Annelerim Yardımınıza İhtiyacımız Var!

Efrah

Üye
Kayıtlı Üye
14 Haziran 2013
12
0
6
Ankara
Merhaba,
Ben uzun zamandır Kadınlar Klubünü ziyaretçi olarak takip etmiş sonrada kısa bir süre önce üye olmuş bir lise 3 öğrencisiyim.
Liseye giden bir kız olarak sizden yardım istiyorum, lütfen yardımınızı esirgemeyin.
7 Eylül itibariyle milli eğitim bakanlığı yeni kararlar çıkardı. Bunlardan birkaçı;
- Devamsızlık 10 güne düştü.
- Geçer not 45'den 50'ye yükseltildi.
- Sözlü notları kaldırıldı.
- Liseye giden öğrencilere evlilik hakkı tanındı.
Bu yazdıklarım sadece birkaçı. Allah aşkına bize bir yardım eli uzatın. Sizinde evlatlarınız okul okuyacak, belki şimdi lisedeler belkide liseye gitmelerine bile çok var ama biz öğrencilere yapılan bu haksızlığa sessiz kalmayın lütfen. İnanın çok çağresiz durumdayız. Öğrenci velilerinin bir çoğu şuanda dilekçe yazmakta.
Hiçbir mantığa uymayan bu kurallar için sessiz kalmayın, bize yardım eli uzatın. Öğrencilerin birçoğu matematik, kimya gibi derslerden 45'i bile alamayıp sözlü notlarıyla ders geçerken ikisini birden hat safalarda zorlaştırıp hele ki sözlüyü kaldırmak müthiş bir yıkım bizim için. İlerde sizin evlatlarınızda bu sistemle okuyacak. En azından onları düşünüp ufacık bir iyilikte bulunun biz öğrencilere. Uzun zamandır bu siteyi takip ettiğim için sizlerden yardım bulabileceğim kanaatine vardım ki annemde destekledi beni bu konuda.
Yapacağınız tek şey;
T.C. Milli Eitim Bakanl burayı tıklayarak dilekçe doldurmak veya ALO 147 milli eğitim bakanlığı şikayet hattını aramak.
Yardımlarınızı esirgemeyin lütfen, şimdilik hepinizden Allah razı olsun..
 
- Devamsızlık 10 güne düştü.
- Geçer not 45'den 50'ye yükseltildi.
- Sözlü notları kaldırıldı.
- Liseye giden öğrencilere evlilik hakkı tanındı.

ne demek bu ya hangi akla hizmet :53: okumayalım diye ellerinden geleni yapanlar artıyo her geçen gün :ssz: bi de bize 20 gün devamsızlık bile yetmiyodu da 12. sınıfta heyet raporu alcaz diye yırttık bi taraflarımızı :ssz: sapıttı iyice bunlar sapıttı..
 
ne demek bu ya hangi akla hizmet :53: okumayalım diye ellerinden geleni yapanlar artıyo her geçen gün :ssz: bi de bize 20 gün devamsızlık bile yetmiyodu da 12. sınıfta heyet raporu alcaz diye yırttık bi taraflarımızı :ssz: sapıttı iyice bunlar sapıttı..

Kesinlikle haklısınız. Devamsızlıktan kalmazsak notdan, notdan kalmazsak devamsızlıktan kalıcaz. Evlenme hakkı çıkmış birde, okuma koca bul git der gibi..
 
Kesinlikle haklısınız. Devamsızlıktan kalmazsak notdan, notdan kalmazsak devamsızlıktan kalıcaz. Evlenme hakkı çıkmış birde, okuma koca bul git der gibi..

o ayrı bi sapıklık zaten, 14 yaşında liseye başlıyor çocuklar 14 yaşa mı indi yani evlilik? aklım almıyor ya
 
neden okula gitmiyorsunuz ki?
ben lise sonda okul kapanana kadar gidiyordum. derslerde hocalar tekrar yapıyorlardı, bazen de benden başka kimse gelmiyordu ve ben tek başına etüt yapıyordum hocalarla. dershaneye de gidiyordum okul çıkışı.
böyle böyle sınavdan 1.5 ay önce kimse gelmedi ben gittim ve hep çalıştım.
türkiyede ilk 200'e girdim.
1 gün bile rapor almadım. gayet de güzel ve sistemli çalışılabiliyor yani.

Not: bi de bu arada eşimle sevgiliydik de. bence olay sadece doğru şeylere odaklanabilmek.
 
Son düzenleme:
lisede öğretmenlik de yapmış biri olarak şunu söyleyebilirim ki artık sınıfta kalmak yok.
imkansız neredeyse.
en kötü ihtimalde bütünlemede geçilir yani. derslere devam edildiği takdirde 50 almak zor olmasa gerek.
üniversitede geçme notu minimum 60 mesela

evlilik konusuna hiç girmeyeceğim.
o başlı başına bir SAÇMALIK

sözlü notlarının kaldırılması da saçma
ama performans ve proje hala var. o da sözlü notu yerine geçer
 
Son düzenleme:
Sanki okumayı çok seven bir milletiz de iyice okumaya teşvik eden kurallar gelmiş. Ama ders süresi kırk dakika olmuş buna sevinin. Zaten 40 dakika çok rahat geçiyor son 5 dakika ömrümüzü yiyordu di mi ama. :1: Evlilik konusuna diyecek lafım yok çocukları kadın olarak gören zihniyetten ne beklenir ki. Ben bunu az buluyorum lisede evlenenlerin düğün masraflarını da devlet karşılasın bence daha teşvik edici olur. Sözlüler gerçekten kalktıysa bir okuldaki öğrencilerin %85i ilgisi olmadığı alandaki derslerden kalacak demektir.
 
neden okula gitmiyorsunuz ki?
ben lise sonda okul kapanana kadar gidiyordum. derslerde hocalar tekrar yapıyorlardı, bazen de benden başka kimse gelmiyordu ve ben tek başına etüt yapıyordum hocalarla. dershaneye de gidiyordum okul çıkışı.
böyle böyle sınavdan 1.5 ay önce kimse gelmedi ben gittim ve hep çalıştım.
türkiyede ilk 200'e girdim.
1 gün bile rapor almadım. gayet de güzel ve sistemli çalışılabiliyor yani.

pardon lise hocasıymışsınız ona göre düzenleme yapayım, bazı meslektaşlarınız bu şekilde: artık hocalar takmıyo ki bizi kendileri diyolar hatta ne işiniz var okulda dershaneye gidin diye. 12. sınıfta ikinci dönem pek ders işlenmedi bizde, hatta biyoloji hocası ders anlatmıyordu abuk subuk muhabbetler ediyolardı erkeklerle, o sırada zamanı değerlendirmek için matematik testi çözüyorum diye demediğini bırakmadı. "benim dersimde başka şeyle ilgilenemezsin, saçmalasam da dinlemek zorundasın" dedi çok kavga ettim hocalarla bu yüzden. son 2 ay da hocalar okula gelir, defteri imzalar sınıfta öğrenci olsa da öğretmenler odasına gider bacaklarını uzatıp çay içerlerdi.
 
Son düzenleme:
neden okula gitmiyorsunuz ki?
ben lise sonda okul kapanana kadar gidiyordum. derslerde hocalar tekrar yapıyorlardı, bazen de benden başka kimse gelmiyordu ve ben tek başına etüt yapıyordum hocalarla. dershaneye de gidiyordum okul çıkışı.
böyle böyle sınavdan 1.5 ay önce kimse gelmedi ben gittim ve hep çalıştım.
türkiyede ilk 200'e girdim.
1 gün bile rapor almadım. gayet de güzel ve sistemli çalışılabiliyor yani.

kesinlikle katiliyorum size. zaten devamsizlik ozurlu ozursuz 45 gun, zaten okulun acik oldugu gun sayisi 180. yani her ayin1 haftasi okula gitmeme hakki var. zaten bu kadar okula gitmeyip nasil ogrenmeyi dusunuyorlar anlamadim.
 
evlilik konusuna ben de takıldım gereksiz olmuş ama bu sadece izin yani zorla evlendirmicekler ya kimseyi :/ veya hurraa izin çıktı hadi evlenelim demez herhalde çocuklar. ama diğerlerinin de iyi veya kötü yönleri de var tabi. :26:
 
Evlenme kısmı hariç diğer kural değişikliklerinde hiçbir sakınca görmüyorum ben. Çok da iyi olmuş. Okumaya niyeti olan insan devamsızlık da yapmaz, 45'ten düşük not da almaz. Okuyabilecek kifayeti yoksa okumasın zaten. Sinir oluyorum yeni neslin tembelliğine. Bir de yeterince tembellik yapamayacakları için dilekçe mi vereyim? Atılsınlar okuldan, okumasınlar. Benim de 18 yaşında bir kardeşim var. Gayet katıydım bu hususta hala da öyleyim. Okumaya niyeti olmayan bebeler, gerçekten okumak isteyen kişilerin sıralarını işgal etmesinler efenim. 50 almak hiç de zor değil. Biraz çalışınca rahatlıkla vuku bulabilecek bir sonuçtur bu.

Birkaç gün önce doğunun en uç noktasında tuvaleti bile olmayan bir evdeydim. Bir tuvalet vardı da ahırın içindeydi. Haliyle kullanmak çok zordu. 18 yaşındaki bir kız sabahın 5'inde kalkıp ev ve ahır işlerine koşturuyordu. Yüzündeki kırışıklıklar benden fazlaydı. Ve o kız ygs'den 420 puan almış bir okul birincisiydi. Daha mı zor hayatınız? Böyle bir çileye mi maruz kaldınız?

Hiç kusura bakmayın. Bu konuda gayet katı düşünüyorum. Okumaya meyli olmayan okumasın. Lise ve üniversiteler eğlenmek için değil, okumak için varlar. Eğitim hayatınız bittiğinde dilediğiniz gibi yaşayıp "vaktinde" yaparsınız devamsızlığı.
 
Son düzenleme:
İlk olarak şu konuya değineyim ki her okul sizin okuduğunuz okullar gibi değil. Öğretmenlerin öğrencilerle gram ilgilendiği yok. Ayrıca şunuda belirteyim ki benim annem kanser hastası ve ben sürekli onunla ilgilenmek durumundayım. Bunun içinde sürekli gidip havadan rapor alamam. Kontrollerine ve ameliyatlarında yanında bulunmam gerektirdiği takdirde bile bu sınır 10 günü aşıyor ayrca benim kişisel bir sorunum olduğunda geriye yarım gün bile kalmıyor..
İkincisi bunu kendinizle sınırlamayın lütfen. Ben böyle yaptım sizde yapabilirsiniz anlayışı artık yok. Okullar artık çok rezil vaziyette. Öğretmenler derslerde bile kendi havalarında takılıyorlar. Ben gittiğim okulun matematik dersinden 'dershaneye gitmeden' 45 üstü alan bir öğrenci görmedim. Ki maddi durumu olan var olmayan var. Veyahut insanların kafalarının basmadığı bir ders mutlaka vardır öyle değil mi ? Bazı şeyler düzenli çalışmayla inan ki olmuyor. Bunu bizzat kendim denedim. Maddi imkansızlıklar ve hastalık yüzünden dershaneye gitmedim fakat gece gündüz ders çalıştım. Ama ne yaparsak yapalım bazı şeyler olmuyor matematik derslerinden kalıyorum.
Bu konuda şuandaki öğretmenleri okulları ve sistemi göze alarak düşünün biraz bizi. Şimdilerde öğrencilerine hakkıyla dersini öğreten parasının karşılığını veren bir öğretmeni bulursanız alnınızdan öperim :)
 
pardon lise hocasıymışsınız ona göre düzenleme yapayım, bazı meslektaşlarınız bu şekilde: artık hocalar takmıyo ki bizi kendileri diyolar hatta ne işiniz var okulda dershaneye gidin diye. 12. sınıfta ikinci dönem pek ders işlenmedi bizde, hatta biyoloji hocası ders anlatmıyordu abuk subuk muhabbetler ediyolardı erkeklerle, o sırada zamanı değerlendirmek için matematik testi çözüyorum diye demediğini bırakmadı. "benim dersimde başka şeyle ilgilenemezsin, saçmalasam da dinlemek zorundasın" dedi çok kavga ettim hocalarla bu yüzden. son 2 ay da hocalar okula gelir, defteri imzalar sınıfta öğrenci olsa da öğretmenler odasına gider bacaklarını uzatıp çay içerlerdi.

benim hocalarım da gidiyorlardı öğretmenler odasına.
ben de gidip çağırıyordum. :1:
ders tarih mi açıyordum tarih testini. hoca masasında oturuyordu ben çözüyordum.
yanlışlarımı anlamadıklarımı gidip soruyordum.

bana artık gelme diyorlardı ama yine de gidiyordum
okul müdürü 6 sene geçmesine rağmen hala seni anlatıyorum son güne kadar gelip başarılı olduğunu der.
çünkü sınava 2 ay kala netlerim hiç iç açıcı değildi. orta halli bir üniversiteyi bile zor kazanır diyorlardı hocalar annem babama.

lisede çalışırken de son sınıflara bilgisayar dersim vardı. (okulda bilgisayar yoktu, o da ayrı bir konu)
ders işlemek yerine test çözelim dediler.
izin verdim ben de, 2 saat boyunca çalışıyorlardı
 
evlilik konusuna ben de takıldım gereksiz olmuş ama bu sadece izin yani zorla evlendirmicekler ya kimseyi :/ veya hurraa izin çıktı hadi evlenelim demez herhalde çocuklar. ama diğerlerinin de iyi veya kötü yönleri de var tabi. :26:

Bir baba düşünün kızını yük olarak görüyor evlensin de gitsin derdinde kız da diretiyor ben evlenmeyeceğim okuyacağım diye. Baba ile kız arasında çatışma var hoop araya devletimiz giriyor ve orta yolu buluyor. Oku kızım oku ama aynı zamanda evinin kadını ol. Liseyi onca erkekle bir arada okuyacağına açık öğretimden kocanın kanatları altında güvenle oku. Ayrıca 15 yaşında evlenmek için can atan ama ailesi okusun diye direten kızlarımız da bolca var. Onlara da gün doğdu.
 
Merhaba,
Ben uzun zamandır Kadınlar Klubünü ziyaretçi olarak takip etmiş sonrada kısa bir süre önce üye olmuş bir lise 3 öğrencisiyim.
Liseye giden bir kız olarak sizden yardım istiyorum, lütfen yardımınızı esirgemeyin.
7 Eylül itibariyle milli eğitim bakanlığı yeni kararlar çıkardı. Bunlardan birkaçı;
- Devamsızlık 10 güne düştü.
- Geçer not 45'den 50'ye yükseltildi.
- Sözlü notları kaldırıldı.
- Liseye giden öğrencilere evlilik hakkı tanındı.
Bu yazdıklarım sadece birkaçı. Allah aşkına bize bir yardım eli uzatın. Sizinde evlatlarınız okul okuyacak, belki şimdi lisedeler belkide liseye gitmelerine bile çok var ama biz öğrencilere yapılan bu haksızlığa sessiz kalmayın lütfen. İnanın çok çağresiz durumdayız. Öğrenci velilerinin bir çoğu şuanda dilekçe yazmakta.
Hiçbir mantığa uymayan bu kurallar için sessiz kalmayın, bize yardım eli uzatın. Öğrencilerin birçoğu matematik, kimya gibi derslerden 45'i bile alamayıp sözlü notlarıyla ders geçerken ikisini birden hat safalarda zorlaştırıp hele ki sözlüyü kaldırmak müthiş bir yıkım bizim için. İlerde sizin evlatlarınızda bu sistemle okuyacak. En azından onları düşünüp ufacık bir iyilikte bulunun biz öğrencilere. Uzun zamandır bu siteyi takip ettiğim için sizlerden yardım bulabileceğim kanaatine vardım ki annemde destekledi beni bu konuda.
Yapacağınız tek şey;
T.C. Milli Eitim Bakanl burayı tıklayarak dilekçe doldurmak veya ALO 147 milli eğitim bakanlığı şikayet hattını aramak.
Yardımlarınızı esirgemeyin lütfen, şimdilik hepinizden Allah razı olsun..


Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü

Canım mevzuattaki kararları inceledim. Sözlü notu kalkmıyor, bunun yerine performans ve proje görevi geliyor. Ders içi performans notu sözlü notu gibi, diğerleri ödev alıp yapıyorsunuz, yani öğrenci için iyi bile olabilir çünkü, çok iyi bir ödev hazırlayıp düşük not alırsanız "neden" diye sorma hakkınız doğuyor.

Devamsızlık için 10 gün özürsüz,30 gün özürlü toplam 45 gün az bir zaman değil.

Geçme notunun 50 olması çok kötü, ancak mevzuatta sınıfın yarısından çoğu zayıf almışsa sınav tekrarlanır diyor, yüksek alanlar bu sınava girmek zorunda değil diyor. Mevzuatı iyi okuyup hakkınızı yedirtmemeniz gerekiyor.

Evlenme iznine gelince söylentisi çok çıkmıştı. Ancak mevzuatta evli olanların kaydı silinir açık liseye yönlendirilir diyor.

Velilerin şikayet etmesine gelince, maalesef anca okula yardım parası isteyen idareyi, fotokopi parası isteyen öğretmeni şikayet ediyorlar, devletin uygulamalarını şikayet eden görmedim.
 
Son düzenleme:
benim kafami en cok karistiran konu evlilikti,ne sacmalik dedim icerigi okuyunca acik liseye gidebilecekler diyor aciklik getirmek istedim.
 
İlk olarak şu konuya değineyim ki her okul sizin okuduğunuz okullar gibi değil. Öğretmenlerin öğrencilerle gram ilgilendiği yok. Ayrıca şunuda belirteyim ki benim annem kanser hastası ve ben sürekli onunla ilgilenmek durumundayım. Bunun içinde sürekli gidip havadan rapor alamam. Kontrollerine ve ameliyatlarında yanında bulunmam gerektirdiği takdirde bile bu sınır 10 günü aşıyor ayrca benim kişisel bir sorunum olduğunda geriye yarım gün bile kalmıyor..
İkincisi bunu kendinizle sınırlamayın lütfen. Ben böyle yaptım sizde yapabilirsiniz anlayışı artık yok. Okullar artık çok rezil vaziyette. Öğretmenler derslerde bile kendi havalarında takılıyorlar. Ben gittiğim okulun matematik dersinden 'dershaneye gitmeden' 45 üstü alan bir öğrenci görmedim. Ki maddi durumu olan var olmayan var. Veyahut insanların kafalarının basmadığı bir ders mutlaka vardır öyle değil mi ? Bazı şeyler düzenli çalışmayla inan ki olmuyor. Bunu bizzat kendim denedim. Maddi imkansızlıklar ve hastalık yüzünden dershaneye gitmedim fakat gece gündüz ders çalıştım. Ama ne yaparsak yapalım bazı şeyler olmuyor matematik derslerinden kalıyorum.
Bu konuda şuandaki öğretmenleri okulları ve sistemi göze alarak düşünün biraz bizi. Şimdilerde öğrencilerine hakkıyla dersini öğreten parasının karşılığını veren bir öğretmeni bulursanız alnınızdan öperim :)

Allah şifa versin annenize. Okul müdürü ve öğretmenleriniz ile annenizin durumunu açık bir dille konuşursanız, zannetmiyorum ki bu hususta önünüze engeller koyulsun. Ben dahil sülalemin yarısından fazlası öğretmendir. Hiçbiri de böyle bir husus karşısında anlayışsız davranmazlar. Sizin öğretmenlerinizin de anlayış göstermeyeceğini sanmıyorum. Sayısal derslerden çok çalıştığınız halde 50 alamıyorsanız, bu durum lise ile sınırlı kalmayacaktır. Yüksek okulda çok daha fazla zorlanacaksınız o vakit. Okuduğunuz lise nedir bilmiyorum ama meslek lisesi seçseniz daha az zorlanırdınız. Sizin durumunuz özel bir durum ve yineliyorum açık bir dille anlatırsanız gereken özveri gösterilir. Onun dışında üstte yazdığım paragraftaki düşüncelerim sabittir.
 
İlk olarak şu konuya değineyim ki her okul sizin okuduğunuz okullar gibi değil. Öğretmenlerin öğrencilerle gram ilgilendiği yok. Ayrıca şunuda belirteyim ki benim annem kanser hastası ve ben sürekli onunla ilgilenmek durumundayım. Bunun içinde sürekli gidip havadan rapor alamam. Kontrollerine ve ameliyatlarında yanında bulunmam gerektirdiği takdirde bile bu sınır 10 günü aşıyor ayrca benim kişisel bir sorunum olduğunda geriye yarım gün bile kalmıyor..
İkincisi bunu kendinizle sınırlamayın lütfen. Ben böyle yaptım sizde yapabilirsiniz anlayışı artık yok. Okullar artık çok rezil vaziyette. Öğretmenler derslerde bile kendi havalarında takılıyorlar. Ben gittiğim okulun matematik dersinden 'dershaneye gitmeden' 45 üstü alan bir öğrenci görmedim. Ki maddi durumu olan var olmayan var. Veyahut insanların kafalarının basmadığı bir ders mutlaka vardır öyle değil mi ? Bazı şeyler düzenli çalışmayla inan ki olmuyor. Bunu bizzat kendim denedim. Maddi imkansızlıklar ve hastalık yüzünden dershaneye gitmedim fakat gece gündüz ders çalıştım. Ama ne yaparsak yapalım bazı şeyler olmuyor matematik derslerinden kalıyorum.
Bu konuda şuandaki öğretmenleri okulları ve sistemi göze alarak düşünün biraz bizi. Şimdilerde öğrencilerine hakkıyla dersini öğreten parasının karşılığını veren bir öğretmeni bulursanız alnınızdan öperim :)

her kelimene katılıyorum, ben 1 yıl önce mezun oldum ve 1 yılda bile her şey inanılmaz değişebiliyor. 10 yıl önce mezun olmuş biri "bizde öyleydi gayet de iyi oldu hoş oldu" diyemez bana göre, aynı durum değil çünkü. bu arada geçmiş olsun canım, allah annene şifa versin. şimdi bu kıza da mı diyceksiniz yani "hayır efendim okumaya niyetin varsa anneni bahane etme gitceksin okula"

ayrıca gayet rapor alarak yani 'okulu takmayıp' dershaneye giderek gayet başarılı oldum, endüstri mühendisliği okuyorum. okula gitmeyen ve boğaziçinde hacettepede odtüde çok iyi yerler kazanan arkadaşlarım da oldu. her okula gitmeyen okumaya niyeti olmayan değildir yani.
 
İlk olarak şu konuya değineyim ki her okul sizin okuduğunuz okullar gibi değil. Öğretmenlerin öğrencilerle gram ilgilendiği yok. Ayrıca şunuda belirteyim ki benim annem kanser hastası ve ben sürekli onunla ilgilenmek durumundayım. Bunun içinde sürekli gidip havadan rapor alamam. Kontrollerine ve ameliyatlarında yanında bulunmam gerektirdiği takdirde bile bu sınır 10 günü aşıyor ayrca benim kişisel bir sorunum olduğunda geriye yarım gün bile kalmıyor..
İkincisi bunu kendinizle sınırlamayın lütfen. Ben böyle yaptım sizde yapabilirsiniz anlayışı artık yok. Okullar artık çok rezil vaziyette. Öğretmenler derslerde bile kendi havalarında takılıyorlar. Ben gittiğim okulun matematik dersinden 'dershaneye gitmeden' 45 üstü alan bir öğrenci görmedim. Ki maddi durumu olan var olmayan var. Veyahut insanların kafalarının basmadığı bir ders mutlaka vardır öyle değil mi ? Bazı şeyler düzenli çalışmayla inan ki olmuyor. Bunu bizzat kendim denedim. Maddi imkansızlıklar ve hastalık yüzünden dershaneye gitmedim fakat gece gündüz ders çalıştım. Ama ne yaparsak yapalım bazı şeyler olmuyor matematik derslerinden kalıyorum.
Bu konuda şuandaki öğretmenleri okulları ve sistemi göze alarak düşünün biraz bizi. Şimdilerde öğrencilerine hakkıyla dersini öğreten parasının karşılığını veren bir öğretmeni bulursanız alnınızdan öperim :)
Enistem matematik ogretmeni erkek kardesimin matematik dersi cok kotuydu sadece birkac ay teyzemde kaldi sagolsun esi calistirdi ekxradan onun dersanesinde ders aldi simdi kardesim matematik dahisi....
Matematikle ilgilenmeden yapamiyor derslerinde basarisizdi enistemin sayesinde degisti....
suanda insaat muhendisi.... Hakkiyla ders vereni bulmak zor....
enistemin avantaji sikmadan matematigi ornekleriyle sanki hikaye anlatir gibi calistirir....
 
Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü

Canım mevzuattaki kararları inceledim. Sözlü notu kalkmıyor, bunun yerine performans ve proje görevi geliyor. Ders içi performans notu sözlü notu gibi, diğerleri ödev alıp yapıyorsunuz, yani öğrenci için iyi bile olabilir çünkü, çok iyi bir ödev hazırlayıp düşük not alırsanız "neden" diye sorma hakkınız doğuyor.

Devamsızlık için 10 gün özürsüz,30 gün özürlü toplam 45 gün az bir zaman değil.

Geçme notunun 50 olması çok kötü, ancak mevzuatta sınıfın yarısından çoğu zayıf almışsa sınav tekrarlanır diyor, yüksek alanlar bu sınava girmek zorunda değil diyor. Mevzuatı iyi okuyup hakkınızı yedirtmemeniz gerekiyor.

Evlenme iznine gelince söylentisi çok çıkmıştı. Ancak mevzuatta evli olanların kaydı silinir açık liseye yönlendirilir diyor.

Velilerin şikayet etmesine gelince, maalesef anca okula yardım parası isteyen idareyi, fotokopi parası isteyen öğretmeni şikayet ediyorlar, devletin uygulamalarını şikayet eden görmedim.

Böyle izah edilince insana sanki hiçbişey yokmuş gibi geliyor :))
Şunu belirtmek isterim ki not konusunda öğrencilerin sözü geçmiyor. Hatta çoğu kez azarlanıyoruz bile.Öğretmenlerimiz inanın öğrencileri sallamıyorlar. Sözlü notları da aynı şekilde. En azından emeğimizin karşılığını not olarak alamıyorsak sözlüyle alıyorduk. Sonuçta hepimiz her dersş mükemmel yapan öğrenciler değiliz değil mi :)
Ama içim rahatladı böyle yazınca sağolun :)
 
Back
X