.
Abim eşimi aramış.Ve kaza olmuş, hepsi çok kötüymüş dedi.Ben deliye döndüm.Yarabbim nolur annem telefona baksın dedim.Annem diye ağladım dakikalarca, hem aradım hem ağladım.Gecenin 5 inde.
Ağladım delirdim, olamaz, şaka rüyadayım.İkiside olamaz diye delirdim.Ta ki abim ve kardeşim evimin kapısına gelip, abim kafasını yerlere vurarak, 5 i de ölmüş, biz napıcaz şimdi dediğinde ve o küçük kardeşim sessizce ağladığında.
Ağlayamadım,onlara destek ol fatma,onlar mahvolmuşlar dedim.Ve hemen yola çıktık.İçimden Yalan, görücem onları diye diye gittik.Atkaracalara gelince lanet olsun dedim.
Artık anlatamıyorum.İlk defa burada konuşuyorum.Kimse yok anlatacağım, konuşacağım..
2 yaşında ki kızım, " anne senin annen nerde, baban nerde" diye sordu..Yandı ciyerim..
Ben çok özledim onları, herkesten nefret ediyorum.Kimseyi sevmiyorum, çok sevgisiz ve yanlız kaldım.
Nasıl geçer bu ömür.
Şimdi ise, Allahım yalvarırım beni kızımdan ayırma diyorum.Canım yanıyo ona bişey olacak diye.
canım Allah sabırlar versin.çok ama çok zor sen anlatırken ben ağladım.hem sana hem kendime.çok zor anne ve babasız yaşamak.çocukken gizli gizli ağlardım annemi babamı kaybedersem diye.çok şükür eşim var.benim de kzım var onunla hayata tutunuyorum.anne babası hayatta olanlara bakıp imreniyorum.Rabbim öle emretti sabredeceğiz,dua edeceğiz,güzel anıları hatırlayacağız,onlardan öğrendiklerimizi yavrularımıza öğretceğiz.Allah hepimize yardım etsin.
 
yıllar önce odamdaydım,bir şeylerle uğraşıyordum.potmantonun olduğu holden sesler geliyordu.annem dışarı çıkmak için hazırlanıyordu.bana seslendi:
- ben çıkıyorum. bir şey istiyor musun dışardan?
-hayır ! sağol .
-ben gidiyorum o zaman.
-tamaam
ben de ona dışarı çıkmadan odamdan seslenmiştim.ben gidiyorum dediğinde gerçekten gitmiş.o gün onunla son görüşmemizmiş.onu son duyuşummuş.canım annecim dışarda trafik kazası geçirmiş. ilk haftalar şok ve şaşkınlık vardı.olayın içinde olsam da ,hem de dışarıdan seyrediyor gibiydim.galiba ilk günlerin şoku bende uyuşturucu etkisi yaptı.esas acı 2 ay sonra geldi her geçen gün arttı.bu acı diğer acılara benzemiyor.burnunun direği sızlamak deyimi mecaz değilmiş.tabii acı yıllar geçtikçe sönmese de korlanıyor.anneciğimin vefatından önceki aylarda yaşadıklarımızda bazı enterasanlıklar vardı.annem durup dururken'belli mi olur hayat ,şu kapıdan çıkarsın bir daha dönemezsin' diyordu.daha önce hiç olmadığı kadar okuldayken onu çok özlüyordum.bana her geçen gün daha sevimli geliyordu.bir an önce eve gideyim annemin yüzünü görüp onunla sohbet edeyim diye düşünüyor ama anneme karşı bunu söylemiyordum.enteresandır annem sosyal hayatı oldukça faal,dolu olan biri olmasına rağmen'kızım hep seni düşünüyorum,ben seni gün içinde çok özlemeye başladım adeta burnumda tütüyorsun 'derdi.üniversitedeydim,aynı şehir ve aynı evdeydik.yani öyle çok merak edilesi bir yaş ve konumda değildim.otobüste dolmuşta evde yan yana otururken birbirimizin elini tutma adeti geliştirdik durduk yere.kanepeyi babamın elinden kaparsak birbirimize sarılarak televizyon izliyorduk .sanki ünivversite öğrencisi değil 4-5 yaşında çoçuktum.yine kazya yakın bir gün onu mutfakta marul yıkayıp içli içli ağlarken buldum.şaşkınlık içinde sebebini sordum 'ben de bilmiyorum.içimden geliyor.hiç böyle olmamıştım'dedi.ben de annemi hiç öyle görmemiştim.annemin bir de çok sevdiğim bir sözünü paylaşmak istiyorum bana derdi ki 'sen beni benim seni sevdiğim gibi sevemezsin,sen ancak kendi çocuğunu benim seni sevdiğim kadar sevebilirsin'. kan bağı olsun olmasın çoçukları sevgiyle,emekle büyüten kadın erkek herkese sevgiler:9:
 
23 yaşındaydım... babam 1 yıldır kanser hastasıydı... tatile doğup büyüdüğü köye gitmek istedi her zamanki gibi... tedavi için aldığı aylık tedavisi vardı bunun için tatilimizden erken dönüyorduk. arabayı babamın ablasının oğlu kullanıyordu. annem babam kardeşim ben hepimiz uyuyorduk yolda bunu fırsat bilen o canavar çokta sağlam olmayan arabamızla hız sınırlrını fazlasıyla zorlayıp sonunda direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyere ordan yola taklalar atarak şarampole yuvarlandı..26 temmuz 2009... arabada sıkışmış kurtarılmayı beklerken anneme takıldı gözüm arabadan çıkabilen babam kardeşim ve o canavar anneme yardımcı olmaya çalışıyolar annemin kafasından kanlar akıyor acıdan inleyip toprakları tırmalıyordu ve benim elimden hiç birşey gelmiyordu vücudumdaki kırıklarla birilerinin beni kurtarmasını bekliyordum...annem tam 2buçuk ay yoğun bakımda yattı doktorlar defalarca"hastayı her an kaybedebiliriz hazırlıklı olun"dedi sonra bi mücize oldu(mucize diyorum çünkü doktorlar bile yaşaması mucize diyordu) yoğun bakımdan çıktı bebek gibi bakıma muhtaçtı artık babamında yaşadığı sıkıntılardan dolayı hastalığı fazlaca ilerlemişti. bebek gibi baktım anneme üniversite son sınıf öğrencisiydim okulumu bıraktım yeterki annem iyi olsun diye bu arada babam iyice kötüleşmişti ve sağlıkçı olan annem bu durumun farkındaydı. ne kadar inkar etsemde babamın ölümünün yaklaştığının bilincindeydi ve bu onu çok üzüyodu. geceleri uyandığımda yattığı yerde ağlarken yakalıyordum annemi "buz gibi topraklarda nasıl yatacak ben onsuz ne yapacağım" diye. babamın ağrıları çok artmştı artık hastaneye yatırdık orda tedavisine devam ediyordu doktorlar "en fazla 1 ay daha yaşar" dediklerinde oturduğum koltuktan kalkamadım bi süre. bu arada üzüntü annemin tedavisinide kötü etkiliyordu yemek yiyip içmiyor gittikçe zayıflıyordu. bunun için zar zor bi hastaneye götürdüm orda böbreklerinin tahrip olduğunu söylediler tedavi için yatırdılar ertesi sabah yanına gittiğimde bilinci kapanmıştı öğlene de doktor "hastanızın beyin ölümü gerçekleşti" dediğinde ne olduğunu bile algılayamıyordum. ve aynı gece saat 1:30da geçirdiği son kalp krizi ile annemi kaybettim... 21 ocak 2010... dünyam yıkılmış bi yanım yarım kalmıştı... hastaneye babama gidip söyleyip ona sarılıp ağlamak istiyordum fakat doktorları buna izin vermediler "hastanın kalan son bi kaç gününde acı çekmesine üzülmesine izin veremeyiz" dediler.30 ocak sabahıda babamın ölüm haberi geldi hastaneden. aralarında sadece 9 gün var... ve ben 12 yaşındaki kardeşimle yapayalnız kaldım. ve bunların hepsine o sorumsz canavar sebep oldu. annemin ölümüne babamın hastalığının bu kadar çabuk ilerlemesine otarfik kazasını yaparak o sebep oldu. ve şimdi hiç bir vicdan muhasebesi yapmadan mutlu mesut yaşıyor... olan sadece bana oldu bütün hayatım alt üst oldu... türkiyenin sayılı üniversitelerinden bitrinde son sınıf öğrencisiydim yapacağım meslekte de öğrenci olarak çok başarılara imza atmıştım.tübitak destekli araştırmalar burslu yurtdışı çalışmaları yurtiçinde verdiğim eğitimler seminerler tamamen kendimi yapacağım mesleğime vermiştim ve başarılı olacağımdan en ufak bi şüphem yoktu. annemin hastalığı döneminde okulu 1 yıl bırakmam bütün okul hevesimi kırdı. uzunca bir süre psikolojik tedavi gördüm insanlardan uzak kalmayı seçtim mesleğime inancımı kaybettim... şimdi yavaş yavaş topluyorum kendimi... oluluma yeniden adapte olmaya çalışıyorum iyi giden bi evliliğim var annemle babamdan bana kalan kardeşim yanımda... artık mutu olmak istiyorum...
 
23 yaşındaydım... babam 1 yıldır kanser hastasıydı... tatile doğup büyüdüğü köye gitmek istedi her zamanki gibi... tedavi için aldığı aylık tedavisi vardı bunun için tatilimizden erken dönüyorduk. arabayı babamın ablasının oğlu kullanıyordu. annem babam kardeşim ben hepimiz uyuyorduk yolda bunu fırsat bilen o canavar çokta sağlam olmayan arabamızla hız sınırlrını fazlasıyla zorlayıp sonunda direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyere ordan yola taklalar atarak şarampole yuvarlandı..26 temmuz 2009... arabada sıkışmış kurtarılmayı beklerken anneme takıldı gözüm arabadan çıkabilen babam kardeşim ve o canavar anneme yardımcı olmaya çalışıyolar annemin kafasından kanlar akıyor acıdan inleyip toprakları tırmalıyordu ve benim elimden hiç birşey gelmiyordu vücudumdaki kırıklarla birilerinin beni kurtarmasını bekliyordum...annem tam 2buçuk ay yoğun bakımda yattı doktorlar defalarca"hastayı her an kaybedebiliriz hazırlıklı olun"dedi sonra bi mücize oldu(mucize diyorum çünkü doktorlar bile yaşaması mucize diyordu) yoğun bakımdan çıktı bebek gibi bakıma muhtaçtı artık babamında yaşadığı sıkıntılardan dolayı hastalığı fazlaca ilerlemişti. bebek gibi baktım anneme üniversite son sınıf öğrencisiydim okulumu bıraktım yeterki annem iyi olsun diye bu arada babam iyice kötüleşmişti ve sağlıkçı olan annem bu durumun farkındaydı. ne kadar inkar etsemde babamın ölümünün yaklaştığının bilincindeydi ve bu onu çok üzüyodu. geceleri uyandığımda yattığı yerde ağlarken yakalıyordum annemi "buz gibi topraklarda nasıl yatacak ben onsuz ne yapacağım" diye. babamın ağrıları çok artmştı artık hastaneye yatırdık orda tedavisine devam ediyordu doktorlar "en fazla 1 ay daha yaşar" dediklerinde oturduğum koltuktan kalkamadım bi süre. bu arada üzüntü annemin tedavisinide kötü etkiliyordu yemek yiyip içmiyor gittikçe zayıflıyordu. bunun için zar zor bi hastaneye götürdüm orda böbreklerinin tahrip olduğunu söylediler tedavi için yatırdılar ertesi sabah yanına gittiğimde bilinci kapanmıştı öğlene de doktor "hastanızın beyin ölümü gerçekleşti" dediğinde ne olduğunu bile algılayamıyordum. ve aynı gece saat 1:30da geçirdiği son kalp krizi ile annemi kaybettim... 21 ocak 2010... dünyam yıkılmış bi yanım yarım kalmıştı... hastaneye babama gidip söyleyip ona sarılıp ağlamak istiyordum fakat doktorları buna izin vermediler "hastanın kalan son bi kaç gününde acı çekmesine üzülmesine izin veremeyiz" dediler.30 ocak sabahıda babamın ölüm haberi geldi hastaneden. aralarında sadece 9 gün var... ve ben 12 yaşındaki kardeşimle yapayalnız kaldım. ve bunların hepsine o sorumsz canavar sebep oldu. annemin ölümüne babamın hastalığının bu kadar çabuk ilerlemesine otarfik kazasını yaparak o sebep oldu. ve şimdi hiç bir vicdan muhasebesi yapmadan mutlu mesut yaşıyor... olan sadece bana oldu bütün hayatım alt üst oldu... türkiyenin sayılı üniversitelerinden bitrinde son sınıf öğrencisiydim yapacağım meslekte de öğrenci olarak çok başarılara imza atmıştım.tübitak destekli araştırmalar burslu yurtdışı çalışmaları yurtiçinde verdiğim eğitimler seminerler tamamen kendimi yapacağım mesleğime vermiştim ve başarılı olacağımdan en ufak bi şüphem yoktu. annemin hastalığı döneminde okulu 1 yıl bırakmam bütün okul hevesimi kırdı. uzunca bir süre psikolojik tedavi gördüm insanlardan uzak kalmayı seçtim mesleğime inancımı kaybettim... şimdi yavaş yavaş topluyorum kendimi... oluluma yeniden adapte olmaya çalışıyorum iyi giden bi evliliğim var annemle babamdan bana kalan kardeşim yanımda... artık mutu olmak istiyorum...
canım ne kadar zor günler geçirmişsin anne babanı aynı anda kaybetmişsin Allah sana sabırların en büyüğünü versin.dayanmak çok zor yaşıyorsun ama hep eksik hele de ikisi olmayınca.kader Allah böyle taktir etti.Kardeşine sarıl eşine sarıl yalnız değilsin.
 
canım ne kadar zor günler geçirmişsin anne babanı aynı anda kaybetmişsin Allah sana sabırların en büyüğünü versin.dayanmak çok zor yaşıyorsun ama hep eksik hele de ikisi olmayınca.kader Allah böyle taktir etti.Kardeşine sarıl eşine sarıl yalnız değilsin.

sağol canım... evet zor hemde çok bi anda kisesiz kalıyosun hayatın alt üst oluyo ama derdi veren allahımsabrınıda veriyor fazlasıyla... dayanmak katlanmak zorundayız çünkü hayat devam ediyor
 
Annemin ölümünden üç ay önceydi, tedaviyi kesmişlerdi,yiyip bitirmişti annemi kanser.Akşam iş dönüşüydü, kardeşimi aradım,annemin yanındaydı. Uyuyor morfin verdik dedi. O kadar bunalmışım ki hıçkıra hıçkıra ağlıyordum telefonda. Kardeşim beni teselli ediyor abla ağlama falan diye.Annem gözünü açmış,telefonu istemiş. Efendim anne dedim; neden ağlıyorsun dedi, yok bişey sinirim bozuk dedim. Ağlama İYİYİM ben dedi. Ama iyiyimi öyle gür bir sesle üzerine basarak söyledi.Ben sizi ağlayın diye büyütmedim dedi.Ne zaman ağlasam anlardı,ölümüne bizi hazırlamak için elinden geleni yaptı.Ama ölüme hazırlanılmıyor işte. O kadar özledim ki ....
 
23 yaşındaydım... babam 1 yıldır kanser hastasıydı... tatile doğup büyüdüğü köye gitmek istedi her zamanki gibi... tedavi için aldığı aylık tedavisi vardı bunun için tatilimizden erken dönüyorduk. arabayı babamın ablasının oğlu kullanıyordu. annem babam kardeşim ben hepimiz uyuyorduk yolda bunu fırsat bilen o canavar çokta sağlam olmayan arabamızla hız sınırlrını fazlasıyla zorlayıp sonunda direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyere ordan yola taklalar atarak şarampole yuvarlandı..26 temmuz 2009... arabada sıkışmış kurtarılmayı beklerken anneme takıldı gözüm arabadan çıkabilen babam kardeşim ve o canavar anneme yardımcı olmaya çalışıyolar annemin kafasından kanlar akıyor acıdan inleyip toprakları tırmalıyordu ve benim elimden hiç birşey gelmiyordu vücudumdaki kırıklarla birilerinin beni kurtarmasını bekliyordum...annem tam 2buçuk ay yoğun bakımda yattı doktorlar defalarca"hastayı her an kaybedebiliriz hazırlıklı olun"dedi sonra bi mücize oldu(mucize diyorum çünkü doktorlar bile yaşaması mucize diyordu) yoğun bakımdan çıktı bebek gibi bakıma muhtaçtı artık babamında yaşadığı sıkıntılardan dolayı hastalığı fazlaca ilerlemişti. bebek gibi baktım anneme üniversite son sınıf öğrencisiydim okulumu bıraktım yeterki annem iyi olsun diye bu arada babam iyice kötüleşmişti ve sağlıkçı olan annem bu durumun farkındaydı. ne kadar inkar etsemde babamın ölümünün yaklaştığının bilincindeydi ve bu onu çok üzüyodu. geceleri uyandığımda yattığı yerde ağlarken yakalıyordum annemi "buz gibi topraklarda nasıl yatacak ben onsuz ne yapacağım" diye. babamın ağrıları çok artmştı artık hastaneye yatırdık orda tedavisine devam ediyordu doktorlar "en fazla 1 ay daha yaşar" dediklerinde oturduğum koltuktan kalkamadım bi süre. bu arada üzüntü annemin tedavisinide kötü etkiliyordu yemek yiyip içmiyor gittikçe zayıflıyordu. bunun için zar zor bi hastaneye götürdüm orda böbreklerinin tahrip olduğunu söylediler tedavi için yatırdılar ertesi sabah yanına gittiğimde bilinci kapanmıştı öğlene de doktor "hastanızın beyin ölümü gerçekleşti" dediğinde ne olduğunu bile algılayamıyordum. ve aynı gece saat 1:30da geçirdiği son kalp krizi ile annemi kaybettim... 21 ocak 2010... dünyam yıkılmış bi yanım yarım kalmıştı... hastaneye babama gidip söyleyip ona sarılıp ağlamak istiyordum fakat doktorları buna izin vermediler "hastanın kalan son bi kaç gününde acı çekmesine üzülmesine izin veremeyiz" dediler.30 ocak sabahıda babamın ölüm haberi geldi hastaneden. aralarında sadece 9 gün var... ve ben 12 yaşındaki kardeşimle yapayalnız kaldım. ve bunların hepsine o sorumsz canavar sebep oldu. annemin ölümüne babamın hastalığının bu kadar çabuk ilerlemesine otarfik kazasını yaparak o sebep oldu. ve şimdi hiç bir vicdan muhasebesi yapmadan mutlu mesut yaşıyor... olan sadece bana oldu bütün hayatım alt üst oldu... türkiyenin sayılı üniversitelerinden bitrinde son sınıf öğrencisiydim yapacağım meslekte de öğrenci olarak çok başarılara imza atmıştım.tübitak destekli araştırmalar burslu yurtdışı çalışmaları yurtiçinde verdiğim eğitimler seminerler tamamen kendimi yapacağım mesleğime vermiştim ve başarılı olacağımdan en ufak bi şüphem yoktu. annemin hastalığı döneminde okulu 1 yıl bırakmam bütün okul hevesimi kırdı. uzunca bir süre psikolojik tedavi gördüm insanlardan uzak kalmayı seçtim mesleğime inancımı kaybettim... şimdi yavaş yavaş topluyorum kendimi... oluluma yeniden adapte olmaya çalışıyorum iyi giden bi evliliğim var annemle babamdan bana kalan kardeşim yanımda... artık mutu olmak istiyorum...

Allah kardeşinle seni ayırmasın, ikinize de sabır versin diyorum:(
 
annemi de babamı de 10 yaşım da kaybettim.Mekanları cennet olsun.çok özlüyor ve ihtiyaç duyuyorum onlara.ALLAH KİMSEYİ KİMSESİZ BIRAKMASIN
 
Back
X