Başlığa ne yazacağımı bilemedim. Aslında dert mi değil mi tam da anlamadığım bir durum ama genelde canımı sıkıyor...
1.5 aylık evliyiz, Eylül 1 de atamam çıkmazsa memleketime dönüp göreve başlamak durumundayım. Atamam çıksa da eşim kasım döneminde askere gidiyor. Yani öyle beraber geçireceğimiz çok bir zamanımız yok aslında. Ben istiyorum ki hafta sonları falan her hafta sonu olmasa da başbaşa geçirelim, illa ki gezelim tozalım değil yani evde de durabiliriz. Kendisinde böyle bir istek yok sanırım, bir kaç kere ailesinin yazlığına gittik, ablalarına gittik, sonra benim kardeşimi davet etti br hafta falan onu gezdirdik, şimdi teyzem gelmiş İstanbul'a onu çağır kalsın ayıp olmasın dedi. Küçük kardeşin gelsin gezdirelim diyor, o gelsin, biz gidelim modunda sürekli
Aslında sorun yok misafir seviyor, geziyor, gezdiriyor vs kaşınmayayım diyorum ama bunlar zaten yapılır. Daha yeni evliyken ayağımız yanmış gibi gezmenin-gezdirmenin manası nedir anlayamadım. Bir de ailesi çok iyi insanlar çok da severim ama henüz o derece rahatlığa alışamadım. Kayınvalidem iş yaparken falan diken üzerindeyim. orada yemekle uğraşıyor, biz de hadi gezelim diyemiyoruz. Kendisi sağolsun sürekli hadi göle girin, gidin gezin, güneşlenin diyor ama insanın içine sinmiyor. Herhalde dedim eşimin başbaşa kalalım gibi bir isteği yok, aramıyor böyle bir şey. Ben de o zaman kendim bir şeyler yapayım. Sonuçta akşama kadar iki çift laf etmek için yolunu gözleyecek halim yok. Forumdan edindiğim bir kaç arkadaş var onlarla iftara gidecektik izin vermedi. Şehri bilsem normalde umursamaz giderim ama kaybolma ihtimalim çok yüksek küçük bir şehirden geldim, bir yer bilmiyorum. Gel beni al diyemeyeceğim, gideceğim yer de uzak ve gece 1 gibi evde olabileceğim için ısrar etmedim. Yakınlarda alışveriş merkezi var bir tane, oraya bile güvenemiyor gidebileceğime...
Neyse 2 gün önce biz yine ailesinin yanına gittik hafta sonunu orada geçirdik. 2 gündür bozuktu aramız, o gece hadi yürüyüş yapalım dedi. İyi dedim sevindim bir baktım görümcemin 2 ufak çocuğunu da çağırmış. Biz yürüyüş yapmadık yani onları gezdirdik getirdik. Sürekli onlarla konuştuk bıcır bıcır. En azından dönüşte onları bırakıp biz yine yürüyebilirdik. Ben buna bozuldum haliyle, yani zaten aramız kötü konuşacak bir şeyler yok mu ...O da bana tavır yaptı ben tavır yapınca, bütün hafta sonu bahçede güneşlendi, ailesinin yanında oturdu. Ben geldim o kaçtı, ben de tek başıma kitap okudum, sıkıntıdan patladım. Herkese de ayıp oldu. Gideceğimiz gün de konuştuk yani ben şu an ne çevreye ne ailene ne şehre tam alışabilmiş değilim. O yüzden beni yalnız bırakma, sürekli birilerinin yanına götürmeye çalışma zaten yeterince gidiyoruz. Biraz vakit geçirelim zaten çok zamanımız yok, en iyi ihtimalle 4 ayımız var sonrası çok sıkıntı dolu günler olabilir diye. Yine tepkiliyim ama...Dönüşte görümcemlerle beraber geldik, zaten bütün hafta sonu beraber olmamıza rağmen yine görümcemlere gittik iftara. Gece geç saatte geldik eve. Çok da eğlendim orası ayrı mevzu ama sinirime dokunan daha yeni konuşmuşken hala birileriyle olma çabası.
Şimdi gelmiş hafta sonu gitmek ister misin annemlerin yanına diye soruyor. Gerçekten sorabiliyor yani. Ben de diğer hafta bayrama zaten gideceğimizi bu hafta gitmek istemediğimi söyledim. Hala ısrar ediyor, güneşlenecekmiş, göle girecekmiş. Yahu sen git o zaman? Ben de arkadaşlarımla buluşurum. Ona da yok.
Konuşuyorum konuşuyorum aynı tas aynı hamam. Zaten ağustos ayında arkadaşımın düğünü, atamam çıkarsa ilişik kesme işlemleri derken 1-2 hafta memleketimde kalmam gerekecek, bayrama gideceğiz, kendi ailesine de gideceğiz bayram için. Yoğun bir ay bizi bekliyor dedim ama hala " ne olmuş" modunda.
Ne yapsam bilemedim, kendime güvensem fıldır fıldır gezerim de yol bilmem iz bilmem, kaldım gurbet ellerde bi başıma