- 2 Temmuz 2013
- 15.806
- 18.314
- 248
Evet zaten dün öğrendim ki bana kullandığı cümleler en sık kullandıklarıymış ama gururum çok incindi. Normalde hata yapmadığım sürece ya da her şeyi bildiğim sürece iyi davranır ama ondan korktugumu bilir bunu kullanıyor sanırım.
Peki siz de bu işin içindesiniz hocayla konuşmam gerekir mi? Özel bi durumum var onun bilmediği ve böyle devam ederse üzerimdeki baskı sağlığımdan olucam. Bunu anlatmalı mıyım?
Eger cok bir sey soylemek istiyorsaniz 'ben dili'ni kullanarak kibarca bazen gururunuzun incindigini,uzuldugunuzu soyleyin. Ama calisip hata yapmamaya gayret ettiginizi hatalarinizi telafi edeceginizi de ekleyin derim.
Kapris cekmek zor.. Allah yardmciniz olsun
eğer bu durumu böyle sürdürürse konuş derim ben...
hocandan korkma, saygı duy, senden beklentilerini yerine getirmeye çalış ama korkma. sonuçta o da mükemmel değil. senin benim gibi bir insan.
eğer böyle devam ederse baskısı, o zaman uygun bir dille bu yaşananların seni çok üzdüğünü, sağlığınla ilgili durumu anlatırsın benim düşüncem bu yönde.
Ben de böyle şeylere hiç dayanamam.
Danışman hocayla sorunum olmuştu benimde yaz okulu hakkında falan.
Danışmanla konuşmaya gittim.
Yanında başka bi hocamız vardı lafa burnunu soktuğu için o hocayla yarım saat tartışmak zorunda kaldım
Hiç de hocaymış bana kafayı takarsa falan diye düşünmedim.Ayrıca ben danışmanımla konuşurken burnunu sokmasaydı
E bu tartışma aramızda kalmadı bölüm başkanına gitti tabiki.
Dilekçe verip değiştirecektim danışmanımı gerek kalmadı direk tüm sınıfınkini değiştirdiler
Gerçekten sana haksızlık yapıldığını düşünüyorsan ve böyle haksız davranışları devam ederse bence konuşmalısın.
Bu kadar kendine dert etmene değmez
Duygulariniza kapilip yanlis bir sey soylememeye gayret edin. İcinizde cok da buyutmeyin. Caniniza yazik. Sakince... Merak ediyorum ne olacagini.
Bir araya geldiğinizde, yüz ifadenle, vücut dilinle kırgın olduğunu göster ama bir şey söyleme, yaptığı şeyin farkına varacak ve gerilecektir. Eğer direk olarak konuşursan, senin ondan çekinceni kullanıp daha da bastırır. Biraz psikolojik savaş iyidir, senin de öğrenci olduğun kadar birey olduğunu ve sınırların olduğunu fark eder. Ama tabii çok uzatmadan ve aşırıya kaçmadan yap bunu.
Emek vererek o konuma gelmişsin, öfkeyle kendine zarar verecek bir iş yapma. Unutma ki bu da senin eğitiminin bir parçası. İş hayatında her gün yaşanıyor bu sinir harpleri, doğru tavrı koymayı ve karşındakine sınırları göstermenin yolu sadece konuşmaktan geçmiyor. Kendini saygı sınırları içinde doğru ifade edersen sana sadece hükmedeceği bir öğrenci olarak değil, insan olarak muamele etmeyi öğrenir. Belki hocanın da böyle bir derse ihtiyacı vardır, sonuçta onlarında insan olarak eksikleri var.
Eğer bir kez daha bağırırsa ''böyle yaptığınız sürece sizden hiç bişey öğrenemem'' de.
canım seni anlayabiliyorum. ben de lisanstayken hocamdan çok çekmiştim ve tıpkı seninkonumundaydım ben de. şimdi doktora yapıyorum veo kdaar alıştım ki bazı hocaların enteresan huylarına. sana tavsiyem kesinlikle pazartesi günü bu konuyu aç ve bana neden hakaret ettiğinizi anlayamadım ve haftasonu bunu düşünüp üzüldüm de. eğer ben öyle demek istemedim, her şeye alınma vsgibişeyler söylerse anla ki aslında iyi bir insan ama öfkeli işi dolayısıyla. ama seni daha da körüklerse sözleriyle, o zaman bil ki seni deniyor ve egosu yüksek bir insan. bir dönem daha katlanıp ayrılabilirsin ama yüksek lisansa onunla devam etmemeni tavsiye ederim. pek çok insan sırf mesleki anlamda katkısı olacak diye sorunlu insanlara katlanıp şevkini yitiriyor bu ülkede. normal ama başarılı hocalarımız da mevcut, kendini ezdirme.. yalnızca öze bak.iyi biriyse katlanıver, emin ol ki lisans ya da yüksek lisans öğrencileriyle uğraşmak da ayrı bir eziyet çoğu hoca için. ama bu çark böyle dönüyor, herkes birbirine katlanıyor. ama iş egoya geliyorsa, bırak gitsin. 10 sene sonra sen de onun gibi olacaksın. o zaman bugünleri unutma.. başarılar diliyorum sana.
Haklısınız. İşe konsantre olmak da zor oluyor sürekli gerginken.
1,5 ay olmuş konuyu açalı, ve hiçbir şey değişmedi aslında en başından beri değişen hiçbir şey yokmuş meğer. Hocamla aslında konuşmaya çalıştım, 'ben bunu düşünemeyecek insan mıyım?' dedi. Ne denir ki?
Haftada en az bir kere eve ağlaya ağlaya geliyorum, sürekli stres altında çalışıyorum, ne yaparsam yapayım azar yiyorum ve sağlığımdan olacağım diye korkuyorum. Benimle beraber aynı konumda olan arkadaşlarım da aynı durumda, nasıl bir olayın içine düştüm bilmiyorum.
Okulu bile bırakmayı düşünüyorum.
canım kafana takma huylu huyundan vazgeçmez derler ya ,o tip cins birisi (eğitim cehaleti alır,eşşeklik baki kalır),geniş ol tınlama fazla bir kulağından girsin öbüründen çıksın mutlaka bir gün oda bir yerde tökezleyecektir bu tür kötü davranışlar kimseye kar almaz ,sabret kariyerinden olma derim ben (ama çok ciddi sorunlar yaşarsan hariç(sağlık vs gibi)),sevgiler.............
Sen bir de araştırma görevlilerinin halini düşün. Ben ağlamaktan perişan oldum kaç sefer. Onlar azarlanarak gelmişler o pozisyona, o şekilde de devam ettiriyorlar geleneklerini. Sen daha ilk defa duymuşsun. Baya zaman da oldu diyorsun şaşırdım doğrusu. Ayrıca azarlanmak için haksız olman veya bir hata yapman, bir işi yapmaman/yapamaman falan da gerekmiyor. Asıl iş çok yapan asistanlar sürekli göz önünde olduğu için bütün azarı onlar işitiyor.
Ben gerçekten çok çok çok yaşadım bu durumu. Her gün çıktığım metronun merdivenlerinin önüne gelip duruyorum ve şu merdivenleri çıkmaya bile değmez bu işten elde ettiklerim diyorum.
Sen başarılı bir insansın belli ki, o yüzden çok dokunmuş sana. Ben de öyleydim. Hep özel okullarda dershanelerde bedava okudum. ÖSSden sonra da üniversite bittikten sonra da o kadar çok fırsatım vardı ki. Hep en iyisi olayım istedim. Tam da önceden hayal ettiğim yerdeyim şimdi. Tek istediğim ne biliyo musun? Çocuk yapıp uzuuuuun bir ücretsiz izin almak, kedimle ve bebeğimle akşam eve kocamın gelmesini bekleyip pasta yapmak.
Sen daha öğrencisin. Bunları yazıyorum çünkü benim girdiğim yola başkalarını girerken görmek içimi acıtıyor.
Böyle diyorum ama hani aslında çok çok güzel bir hayatım var. İşim de dediğim gibi kağıt üzerinde çok iyi. Hayallerimdeki yerdeyim. Çok mutlu bir evliliğim var. Ama işe gitmek sabah olunca...
Bence iyi düşün. Eğer sen de ben gibiysen ve böyle lafları, azarlanmayı, küçük düşürülmeyi kaldıramıyorsan hiç girme bu işe. Bazı arkadaşlarım var ki onlar gayet mutlu. İşin prestiji, vadettiği gelecek onlara yetiyor. Ne olacak iki laf duysam, iki dakikaya unutur giderim diyorlar. Öyle düşünebilecek birisi için çok iyi. Ama sen de ben gibiysen diye diyorum...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?