Belki şık kafelerde daha pahalıdır ama Dolmabahce'de boğaza nazır salep 15 TL :)
Adresi de tarif ettim,bence karakış gelmeden siz de bir uğrayın

Ayda hiç değilse 3-5 gün böyle turist gezdiririm,cebimden çıkan para çoğu zaman bu kadar -hatta bazen daha azdır.
Mesela cebinde sadece 80 lirayla eminonunden vapura binip balata gidebilir, kiliseleri sokakları gezip acıkınca Dimitri Kantemir müzesinin bahçesinde-tarihi surlarla içiçe samimi bir yerde mindere uzanıp hamburger patates yiyebilir, oradan mezata katılıp kendine bir müzik kutusu alabilir, tramvay ile eyupe gidip teleferikle Pierre lotiye çıkıp kahve içebilirsin. Bütün bunları yapıp cebinden 100 TL bile çıkmaması benim için olağan bir şey:) ama mesela Balat'a vapurla değil arabanla gidersen, park parası ödersen, yemeğini Forno'da yiyip şirin şirin süslenmiş 3. Nesil kafelerde kahve içip pasta yiyip mezatta kendine pahalı bir hediye seçersen, Pierre lotiye giderken yine arabanı otoparka birakip girişteki restoranlardan içecek bir şeyler alırsan belki de 380 lira ödersin.
İkisi de çok normal ve çok olagan.
Benim de demek istediğim tam olarak bu; inanılmaz bir fiyat skalasi var İstanbul'da yaşamak isteyen için.
Çoğu kişi konu sahibinin bazı tavırlarına sinir olmuş bence , onu anlayabiliyorum. Ama bu tarz konularda KK'da sıkça okuduğum "ay 600 TL'den ucuz ayakkabı yok, alkollü mekandan bin lira ödemeden cikilmaz, 9 bin liraya anca nefes alırsın" cümleleri bana çok mantıksız geliyor . Daha bu ay bir arkadaşım (ki mesleğinde 7. Yılı) 5bin liraya bir plazada işe girdi, sevinçten dağı taşı opecekti. Açlık siniri- ülkenin alım gücü belli ama alınan maaslar da belli. Sonuçta herkes bir şekilde yaşıyor, tatiline çıkıyor, dolabını dolduruyor... İstanbul'da konu sahibin alacağı 8 bin lira maaştan çok çok düşük ücretlerle kendi evinde kalan pek çok arkadaşım var ama yani hiçbir şeyden de geri durmuyorlar.
"Halimiz itten beter, keyfimiz paşada yok" mode : on :))
Bu arada madem insanlar şaşırmış, cuma cumartesi ve pazar yaptıklarımi da yazayım.
Cuma günü yine aynı turist misafirimle Sultanahmet'te buluştum. Konuşa gülüşe Karaköy'e (ilce olan değil- Fransız geçidinin oradaki) yürüdük, sonra Komando merdivenlerinden galata'ya çıktik (ki geçen haftalarda
ücretsiz katıldığım bir turda rehberimiz bize bu merdivenlerin ve yaptıran meşhur ailenin hikayesini anlatmıştı) , buraya kadar sadece
3 TL'ye sokak mısırı aldım . Galata Kulesi'nin yakınlarında Galata Kahvesi'ne uğradık,
10-12 TL'ye sahlep içtik
Şu kadarcik resmini çekmişim sadece,ama yine de açık havada nezih bir mekan olduğu belli oluyor en azindan
Eki Görüntüle 2949933
Daha sonra ise istiklale çıkarken İtalyanca bir opera sesi duyduk,meğer kültür yolu festivali için Hakan Aysev ve Angelika Akbar caddeye stand kurmus,konser veriyormuş. Üstelik hiç kalabalık değildi, en önlere geçtik. Şansımıza arkadaşımın dilinden bir şarkı da söylediler, hatta sonra Pervane'yi söylediler... Tüylerim diken diken oldu, gerçekten çok güzeldi -ki operaya bayılırım , pandemiden önce 35 TL'ye balkondan bilet alır izlersim her oyunlari/ki şimdi AKM'de 50 olmuş-
Hakan aysev'i YouTube'da ararken biri bizim konserin bir kısmını paylaşmis,onu ekleyeyim;
Sonra bir boy yürüyüp arkadaşımın ailesi için hediyelik lokum vs alıp(ki onda da arkadaşımın kaziklanmasina engel oldum tabii ki) gece yarısı dağıldık.
Yani İş sonrası keyifli geçen 4-5 saatimi
13-15 liraya kapatmış oldum .
Cumartesi AKM'de bir tiyatroya gittim,
30 TL ödedim. Aslında normalde 18 TL ama AKM olunca malesef fiyatlar biraz pahalı oluyor. Şehir dışından gelen bir oyun olduğu için kaçırmak istemedim,aldım. Çıkışta biraz sergi gezip taksimdeki kitap kafelerden mephisto'da
15 TL'ye sıcak çikolata içip arkadaşımla oyun hakkında konuştuk. Sonra baska bir arkadaş ile buluşup bir boy yürüdük. O arkadaşım da sabah bir grup ile ücretsiz bir tura katılmış, adını hatirlayamadigim bir hoca eşliğinde İstanbul'daki şiir duraklarını gezmişlerdi. Kizilkayalar'dan 2 ıslak hamburger alip
14 TL ödedim (ki bayılırım) , festival kapsamında yeni bir konsere denk geldik, biraz takıldık, sonra da yine Galata Kahvesi'ne gidip 4'er liradan 2 çay içip evlerimize dağıldık .
Tiyatro dahil dolu dolu geçen cumartesim bana
67 liraya mal oldu.
Pazar da birkaç yıldır görmediğim bir arkadaşla bulustuk,onu Süleymaniye'deki favori kafeme (mimar Sinan) götürdüm, ben tiremisu aldım,o amerikano. İkisine toplam 50 TL hesap ödedim .
Kiii kafe gerçekten civardaki en güzel manzaraya sahip. Daha öncelerden çektiğim bir foto ile tarif edeyim manzarayı;
Eki Görüntüle 2949940
Sonra da vapurla Kadıköy'e geçip favori barım olan Karga'ya gittik (içinde yanan sominesi olan, ortaçağdan kalmış gibi harika ve ikonik bir bar) orada ödenen hesabı hatirlamiyorum çünkü arkadaşım ismarlamisti. Ama çok da pahalı bir mekan değil (zaten pahalı olsa benim favori barım olmazdı)
O gün de bana
50 liraya denk gelmiş oldu.
Böyle yani... İstanbul'da bu şekilde de dolu dolu yaşaniyor...