Bu konuda uzlaşamayacağız.
Benim için bir kadının da "erkek arkadaşımın ne giydiğine karışıyorum, geç saatte gezmesine izin vermiyorum" demesi çok yaşa denilecek bir şey değil. Tıpkı bir erkeğin olduğu gibi.
O yüzden ilişkide bir tarafın 3 senelik ilişkide her şeyi, konuşulacak konuları bile, tamamen partnerine bırakacak kadar pasif durup, diğerinin bariz derecede baskınlığının olması, baskın taraf kadın olsa bile, benim için makul değil. Görüş farklılığı diyelim, yapacak bir şey yok.
O halde bu, olayları bütünden bağımsız değerlendirdiğini göstermez mi?
Şartlar eşit değil ki, çözüm arayışında aynı yolu izleyesin.
Bu on bin tl ile bin tl maaş alandan aynı vergiyi istemeye benziyor.
Ve bu eşitsizliği gidermek adına, görünüşte adil olmayan bir yola başvurmak uzun vadeli düşünüldüğünde asıl eşitliği sağlayan eylem olacaktır.
Yani ortada zaten süregelen bir eşitsizlik var. Hemde öyle basit, birkaç yaptırım ile önüne geçilebilecek bir durumda değil. Ve bunu gidermek için tersi örneklerin artması lazım. İnsanların örnekleriyle karşılaşması, zamanın onları eğitmesi gerekiyor.
Ki ortada ölüm kalım meselesi, özgürlük sorunsalı da yok. Kişinin halinden memnun olduğunu konu sahibi dile getirdi. Rıza ile başlayan bir dostlukta, erkek tarafının yine kendi rızası dahilinde bir adım geriden gelmesi güzel bir durum. İlişki gibi basit bir olayda erkeklerin ezilmesini, toplumda %1'lik bir fark yaratacaksa bile destekliyorum. Ki etkisinin çok daha yüksek olacağı, ön yargıları kıracağı ve gelecek nesillere cesaret vereceği görüşündeyim.
Shot, son bir örnek vermek istiyorum. Mesela evlilik kurumuna 20 yaşında bir kadın ile 40 yaşında bir erkeğin girmesi zihninde türlü, binlerce farklı düşüncenin, komplo teorilerinin dönmesine sebep olacaktır. Bunun sebebide bu yaşına değin gördüklerin, okudukların ve sana yaşatılan, yansıtılanlardır. Fakat yaşların cinsiyetler arasında yer değiştirdiğini gördüğünde, yapılan bu seçimin altında bir eğlence arayışı, karşı tarafı kandırma sevdası hatta haberlere çıkma, farklı olup ünlenme isteği bile arayacaksın. Çünkü istatistikler, bilimsel veriler bunu gösteriyor.
Ve bu durumda zorlama olmaksızın (hatta tersi bile) yapılan seçimler, yönelimler bir eşitlikçinin, özgürlükçünün savunması gereken eylemlerdir. Beraberinde toplumsal değişimi getirir. Eşitlikte böyle ufak değişimlerin kar topu misali birleşmesi ile kocaman bir çığa dönüşür; din, örf, adet, gelenek bırakmadan yutar geçer.