Bir tanıdığım işi gücü yok, burslu okuduğu okuldan atıldı, saçma sapan bir yurtta kalıyor vs. diye iki yıllık sevgilisini saçma sapan bir bahaneyle terk edip birkaç hafta sonra pek tanımadığı ama zengin biriyle nişanlanmıştı. Sonra terk ettiği ve beş kuruşu olmayan eski sevgilisi ummadığı güzellikte ve konumda bir iş buldu, tekrar sınava girip çok da güzel bir üniversiteyi kazandı ve bir yandan çalışırken bir yandan mezun oldu; bu esnada da Allah karşısına beni çıkardı ve evlendik.
Hayat kime güler, Allah kime "Yürü ya kulum" der bilemezsiniz. Sevgi, birliktelik emek ister, sabır ister. Eşimle tanıştığımda enkaz gibiydi. Öyle ki evlenme ihtimalimiz Kaf Dağı'nın ardında gibiydi. Ama temiz niyetlerle sabredince hiç ummadığınız fırsatlar karşınıza çıkabiliyor.
Bilmiyorum, bence iyi düşünün. Sonradan pişmanlık konusu açmanızı istemem. :')