Çok eskidenmiş öyle sağdan soldan ders alınarak trafiğe çıkılan dönem. İstanbul trafiği o kadar karışık ki usta şoföre bile pabucunu ters giydirebiliyor.
Araba aldığınıza göre çalışıyorsunuz kredi çekin en az 15-20 saat ders alın. İlk araba aldığımda ders aldım hemde bir ay hergün. Sabah 2 saat, akşam 2 saat. Allaha bin şükür 17 seneyi devirdim bir kazam bile yok. (Polonezköyde içkili gençler arkadan vurmuştu onu saymıyorum)
O devirde herkes bana abarttın demişti. Ancak can taşıyorum, can taşıyanlarla aynı trafiğe çıkıyorum. Kimsenin kanına girmektense param gitmişti.
Çok çok iyi araç kullanan kadınlar var ama kim çok iyi, kim birşey bilmeden kendini sokaklara atmış bilmediğim için ben önümde ve arkadamda kadın şoför olunca çok huzursuz oluyorum. Hemen şerit değiştiriyorum.
Bomboş yolda bile kadınlarımız çok fazla frene basıyor, gerekli gereksiz. (Zaten freni çok kullanan kadın veya erkekten kaçmak lazım. İyi şoför asla gereksiz fren kullanmaz.)
Direksiyondaki oturuşuna bakıyorum, rahat bir oturuşu varsa tamamdır der kaçmam ama direksiyona yapışmış, iki el simitin üstünde yanyana konmuş, koltuk neredeyse direksiyona değecek bir pozisyonsa asla o şoförün önünde arkasında araba kullanmam.
Yer Bostancı Otoparkı, akşam saati otopark boşalıyor haliyle para ödeme yerinin önünde kuyruk var. Gişe önünde de 2 araba sırası, mantık bir sağdan bir soldan girer. Sağdan girdi ödeme yaptı, bende soldayım hareketlendim ama sağdaki sıradaki hanım geldi vurdu (vurma değince zaten sıradayız kuvvetli birşey değil) birde çıktı yol benim diye bağırıyor. Laftanda anlamadı, bir sağdan ilerler bir soldan diyorum yok diyor önüme çıktın neyse ....
Kaza bile yapsam erkekle yapmayı tercih ederim valla hemcinslerimiz sanalda nasıl durmaz dinlemez anlamaz saldırırsa gerçek hayatta da aynen öyle, konuşabilmek imkansız.
Çok dertlendim ama asla öğrenmeden trafiğe çıkma diyecektim çok uzattım
