- 12 Mayıs 2010
- 137
- 15
- 118
bu kadar yoğun olmasada buna benzer duygularla boğuştum bi ara düğünüme kısa bi zaman kala , bikaç kişiyle paylaştığımda düğün stresi demişlerdi pek gerçekçi bulmasamda kendimi rahtalatmaya çalıştım sonra anladım ki gerçekten düğün stresiymiş
senin durumunda bu mu acaba , ya da koşturmacalar esnasında çok mu yıprattınız birbirnizi
bence kolunu sıkıp morartması ve tartışma anında bağırıp çağırarak karşısındakini susturması düğün stresi değil
evlendikten sonra aşkın biteceği bir gerçek ve ben bunu biliyorum ama biz nişanlıyız ve 1.5 senelik bir beraberliğimiz var bu ilgisizlik erken..
Bu tip konulara istisnasız yorum yapanlardanım, çünkü ben de 9 senelik flörtten sonra evlendim, o kadar sene sonra heyecan kalmaz aşk biter vs gibi laflara aşinayım.
Burda soru şu, aşk nedir sevgi nedir, kişi bunlara kendince açıklık getirmeli, mesela benim için aşk hastalıklı bi haldir evet güzeldir enerjisi yüksektir delicedir ama yıkıcıdırda, aşık olduğun kişiyi öyle bi yere koyarsınki sanki o hiç hasta olmaz aksırmaz tıksırmaz burnu akmaz tuvalete gitmez kusmaz Dünyadaki tüm güzellikler onda vücut bulmuştur Dünyanın 8.harikası odur ne giyse yakışır ondaki göz ondaki boy pos endam kimsede yoktur ama bi kavga etmeye gör pire için yorgan yakma hali,ağlama nöbetleri,ölücem sanmalar...Aşktan sevgiye geçiş çok keskin bi virajdır bu virajı alamayanlar ilişkilerini bitirirler bakarlar ki karşılarında bi ölümlü var, aslında o kadarda yakışıklı/güzel değil, aslında biraz kısaymışta, öğhhh burnumu aktı ne
Ama o virajı alanların iç, başka bi duygularla dolar, sevgi,şevkat, sadakat, özveri, kabulleniş...Evet o dünyanın en güzeli/yakışıklısı değildir ama sen onu istersin, onu tercih edersin,evet hastada olur paspal halleride vardır, kavga edersin ama onu artık tanımışsındır öyle demek istememiştir ya da özür dileyecektir, sen de özür dileyebilirsin gereksiz gurur yapmazsın, delice sevişirsin ama üstünü örtüp alnından öpecek kadarda şevkat dolusundur ona karşı
Bizim evliliğimiz delice bi aşktan sevgiye döndü, bu temele kuruldu, hastalığınıda gördüm, yaz kış bitmeyen sinüzitiylede uğraştım,peçete taşıdım durdum ona, arka arkaya aynı tuvaleti kullandık, adet günlerimi ezbere bilir, tatlı alır gelir bana, evet aşk bitti ama böyle bişeye dönüştü iyiki de dönüştü,eskimedik biz, olgunlaştık, piştik, umarım herkes bunu yakalar
2 yıl önceki halimi özledim..
Oiçinde kelebekler uçuşan, bir kere görebilmek için perdelerin arkasına saklanıp bakan, sesini duyunca kalbi heyecandan ölcekmiş gibi atan, her gün fotoğraflarına bakan, nerde ne yappıyor sorularıyla kafayı yiyen en önemlisi o ilk bakıştaki aşkı,yanıp kavrulmayı, o ilk kıvılcımı, beni kül eden kıvılcımı özledim..
zaman öldürür aşkı derlerdi, bunu bilirdim ama bu kadar acı vereceğini ve zor olacağını bilmezdim..
Bunu kabullenmek çok zor..
O bana hiç bi zaman gerçekten aşık olduğunu hissetirmedi sevdi biliyorum ama ben ona baktığım zaman onun bana bakışları aşkla değildi, aşk bakışlarda belli olur, sevdiğinin göleridir kalbi, orda görürsün aşkı,sevgiyi,nefreti..
Gözlerini kaçırmamaktır aşk..Gözünü bile kırpmadan bakmaktır,baktıkça doyamamaktır,farklıdır işte sevgi gibi değil daha kuvvetlidir,daha çok mutluluk verir, daha çok ACI verir..
Aşk bitti..
Çünkü bu kız 2 yıl önceki kız değil, masumiyeti kayboldu..
O çok bağlı olduğu tabuları bir bir yıktı..
Pişmanlık değil asla çünkü aşk insana yapmam dediklerini yaptırıyormuş; çünkü aşk kendinden bile üstünmüş..
20 yaşındayım çok gencim, bu yaşta insan herşeye heyecan duyar ama ben neden bu kadar durgun ve ruhsuzum..
Eskiden böyle değildim..
Bağırarak şarkılar söyler, kimseye aldırmadan dans ederdim sokaklarda, kahkahalarım vardı hiç bitmeyen, çok daha dolu dizgin yaşardım duygularımı..
Bu durgunluk niye?
Ben delicesine tartışırdım bütün içimdekileri atardım..ağlardım hıçkıra hıçkıra..
Şimdi niye bu susuş..Niye bu konuşmaktan, bağırarak tartışmaktan kaçmak..korkmak!
Korkmak; ben hiç korkmadım ki tartışırken, bir şey söylemekten çekinmedim ki, bunun sonucunda şiddet olur mu diye hiç korkmadım ki..
Susmak bile korkutuyorsa..
Ağlamak; ben ağlardım rahat rahat bazen gizlice bazen insanların içinde..
Ben ağlayarak döktüm içimi..
Ben ağladığımda bir çift göz ağlardı karşımda "kıyamamak" vardı bir zamanlar..
Şimdi "iyi ağlamalar" deyip arkasını dönüp yatan bir adam..
Ağlamayı nasıl yorumladığını bilmediğim bi adam..
Gözlerim dolduğunda ağlamamak için kendimi, dişlerimi sıktığım zamanlar..
Duygularımı bastırıyorum ve buda beni farklı bi kadın yapıyor gün geçtikçe değişen kendini tanımayan bir kadın..
Kırılan bir kadın..
Ne hissettiğini bilmeyen, bilemeyen, vazgeçmek üzere olan bir kadın!..
2 ay kala..!
canım evliliğinize 2 ay varmış ama ben okurken sanki yıllardır evli ve mutsuz bi kadının yorulmuşluğunu okudum sanki.bence bu birazda seninle ilgili bi durum sanki sen depresyona girmişsin.bu mutsuzluğun genel olarak tüm hayatınla mı ilgili yoksa sadece ilişkinle mi ilgili?bu durum seni yanıltır ve ani bi karar alırsan ilerde çok pişman olabilirsin
bence kolunu sıkıp morartması ve tartışma anında bağırıp çağırarak karşısındakini susturması düğün stresi değil
evlendikten sonra aşkın biteceği bir gerçek ve ben bunu biliyorum ama biz nişanlıyız ve 1.5 senelik bir beraberliğimiz var bu ilgisizlik erken..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?