• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Aşk, ölüm, evlilik... Her şey kader mi yoksa biz mi seçiyoruz? Aklım karışık kalbim kırgın.

Değerli hanımlar hepinize merhaba, bir konuda fikrinize tecrübelerinize çok ihtiyacım var. Açıklayıcı, anlam karmaşası yaratmadan yazacağım fakat uzun olursa ki öyle tahmin ediyorum şimdiden affınıza sığınıyorum. Olay daha çok taze ve ne hissedeceğimi hiç bilmiyorum duygularım karmakarışık. Kendime uzaktan bir gözle bakamıyorum bu yüzden naçizane vakit ayırır ve yardımcı olursanız çok mutlu olurum, konuya gireyim.

Ağustos ayında erkek arkadaşımdan ayrıldım. 6 aylık bir ilişkimiz vardı o benden birkaç yaş büyüktü. Birbirimize karşı saygılı, güzel bir ilişkimiz vardı. O, benden önce evlilik arefesinde ve çok da aşık olduğu kız arkadaşını kaybetmiş. (detaylara çok girmeyeyim ama bir şeyi belirteyim bu kıza ölümüne aşıkmış bu çok net hem kendi ifadesi hem de çevre anlatımı ve yaptığı büyük fedakarlıklar vs açısından bu detay önemli)

Benimle tanıştığında bir ölüden farksızdı o kadar söyleyeyim. Kimseyle konuşmazdı, o kıza şiirler yazardı instagram hesabında vs. Fotoğrafları da hâlâ duruyordu sosyal medyasında. Biz meslektaş olduğumuz için tanıştık ve önce arkadaş olduk. Günün çoğunda beraberdik mesleki eğitim sürecinde olduğumuz için. Çok da ortak noktamız vardı. Başta ona şefkatle yaklaşıp yalnız kalmasın istedim hatta teselli ettim:) Fakat ondan gelen duygusal karşılık sonucu arkadaşlığımızın istikameti zamanla sevgililiğe evrildi.

Her şey çok iyiydi ama bazen sevdiğim bir şeyi onunla paylaşırdım susardı. Bir yere gitmek istediğimde oraya gitmesek olur mu derdi. Anısı var sanırım diye üstelemezdim. Çok uzun ve trajik biten bir ilişkiden sonra ilk kez yeni biriyle ilişkisi oluyor diye anlayış gösterdim. Benimle çok ilgili, sevgi doluydu ama sosyal medyasında kızla fotoğrafları vs de duruyordu. Sil de diyemiyordum, ilişki belli bir noktaya gelince kendi yapması gerekeni yapar diye düşündüm ve hiç silinmedi o şiirler fotoğraflar.

Ben başta saygı duysam da zamanla bu fotoğraf ve şiirlerden incinmeye başladım çünkü ona karşı artık şefkat ve dostluk değil aşk hissediyordum ve onunla da bu konuyu konuşamadığımdan (ilişkimiz yeni daha zamanı var diye mi düşünüyor ya da ters bir cevap verir beni yanlış mı anlar diye düşündüğümden) bu sefer başka düşüncelere kapıldım. Acaba duygusal boşluğunu kapatmaya çalıştığı bir yara bandı mıyım vs diye. Bir şekilde saçma ya da haklıyım bilmiyorum ama hiçbir zaman o kızcağız kadar sevilemeyeceğimi, bunun ileride daha ciddi bir konumdayken sorun yaratması hâlinde aşamayacağımı düşünüp ayrıldım.

Çok ısrarcı oldu ben kabul etmeyince "en azından dost kalalım şu an gidersen daha çok üzüleceğim" dedi. Bu teklifini de reddettim. Başta her şey iyiydi fakat zamanla çok derin bir ayrılık acısı çekmeye başladım. Onu o hâlde bıraktığım için vicdan azabı mı duydum, güzel anıları mı özlüyordum yoksa kaybedince değere mi bindi bilmiyorum. Bazen eleştirel bazen objektif bakmaya çalışıyorum kendime bu konuya ama yapamıyorum lütfen bana yardımcı olun bu noktada...

Velhasıl ayrılıktan bir süre sonra farklı yerlere atandık. Birbirimizi hiç görmedik fakat ben üzülmeye devam ediyordum. 2 ay önce bir hafta içinde 2 kez üst üste rüyamda evlendiğini gördüm. Mümkün değildi çünkü sosyal medyası herkese açıktı, takip ettiği bir kız yoktu. Fotoğraf yoktu. Bunlar tabii ki kesin cevap vermez fakat gezdiği yerlerden tek fotoğraf atıyordu ya da ailesiyle. Haliyle kimse yok bunlar zihnimin oyunu sanıyordum.

Ayrılan taraf ben olduğum için ve ayrılık acısını ayrılıktan 3 ay sonra gibi bir zamanda hissetmeye başladığımdan geri dönmenin tutarsızlık, bencillik, dengesizlik olacağını düşündüm. Mutlu gibiydi, sürece alışmışken huzurunu bozmak istemiyordum ya da bütün bunlar bahanemdi. Sonradan anladım ki nasibim olmayışındanmış:)

1 ay önce sosyal medyasından o kızla ilgili her şeyi sildi. Ben de yas sürecini aştığını düşünüp saf gibi kendime pay çıkarıp ümitlendim ve ona yazma isteğim daha da şiddetlendi yine de sanki bir şey hep beni geri çekiyordu. Bayramın ilk günü cuma namazından sonra Allah'a dua ettim "Rabbim ben ayrıldım ama anlamsızca üzülüyorum aylardır bir türlü aşamıyorum. Ona tekrar dönsem ne tepki verir bunu da bilmiyorum. Bu yüzden gururumu çiğnemek istemiyorum. Lakin sen en doğrusunu bilirsin. Bana onunla ilgili olumlu ya da olumsuz öyle bir işaret ver ki bu konuda kalbimde de aklımda da her şey netleşsin artık" diye. Duamdan 1 gün sonra yani dün profil fotoğrafını değiştirdiğini gördüm. Evlenmiş. Eşiyle nikahından bir fotoğraf koymuş...

Öylece kalakaldım. Yıllarca sürmüş büyük aşkı 2 yıl önce çok travmatik bir şekilde bitti. Benimle daha 10 ay önce ayrıldı ve yakın zamanda evlenmiş. Ne ara tanıştı, söz nişan evliliğe geldi olay şoke oldum.
Ben şoke etkisinde öylece olayı idrak etmeye çalışırken bir anda 2 kez gördüğüm rüya cuma günkü duam gözümün önünden geçti. Allah'a şükürler olsun gerçeği daha fazla üzülmeme müsaade etmeden gösterdi. Bu noktada bu defter benim için kapandı. O zaman niye burada bu kadar uzun yazıyorsun bir de konu açıyorsun diye sorarsanız da durumu anlamlandıramıyorum hanımlar:(

Yani tamam evlendi ve biz diye bir şey kalmadı zaten çok önceden kalmamış:) Herkes kendi yoluna artık ama kendimi onun yerine koyuyorum ilişkim bitmişken 10 ayda bu kadar hızlı evlilik kararı alamazdım. Yani bu süre 0'dan tanışıp evlilik kararı almak için uzun mu kısa mı ben şu an olayın etkisiyle değerlendiremiyorum.
Hadi beni unuttun, 6 aylık ilişkiydi hızlı aştın vs diyelim. O kızla ayrılığının travmasını nasıl aştın? Benimleyken bile yas süreci devam ediyordu çünkü zaten bu yüzden ayrıldım.
Sevgili olsa tamam derdim belki de bu basit bir şey değil ki neticede hayatını birleştiriyorsun. Arkadaşlarımıza "ben acele etmek istemem çok zamana ihtiyacım var ağırdan almak istiyorum" vs derken evlendi😬 Bunu nasıl atlattı hemen ya da o hanımefendi bunları hiç mi sorun etmemiş. Benim aklımdan geçenler onun aklından hiç mi geçmemiş. Bu sorulara makul ve mantıklı bir cevap bulamıyorum. Hoş, bir anlamı da yok belki bu soruların artık ama ne bileyim bende mi bir sorun var da yolunda giden ilişkiyi bitirip çöp ettim yoksa haklıydım da diğer taraf daha mı gamsız bunu bilmek ve doğru olanı yaptığıma ikna olmak istiyorum belki de.

Her türlü nasip değilmiş o konuda kadere saygım sonsuz ama kendimi boş yere üzüyormuşum kaç aydır değmeyecek biri için. Hâliyle kırıldım, aptal gibi hissediyorum dertleşmeye ihtiyacım vardı sanırım. Bu konuları konuşabileceğim biri yok çevremde zira ortak çok arkadaşımız var. Ne ben huzursuz olayım ne de karşı tarafa saygısızlık olsun istemem. Yorumlarınızı merak ediyorum...
Çok anlam yükleyip abartmışsınız, doğru düzgün bir ilişkiniz bile olmamis,tanıma aşamasinda bitmiş gibi bir şey,10 ayda birini tanıyıp evlenmek, görücü usulü evlenmek için yeterli bir süre,ee zamanla yası da bitmiştir, evlendiği kişi ile evlilik yoluna girmiş,girincede silmiş diğer fotoğrafları
 
Fotoğrafına çok anlam yüklemeyin. Ben boşanma aşamasındayım. Eski eşim beni hiç sevmemiş, aldattığı kadınlarla yazışmalarında gördüm. Ama beni zamanında evliliğe ikna etmek için yok sana şöyle aşığım, yok seni böyle seviyorum, yok seni ne kadar sevdiğimi tahmin bile edemezsin edebiyatı parçalamış. Ciddi rol yapmış. Oyuncu olsa oscarlık performans olurdu.

Bir erkek bir kadını hayatında istiyorsa güzel rol keser. Burada biraz sezgilerinize güvenmek lazım. Eğer bu kadar söze rağmen içinizde bir şey karşıdakinin dediklerine inanmıyorsa hissiyatınız doğrudur. Benim içimde hep bir acaba vardı. Evlendikten sonra eşim tarafından sevildiğimi hissedemiyordum ama bu şüpheyi susturdum. Sezgilerim yerine eski eşimin yalanlarına inandım. Hata yapmışım. Sonuç, beni kadınlarla aldatmış boşanıyorum. Sezgilerimi dinlemeliydim.

Siz akıllı bir kadınsınız. Bence sevilmediğinizi hissedip ilişkiye noktayı koydunuz. En iyisini yaptınız. Dediğim gibi eski sevgiliniz eşini seviyor da olabilir, onu çok sevmeden evlenmiş de olabilir. Umarım eşini seviyorum deyip kandırmamıştır. Onu gerçekten seviyordur. Belki de ikisi de mantık temelli evlendi. Bazen böyle büyük kayıplardan sonra insanlar tekrar karşındakini sevme riskini almak istemez. Çünkü karşındakini tekrar kaybederse toparlanamayacağını düşünür. Mantık evliliği yapar. İki olasılık da olabilir artık bunu bilemezsiniz.

Ne sebeple evlenirse evlensin artık sizin hikayeniz bitti. Bundan sonra hazır olduğunuzda yeni biriyle tanışın. Yeni bir ilişki size çok iyi gelecektir.
Çok üzüldüm sizin adınıza, çok geçmiş olsun. Ben 6 aylık eski sevgilimi evli gördüm diye sarsıldım sizin yerinizde olsam herhalde dağılırdım çok güçlü bir kadınsınız. Hayat bundan sonra hep güzellikler getirsin önünüze🌸 Her dediğinizde haklısınız. Ayrıldığım insanlarda mutlaka çirkin bir tavır görüp soğuturdum kendimi. Kimle sevgili olmuş ne yapıyor umurumda olmazdı. Bu sefer uzaklaşacak bir sebep bulamadım. Tek sorunun hayatta olmayan birine duyduğu büyük sevgi olduğunu düşünürdüm. Bunu da kopar at demek haksızlık gibi gelirdi. Neredeyse gözünü o kızla açmış denebilir. Hatırasına hiçbir zaman saygısızlık etmedim. Ben kızı hâlâ unutamadım ve kendimle birlikte tuhaftır ki ona da üzüldüm. Bir günde silinmesi, yeni birine yer açılması çok tuhafıma gitti. Bana da hep evlilikle ilgili imâlar yapardı ama aşkından bile emin olmadığım biriyle evliliği düşünemezdim. Hep geçiştirirdim, daha doğrusu erkeklerin kadınlara söylediği klasik lovebombing cümleleri sanıyordum. Demek ki kabul eden biri varmış. Dediğiniz gibi, belki mantık evliliğidir. Belki de değildir. Benim için bir önemi kalmadı. Çok sağ olun yazdıklarınız için. Umarım bu tuhaf hüzün bulutu hızlı dağılır ve hayatıma devam ederim.🏵
 
Ben adama kızamadım. Acısının hemen üstüne yara bandı olmuşsunuz.Bunu kendiniz istemişsiniz, hatta sevgili olmak için bir yol olarak dahi seçmiş olduğunuzu düşünüyorum.Niyetiniz kötü değildi insan kazanmaktı belki arkadaş belki sevgili belki eş.. ama o sizi sevmemiş arada geçiş yolu olarak kullanmış, üstelik sizin yoğun arzunuzla, bu da vicdani kısmı devredışı bırakıyor. vicdanı rahattır. size gelirsek sanırım temiz ahlaklı düzgün birisininiz ki bazı şeyler önünüze serilmiş. bundan sonraki ilişkinizde 1 verin 1,5 alın , sizin alma verme dengesi bozuk sanırım ancak böyle yola girer.
O dönem aynı sınıftaydık mesleki eğitim sürecinde. Çok sessiz, üzgün bir hâli vardı. Allah biliyor ya tamamen teselli etmek, destek olmak için yaklaştım. Allah muhafaza intihar eder diye korkmuştum. Yakınımda birine bir şey olursa niye engel olacak bir girişimde bulunamadım diye kendimi çok suçlu hissederdim. Meğer hiç de o kadar vahim acılar çekmiyormuş:) Kadınlar ve erkeklerin duyguları yaşama, atlatma şekli farklı sanırım. Hatta onunla ilk konuşmamızda kızı övücü, sabretmesi gerektiği Allah'ın buna dayanacak gücü vereceğini, mesleğe tutunmasını vs söylemiştim. Bu üstüme vazife olmayan terapilerim onu en azından hayata devam etmek konusunda yüreklendirdi. Zamanla bir sevgili gibi ilgili merak eden tavırlarla yaklaşınca duygularımı kontrol edemedim. Başta kabul etmesem de o kadar iyi dil dökerdi ki kendimi bir anda kabul etmiş buldum. Ona bağlandıkça da daha çok acı çektim. Bugünkü aklım olsa hiç konuşmaz, başın sağ olsun deyip geçerdim. Ailesi hayata dönmesi için çok girişimde bulunuyorlardı zaten. Bir şey olmazdı. Adam her şeyi aştı belki çoluk çocuğu olur birkaç seneye ben hâlâ onun travmalarını atlatamadığım gibi üstüne bir yenisi eklendi. Biriyle duygusal bağ kurma konusunda çook uzun bir süre kendimi geri çekeceğim sanırım. Dediğiniz gibi beceremiyorum dengeyi tutturmayı.
 
Hep söylüyorum erkeklerin yok travmaliyim yok ağırdan alırım yok hazır değilim, gelemem gidemem vs laflarına inanmayın. İstedikleri kadın olunca öyle de bir yapiyorlar ki . Demekki siz "o" kadın degilmissiniz bence o da sizin için "o" erkek değildi . Neden yarım yamalak travmali tavirlarini kabul ettiniz, bir sorunu varsa önce çözmeli sonra piyasaya acilmaliydi
 
Ben evlendigi kadini da kesinlikle sevdigini düsünmüyorum.Yangından mal kacırir gibi bu ne acele .Baktı ki eski iliskisi yüzünde sizin tarafinizdan terk edildi .Yeni tanisti karsi taraf hicbirseyden süphelenmeden evleniverdi .Ama adam agır travmatik kisilik o eşe de yazik aslinda. Siz iyi kurtulmuşsunuz.Erkrklerin evlenme sebepleri sevmek dısinda o kadar acayip seyler olabiliyor ki şaşarsıniz.O da kendi çapında gecmisi geride bırakip yeni bir sayfa acmis güya.
 
Hep söylüyorum erkeklerin yok travmaliyim yok ağırdan alırım yok hazır değilim, gelemem gidemem vs laflarına inanmayın. İstedikleri kadın olunca öyle de bir yapiyorlar ki . Demekki siz "o" kadın degilmissiniz bence o da sizin için "o" erkek değildi . Neden yarım yamalak travmali tavirlarini kabul ettiniz, bir sorunu varsa önce çözmeli sonra piyasaya acilmaliydi
Ne deseniz haklısınız, yaptım bir hata maalesef. Bugün olsa kesinlikle muhatap olmazdım. Erkeklerin olayları yaşama biçimi çok farklıymış sahiden. İyi ki tekrardan yazma hatası yapmadım. Tabii kimseye de anlatamadığım için aylarca boş yere içim içimi kemirdi durdu.
 
Ben evlendigi kadini da kesinlikle sevdigini düsünmüyorum.Yangından mal kacırir gibi bu ne acele .Baktı ki eski iliskisi yüzünde sizin tarafinizdan terk edildi .Yeni tanisti karsi taraf hicbirseyden süphelenmeden evleniverdi .Ama adam agır travmatik kisilik o eşe de yazik aslinda. Siz iyi kurtulmuşsunuz.Erkrklerin evlenme sebepleri sevmek dısinda o kadar acayip seyler olabiliyor ki şaşarsıniz.O da kendi çapında gecmisi geride bırakip yeni bir sayfa acmis güya.
Yani dediğim gibi ben vefat eden kızcağızı daha unutamadım ki o nasıl unuttu? Birkaç ay öncesine kadar hâlâ fotoğrafları duruyordu:) Bir günde sosyal medyadan silinse de aklından silineceğini düşünmüyorum. O kız çocukluk aşkıydı. Benimleyken bile yası devam ediyordu ha istesem ve bu kadar detaylara takmasam belki biz de hızlıca evlilik yoluna girerdik onun için evliliğin aşk gibi bir ön koşul taşıdığını sanmıyorum artık fakat kendimi biliyorum hep mutsuz ederdi beni bu düşünceler. İnsanların bu kadar umursamaz olmasına şaşırdım sadece. Karşı taraf hiç takılmamış demek ki.
 
Değerli hanımlar hepinize merhaba, bir konuda fikrinize tecrübelerinize çok ihtiyacım var. Açıklayıcı, anlam karmaşası yaratmadan yazacağım fakat uzun olursa ki öyle tahmin ediyorum şimdiden affınıza sığınıyorum. Olay daha çok taze ve ne hissedeceğimi hiç bilmiyorum duygularım karmakarışık. Kendime uzaktan bir gözle bakamıyorum bu yüzden naçizane vakit ayırır ve yardımcı olursanız çok mutlu olurum, konuya gireyim.

Ağustos ayında erkek arkadaşımdan ayrıldım. 6 aylık bir ilişkimiz vardı o benden birkaç yaş büyüktü. Birbirimize karşı saygılı, güzel bir ilişkimiz vardı. O, benden önce evlilik arefesinde ve çok da aşık olduğu kız arkadaşını kaybetmiş. (detaylara çok girmeyeyim ama bir şeyi belirteyim bu kıza ölümüne aşıkmış bu çok net hem kendi ifadesi hem de çevre anlatımı ve yaptığı büyük fedakarlıklar vs açısından bu detay önemli)

Benimle tanıştığında bir ölüden farksızdı o kadar söyleyeyim. Kimseyle konuşmazdı, o kıza şiirler yazardı instagram hesabında vs. Fotoğrafları da hâlâ duruyordu sosyal medyasında. Biz meslektaş olduğumuz için tanıştık ve önce arkadaş olduk. Günün çoğunda beraberdik mesleki eğitim sürecinde olduğumuz için. Çok da ortak noktamız vardı. Başta ona şefkatle yaklaşıp yalnız kalmasın istedim hatta teselli ettim:) Fakat ondan gelen duygusal karşılık sonucu arkadaşlığımızın istikameti zamanla sevgililiğe evrildi.

Her şey çok iyiydi ama bazen sevdiğim bir şeyi onunla paylaşırdım susardı. Bir yere gitmek istediğimde oraya gitmesek olur mu derdi. Anısı var sanırım diye üstelemezdim. Çok uzun ve trajik biten bir ilişkiden sonra ilk kez yeni biriyle ilişkisi oluyor diye anlayış gösterdim. Benimle çok ilgili, sevgi doluydu ama sosyal medyasında kızla fotoğrafları vs de duruyordu. Sil de diyemiyordum, ilişki belli bir noktaya gelince kendi yapması gerekeni yapar diye düşündüm ve hiç silinmedi o şiirler fotoğraflar.

Ben başta saygı duysam da zamanla bu fotoğraf ve şiirlerden incinmeye başladım çünkü ona karşı artık şefkat ve dostluk değil aşk hissediyordum ve onunla da bu konuyu konuşamadığımdan (ilişkimiz yeni daha zamanı var diye mi düşünüyor ya da ters bir cevap verir beni yanlış mı anlar diye düşündüğümden) bu sefer başka düşüncelere kapıldım. Acaba duygusal boşluğunu kapatmaya çalıştığı bir yara bandı mıyım vs diye. Bir şekilde saçma ya da haklıyım bilmiyorum ama hiçbir zaman o kızcağız kadar sevilemeyeceğimi, bunun ileride daha ciddi bir konumdayken sorun yaratması hâlinde aşamayacağımı düşünüp ayrıldım.

Çok ısrarcı oldu ben kabul etmeyince "en azından dost kalalım şu an gidersen daha çok üzüleceğim" dedi. Bu teklifini de reddettim. Başta her şey iyiydi fakat zamanla çok derin bir ayrılık acısı çekmeye başladım. Onu o hâlde bıraktığım için vicdan azabı mı duydum, güzel anıları mı özlüyordum yoksa kaybedince değere mi bindi bilmiyorum. Bazen eleştirel bazen objektif bakmaya çalışıyorum kendime bu konuya ama yapamıyorum lütfen bana yardımcı olun bu noktada...

Velhasıl ayrılıktan bir süre sonra farklı yerlere atandık. Birbirimizi hiç görmedik fakat ben üzülmeye devam ediyordum. 2 ay önce bir hafta içinde 2 kez üst üste rüyamda evlendiğini gördüm. Mümkün değildi çünkü sosyal medyası herkese açıktı, takip ettiği bir kız yoktu. Fotoğraf yoktu. Bunlar tabii ki kesin cevap vermez fakat gezdiği yerlerden tek fotoğraf atıyordu ya da ailesiyle. Haliyle kimse yok bunlar zihnimin oyunu sanıyordum.

Ayrılan taraf ben olduğum için ve ayrılık acısını ayrılıktan 3 ay sonra gibi bir zamanda hissetmeye başladığımdan geri dönmenin tutarsızlık, bencillik, dengesizlik olacağını düşündüm. Mutlu gibiydi, sürece alışmışken huzurunu bozmak istemiyordum ya da bütün bunlar bahanemdi. Sonradan anladım ki nasibim olmayışındanmış:)

1 ay önce sosyal medyasından o kızla ilgili her şeyi sildi. Ben de yas sürecini aştığını düşünüp saf gibi kendime pay çıkarıp ümitlendim ve ona yazma isteğim daha da şiddetlendi yine de sanki bir şey hep beni geri çekiyordu. Bayramın ilk günü cuma namazından sonra Allah'a dua ettim "Rabbim ben ayrıldım ama anlamsızca üzülüyorum aylardır bir türlü aşamıyorum. Ona tekrar dönsem ne tepki verir bunu da bilmiyorum. Bu yüzden gururumu çiğnemek istemiyorum. Lakin sen en doğrusunu bilirsin. Bana onunla ilgili olumlu ya da olumsuz öyle bir işaret ver ki bu konuda kalbimde de aklımda da her şey netleşsin artık" diye. Duamdan 1 gün sonra yani dün profil fotoğrafını değiştirdiğini gördüm. Evlenmiş. Eşiyle nikahından bir fotoğraf koymuş...

Öylece kalakaldım. Yıllarca sürmüş büyük aşkı 2 yıl önce çok travmatik bir şekilde bitti. Benimle daha 10 ay önce ayrıldı ve yakın zamanda evlenmiş. Ne ara tanıştı, söz nişan evliliğe geldi olay şoke oldum.
Ben şoke etkisinde öylece olayı idrak etmeye çalışırken bir anda 2 kez gördüğüm rüya cuma günkü duam gözümün önünden geçti. Allah'a şükürler olsun gerçeği daha fazla üzülmeme müsaade etmeden gösterdi. Bu noktada bu defter benim için kapandı. O zaman niye burada bu kadar uzun yazıyorsun bir de konu açıyorsun diye sorarsanız da durumu anlamlandıramıyorum hanımlar:(

Yani tamam evlendi ve biz diye bir şey kalmadı zaten çok önceden kalmamış:) Herkes kendi yoluna artık ama kendimi onun yerine koyuyorum ilişkim bitmişken 10 ayda bu kadar hızlı evlilik kararı alamazdım. Yani bu süre 0'dan tanışıp evlilik kararı almak için uzun mu kısa mı ben şu an olayın etkisiyle değerlendiremiyorum.
Hadi beni unuttun, 6 aylık ilişkiydi hızlı aştın vs diyelim. O kızla ayrılığının travmasını nasıl aştın? Benimleyken bile yas süreci devam ediyordu çünkü zaten bu yüzden ayrıldım.
Sevgili olsa tamam derdim belki de bu basit bir şey değil ki neticede hayatını birleştiriyorsun. Arkadaşlarımıza "ben acele etmek istemem çok zamana ihtiyacım var ağırdan almak istiyorum" vs derken evlendi😬 Bunu nasıl atlattı hemen ya da o hanımefendi bunları hiç mi sorun etmemiş. Benim aklımdan geçenler onun aklından hiç mi geçmemiş. Bu sorulara makul ve mantıklı bir cevap bulamıyorum. Hoş, bir anlamı da yok belki bu soruların artık ama ne bileyim bende mi bir sorun var da yolunda giden ilişkiyi bitirip çöp ettim yoksa haklıydım da diğer taraf daha mı gamsız bunu bilmek ve doğru olanı yaptığıma ikna olmak istiyorum belki de.

Her türlü nasip değilmiş o konuda kadere saygım sonsuz ama kendimi boş yere üzüyormuşum kaç aydır değmeyecek biri için. Hâliyle kırıldım, aptal gibi hissediyorum dertleşmeye ihtiyacım vardı sanırım. Bu konuları konuşabileceğim biri yok çevremde zira ortak çok arkadaşımız var. Ne ben huzursuz olayım ne de karşı tarafa saygısızlık olsun istemem. Yorumlarınızı merak ediyorum...
Evet. ben tamamen nasip olduğunu düşünüyorum.benim hayatımdan geçip de evlenen çok erkek oldu ama durup şöyle bir ciddi düşündüğümde hiçbiriyle sağlıklı bir ilişki yürütebileceğime inanmıyormuşum.o kişilele nasıl ilişkiler yaşıyorlar bilmiyorum ama ben mutlu olmazdım yani.hem zaten bence seni kaybetme korkusu olsa nu kadar yas da yas diye tutturmazdı diye düşünüyorum.bir şekilde iyi hissetmemişsin ki ayrılmışsın. Neyse boşver artık.
 
Bence adam baya kolpaymis. Ben de universitedeki sevgilimi baya trajik bi sekilde kaybettim. Ve 5 sene falan kendime gelemedim. Tabiki gencligin verdigi durtulerle cok kez birlikteliklerim oldu rahibe gibi durmadim ama hayatima birini de almadim yani. Demem o ki duzgunce uzak dursaymis sevgili moduna girmeseymis hic, giriyorsa da kaldirsaymis fotograflari siirleri vs. Bu arada şiir yazan insanlarin %95 i arizadir :)) kafadan kontak olmazsan şiir yazamazsin.

Son kizla evlenmeden de bir gun once mi kaldirdi :) belediye şart koştu heralde artik. Komedi bi tip. Yarali bir kuzuyum ayağına her geleni geçeni ısırmış. Biz kadinlar da bu defect var bi olmamisi oldurmayi, yaraliyi iyilestirmeyi falan severiz. Adam bu noktada ince görecek kadar kolpa iste. Sen giderken sensiz olamam diyecegi yerde simdi gidersen uzulecegim az daha dur da hevesim gecsin diyo gene kendini düşünüo. Son derece naptigini bilmez, bencil bir insan geldi benim gozume. O yuzden kimseyi sevebilecegine inanmadim. Ruzgar nerden eserse oraya gidiyor gibi geldi. Ne ara buldu du da evlendi falan 10 ayda. Guya travmasi da vardi. Ailesine dedi belki de mantik evliligi. Insan her evlendigini cok sevmiyor hatta genelde pek de sevmiyor, hah bu iyi ya tamam neyse bu oluversin, seklinde evlenio insanlarin cogu :))
 
Yani dediğim gibi ben vefat eden kızcağızı daha unutamadım ki o nasıl unuttu? Birkaç ay öncesine kadar hâlâ fotoğrafları duruyordu:) Bir günde sosyal medyadan silinse de aklından silineceğini düşünmüyorum. O kız çocukluk aşkıydı. Benimleyken bile yası devam ediyordu ha istesem ve bu kadar detaylara takmasam belki biz de hızlıca evlilik yoluna girerdik onun için evliliğin aşk gibi bir ön koşul taşıdığını sanmıyorum artık fakat kendimi biliyorum hep mutsuz ederdi beni bu düşünceler. İnsanların bu kadar umursamaz olmasına şaşırdım sadece. Karşı taraf hiç takılmamış demek ki.
Karşı taraf ne oldugunu anlamamış ki bence takılsın.Sence ayrıntıyla anlattı mı? Hic sanmiyorum .Bir ölünün gölgesiyle yaşmaktan kurtarmışsın kendini ve güçlü davranmışsın.Kalbin hissetmiş bence
 
Karşı taraf ne oldugunu anlamamış ki bence takılsın.Sence ayrıntıyla anlattı mı? Hic sanmiyorum .Bir ölünün gölgesiyle yaşmaktan kurtarmışsın kendini ve güçlü davranmışsın.Kalbin hissetmiş bence
Bana daha arkadaşken "bu olaydan sonra iyice kabuğuma çekildim hayatımda kocaman bir boşluk oldu ve mesleğim olmasa belki hayatta kalamazdım" demişti. Kendimi avutmak gibi değil ama çocukluktan beri süren, üniversitede farklı okullar geldi diye yatay geçiş için deli gibi çalışacak kadar uğraştığı, adına şiirler yazdığı kişiyi unutabileceğine asla inanmıyorum. Kalbim de dediğiniz gibi bunu biliyordu. Tıpkı evlenmeden birkaç ay önce ortada hiçbir şey yokken rüyamda evlendiğini görmem gibi
 
Evet. ben tamamen nasip olduğunu düşünüyorum.benim hayatımdan geçip de evlenen çok erkek oldu ama durup şöyle bir ciddi düşündüğümde hiçbiriyle sağlıklı bir ilişki yürütebileceğime inanmıyormuşum.o kişilele nasıl ilişkiler yaşıyorlar bilmiyorum ama ben mutlu olmazdım yani.hem zaten bence seni kaybetme korkusu olsa nu kadar yas da yas diye tutturmazdı diye düşünüyorum.bir şekilde iyi hissetmemişsin ki ayrılmışsın. Neyse boşver artık.
Haklısınız nasip değilmiş ve belki de iyi ki olmamış bunu hiçbir zaman bilemem. Umarım hızlı toparlanırım hayatımda ilk defa ayrıldığım kişi evlendi. Sevgilisi olması durumunu biliyordum ama evlilik ilk kez yaşayınca tuhaf hissettim hep duyardım çevreden. Kötü bir hismiş anlamsızca. İnsan ayrıldığına pişman olmasa bile:)
 
Bence adam baya kolpaymis. Ben de universitedeki sevgilimi baya trajik bi sekilde kaybettim. Ve 5 sene falan kendime gelemedim. Tabiki gencligin verdigi durtulerle cok kez birlikteliklerim oldu rahibe gibi durmadim ama hayatima birini de almadim yani. Demem o ki duzgunce uzak dursaymis sevgili moduna girmeseymis hic, giriyorsa da kaldirsaymis fotograflari siirleri vs. Bu arada şiir yazan insanlarin %95 i arizadir :)) kafadan kontak olmazsan şiir yazamazsin.

Son kizla evlenmeden de bir gun once mi kaldirdi :) belediye şart koştu heralde artik. Komedi bi tip. Yarali bir kuzuyum ayağına her geleni geçeni ısırmış. Biz kadinlar da bu defect var bi olmamisi oldurmayi, yaraliyi iyilestirmeyi falan severiz. Adam bu noktada ince görecek kadar kolpa iste. Sen giderken sensiz olamam diyecegi yerde simdi gidersen uzulecegim az daha dur da hevesim gecsin diyo gene kendini düşünüo. Son derece naptigini bilmez, bencil bir insan geldi benim gozume. O yuzden kimseyi sevebilecegine inanmadim. Ruzgar nerden eserse oraya gidiyor gibi geldi. Ne ara buldu du da evlendi falan 10 ayda. Guya travmasi da vardi. Ailesine dedi belki de mantik evliligi. Insan her evlendigini cok sevmiyor hatta genelde pek de sevmiyor, hah bu iyi ya tamam neyse bu oluversin, seklinde evlenio insanlarin cogu :))
Fotoğrafları 1 2 ay önce sildi sanırım. Net hatırlamamakla birlikte bu zaman aralığında olduğunu biliyorum. Yani düğününden 1 ay öncesine kadar o kız vardı ve 1 günde üstü çizildi. Çok şaşırdım. Haklısınız ben ayrılırken bile kendini düşünüyormuş ama neyse ki hızlı toparlamış. Erkeklerin ne mal olduğunu bilirdim de bu o kadar sessiz, sakin efendi duruyordu ki böyle o daldan o dala hızlıca konabilmesine şoke oldum. Belki de en çok böylelerinden korkmak lazımmış. Ailesinin evlen baskısı vardı çünkü atandığı yerde bekar hayatı yaşamaya zorlanıyordu bence. Benimleyken bile annesi sık gelirdi yemek şu bu için. Nitekim ben ve vefat eden kızla meslektaştı bu sefer meslekten birini de seçmemiş belki eşi çalışmaz. Kız açısından da onun açısından da belki mantık belki aşk evliliğidir. Zaten önemi de yok neticede evlenmişler. Fakat dediğiniz gibi çok kolpa biriymiş bunu da görmüş oldum. Başınız sağ olsun sizin de🙏🥲 Yaranızı deşmek istemem affınıza sığınıyorum lakin uzun zaman geçtiğini düşünerek soruyorum tamamen unutabildiniz mi o kişiyi? Böyle bir şey mümkün mü en azından 2 senede?
 
zaten bastan sizin adamı gözüne kestirmeniz, onu duzeltmeye calismaniz hata aslinda.
bazi kadinlarda bu var, düzeltme arzusu. nerede bozuk, yaralı, derbeder insan buluyorlar onu sevgiyle ilgiyle iyilestirmeyi kendine vizyon ediniyorlar. Benim eski ev arkadasim da böyleydi. aşik oldugi adamların biri 35 yasina gelmis bir b.k olamamis, hala annesinden para alan adamdi. adami hobisinden is yapip para kazanacak hale getirdi. sonra "ben sana uymam kizım, ben farkliyim, aykiriyim" diyen, kaybedenler kulübü tornasindan cikmis adami aldi, okuluna devam ettirip bes vakit namaz kilar hale getirdi😅
hayatinda asik oldugu, bir b.ka yarayan hic insan yok. hepsi kırık dökük, yarali insanlardi (kocasi haric diyeyim). Aslinda bu da bir cesit psikolojik problem. Zamaninda bu konuyla ilgili bir yazı görüp arkadasima atmistim, farkindaliga ulassin bu kendi secimi diye.
simdi de size benzer birsey gondermek istiyorum, chatgptye sordum;
Bu duruma psikolojide genellikle "kurtarıcı sendromu" (İngilizcesiyle savior complex veya white knight syndrome) denir. Bu kişiler, özellikle duygusal olarak kırılgan, sorunlu, "yaralı" ya da kaotik hayatları olan insanlara ilgi duyarlar ve onları "iyileştirme" arzusu taşırlar.​
Bazı ilgili kavramlar da şunlardır:​

Codependency (bağımlı ilişkiler): Kendi ihtiyaçlarını ihmal ederek başkasının ihtiyaçlarını önceliklendirme hali. Genellikle çocuklukta sınır ihlalleri yaşanmış bireylerde görülür.​

Travma bağlanması (trauma bonding): İstikrarsız ya da zarar verici ilişkilerde, yoğun duygusal bağ nedeniyle ilişkiden kopamama hali.​

Florence Nightingale sendromu: Yardım eden kişinin, yardım ettiği kişiye aşık olması durumu. Özellikle hasta, yaralı ya da aciz biriyle kurulan bağlarda görülür.​

Borderline kişilik özelliklerine çekilme: Kaotik, yoğun, tutkulu ilişkilerde dramatik çekim hisseden bazı kişilerde de bu tarz eğilimler olabilir.​

Bu kişiler aslında başkasını düzeltmeye çalışırken kendi değersizlik duygularını, kontrol ihtiyacını ya da kurtarılma özlemini dışarıya projekte eder. Yani "seninle ilgileniyorum çünkü aslında kendimi iyileştirmeye çalışıyorum" gibi bir dinamik işler.​

İyileşmenin yolu, şunu fark etmekten geçer: "Ben sevilmek için kurtarıcı olmak zorunda değilim."​
bi bakin bakalim, bunlar size uyuyor mu. çünkü normal, saglikli psikolojide hic kimse hala baskasina aşik bir adam bir gun kendini sever diye beklemez, sevgilisinin eski ask hikayelerini dinlemez.


diger yorumuma gelirsek;
bir söz var ya "evlilik düşünmüyorum" lafi "seninle evlilik düşünmüyorum"dur.
adam "cok erken" derken seninle gelecegee cok erken demis. cok sorgulama
ayrica 10 ay once ayrilmis birisi 10 ay sonra nikahlanabilir, gayet normal bir süre.
ben ayril baris sevgilimle agustosta tatile çıkıp konusmayi kestim, eylulde evlilik plani yaptigim adam hayatima girdi. ortalama 40 gün falan sonra. hic de "kisa zaman" gibi gelmedi
bu isler boyledir yani.
eski sevgilerimin coguyla açilirdi evlilikle ilgili cumleler. o laf çıktığı gibi lafi degistirirdim.
hatta "lutfen kişisel alma ama ortada kabul edilmis bir evlilik teklifi yokken evlilik hakkinda konusmak, plan yapmak bana cok komik geliyor" der lafi agzina tıkardim :) Kendimi evlilige uzak, özgürlüğüne cok düşkün biri olarak düşünürdüm hep (ki su an 34 yasindayim bekarlikta son aylarim) ama meger evlenmeyi planladigim insan hayatima girmemis. simdiki sevgilimle (takilma donemimizden sonra resmi olarak) iliskiye basladigimiz gün bana bazi vaadlerde bulundu, dilini ogrenececim tum sevdigin sarkilari ogrenecegim senin ulkene tasinacagim ve asla seni birakmayacagim seklinde.
ben de hic "oha dün bir bugu iki, yavaş gel" demedim, kabul ettim :)
tüm planlari da hic ayrilmamak uzerine yaptik ilk gunden beri. on yil sonraya hatta 37 yil sonraya bile planlar yaptik yani o derece.
bir kere daha anladim ki "ben evlilik düşünmüyorum" diye bir sey yokmus. "ben, seninle evlilik düşünmüyorum" varmış.
sizin adamda da bu olmus.
insallah severek isteyerek evlendigi bir kadindir
 
Fotoğrafları 1 2 ay önce sildi sanırım. Net hatırlamamakla birlikte bu zaman aralığında olduğunu biliyorum. Yani düğününden 1 ay öncesine kadar o kız vardı ve 1 günde üstü çizildi. Çok şaşırdım. Haklısınız ben ayrılırken bile kendini düşünüyormuş ama neyse ki hızlı toparlamış. Erkeklerin ne mal olduğunu bilirdim de bu o kadar sessiz, sakin efendi duruyordu ki böyle o daldan o dala hızlıca konabilmesine şoke oldum. Belki de en çok böylelerinden korkmak lazımmış. Ailesinin evlen baskısı vardı çünkü atandığı yerde bekar hayatı yaşamaya zorlanıyordu bence. Benimleyken bile annesi sık gelirdi yemek şu bu için. Nitekim ben ve vefat eden kızla meslektaştı bu sefer meslekten birini de seçmemiş belki eşi çalışmaz. Kız açısından da onun açısından da belki mantık belki aşk evliliğidir. Zaten önemi de yok neticede evlenmişler. Fakat dediğiniz gibi çok kolpa biriymiş bunu da görmüş oldum. Başınız sağ olsun sizin de🙏🥲 Yaranızı deşmek istemem affınıza sığınıyorum lakin uzun zaman geçtiğini düşünerek soruyorum tamamen unutabildiniz mi o kişiyi? Böyle bir şey mümkün mü en azından 2 senede?
25 sene gecti ustunden ama unutmadim diyebilirim pismanliklarim da vardi çünkü ben telefonu acmadigim icin yanima gelmeye calisirken kazada vefat etti. Boyle atarlar yapmiyorum artik mesela öyle bir unutmamak. Hala her yil ölüm yildonumunde de aklima gelir ama ilk 5 seneden sonra yanimda sevdigim varken hala onu düşünüyor degildim. Mutlu anlarda aklimda olmamaya basladi. Zamanla da mutsuz anlarda da olmamaya basladi yerine baska mutsuzluklar geldikce. Benim ikinci aşık oldugum insandi ilk askim degildi ve 3 yillik bir iliskiydi. Cocukluktan itibaren hayatinda olan biri öldüğünde daha cok sarsilabilir elbet tabi ama benimki de kendimi sucladigim icin cok travmatikti. Ilk 6 ay cok kotu oluyor insan en intihara meyilli oldugun zaman. Onu atlatirsan iyilesmeye basliosun. Elbette gunde 50 defa aklina geliyor ama yemek yiyecek uyuyacak halin de oluyor artik. 2 yilin sonunda cok aci cekio olmamasi normal ama unutmaz hayati boyunca unutmaz. Bence sen de biliyordun ayrilalim derken bi hayaletle yarisamayacagini, biraz da bloftu adam arkandan kahrolmayinca kararina emin oldun ve iyi de yaptin. O da artik zamani geldi yalniz olmamaliyim dedi heralde ama madem yapacakti bu neden sen degilsin iste geri gelip dese silicem herseyi sifirdan baslayalim sen kabul ederdin baskasini bulmasina ne gerek vardi seni sevmis olsa senin içini yakan sey bu. Yanlış zamanda karsisina cikmissindir. Zaten birini sevesi yoktur hala cok aci cektigi icin. Sana olan hislerinin ne oldugunu bile anlayamamistir. Buna göre davranip konussaymis keske ama sana umut vermeseymis. Ben öyle yaptim hep mesela. Ama erkek iste cok da ince düşünce beklememek lazim. Kendi keyfine odaklanan canlilar neticede.
 
zaten bastan sizin adamı gözüne kestirmeniz, onu duzeltmeye calismaniz hata aslinda.
bazi kadinlarda bu var, düzeltme arzusu. nerede bozuk, yaralı, derbeder insan buluyorlar onu sevgiyle ilgiyle iyilestirmeyi kendine vizyon ediniyorlar. Benim eski ev arkadasim da böyleydi. aşik oldugi adamların biri 35 yasina gelmis bir b.k olamamis, hala annesinden para alan adamdi. adami hobisinden is yapip para kazanacak hale getirdi. sonra "ben sana uymam kizım, ben farkliyim, aykiriyim" diyen, kaybedenler kulübü tornasindan cikmis adami aldi, okuluna devam ettirip bes vakit namaz kilar hale getirdi😅
hayatinda asik oldugu, bir b.ka yarayan hic insan yok. hepsi kırık dökük, yarali insanlardi (kocasi haric diyeyim). Aslinda bu da bir cesit psikolojik problem. Zamaninda bu konuyla ilgili bir yazı görüp arkadasima atmistim, farkindaliga ulassin bu kendi secimi diye.
simdi de size benzer birsey gondermek istiyorum, chatgptye sordum;
Bu duruma psikolojide genellikle "kurtarıcı sendromu" (İngilizcesiyle savior complex veya white knight syndrome) denir. Bu kişiler, özellikle duygusal olarak kırılgan, sorunlu, "yaralı" ya da kaotik hayatları olan insanlara ilgi duyarlar ve onları "iyileştirme" arzusu taşırlar.​
Bazı ilgili kavramlar da şunlardır:​

Codependency (bağımlı ilişkiler): Kendi ihtiyaçlarını ihmal ederek başkasının ihtiyaçlarını önceliklendirme hali. Genellikle çocuklukta sınır ihlalleri yaşanmış bireylerde görülür.​

Travma bağlanması (trauma bonding): İstikrarsız ya da zarar verici ilişkilerde, yoğun duygusal bağ nedeniyle ilişkiden kopamama hali.​

Florence Nightingale sendromu: Yardım eden kişinin, yardım ettiği kişiye aşık olması durumu. Özellikle hasta, yaralı ya da aciz biriyle kurulan bağlarda görülür.​

Borderline kişilik özelliklerine çekilme: Kaotik, yoğun, tutkulu ilişkilerde dramatik çekim hisseden bazı kişilerde de bu tarz eğilimler olabilir.​

Bu kişiler aslında başkasını düzeltmeye çalışırken kendi değersizlik duygularını, kontrol ihtiyacını ya da kurtarılma özlemini dışarıya projekte eder. Yani "seninle ilgileniyorum çünkü aslında kendimi iyileştirmeye çalışıyorum" gibi bir dinamik işler.​

İyileşmenin yolu, şunu fark etmekten geçer: "Ben sevilmek için kurtarıcı olmak zorunda değilim."​
bi bakin bakalim, bunlar size uyuyor mu. çünkü normal, saglikli psikolojide hic kimse hala baskasina aşik bir adam bir gun kendini sever diye beklemez, sevgilisinin eski ask hikayelerini dinlemez.


diger yorumuma gelirsek;
bir söz var ya "evlilik düşünmüyorum" lafi "seninle evlilik düşünmüyorum"dur.
adam "cok erken" derken seninle gelecegee cok erken demis. cok sorgulama
ayrica 10 ay once ayrilmis birisi 10 ay sonra nikahlanabilir, gayet normal bir süre.
ben ayril baris sevgilimle agustosta tatile çıkıp konusmayi kestim, eylulde evlilik plani yaptigim adam hayatima girdi. ortalama 40 gün falan sonra. hic de "kisa zaman" gibi gelmedi
bu isler boyledir yani.
eski sevgilerimin coguyla açilirdi evlilikle ilgili cumleler. o laf çıktığı gibi lafi degistirirdim.
hatta "lutfen kişisel alma ama ortada kabul edilmis bir evlilik teklifi yokken evlilik hakkinda konusmak, plan yapmak bana cok komik geliyor" der lafi agzina tıkardim :) Kendimi evlilige uzak, özgürlüğüne cok düşkün biri olarak düşünürdüm hep (ki su an 34 yasindayim bekarlikta son aylarim) ama meger evlenmeyi planladigim insan hayatima girmemis. simdiki sevgilimle (takilma donemimizden sonra resmi olarak) iliskiye basladigimiz gün bana bazi vaadlerde bulundu, dilini ogrenececim tum sevdigin sarkilari ogrenecegim senin ulkene tasinacagim ve asla seni birakmayacagim seklinde.
ben de hic "oha dün bir bugu iki, yavaş gel" demedim, kabul ettim :)
tüm planlari da hic ayrilmamak uzerine yaptik ilk gunden beri. on yil sonraya hatta 37 yil sonraya bile planlar yaptik yani o derece.
bir kere daha anladim ki "ben evlilik düşünmüyorum" diye bir sey yokmus. "ben, seninle evlilik düşünmüyorum" varmış.
sizin adamda da bu olmus.
insallah severek isteyerek evlendigi bir kadindir
Teşekkür ederim yorumunuz, tavsiyeleriniz için🙏 Şu konu yanlış anlaşılmış sanırım onu düzelteyim "benim zamana ihtiyacım var" söylemini biz ayrıldıktan 2 3 ay sonra bir ortamda konuşma arasında demiş vefat eden kızı aşmasının zaman alacağını imâ ederek. Benimle 2. hafta bile evlilik konuşuyordu. Direkt evlenelim şeklinde değil tabii ki ama ben ondan 4 yaş küçüktüm. Zaten ben de kızdan birkaç yaş büyük olmak isterim. Benim annem de babamdan 4 yaş küçük hatta senle benim yaşımdayken evlenmişler derdi aptal aptal sırıtarak. İşimizin yoğunluğundan dem vurduğumuzda "evime her zaman vakit ayırırım sen endişe etme:)" vs derdi kız kardeşim olduğunu duyduğunda "baban şanslıymış ben de kızlarım olsun istiyorum" minvalinde bir sürü şey söylerdi ama ben o ara diğer kızla fotoğraflarını niye silmiyor o zaman diye düşünür bunlara inanmazdım. Belki de baştan her şeyi bilerek teselli ederek anlayışla yaklaştığım için bundan rahatsız olmadığımı düşündü bilmiyorum. Hasta tipleri iyileştirme çabam şükür ki yok daha önce bu tarz bir ilişkim olmadı. Mesleğe başlamadan önceki eğitim sürecinde de fakültede de sanattan incelikten anlayan edebiyat üstüne konuşabildiğim, gözü orada burada olmayan kendi hâlinde nadir tiplerdendi. Ben öyle sanıyordum ya da:) Bir şekilde atlatır ve mutlu oluruz sanmıştım atlatamayacağına inanınca ayrıldım. Başkası inanmış ve belki o da gerçekten atlatmıştır. Nasip değilmiş hepimiz mutlu oluruz umarım. Çok mutluluklar diliyorum size de🌸
 
Ayrılık kararı aldığınızda sebeplerini de biliyordu sonuçta. Kararınızdan vazgeçirmek için herhangi bir çaba göstermemiş. Size gerçekten aşık olduğunu ben de sanmıyorum bu sebeple ki zaten çok sevdiği, evlenmek üzere olduğu aşkının kaybından çok kısa süre sonra birlikteliğe başlamış olması da önemli bir etken. Siz ona yas sürecinde iyi gelmişsiniz ancak bundan fazlası olmamış.
Giderken size "çok üzüleceğim" gibi bencil bir yerden yaklaşması da bu durumu kanıtlar nitelikte.
Böyle bir birlikteliğe başlamak zamansal açıdan onun için de sizin için de hata olmuş.
Neyse ki çok daha fazla sürmeden kendinize saygı gösterip bu ilişkiden çıkmışsınız.
Duygularınıza rağmen zor ve doğru olanı yapmışsınız bu yüzden tebrik ediyorum sizi.
İnanın bir süre sonra bunların sizin için hiçbir önemi kalmayacak ve çok daha iyi hissedeceksiniz.
 
25 sene gecti ustunden ama unutmadim diyebilirim pismanliklarim da vardi çünkü ben telefonu acmadigim icin yanima gelmeye calisirken kazada vefat etti. Boyle atarlar yapmiyorum artik mesela öyle bir unutmamak. Hala her yil ölüm yildonumunde de aklima gelir ama ilk 5 seneden sonra yanimda sevdigim varken hala onu düşünüyor degildim. Mutlu anlarda aklimda olmamaya basladi. Zamanla da mutsuz anlarda da olmamaya basladi yerine baska mutsuzluklar geldikce. Benim ikinci aşık oldugum insandi ilk askim degildi ve 3 yillik bir iliskiydi. Cocukluktan itibaren hayatinda olan biri öldüğünde daha cok sarsilabilir elbet tabi ama benimki de kendimi sucladigim icin cok travmatikti. Ilk 6 ay cok kotu oluyor insan en intihara meyilli oldugun zaman. Onu atlatirsan iyilesmeye basliosun. Elbette gunde 50 defa aklina geliyor ama yemek yiyecek uyuyacak halin de oluyor artik. 2 yilin sonunda cok aci cekio olmamasi normal ama unutmaz hayati boyunca unutmaz. Bence sen de biliyordun ayrilalim derken bi hayaletle yarisamayacagini, biraz da bloftu adam arkandan kahrolmayinca kararina emin oldun ve iyi de yaptin. O da artik zamani geldi yalniz olmamaliyim dedi heralde ama madem yapacakti bu neden sen degilsin iste geri gelip dese silicem herseyi sifirdan baslayalim sen kabul ederdin baskasini bulmasina ne gerek vardi seni sevmis olsa senin içini yakan sey bu. Yanlış zamanda karsisina cikmissindir. Zaten birini sevesi yoktur hala cok aci cektigi icin. Sana olan hislerinin ne oldugunu bile anlayamamistir. Buna göre davranip konussaymis keske ama sana umut vermeseymis. Ben öyle yaptim hep mesela. Ama erkek iste cok da ince düşünce beklememek lazim. Kendi keyfine odaklanan canlilar neticede.
Çok teşekkür ederim vakit ayırıp cevapladığınız için🙏 Çok üzücü bir durum. Unutulmuyor ama alışılıyor sanırım dediğiniz gibi. Evet bir ölünün gölgesiyle yaşamak bana ağır geldi. Ayrılırken yaptığım biraz blöftü dediğiniz gibi. Beni gerçekten sevdiğine emin olmak istedim. Birkaç kez döndü, diretti ama son konuşmada hem bu olaylar hem de hayatımdaki bazı şeyler üst üste gelince kesin bir dille reddettim. Ayrıldıktan 1 gün sonra annabel lee şiirini beğenmişti. Şiir direkt ölen nişanlısına gönderme. Ben buna çok kırılmıştım daha 1 gün olmuş görebileceğim şekilde neden yapıyor diye. Takipten çıktım onu da çıkardım ve uzun süre de ayrılık acısı hissetmedim zaten. Zamanla beyin yalnızca iyi şeyleri hatırlıyor bu yüzden depreşti belki de özlemim. Fakat o kesin dilden sonra o dönmezdi artık. 3 kez reddetmiştim. Ben de dönemedim gururumu çiğneyip, belki de bunlar bahane isteyen bir şekilde olduruyor işte. Ona da hak veriyorum ben de olsam geçmişimi sorun eden birini değil umursamayan, kabul eden kurcalamayan beni daha somut şeylerle değerlendirecek, belki de konumumdan ötürü gözünde yüceltecek birini tercih ederdim:) Biz denk olduğumuz için ben duygusal anlamda tam bir eminlik bekledim hep. Meslektaşımız kızlar bile derdi "sen olmasan ona bu durumda kimse bakmaz böyle bi travma atlatılmaz hiçbirimiz bunun yükünü taşıyamayız ve kabul etmeyiz" diye. Akıllıca davranmış. Bu sefer alakasız bir yerden bulmuş. Eşi yorumda sevgilim, eşim vs şeklinde değil mesleğini belirterek kalp bırakmış. Yani örnek veriyorum "benim biricik doktorum❤️" şeklinde. Velhasıl iki tarafta birbirinde, birbirlerini tatmin edecek vasıflar bulmuşlar. Ben bulamamıştım:)
 
Ayrılık kararı aldığınızda sebeplerini de biliyordu sonuçta. Kararınızdan vazgeçirmek için herhangi bir çaba göstermemiş. Size gerçekten aşık olduğunu ben de sanmıyorum bu sebeple ki zaten çok sevdiği, evlenmek üzere olduğu aşkının kaybından çok kısa süre sonra birlikteliğe başlamış olması da önemli bir etken. Siz ona yas sürecinde iyi gelmişsiniz ancak bundan fazlası olmamış.
Giderken size "çok üzüleceğim" gibi bencil bir yerden yaklaşması da bu durumu kanıtlar nitelikte.
Böyle bir birlikteliğe başlamak zamansal açıdan onun için de sizin için de hata olmuş.
Neyse ki çok daha fazla sürmeden kendinize saygı gösterip bu ilişkiden çıkmışsınız.
Duygularınıza rağmen zor ve doğru olanı yapmışsınız bu yüzden tebrik ediyorum sizi.
İnanın bir süre sonra bunların sizin için hiçbir önemi kalmayacak ve çok daha iyi hissedeceksiniz.
Her bir kelimenizi defaatle okudum. Allah razı olsun çok teşekkür ederim hepsi son derece doğru şeyler. Ben ayrılırken ona sebebi direkt açıklamadım hatta suçu üzerime aldım...
Benim hayatımda karışık durumlar var seni üzerim, iyi geleceğimi sanmıyorum artık minvalinde şeyler söyledim. Eski sevgilinle fotoğrafların, onu unutamaman beni incitiyor diyemedim. Zaten o da anlamadı, o kadar sığ biriymiş demek ya da işine gelmiş ki ertesi gün hâlâ takipleşmemize rağmen annabel lee şiirini beğendi ölen kızcağıza gönderme direkt. Her türlü iyi ki bitti. Bir zaman sonra bu karmaşık hisler yok olacak ve yoluma bakacağım. Onun yaptığı gibi. Şiir de buydu düşünün. Keşke o anda tamamen unutsaydım
 

Eklentiler

  • 1000025783.webp
    1000025783.webp
    39,6 KB · Görüntüleme: 35

Çok teşekkür ederim vakit ayırıp cevapladığınız için🙏 Çok üzücü bir durum. Unutulmuyor ama alışılıyor sanırım dediğiniz gibi. Evet bir ölünün gölgesiyle yaşamak bana ağır geldi. Ayrılırken yaptığım biraz blöftü dediğiniz gibi. Beni gerçekten sevdiğine emin olmak istedim. Birkaç kez döndü, diretti ama son konuşmada hem bu olaylar hem de hayatımdaki bazı şeyler üst üste gelince kesin bir dille reddettim. Ayrıldıktan 1 gün sonra annabel lee şiirini beğenmişti. Şiir direkt ölen nişanlısına gönderme. Ben buna çok kırılmıştım daha 1 gün olmuş görebileceğim şekilde neden yapıyor diye. Takipten çıktım onu da çıkardım ve uzun süre de ayrılık acısı hissetmedim zaten. Zamanla beyin yalnızca iyi şeyleri hatırlıyor bu yüzden depreşti belki de özlemim. Fakat o kesin dilden sonra o dönmezdi artık. 3 kez reddetmiştim. Ben de dönemedim gururumu çiğneyip, belki de bunlar bahane isteyen bir şekilde olduruyor işte. Ona da hak veriyorum ben de olsam geçmişimi sorun eden birini değil umursamayan, kabul eden kurcalamayan beni daha somut şeylerle değerlendirecek, belki de konumumdan ötürü gözünde yüceltecek birini tercih ederdim:) Biz denk olduğumuz için ben duygusal anlamda tam bir eminlik bekledim hep. Meslektaşımız kızlar bile derdi "sen olmasan ona bu durumda kimse bakmaz böyle bi travma atlatılmaz hiçbirimiz bunun yükünü taşıyamayız ve kabul etmeyiz" diye. Akıllıca davranmış. Bu sefer alakasız bir yerden bulmuş. Eşi yorumda sevgilim, eşim vs şeklinde değil mesleğini belirterek kalp bırakmış. Yani örnek veriyorum "benim biricik doktorum❤️" şeklinde. Velhasıl iki tarafta birbirinde, birbirlerini tatmin edecek vasıflar bulmuşlar. Ben bulamamıştım:)
Kuru kuru dönmeye de dönmek denemiyor ki. Her sey ayni devam edecekse donmesinin de anlami yok, sen hakliydin sana haksizlik oluyor hala uluorta onu anmam, bir iliskiye basladiysak benim gecmise sunger cekmem lazim minvalinde konusmaliydi ki bu ilişki içine sinebilsin. Yani onun denedigi bir sey yok. Yemeyenin malini yerler durumu degil bu :) o muhtemelen o kafaya girdi.

Insan yastayken baska mutsuzluklarini hep yasına baglayabiliyor. Degisik bir sekilde projekte ediyorsun acını. Misal, senden ayrilmanin acisini yaşıyor ama zaten mutsuz oldugu icin öbür derin acisina bagliyor o aciyi da sanki en başta o olmasaydi şimdide de üzülecek bir sey olmayacakti gibi. Bence 1 gun sonra o siiri paylasmasinin sebebi odur. Tabi basitçe kolpa oldugu icin de olabilir, alenen seni iplemedigini gosteriyor olabilir.

Erkekler sever ya kendilerinden statüsüz kadin. Başını agritmaz en temizi. Kizin yazdigi aciklama korkunc. Bi capste elhamdülillahim❤️ yazan görmüştüm bu ondan da urpertici. Avukat ve sekreteri fantezisi mi yapiolar nedir. Kadinin çabasıyla ilerleyen o kadar cok iliski var ki. Burda bile yazilan ilişkilerin %90 i oyle. Erkeklere kalsa zaten evlenmezler bile. O yuzden evlenmis olmasi bana bir sey ifade etmez yani onla olmasa baskasiyla evlenecekti. Sevismek icin agzina devamli evliligi sakız edip duran bi showmane iyi gecirmisler derim sadece ben buna xD
 
Back
X