Anne veya Babasını erken yaşta kaybedenler...

bende varım... 19 yasımda kaybettım annemi suan 22 yasımdayım...ve hala annemin neden vefat ettigini bilmiyorum...doktorlar teshis koyamadı...bilsem icim bi nebze olsun rahat edecek ama neden neden neden diye hala kendimi yiyiyorum...universite 2.sınıfa baslayacaktım memleketımde okuyordum babamın işi dolayısıyla istanbuldaydık..butun es dost akrabalar memlekette...ben gıttım kayıt yenılemeye sonra fenalastıgının haberını aldık hemen enıstem izin alıp goturdu Allah ondan razı olsun...gittik hastaneye ben konduramadım iyilesecek diye bakıyorum kendındeyken konustu benle ama yanında olmamı ıstedı anneannemler bırakmadılar sonra bilincini kaybetmıs kalbı durmus calıstırmıslar...yogun bakımdaydı gırdım yanına konustum gozunden yas geldı ama ertesi gunun aksamında kaybettık...bu olaydan sonra gece yattıgımda ya babama birşey olursa ben ne yaparım ya da bana birsey olursa babam ne yapar diye dusunmekten kafayı yemek uzereyım...bende tek cocugum ve ıstanbulda babamla yasıyorum babam memlekete donmek istiyor fakat benım burada erkek arkadasım var kendı aramızda yuzuk taktık ama evlenirsem mecburen ıstanbulda yasamam lazım babamı da tek basına bırakmak ıstemıyorum sonum hayır olsun...tüm annesini veya babasını kaybedenlere de Allahtan sabır diliyorum hiç ama hiç kolay değil. diyecegim o ki eger annesı babası hayatta olan varsa kıymetını bilsin...saygılar
 
3 yaşımda kaybettim Babamı.. :14:

Ne sesini hatırlıyorum, ne yüzünü, ne de ufacık da olsa bir anımızı.. Beni nasıl sevdiğini bile bilmiyorum.. Ne diye hitap ederdi acaba? Beni hiç kollarına alıp öptü mü? Bana hiç sarıldı mı? Bunları bile hatırlamıyorum.. Ama eksikliğini çok derin yaşadığımı biliyorum.. Okulun ilk günleri hep kabusum olmuştu.. Hani öğretmen sorar ya "Adın Soyadın Ve Babanın Mesleği" neden soruyorsunuz diye isyan edesim gelirdi hep.. Boynum bükük bir şekilde BABAM ÖLDÜ derdim.. Sonra sınıftaki onların insanın acımaklı bakışları izlerdi beni.. Ve o gün çabuk geçsin diye dua ederdim.

Bir ortama girdiğimde çok bilmiş teyzeler torunlarını uyarırdı gözümün önünde.. "aman bilmemneciğim bak arkadaşının babası yok onun yanında babandan bahsetme" iyi miydi bu yaptıkları? HAYIR.. Sadece bu durumun "eziklik" olduğunu damgaladılar bana.. Utanılacak hor görülecek birşeydi artık benim için. Nedenini bilmiyorum ama annem kendi anne-babasının bile mezarına gitmediği için, doğal olarak ben de babamın mezarına hiç gidememiştim.. O benim hayallerimin adamıydı.. Kimsecikler bilmeden ona mektuplar yazar, bütün gece camın önüne koyardım.. Sabah kalkınca da okuduğunu düşünüp kimse okumasın diye yırtıp atardım.. Bazen camın önüne çikolata koyduğum bile olmuştur yesin diye. Ama hiçbir zaman yemedi..:50:

Yolda ne zaman baba-kız görsem içim acır. Oturup gizlice onları izlerim.. Kız "BABA" dediğinde içimde bir acı oluşur. ( hala daha öyle bu ) Yada sarıldıklarında inanır mısınız yanlarına gidip bana da sarılın diyesim gelir.. Evleneceğim insanın Babasına Baba demeyi hayal ederken hüngür hüngür ağlarım.. Hayatımda hiç kullanmadım ki bu kelimeyi... Ben hiçbir zaman babalar günü kutlamadım ki... Ben baba nasihayti almadım, bana hiçbir zaman kol kanat gerecek bir babam olmadı ki..

Daima Allah korkusu olmayanlar için kolay lokma görüldüm. Sahipsiz bildiler beni.. Sırf bu sebeple küçüklüğümden beri sinirli, öfkeli , ve sürekli kılıçlarını kuşanmış bir insan oldum.. Nitekim öfke-kontrol tedavisi görmem gerekecek kadar sürekli savunma halindeydim.. Tedavi de işe yaramadı zaten düzelmedim, düzelmeyi istemedim.. Bu benim kalkanımdı.. Ben erken büyümek zorunda kalmıştım...

Seni çok özlüyorum Babam.. Tanımıyorum seni ama olsun.. Mezarına yıllar sonra ilk defa geçen sene geldim.. Binlercesinin arasından güçlükle yattığın yeri buldum.. Keşke anneme bırakmasaydım bu durumu.. Keşke daha önce gelseydim... Seni çok seviyorum hayali padişahım... Ben Prensesim Sayende, Çünkü Sen Kralsın Düşlerimde..
 
Ben, ben annemi 29 subat günü kaybettim..
Benim icinde erkendi ne cocuklarının mürüvetini görebildi nede anaanne, babaanne olabilecek.
Bircok seyi onsuz tadacagım, görecegim cok ani oldu ölümü bir anda gitti annecigim..
2010' da dedemi ve babaannemi arka arkaya kaybettim o zaman bile günlerce kendime gelemedim aynı evde yasamadıgımız halde!
2011' de cok olumsuzluklarla gecti halbuki 2012' ye iyi baslamıstım sevindigim seyler yasamıstım dedim ki; 2012 bana ugurlu geldi, insallah bu yıl iyi gecicek!
Meger hayatımın en büyük acısını 2012 yılının cok basında, subat ayında yasayacakmısım..
Daha yolun cok basındaydık erkek kardesim henüz 17 yasını bile doldurmadı daha cok erkendi.
Simdi bıraktıgı anılarla, hatıralarla yasamaya calısmaktayız..
 
ben babami 18 yasindayken kaybettim...gelecek agustos 9 sene olacak, zaman nasil akip gidiyor...ama hala sanki dün vefat etmis gibi aglayabilirim...evet sükrediyorum 18 yasina kadar bi babam oldu...
benim gözümde dünyanin en yakisikli, en akilli, en iyi adamiydi, ve kimse onun gibi degil...cok özlüyorum ve cok ihtiyacim oluyor nasihatlarina...hersey icin bir cözümü, bir nasihati vardi...
hic unutmuyorum hep derdi ki "kizim sakin aglama, herkes göcecek bu dünyadan, buna baban da dahil" derdi....
uzun zamandir kanserdi ve aslinda hep hazirlikliydik ama ölüme ne kadar hazirlikli olabilirsin ki...
kendisi ögretmendi ve hep birimizden birinin ögretmen olmasini isterdi...maalesef benim ne ögretmen ciktigimi ne de evlendigimi görebildi...
hep "ben memleketimde, köyümde ölmek istiyorum" derdi, "mezarimi büyük bir kalabalik tasisin istiyorum, 63 yasinda peygamberimizin vefat ettigi yasta vefat etmek istiyorum" derdi...
ama kanser daha sinsi cikti, sadece 57 olabildi...ama aynen memleketinde, dedesinin odasinda, kalabalik bir ortamda (maalesef ablamin dügün gününde) vefat etti...
yatakta uzanmis o cansiz bedenini hic unutamiyorum...eli hala sicakti öptügümde ve "ahirette görüsmek üzere babacigim" dedigimde...ama o babam degildi sanki artik, sadece babama benzeyen bos bir kilifti sanki...

Mekanin cennet olsun babacigim...
sen olsaydin kimse beni bu kadar üzemezdi...
 
ben babami 18 yasindayken kaybettim...gelecek agustos 9 sene olacak, zaman nasil akip gidiyor...ama hala sanki dün vefat etmis gibi aglayabilirim...evet sükrediyorum 18 yasina kadar bi babam oldu...
benim gözümde dünyanin en yakisikli, en akilli, en iyi adamiydi, ve kimse onun gibi degil...cok özlüyorum ve cok ihtiyacim oluyor nasihatlarina...hersey icin bir cözümü, bir nasihati vardi...
hic unutmuyorum hep derdi ki "kizim sakin aglama, herkes göcecek bu dünyadan, buna baban da dahil" derdi....
uzun zamandir kanserdi ve aslinda hep hazirlikliydik ama ölüme ne kadar hazirlikli olabilirsin ki...
kendisi ögretmendi ve hep birimizden birinin ögretmen olmasini isterdi...maalesef benim ne ögretmen ciktigimi ne de evlendigimi görebildi...
hep "ben memleketimde, köyümde ölmek istiyorum" derdi, "mezarimi büyük bir kalabalik tasisin istiyorum, 63 yasinda peygamberimizin vefat ettigi yasta vefat etmek istiyorum" derdi...
ama kanser daha sinsi cikti, sadece 57 olabildi...ama aynen memleketinde, dedesinin odasinda, kalabalik bir ortamda (maalesef ablamin dügün gününde) vefat etti...
yatakta uzanmis o cansiz bedenini hic unutamiyorum...eli hala sicakti öptügümde ve "ahirette görüsmek üzere babacigim" dedigimde...ama o babam degildi sanki artik, sadece babama benzeyen bos bir kilifti sanki...

Mekanin cennet olsun babacigim...
sen olsaydin kimse beni bu kadar üzemezdi...
 
ben babami 18 yasindayken kaybettim...gelecek agustos 9 sene olacak, zaman nasil akip gidiyor...ama hala sanki dün vefat etmis gibi aglayabilirim...evet sükrediyorum 18 yasina kadar bi babam oldu...
benim gözümde dünyanin en yakisikli, en akilli, en iyi adamiydi, ve kimse onun gibi degil...cok özlüyorum ve cok ihtiyacim oluyor nasihatlarina...hersey icin bir cözümü, bir nasihati vardi...
hic unutmuyorum hep derdi ki "kizim sakin aglama, herkes göcecek bu dünyadan, buna baban da dahil" derdi....
uzun zamandir kanserdi ve aslinda hep hazirlikliydik ama ölüme ne kadar hazirlikli olabilirsin ki...
kendisi ögretmendi ve hep birimizden birinin ögretmen olmasini isterdi...maalesef benim ne ögretmen ciktigimi ne de evlendigimi görebildi...
hep "ben memleketimde, köyümde ölmek istiyorum" derdi, "mezarimi büyük bir kalabalik tasisin istiyorum, 63 yasinda peygamberimizin vefat ettigi yasta vefat etmek istiyorum" derdi...
ama kanser daha sinsi cikti, sadece 57 olabildi...ama aynen memleketinde, dedesinin odasinda, kalabalik bir ortamda (maalesef ablamin dügün gününde) vefat etti...
yatakta uzanmis o cansiz bedenini hic unutamiyorum...eli hala sicakti öptügümde ve "ahirette görüsmek üzere babacigim" dedigimde...ama o babam degildi sanki artik, sadece babama benzeyen bos bir kilifti sanki...

Mekanin cennet olsun babacigim...
sen olsaydin kimse beni bu kadar üzemezdi...

beni ağlattın babam öleli 9 ay oldu .okurken o kadar duygulandım ki canım ya Allah sabır versin size de uzun ömürler .ben hala öldüğüne inanamıyorum.kendisi almanya da yaşıyordu .akciğer kanseri oldu almanya da 1 yıla yakın hastanede tedavi gördü ama olmadı işte.ölmeden 1 ay önce geldi ve o acı an.hala telefon çalacak babam arayacak zannediyorum inan sesi hala kulaklarımda yankılanıyor.Rabbim anacığıma uzun ömür versin tabi ki hepimize ölüm acısının tarifi yok Allah kimseye yaşatmasın ama doğanın kanunu maalesef
 
Allah hepsinin mekanlarını cennet ettin.
Bende annemi 5 yıl önce 20 yaşımdayken kaybettim.O daha 38 yaşında kıpır kıpır hayat dolu biriydi.. Bizimkisi çok ani oldu..Annemle babam 15 yaşında görücü üsulü ile evlenmiş. Birbirlerine çok aşıktılar. Annem hep derdiki dünyaya bir daha gelsem yine babanla evlenmek isterim..Mahallede onları elele görüp laf atanlara bile biz ölüme bile beraber gideriz derdi :( nitekimde birlikte işe giderken yaya olarak trafik kazası geçirdiler. Otobüsün geldiği görünce acele ile karşıya geçmek istemişler ama geçememişler işte iki ayrı araç çarpmış..Annem başka hastanede babam başka hastanede yatıyorlardı..Biz her iki hastane arasında mekik dokuyorduk..İkiside yoğun bakımdaydı..8. gün babamın tepki verdiğini duyduk mutlu olduk darısı anneme dedik. Beyin kanaması geçirmiş ameliyat olmuştu uyanmasını beklerken 9. günü hayata gözlerini yumdu...Sanki babamı bekledi ve iyi haber gelince melek oldu :( of kıslar Allah kimseye yaşatmasın..Babam 2 aya yakın beyin tranvası geçirdiğinden bilinci yerine değildi bizlerle konuşuyordu ama annemi bile hiç sormuyordu..Artık yavaş yavaş sormaya başladığında psikolog eşliğinde gerçek açıklandı..Allahım şimdi düşünüyorumda nasıl dayanmışız.Çok zor zamanlar yaşadık babam evimize geldiğinde odalarda ağladığını görürdüm..Geceleri annemim ismini sayıklardı...
Hayat böyle işte..Bana gelmez uğramaz diye birşey yok. Ölüm her yerde...Allah geride kalanlara uzun ömür versin..Şimdi bebek bekliyorum ve o kadar çok isterdimki yanımda olsun..Biz 3 kız kardeşiz hiçbirimizin mürvetinide göremedi..Ama biliyorumki cennetten bizi izliyor...Seni çok seviyorum canım annem :(
 
ben de 12 yaşında babamı kaybettim.polisti babam akşam yemeğinden sonra gayet güzel muhabbet edip çayımızı içip tv izleyip yattık gece 2 de babamın omuz ağrısıyla arabasına binip hataneye gitmesi oldu. ve geri dönmedi şimdi hemşireyim biliyorum. omuz ağrısı kalp krizinin ilk belirtisi. çok kötü babasız büyümek evliyim şu anda bile eksikliğini hissediyorum.mezuniyetinde hissediyosun.evlenirken sen istenirken birileri baba konumunda akrabaların oluyo gelinliğinle evden çıkarken annen dayanacak bi omuz bulamadan ağlıyo.yaşamın her anında eksikliğini hissediyosun.ki benim annem çok iyi bi anne babalık yapmışken bile.
 
Allah hepsinin mekanlarını cennet ettin.
Bende annemi 5 yıl önce 20 yaşımdayken kaybettim.O daha 38 yaşında kıpır kıpır hayat dolu biriydi.. Bizimkisi çok ani oldu..Annemle babam 15 yaşında görücü üsulü ile evlenmiş. Birbirlerine çok aşıktılar. Annem hep derdiki dünyaya bir daha gelsem yine babanla evlenmek isterim..Mahallede onları elele görüp laf atanlara bile biz ölüme bile beraber gideriz derdi :( nitekimde birlikte işe giderken yaya olarak trafik kazası geçirdiler. Otobüsün geldiği görünce acele ile karşıya geçmek istemişler ama geçememişler işte iki ayrı araç çarpmış..Annem başka hastanede babam başka hastanede yatıyorlardı..Biz her iki hastane arasında mekik dokuyorduk..İkiside yoğun bakımdaydı..8. gün babamın tepki verdiğini duyduk mutlu olduk darısı anneme dedik. Beyin kanaması geçirmiş ameliyat olmuştu uyanmasını beklerken 9. günü hayata gözlerini yumdu...Sanki babamı bekledi ve iyi haber gelince melek oldu :( of kıslar Allah kimseye yaşatmasın..Babam 2 aya yakın beyin tranvası geçirdiğinden bilinci yerine değildi bizlerle konuşuyordu ama annemi bile hiç sormuyordu..Artık yavaş yavaş sormaya başladığında psikolog eşliğinde gerçek açıklandı..Allahım şimdi düşünüyorumda nasıl dayanmışız.Çok zor zamanlar yaşadık babam evimize geldiğinde odalarda ağladığını görürdüm..Geceleri annemim ismini sayıklardı...
Hayat böyle işte..Bana gelmez uğramaz diye birşey yok. Ölüm her yerde...Allah geride kalanlara uzun ömür versin..Şimdi bebek bekliyorum ve o kadar çok isterdimki yanımda olsun..Biz 3 kız kardeşiz hiçbirimizin mürvetinide göremedi..Ama biliyorumki cennetten bizi izliyor...Seni çok seviyorum canım annem :(



Hikayen benim hikayeme benziyor biraz, ölüm vardı hep inanırdım ama aynı zamanda da cok ama cok korkardım. Hep yasamaktan korkardım bazen annem veya babam ölmüs gibi düsünür gözyaslarıma hakim olamazdım anksiyete bozuklugu var bende, böyle seyler düsünmek istemesem de kendime engel olamıyorum yani, annem aynı senin annen gibi hayat doluydu, hic bir hastalıgı yoktu 52 yasında olmasına ve en büyük cocuk olmasına ragmen diger teyzemlerden daha genc dururdu saclarında beyazlar bile o kadar azdı ki.. :(

Annemle babam da görücü usulü evlenmisler ve annem babama, dünyaya yine gelsem yine seninle evlenirdim dermis hep, heryere birlikte giderlerdi hem eslerdi birbirlerine, hemde iki sıkı dost gibiydiler. Ben yine olumsuz düsüncelerle kafamı mesgul ederken bir gün sonra annemi oda da yerde yatarken buldum, '' anne neyin var, ne oldu sana? '' dedim. Konusamıyordu, '' zar zor sol tarafım tutmuyor bilmiyorum ki '' dedi. İste o an, benim koptugum andı.
:53:

Deli gibi bir o tarafa bir bu tarafa kostum, yardım cagırdım, teyzemlere haber verdim, ambulans cagırdık.. Biz hic bu kadar kötüsünü düsünmemistik ki, hastaneye gittigimizde hipertansiyon sebebiyle beyin kanaması gecirdigini ögrendik, soka girdik. Tam 2 ameliyat gecirdi doktorlar hep umutsuz vaka dediler ben onlara inat, annemin yasayacagına inandım, ÖLEMEZ o, bizi bırakmaz, annem güclü kadındır dedim..

Babam da hiic inanmadı atlatır o, ben biliyorum anneniz bizi bırakmaz, o cok güclü dedi. Tam 15 gün kendini bilmeden yogun bakımda kaldı. Hastalandıgı gün hic birseyi yoktu halbuki, nasıl oldu bir anda? hep bu sorularla bogustum saka gibiydi hersey..

Annemde hipertansiyon varmıs aslında arada tansiyonunu ölctürdügünde yüksek cıkıyormus ama bana bir zarar vermiyor ne basım agrıyor, ne gözüm kararıyor diyerek hep erteledi varsa yoksa babamdı! Babam, hem kalp hem diyabet hastası hatta hastalandıgı gün komsu da yine babamdan bahsetmis.. :(

Babam hangi hapları kullandıgını bile bilmezdi, annem verirdi eline o icerdi. :(
İnsanın hayatı bir anda ancak böyle birseyle allak bullak olurmus..
Babamı bazen aglarken yakalıyorum, cok üzgün herseyden vazgecmis gibi.. :(
3 kardesiz ve annem de hicbirimizin mürüvetini göremeden göcüp gitti bu dünyadan herkesi soka sokarak!
Gercekten cok zor, annemsiz 3. ayın icindeyiz, günler nasıl geciyor bilmiyorum..
Annemi o kadar cok özlüyorum ki, meger her gün ölümüne adım adım yaklasmısız.. :(
Cok özlüyorum, coookkk..
:43::43::43::43:
 
Bende daha 2 yaşımda hem annemi hem babamı bir trafik kazasında kaybettim.Çok zor günler geçirdim.Ama şuan Allahıma şükür kendi ayaklarımın üzzzerinde durmayı öğrendim .Allah kimseye sevdiklerinin acısını göstermesin çok zor...
 
ah kizlar aglattiniz beni... anne-baba acisini yasamayan bilemez derdi annem, babasi icin her agladiginda anlayamazsin derdi. O kadar hakliymis ki..

Babam gibi erken olucem bende derdi. Ne hirsli kadinmis.Basardi. Bir sbh yataginda tavana bakarken buldum onu, iyi misin dedim, sabahligimin yakalarini duzeltti. Apar topar hastaneye gittik, kalsiyum krizi geciren anneme Acibadem hastanesi epilepsi hastasi diye teshis koydu! biz zaten saskin... Bir gece yogun bakim, ardindan baska bir ozel hastane.. Beslenmek icin takilan hortumlar, aci cekisi bana yalvarmasi hala gozumun onunde... bir hafta sonra iyiydi, suuru acilmisti.Aldik eve getirdik, kontrolleri devam ediyordu. Sonra aci haber geldi, bir kanser turu var ama nerde oldugu belli degil. Yine hastane, testler onkologlar, suuru gelip giden eziyet cektirilen annecim. Sapasaglam hicbirseyi olmayan annemi, ilk krizi gecirmesinden 1,5 ay sonra kaybettim. Yogun bakimdaydi, babam gelme iceri almiyorlar dedi. Gitmedim, yogun bakima girmeden zaten bana oyle bir sarildi ki, anliyorsun veda ettigini...sanki kendi de biliyormus gibi... Morga kaldirmislardi hastaneye vardigimda, gozunde yas vardi... Nasil bir ruh haliyse olmemis yanlislik yapmissiniz diye ortaligi ayaga kaldirmistim.

Annemi, hayattaki en iyi dostumu kaybettim. Babamsa ruh ikizimi, askimi kaybettim diye gunlerce gecelerce agladi. Hala toparlanamadi, ben disardan cok iyiyim ayaklarimin uzerinde duruyorum cok sukur kendim kalktim ayaga ama mesela kullandigi sampuani gormek bile aglama krizlerine sebep..

Simdi nisanlim annesine azicik terslense tepem atiyor, insan degerini bilmeli, kaybedince cansuyun gidiyor.. hersey grilesiyor..
 
ben de annemi 13, babamı 18 yaşındayken kaybettim. çok zor günler geçirdim sizleri çok iyi anlıyorum. insanın ne kadar iyi olursa olsun içinde hep birşeyler eksik, yarım kalıyor, biraz da boynu bükük. erken yaşta anne babasını kaybedenler hep biraz mahzun, en mutlu günlerinde bile gözlerinde bir hüzün vardır .
 
İnsanın yalnız olmadıgını bilmek acısını sanırım biraz daha katlanır kılıyor. Şimdi yazılanları okuyunca annemin gidişini düşünüyorum. Öylece sessizce, etrafındakiler aptalda bakışlarına. Umursak gibi görünüp aslında bir cogunun bir gorevi yerine getiriyor olmasıyla. Çektiği kanser acılarına, ağrılarıyla, yogun bakımlar, ambulanslar, hastane odaları, çevredekilerin aptalda konuşmalarını. Son gidişini. Kal deyişimizi, kalamayisini. Çaresizliğimizi.

Şimdi hala çevredeki insanların bu acıyı nasil bir şey saniyorlarsa yanımda ısrarla annelerini anlatmalarını dinliyorum.
Evet bizi bizden baskası anlamıyor. :(((
 

Hikayen benim hikayeme benziyor biraz, ölüm vardı hep inanırdım ama aynı zamanda da cok ama cok korkardım. Hep yasamaktan korkardım bazen annem veya babam ölmüs gibi düsünür gözyaslarıma hakim olamazdım anksiyete bozuklugu var bende, böyle seyler düsünmek istemesem de kendime engel olamıyorum yani, annem aynı senin annen gibi hayat doluydu, hic bir hastalıgı yoktu 52 yasında olmasına ve en büyük cocuk olmasına ragmen diger teyzemlerden daha genc dururdu saclarında beyazlar bile o kadar azdı ki.. :(

Annemle babam da görücü usulü evlenmisler ve annem babama, dünyaya yine gelsem yine seninle evlenirdim dermis hep, heryere birlikte giderlerdi hem eslerdi birbirlerine, hemde iki sıkı dost gibiydiler. Ben yine olumsuz düsüncelerle kafamı mesgul ederken bir gün sonra annemi oda da yerde yatarken buldum, '' anne neyin var, ne oldu sana? '' dedim. Konusamıyordu, '' zar zor sol tarafım tutmuyor bilmiyorum ki '' dedi. İste o an, benim koptugum andı.
:53:

Deli gibi bir o tarafa bir bu tarafa kostum, yardım cagırdım, teyzemlere haber verdim, ambulans cagırdık.. Biz hic bu kadar kötüsünü düsünmemistik ki, hastaneye gittigimizde hipertansiyon sebebiyle beyin kanaması gecirdigini ögrendik, soka girdik. Tam 2 ameliyat gecirdi doktorlar hep umutsuz vaka dediler ben onlara inat, annemin yasayacagına inandım, ÖLEMEZ o, bizi bırakmaz, annem güclü kadındır dedim..

Babam da hiic inanmadı atlatır o, ben biliyorum anneniz bizi bırakmaz, o cok güclü dedi. Tam 15 gün kendini bilmeden yogun bakımda kaldı. Hastalandıgı gün hic birseyi yoktu halbuki, nasıl oldu bir anda? hep bu sorularla bogustum saka gibiydi hersey..

Annemde hipertansiyon varmıs aslında arada tansiyonunu ölctürdügünde yüksek cıkıyormus ama bana bir zarar vermiyor ne basım agrıyor, ne gözüm kararıyor diyerek hep erteledi varsa yoksa babamdı! Babam, hem kalp hem diyabet hastası hatta hastalandıgı gün komsu da yine babamdan bahsetmis.. :(

Babam hangi hapları kullandıgını bile bilmezdi, annem verirdi eline o icerdi. :(
İnsanın hayatı bir anda ancak böyle birseyle allak bullak olurmus..
Babamı bazen aglarken yakalıyorum, cok üzgün herseyden vazgecmis gibi.. :(
3 kardesiz ve annem de hicbirimizin mürüvetini göremeden göcüp gitti bu dünyadan herkesi soka sokarak!
Gercekten cok zor, annemsiz 3. ayın icindeyiz, günler nasıl geciyor bilmiyorum..
Annemi o kadar cok özlüyorum ki, meger her gün ölümüne adım adım yaklasmısız.. :(
Cok özlüyorum, coookkk..
:43::43::43::43:

Canım başın saolsun...Allah mekanlarını cennet etsin. Biliyorumki onlar bizleri görüyor..10 gün önce bebeğim oldu. Ona bakarken annemin bizi ne zorluklarla büyüttüğü geliyor aklıma :14: Zaman içindeki ateşi söndürmeyecek biliyorum...Ne denirki..Allah babalarımıza uzun ömür versin onları başımızdan eksik etmesin..
 
aranızda ayşe kulin'in umut kitabını okuyan muhakkak vardır elbet. ben bir solukta okudum. bu kitapta ayşe kulinin annesi olan sitarenin 15-16 yaşlarında beklemediği bir anda babasını kaybetmesi ve 18 yaşında ayşe kulinin babsıyla tanışarak evlenmeye karar vermeleri yer alır. sitare o gün aynaya bakar ve babasını düşünür.babasını onu evlenirken görememesine üzülür ve sorar kendine ne zaman büyüdüm ben diye. baba senin öldüğün gece mi diye cevaplar yine kendini. Öyle çok etkilendim ki bu bölümden, öyle güzel anlatıyordu ki içimden geçenleri. Ben annemi 24 yaşımda kaybettim. Ben de gelin oldum ve annem göremedi. Annemi çok ama çok özlüyorum. Herhalde benim gibiler vardır diye düşünüyorum. Bilmiyorum okuyan veya birşeyler yazan birileri olur mu ama ben davet ediyorum herkesi. Anne veya babamızı analım burda onlardan bir hatırayla. ilk hatıra benden:

Annem Çapa'da hastanede yatıyordu.Hafta içi çalıştığım için ancak haftasonu yanında kalıyordum. Yine bir hafta sonu yanındaki yatakta yatıyordum.Uyandım annem bana bakıyordu. Bir şeye mi ihtiyacın var anne diye sordum. Cevap netti. ''Sen uyuyordun ben de sana bakıp seni seviyordum.'' Ben de seni seviyorum annecim. Yerin üstünde ya da altında farketmez heryerde her zaman seviyorum.

valla benim babam yaşıyor ama mezardakinden farkıyok
 
babamı 4 yaşımdayken kaybettim kardeşim de babamın öldüğü gece doğdu kader bu ya... ben hiçbaba yoklugu cekmedım cok guclu bır cocuktum hatta okulda babanız ne iş yapıyor sorusundan hep nefret ettım cunku cevabımdan sonra herkez benım ıcın uzuluyordu o yasımda bıle dıyordum kı su soruyu sormasalar ya bı ınsanın olmesı cok dogal bı sey bana kımse acımasın ısterdım babamın yoklugunu evlenırken yasadım evet o gun bı babam olsaydı dedım ılk kez ama yoktu allah ınsanı annesız babasız bırakmasın annem sonrasında evlendı ama kendı baban gıbı mumkun degıl olamaz... su anda evlıyım ve cok mutluyum ama allahım bızı ayırma dıye dua ederım bende bı aıle hayatı yasamak ıstıyorum hayatımda hıc o duyguyu hıssetmedım ben cocugumla bırlıkte yasamak ıstıyorum allahım nasıp ederse ınsallah... allah dogan hıcbır cocugu annesız babasız bırakmasın... su hayırsız anne ve babalarada cocuk nasıp etmesın... annesı babası oldugu halde yoklugunu yasayanlara dahada cok uzuluyorum... allahım dogru olanı sen bılırsın ...
 
18 Yaşındaydım üniversite sınavlarına hazırlanıyordum. Annem 4 senedir kanser tedavisi görüyordu ama Çocuktum ozamanlar ölümü hiç aklıma getirmedim daha doğrusu ölümü anneme hiç yakıştıramadım.
Güçlü bir kadındı kemoterapi almaya giderken bile kimseyi istemezdi yanında ben iyiyim derdi.Umudu hiç kaybetmedim orta 3 den beri elimizden geleni yaptık gitmediğimiz doktor kalmadı .Liseden mezun oldum annem hala bu illetle cebelleşiyordu ,Günden güne eriyordu gözümün önünde artık hergün etimden bir parça koparıyorlardı...Durumu iyice kötüydü artık Devamlı hastahanede kalıyordu bi sabah dershaneye kalmak için uyandım ve 8.30 da bir zil çaldı açtım kapıyı abim ve amcamın oğlu karşımdaydı Abim hiç bişey diyemedi bana amcamın oğlu gel biraz konuşalım dedi Heryer kapkaranlıktı o an ağızımdan bir cümle döküldü sadece , Annem öldü mü ?
Memlekete götürdük annemi onun cansız bedeni önümdeki ambülansta gidiyordu benden götürüyolardı annemi ben ise boş gözlerle ambulansı izliyordum ...
Şimdi herşey eksik , herşey yarım hiçbir mutluluk tam değil , hiç bir kahkaha mucizevi değil, Dilimde neden sorusu isyan etmemek lazım.Nede güzeldi onunla evimiz kışın bile sıcacıktı başımı koydummu göğsüne dünya dururdu.Kokusu hala burnumda...

Ela gözlü kızım derdi bana , Ela gözlü kızın üniversiteden mezun oldu anne mesleğini eline aldı , En mutlu günlerimde yanımda değildin biliyorum benimlesin , biliyorum hissediyorsun bunların hepsi senin için ....
 
Mrblar
Bende annemi 26 yaşımda kaybettim... kanser illetinden anacığım 2 sene çekti ve yoğun bakımda can verdi....
sizlere biraz hayat hikayemden bahsetmek istiyorum .yüreğim yanıyor çok yalnız ve mutsuzum....
annem ve babamın cocukları olmadığından evlatlık olarak beni almışlar ...
ben 9 çocuklu fakir bir ailenin en küçük çocuğuymuşum daha 2 günlük bebekken almışlar beni..
bana cok güzel baktılar annem depresyondaymış 38 yaşında ben geldiğimde...
sonra yıllar geçti...
aklım ermeye başladı benim niye kardeşim yok falan demelere başladım ...
annemse hatırlıyorum senin istemediğin kadar kardeşin var derdi bense hani nerdeler o zman dediğimde uzaktalar derdi bende yok öle bişey ben senin çocuğunum bak beni karnın kesmişler çıkarmışlar derdim (annem ameliyat olmuş rahmi alınmış bende beni ordan çıkardılar dermişim hep çocuk aklı)
yıllar gene geçti apartmanımızda dedikodular başlamış.. bnm durumum herkesçe bilinmiş annemde o yaz beni dayımların yazliğina götürdü 17 yaşımda bütün gerçekleri bana anlattı ben tabi şok yaşadım ...inanamadım ....hala dahha inanamam annem o kadar iyiydiki o kadar severdiki beni....
sonra anneme gerçek ailemle tanışmak istiyorum dedim beni götürdü onlara.aslında daha önce ben 9 yaşımdayken gitmiştik oraya ben nerden bileyim hatta hiç unutmam dama cıkmışım bu köyde dondurma yokmu dıye bağırmışım :)
gittik ağlaşmalar sarılmalar herkesi itmek istedim.kimseye kanım kaynamadı bana benzeyen bi sürü yüz ve ben hiç kimseye karşı bi sıcaklık hissetmedim...
hani kan çekerdi ....sonraları arada tlf ile konuşmalar başladı uzak bir akraba gibi mrb nasılsınız falan
sonra annemin hasta olduğu cıktı işte o zaman bir kardeş hasreti içime oturdu tek başımaydım babamda 69 yaşındaydı onunda hastalıkları vardı ve biliyorsunuz ki kanser çok zor bir süreç bu süreçte bitek dayım yanımda oldu herkes sırt çevirdi...
çok zordu çünkü öğrendiğimden 1 hafta önce atamam çıktı ve çok uzağa
ama zamanlamaya bakarmısınız.anneme kim bakacaktı.ama annem o zaman iiydi ayakta işini yapabiliyordu....
ben gitmiycem dedim annemde hakkımı helal et mem dedi ve ben gittim.gittiğim gibi rapor aldım geri döndüm sonra her fırsatta kaçıp kaçıp geldim ...
mesleğime bitürlü konsantre olamadım.hep kendimi suçladım bnm yüzümden oldu dedim .çünkü nişanlımı istemedi annem uzak diye hatta komşumuzun biri annemın yanında bana annen çok üzüldü senin yüzünden hasta oldu dedi ...bende anneme seni benmi hasta ettim diye çok ağladım annem çok haklıydı çok uzaktı.o yaz evlendim ben annem kemo alıyodu sonra hastalığı ıyı gıtmeye baaşladı bana seviniyordu evlendirdim mesleğini gördüm diye ...ben sürekli yanına gidiyorum bana evliliğin zarar görür gelme artık dıyordu yeni evlisin dıyordu.sonra ben 2 aylık hamileyken annemin vefat haberini yanına gitmek üzere bindiğim otobüste(9 saatlik yol) dağın başında gece saat 4te aldım.ve tektim ..çook zor
zordu yollar bitmiyordu.ağlaya ağlaya uyumuşum
şimdi
az kişi ile görüşürüm....
çünkü kendimi dışlanmış hissediyorum hiç bir tarafa ait değilmişim gibi
bayramları düşünüyorum benim bayramın buruk acılı ama onlar hep beraber kalabalık güzel bir aile
üstüne babamda 5 ay önce felç geçirdi bebeğim 1 yaşındaydı bakıcı bulamadım
gurbetteyız
eşimin aileside yok sayılır annesi ruh hastası... köyde daha evime gelmedi 3 yıllık evlıyız ölen oğlu gelmeden çıkmam köyden diyor .eşimde babasını kaybetti 6 ay önce kızkardeşi yok
bisürü problemli erkek kardeşi var ailede kadın yok ya....kuzenler falan genelde erkek
ne çok annlattım ......

çok doluyum babamda ii değil her an dktr 3.kalp krizi babanı götürür dedi onunda ölümüne dayanamam
apartmanımdaki herkesin annem yaşındaki kadınların bile annesi var bir ortamda tatilde anneme gitcez,hediye aldım gibi lafları duyunca kendimi wc de alıyorum
düşünsenize babamda ölürse
bana sorduklarında ne anne ne baba nede kardeş var diyebilcem.
tmm dünyalar tatlısı bir oğlum var ama olmuyor işte insan arkasında birilerini hissettmek istiyor
 
Back
X