aşk yeter zannediyorsun ama yetmiyor

cundagg

Some dance to remember, some dance to forget
Kayıtlı Üye
13 Mart 2015
2.965
4.478
158
41
Not: konu eski. Bir üyeye cevap yazdığım için hortladı. Merak eden dostlar varsa boşandım ve yeniden evlendim ve evet çok hızlıyım... Şimdiki evliliğimde aşk ve tutku değil saygı ve düzen ön planda. İşte bu da böyle bir dönem...

Bu sefer kapıdan çıkarken çok kararlı çıktım. geri döndürülmeyi durdurulmayı beklemeden. Ağladım ama ağlayamadım. İçimde bir yer acıdı ama çok acımadı. Ben çok yorulmuşum. Yıllarca ben olamamaktan, alttan almaktan, taviz vermekten, sürekli boşanmayı düşünüp bir türlü becerememekten. Yaşama karşı yalnız durmayı unutmuşum. O beni alıp bırakmadan nasıl gideceğimi otobüse nasıl nereden bineceğimi unutmuşum. Ben ne severdim ne yer ne içerdim kimle gezer kimle mutlu olurdum unutmuşum. O benden bambaşka bir ben yaratmış ve bunu öyle usulce öyle sinsice yapmış ki benliğimi, cesaretimi, özgüvenimi kaybetmişim. O'na her şeyimle öyle yaslanmışım ki nasıl dik durulur unutmuşum. Bu sefer ben gerçekten gitmişim. Sevgim yıpranmış, ben yıpranmışım, ruhum yorulmuş benim.

Geri dönsem yine aynı girdaba girsem nefes alamam. İstemiyorum... en baştan kavgalar, en baştan yitirdiklerim... Bu yazıyla evlilik hayatıma veda ediyorum. Uzun zamandır iyi gitmeyeni bitiriyorum. Kangren olmuş kolu kesmek gibi. Artık eskisi gibi olamayacaksın. Kendi kolundan vazgeçeceksin etinden canından... Ama mecbursun başka türlüsü ölüm. Sinsi acılı yavaş bir ölüm...

Bir daha eski ben olamayacağım o umutlar o heyecanlar bana ait olmayan başka bir geçmişte kaldı sanki. Yeni birini hayatıma alma düşüncesi bile korkunç. Birini baştan tanımak ne sever ne sevmez öğrenmek senden sakladıklarını keşfetmeye çalışmak tenini tanımak hatta mesajlaşmak sınırlar koymak özgürlükler çizmek... ahh düşüncesi bile korkunç. Ama yalnız kalmaktan sevememekten en çokta sevilememekten korkuyorum. Ne olursa olsun beni kollarına alıp bebeğiymiş gibi bıkmadan usanmadan en yalansız sevgisiyle sarıp sarmalamasını özlemekten tüm bunları başka bir tende bulamamaktan korkuyorum. Ben yalnızlıktan ve sevgisizlikten ölümüne korkuyorum.

Değişmeseni bekledim. hep bekledim. ve hep dedimki insanlar değişmez sadece değişmiş gibi yapar ama yinede bekledim. Dedimki sabır evlilikte mutluluğu getirir. Ama yoruldum be... acaba boşansam değişir miydi diye pişman olur muyum dedim. Zamanla iyiye gidermiydi dedim ama çok yoruldum. O değişene kadar ben kendimden vermekten yoruldum hemde değişmeyeceğini bile bile... İyiye giden en ufak kıpırtıya bakıp ahh dedim oluyor bak bugün dünden iyi. Ama yarını bekleyecek gücüm kalmadı. Aşk yetmiyor. Yeter zannediyorsun ama yetmiyor.

Nasıl yaptınız? Boşnan kadınlar bunları nasıl aştınız. Bu yolda sapmadan tökezlemeden nasıl yürüdünüz. Bana da ışık olun lütfen. Çok ihtiyacım var... Hemde çok...
 
Son düzenleme:
Her doğum sancılı olur ama sonrası hep umut...
Herşey güzel olacak birebir aynı şeyleri yaşıyorum ,ben boşanma kararı verdim ama şu an bazı sebeplerden evi ayıramiyorum buna rağmen çevrem farketti uzerimdeki neşeyi
sizde böyle olacaksınız önce korku sonra kaygı kaybolacak herşey de çok güzel olacak bir sürü örneği var bunun
 
Karşınızdaki adam izin vermiyorsa biraz daha zor boşanmak.Ama adamın umrunda değilse sen kendı başına o yuvada evcılık oynuosan ennıyı önerım ıyı bır avukat.Zaten boşanma asamasında tıksınıosun karsındakı adamdan.Birdaha bırını sevemıcem dıye sakın dusunme.Gözden uzak olan gonuldende uzak olur.Ben sevıldımı sanmıştım.Ama kandırılmışım.Allah hakkımızda hayırlı yazılar yazsın.Boşanmazsanda bı yerınden cıkıo.Sonu hastalık hastane.En buyuk sorun kendımıze deger vermememız bence.Ama ben yaptıysam sende yaparsın.Hıc kımse mutlu yuvasını bırakıp gıtmez.
 
Bu sefer kapıdan çıkarken çok kararlı çıktım. geri döndürülmeyi durdurulmayı beklemeden. Ağladım ama ağlayamadım. İçimde bir yer acıdı ama çok acımadı. Ben çok yorulmuşum. Yıllarca ben olamamaktan, alttan almaktan, taviz vermekten, sürekli boşanmayı düşünüp bir türlü becerememekten. Yaşama karşı yalnız durmayı unutmuşum. O beni alıp bırakmadan nasıl gideceğimi otobüse nasıl nereden bineceğimi unutmuşum. Ben ne severdim ne yer ne içerdim kimle gezer kimle mutlu olurdum unutmuşum. O benden bambaşka bir ben yaratmış ve bunu öyle usulce öyle sinsice yapmış ki benliğimi, cesaretimi, özgüvenimi kaybetmişim. O'na her şeyimle öyle yaslanmışım ki nasıl dik durulur unutmuşum. Bu sefer ben gerçekten gitmişim. Sevgim yıpranmış, ben yıpranmışım, ruhum yorulmuş benim.
Resmen beni anlatmissiniz kelin ilaci olsa basina surerdi gecmis olsun demekten baska.birsey gelmiyor elimden :KK14:
 
Evlilik muessesi mi insani degistirir,yoksa esler mi birbirini bende bu sorunun cevabini bilmiyorum hala ben de cok degistim,evlendigim de 18 yasindaydim belki buyudum de degistim bilemiyorum,ne yalan soyleyeyim ben eski beni cok ozluyorum,neseli hallerimi,kendime olan ozguvenimi,herseyi tek basina basarabilirim hissini ne bileyim her halimi,ozellikle cocuklarim olduktan sonra cok degistim,hislerini o kadar cok iyi anladim ki sanki ben yazmisim gibi hakkinda hayirlisi olsun ne diyeyim...
 
Evlenince herşeyi bi kenara atıyoruz biz biz olmaktan cikiyoruz eşimiz oluyoruz.
O kadar güzel anlatmışsiniz ki resmen hislerime tercüman olmuşsunuz. Sanki ondan önce hic yasamams gibi sanki hayatimizda o varmis gibi.
Simdi bir isim olunca kndim hallediyorum faturam yatacaksa kendim gidiyorum ve oyle zoruma gidiyor en önemlisi iki kişilik hayatta yapayalniz kalisimiz bumuydu hayaller evlilik bumuydu diyorsun. Baska bir ten başka bir düşünce baska bir karakter onlari tanimak ne zor geliyor banada yada birini bulabilecekmiyiz düşündürücü.
Neyse biz bu evliliklerde mutlu olamadik oldurmadilar be abi..........
 
Bu sefer kapıdan çıkarken çok kararlı çıktım. geri döndürülmeyi durdurulmayı beklemeden. Ağladım ama ağlayamadım. İçimde bir yer acıdı ama çok acımadı. Ben çok yorulmuşum. Yıllarca ben olamamaktan, alttan almaktan, taviz vermekten, sürekli boşanmayı düşünüp bir türlü becerememekten. Yaşama karşı yalnız durmayı unutmuşum. O beni alıp bırakmadan nasıl gideceğimi otobüse nasıl nereden bineceğimi unutmuşum. Ben ne severdim ne yer ne içerdim kimle gezer kimle mutlu olurdum unutmuşum. O benden bambaşka bir ben yaratmış ve bunu öyle usulce öyle sinsice yapmış ki benliğimi, cesaretimi, özgüvenimi kaybetmişim. O'na her şeyimle öyle yaslanmışım ki nasıl dik durulur unutmuşum. Bu sefer ben gerçekten gitmişim. Sevgim yıpranmış, ben yıpranmışım, ruhum yorulmuş benim.

Geri dönsem yine aynı girdaba girsem nefes alamam. İstemiyorum... en baştan kavgalar, en baştan yitirdiklerim... Bu yazıyla evlilik hayatıma veda ediyorum. Uzun zamandır iyi gitmeyeni bitiriyorum. Kangren olmuş kolu kesmek gibi. Artık eskisi gibi olamayacaksın. Kendi kolundan vazgeçeceksin etinden canından... Ama mecbursun başka türlüsü ölüm. Sinsi acılı yavaş bir ölüm...

Bir daha eski ben olamayacağım o umutlar o heyecanlar bana ait olmayan başka bir geçmişte kaldı sanki. Yeni birini hayatıma alma düşüncesi bile korkunç. Birini baştan tanımak ne sever ne sevmez öğrenmek senden sakladıklarını keşfetmeye çalışmak tenini tanımak hatta mesajlaşmak sınırlar koymak özgürlükler çizmek... ahh düşüncesi bile korkunç. Ama yalnız kalmaktan sevememekten en çokta sevilememekten korkuyorum. Ne olursa olsun beni kollarına alıp bebeğiymiş gibi bıkmadan usanmadan en yalansız sevgisiyle sarıp sarmalamasını özlemekten tüm bunları başka bir tende bulamamaktan korkuyorum. Ben yalnızlıktan ve sevgisizlikten ölümüne korkuyorum.

Değişmeseni bekledim. hep bekledim. ve hep dedimki insanlar değişmez sadece değişmiş gibi yapar ama yinede bekledim. Dedimki sabır evlilikte mutluluğu getirir. Ama yoruldum be... acaba boşansam değişir miydi diye pişman olur muyum dedim. Zamanla iyiye gidermiydi dedim ama çok yoruldum. O değişene kadar ben kendimden vermekten yoruldum hemde değişmeyeceğini bile bile... İyiye giden en ufak kıpırtıya bakıp ahh dedim oluyor bak bugün dünden iyi. Ama yarını bekleyecek gücüm kalmadı. Aşk yetmiyor. Yeter zannediyorsun ama yetmiyor.

Nasıl yaptınız? Boşnan kadınlar bunları nasıl aştınız. Bu yolda sapmadan tökezlemeden nasıl yürüdünüz. Bana da ışık olun lütfen. Çok ihtiyacım var... Hemde çok...
Sanki kendimi okudum. Neden böyle olmak zorunda, istenilen sevgiyi saygıyı vermek bu kadar zor mu ?

Yeni bir yola çıkıyorsunuz , çoğu kadının içinde olduğu bir girdaptan sıyrılmayı başaracak gibi görünüyorsunuz. Umutlarınız taze kalsın. Zaten bir kadın bu kararı hemen vermez. Çokça şans, zaman ve fırsat verir. İçiniz rahat olsun siz mücadelenizi verdiniz. verdiğiniz kararda size güç diliyorum.
 
Canim benim oncelikle yolun acik olsun. Ben de ayni seyleri yasadim. Bosandim cok huzurluyum. Bazen esimle mutlu gunlerimiz aklima geliyor ama o huzursuzluk o kavgalar hatirlayinca iyi ki diyorum iyi ki bitirdim. Inan ki cok daha mutlu olacaksin cok daha huzurlu olacaksin.
Benim evliligimde bir olay hep aklima gelir. Bir sabah kahvalti ediyoruz esimin elinde telefon. Arkadaslariyla mesajlasiyor o kadar kaptirmis ki ben kahvalti ettim uc bardak cay ictim bir de kahve yaptim ictim ve o daha tabagina dokunmamisti. Oyle gücüme gitmisti ki iste bu hic yerine konulmakti. Bir daha hic sevemesem de bu hicligi yasamayacagim. Oyle derin yara acmis ki o sabah her kahvalto ettigimde burnumun diregi sizlar. Hic kimsenin bize bunlari yapmaya hakki yok. Inan o huzuru bulunca cok sukur diyeceksin.
 
Bu sefer kapıdan çıkarken çok kararlı çıktım. geri döndürülmeyi durdurulmayı beklemeden. Ağladım ama ağlayamadım. İçimde bir yer acıdı ama çok acımadı. Ben çok yorulmuşum. Yıllarca ben olamamaktan, alttan almaktan, taviz vermekten, sürekli boşanmayı düşünüp bir türlü becerememekten. Yaşama karşı yalnız durmayı unutmuşum. O beni alıp bırakmadan nasıl gideceğimi otobüse nasıl nereden bineceğimi unutmuşum. Ben ne severdim ne yer ne içerdim kimle gezer kimle mutlu olurdum unutmuşum. O benden bambaşka bir ben yaratmış ve bunu öyle usulce öyle sinsice yapmış ki benliğimi, cesaretimi, özgüvenimi kaybetmişim. O'na her şeyimle öyle yaslanmışım ki nasıl dik durulur unutmuşum. Bu sefer ben gerçekten gitmişim. Sevgim yıpranmış, ben yıpranmışım, ruhum yorulmuş benim.

Geri dönsem yine aynı girdaba girsem nefes alamam. İstemiyorum... en baştan kavgalar, en baştan yitirdiklerim... Bu yazıyla evlilik hayatıma veda ediyorum. Uzun zamandır iyi gitmeyeni bitiriyorum. Kangren olmuş kolu kesmek gibi. Artık eskisi gibi olamayacaksın. Kendi kolundan vazgeçeceksin etinden canından... Ama mecbursun başka türlüsü ölüm. Sinsi acılı yavaş bir ölüm...

Bir daha eski ben olamayacağım o umutlar o heyecanlar bana ait olmayan başka bir geçmişte kaldı sanki. Yeni birini hayatıma alma düşüncesi bile korkunç. Birini baştan tanımak ne sever ne sevmez öğrenmek senden sakladıklarını keşfetmeye çalışmak tenini tanımak hatta mesajlaşmak sınırlar koymak özgürlükler çizmek... ahh düşüncesi bile korkunç. Ama yalnız kalmaktan sevememekten en çokta sevilememekten korkuyorum. Ne olursa olsun beni kollarına alıp bebeğiymiş gibi bıkmadan usanmadan en yalansız sevgisiyle sarıp sarmalamasını özlemekten tüm bunları başka bir tende bulamamaktan korkuyorum. Ben yalnızlıktan ve sevgisizlikten ölümüne korkuyorum.

Değişmeseni bekledim. hep bekledim. ve hep dedimki insanlar değişmez sadece değişmiş gibi yapar ama yinede bekledim. Dedimki sabır evlilikte mutluluğu getirir. Ama yoruldum be... acaba boşansam değişir miydi diye pişman olur muyum dedim. Zamanla iyiye gidermiydi dedim ama çok yoruldum. O değişene kadar ben kendimden vermekten yoruldum hemde değişmeyeceğini bile bile... İyiye giden en ufak kıpırtıya bakıp ahh dedim oluyor bak bugün dünden iyi. Ama yarını bekleyecek gücüm kalmadı. Aşk yetmiyor. Yeter zannediyorsun ama yetmiyor.

Nasıl yaptınız? Boşnan kadınlar bunları nasıl aştınız. Bu yolda sapmadan tökezlemeden nasıl yürüdünüz. Bana da ışık olun lütfen. Çok ihtiyacım var... Hemde çok...
Hislerime çok gğzel tercüman olmuşsunuz... Cevapları okuyacağım.. Allah yardımcımız olsun..
 
Bu sefer kapıdan çıkarken çok kararlı çıktım. geri döndürülmeyi durdurulmayı beklemeden. Ağladım ama ağlayamadım. İçimde bir yer acıdı ama çok acımadı. Ben çok yorulmuşum. Yıllarca ben olamamaktan, alttan almaktan, taviz vermekten, sürekli boşanmayı düşünüp bir türlü becerememekten. Yaşama karşı yalnız durmayı unutmuşum. O beni alıp bırakmadan nasıl gideceğimi otobüse nasıl nereden bineceğimi unutmuşum. Ben ne severdim ne yer ne içerdim kimle gezer kimle mutlu olurdum unutmuşum. O benden bambaşka bir ben yaratmış ve bunu öyle usulce öyle sinsice yapmış ki benliğimi, cesaretimi, özgüvenimi kaybetmişim. O'na her şeyimle öyle yaslanmışım ki nasıl dik durulur unutmuşum. Bu sefer ben gerçekten gitmişim. Sevgim yıpranmış, ben yıpranmışım, ruhum yorulmuş benim.

Geri dönsem yine aynı girdaba girsem nefes alamam. İstemiyorum... en baştan kavgalar, en baştan yitirdiklerim... Bu yazıyla evlilik hayatıma veda ediyorum. Uzun zamandır iyi gitmeyeni bitiriyorum. Kangren olmuş kolu kesmek gibi. Artık eskisi gibi olamayacaksın. Kendi kolundan vazgeçeceksin etinden canından... Ama mecbursun başka türlüsü ölüm. Sinsi acılı yavaş bir ölüm...

Bir daha eski ben olamayacağım o umutlar o heyecanlar bana ait olmayan başka bir geçmişte kaldı sanki. Yeni birini hayatıma alma düşüncesi bile korkunç. Birini baştan tanımak ne sever ne sevmez öğrenmek senden sakladıklarını keşfetmeye çalışmak tenini tanımak hatta mesajlaşmak sınırlar koymak özgürlükler çizmek... ahh düşüncesi bile korkunç. Ama yalnız kalmaktan sevememekten en çokta sevilememekten korkuyorum. Ne olursa olsun beni kollarına alıp bebeğiymiş gibi bıkmadan usanmadan en yalansız sevgisiyle sarıp sarmalamasını özlemekten tüm bunları başka bir tende bulamamaktan korkuyorum. Ben yalnızlıktan ve sevgisizlikten ölümüne korkuyorum.

Değişmeseni bekledim. hep bekledim. ve hep dedimki insanlar değişmez sadece değişmiş gibi yapar ama yinede bekledim. Dedimki sabır evlilikte mutluluğu getirir. Ama yoruldum be... acaba boşansam değişir miydi diye pişman olur muyum dedim. Zamanla iyiye gidermiydi dedim ama çok yoruldum. O değişene kadar ben kendimden vermekten yoruldum hemde değişmeyeceğini bile bile... İyiye giden en ufak kıpırtıya bakıp ahh dedim oluyor bak bugün dünden iyi. Ama yarını bekleyecek gücüm kalmadı. Aşk yetmiyor. Yeter zannediyorsun ama yetmiyor.

Nasıl yaptınız? Boşnan kadınlar bunları nasıl aştınız. Bu yolda sapmadan tökezlemeden nasıl yürüdünüz. Bana da ışık olun lütfen. Çok ihtiyacım var... Hemde çok...
her boşanan bu duyguları yaşıyor, yani normal duygular...zamanla geçtiğini söylüyor boşanmış olanlar...bence eskiyi ve geleceği düşünmeyin, anda kalmaya çalışın...ne eskiyi değiştirebilirsiniz, nede geleceği bilebilirsiniz...boşanmak güç ve cesaret ister, demekki sende güçlüsün...
 
Ben de sindirilip korkutulduğum için hemen boşanamadım.
Böyle ömür geçmez deyip kararı verdim. Ara ara verdiğim kararı sorgulasam da pişman olmadım. Sevgi de aşk da tek başına yeterli değil. Tekrardan hayal da kuruluyor ve seviliyor hem daha tecrübeli oluyorsun.
Kendimi sevmeyi öğrendim en çok.
Adamlar kendilerinden üstün gördüğü kadını sindirip gitmesin istiyor ama sonuç bazen ne yaparsan yap değişmez...
Acın en fazla bir yıl sürer sonrası umut olur kararından eminsen
 
Konunuz anlaşılmıyor...bu evlilikte sorun olan, sizi boşanmaya iten şey ne?

Yaknız otobüse binip, yalnız gezip tozmak olamaz sanırım.
 
Acını tam anlamıyla yaşa ağla bağır çağır tekmele herşeyi yap içine atma yoksa geçmiyor
çok özlüyosun öyle özlüyosun ki ama ona olan duygularını özlüyorsun saf temiz inanan duygularını
şimdi bana bütün erkekler aldatıyomuş yalan söylüyomuş sorumsuzmuş gibi geliyor.
tamamen kopmak çok zor hele bir de çocuk varsa silemiyorsun gülüşmelerimiz şarkılara eşlik etmemiz tatillerr
ama sonra hoppp son 1 yıla gidince neler yaşattı bana be ne acılar 13 kilo birden verir mi insan diyosun
ama acım ilk zamanlarda ki gibi diil daha rahatım alıştım onsuz yaşamaya paran varsa herşeyi yaptırıyosun bi erkeğe asla muhtaç diiliz
ama o duygular yok mu ah o duygularr keşke hiç büyümeseydik hep 20 li yaşlar da kalsaydık onunla birlikte ne zaman 30 lu yaşlara geldik büyüdük ve biz bittik.
 
Neden böyle ince ruhlu kadınlar hep kötü hayat yaşamak zorunda bırakılıyor ki?
Allah'ım yardımcınız olsun ve hayırlı kapılar açsın, nasibiniz olmayacak yüzünüzü güldürmeyecek şerefsizlere denk getirmesin...
Anladığım kadarıyla siz vermeniz gereken emeği vermişsiniz, karşı taraf ise kapı duvar....
Bir çabası da yok o da öylece kabul mu etti boşanmayı bilmiyorum ama ölmediniz, evlenmek kadar boşanmak da var.
Selamaleyküm deyip yeni hayatınızın kapısından tecrübe kazıklarını yemiş olarak gireceksiniz, hepimiz gibi...
 
Back
X