Sizinle ilgili gelecek planları yok demek ki.2 seneye yakın bir ilişkim var. Meslektaşız, iyi mesleklerimiz, iyi sayılabilecek gelirlerimiz var. Yakın memleketlerdeniz. Aile ve kültür yapılarımız arasında bir farklılık yok.
Farklı ve çok uzak şehirlerde görev yapıyoruz. İlişkimizin ilk 6 ayı aynı şehirdeydik, her gün görüşmeli, çiçekli böcekli, bol komplimanlı bi ilişkiydi. Derken onun tayini çıktı.
covid dönemine kadar iki haftada bir haftasonları bir araya geliyorduk. Ancak marttan-haziran sonuna kadar haliyle görüşemedik. en son haziran sonunda bir haftasonu görüştük.
Bu arada görüşemediğimiz dönemde ben çok sıkıntılı bir süreç atlattım. başımdan çok talihsiz bir hadise geçti. Bu konumuzla alakalı değil ama mayıs ayında yaşadığım bu durumu hala atlatabilmiş de değilim. Hala her gün bi posta bu konu nedeniyle gözyaşı dökerim.
bu anlattığım hadise nedeniyle görev yerimde kalmak istemiyordum ancak tayinim mümkün de değildi. Psikolojim ciddi anlamda etkilendi, işe gitmek istemez oldum. O sırada o da bana elden geldiğince destek olmaya çalıştı. Sonrasında “takma”, “boşver”, “üzme kendini” demekle yetindi...
Sonra aklıma düştü, biz evlensek ben burdan kurtulurum. İlişkimizde hiçbir problem yok, seviyor ve seviliyorum, maddiyat, sosyo-kültürel elverişlilik, hiçbir engel yok. Tartışma bile olmamış aramızda. Hem yol da artık gözümde büyümeye başladı. evlilik ikimiz için de iyi olabilirdi.
ben bunları düşünürken bir gerçekle yüzleştim. Benim 2 senelik ilişkimde böyle bir mevzunun lafı bile geçmemişti. Geleceğe yönelik hiçbir plan yapmamıştık. Öyle yaşıyorduk. Ben evliliğe dair isteğimi usulunce ve göze sokmadan çıtlattım. Oralı olmadı.Daha net olup açık açık sorduğumda da yuvarlak cevaplar verdi.
Benim görev yerimde can güvenliğime dair kaygılarım vardı ve erkek arkadaşım beni burdan çekip alma ihtimali olmasına rağmen, huzursuz olduğumu, her gün ağladığımı bilmesine rağmen bu duruma göz yumdu. Ağladığımda bana kızıp artık kendini üzme dedi.
İlk kırgınlığımı burdan aldım. Sırf bu sebeple insan evlenmez, belki vakti vardır henüz dedim. Bekledim. Unuttum. Konusunu dahi açmadım.
Derken izin aldı, memleketine gitti. 2 hafta daha memleketinde. Ben de haftaya izne çıkacağım. Ancak iznimizi dahi birlikte planlayamadık.
Haftaya doğum günüm, ben onun doğum günü için bir sene önceden iznime kadar planlarken, o izinde olmasına rağmen en azından 2-3 gününü bana ayırmayı tercih etmedi.
3 hafta izne çıktı ve benimle ilgili hiçbir plan yapmadı. Muhtemelen görüşemeyeceğiz. Ben olsam sevgilimi görme umuduyla bir girişimde bulunurdum muhakkak. Yerinde olsam sevgilimle de bi planım olurdu. 3 haftanın 2 haftasını memlekette geçirsem bir haftasında yanına giderdim. Bunu hazmedemiyorum.
bu ilişkide kendimi yalnız bırakılmış hissediyorum . Bir erkek 2 aydır görmediği ve ilerde de maksimum 2 gün görebileceği sevgilisini görmek için neden çaba sarfetmez? Eylül sonrasında korona sebebiyle belki hiç görüşemeyeceğiz de üstelik.
benim aklıma sevgisizlik geliyor bir tek. Sevmiyorsa çaba da sarfetmez dolayısıyla. Öncelik de vermez.
Bugün ciddi ciddi ayrılığı düşündüm. Sizce bu ayrılık için neden midir? 2 senede geleceğe ve evliliğe yönelik bir konuşma gerçekleşmeyen bir ilişki zaten bitmeye mahkum mudur?
Ben hep beni sevdiğini düşündüm hanımlar. Hiç kırmadı incitmedi. Öncesinde 15 saat yol tepip gelirdi yanıma. Nankörlük mü yapıyorum bilemiyorum. Ciddi ciddi bitirme düşüncesi var kafamda. Ama şu an hassas bir dönemdeyim. Psikolojik olarak çok zayıfım. Yanlış bir karar vermek istemediğim için sormak istedim
Hem ilgisiz hem evlilik planı yok. İşiniz gücünüz var evlilik için 2 sene bence gayet yeterli. Hele ki siz çok zor durumdayken bunu yaşamanıza göz yumması sevgisizliği gösteriyor. Ben böyle bir adama güvenip ileride de hayatımı paylaşmayı düşünmezdim. Zor zamanınızda yanında olmayan bir "adam!" geleceğinizde yanınızda olmayı hakediyor mu sizce? Ki bu aramla zaten bugün olmazsa yarın biter. İlgi, istek yok onda herşeyden önce2 seneye yakın bir ilişkim var. Meslektaşız, iyi mesleklerimiz, iyi sayılabilecek gelirlerimiz var. Yakın memleketlerdeniz. Aile ve kültür yapılarımız arasında bir farklılık yok.
Farklı ve çok uzak şehirlerde görev yapıyoruz. İlişkimizin ilk 6 ayı aynı şehirdeydik, her gün görüşmeli, çiçekli böcekli, bol komplimanlı bi ilişkiydi. Derken onun tayini çıktı.
covid dönemine kadar iki haftada bir haftasonları bir araya geliyorduk. Ancak marttan-haziran sonuna kadar haliyle görüşemedik. en son haziran sonunda bir haftasonu görüştük.
Bu arada görüşemediğimiz dönemde ben çok sıkıntılı bir süreç atlattım. başımdan çok talihsiz bir hadise geçti. Bu konumuzla alakalı değil ama mayıs ayında yaşadığım bu durumu hala atlatabilmiş de değilim. Hala her gün bi posta bu konu nedeniyle gözyaşı dökerim.
bu anlattığım hadise nedeniyle görev yerimde kalmak istemiyordum ancak tayinim mümkün de değildi. Psikolojim ciddi anlamda etkilendi, işe gitmek istemez oldum. O sırada o da bana elden geldiğince destek olmaya çalıştı. Sonrasında “takma”, “boşver”, “üzme kendini” demekle yetindi...
Sonra aklıma düştü, biz evlensek ben burdan kurtulurum. İlişkimizde hiçbir problem yok, seviyor ve seviliyorum, maddiyat, sosyo-kültürel elverişlilik, hiçbir engel yok. Tartışma bile olmamış aramızda. Hem yol da artık gözümde büyümeye başladı. evlilik ikimiz için de iyi olabilirdi.
ben bunları düşünürken bir gerçekle yüzleştim. Benim 2 senelik ilişkimde böyle bir mevzunun lafı bile geçmemişti. Geleceğe yönelik hiçbir plan yapmamıştık. Öyle yaşıyorduk. Ben evliliğe dair isteğimi usulunce ve göze sokmadan çıtlattım. Oralı olmadı.Daha net olup açık açık sorduğumda da yuvarlak cevaplar verdi.
Benim görev yerimde can güvenliğime dair kaygılarım vardı ve erkek arkadaşım beni burdan çekip alma ihtimali olmasına rağmen, huzursuz olduğumu, her gün ağladığımı bilmesine rağmen bu duruma göz yumdu. Ağladığımda bana kızıp artık kendini üzme dedi.
İlk kırgınlığımı burdan aldım. Sırf bu sebeple insan evlenmez, belki vakti vardır henüz dedim. Bekledim. Unuttum. Konusunu dahi açmadım.
Derken izin aldı, memleketine gitti. 2 hafta daha memleketinde. Ben de haftaya izne çıkacağım. Ancak iznimizi dahi birlikte planlayamadık.
Haftaya doğum günüm, ben onun doğum günü için bir sene önceden iznime kadar planlarken, o izinde olmasına rağmen en azından 2-3 gününü bana ayırmayı tercih etmedi.
3 hafta izne çıktı ve benimle ilgili hiçbir plan yapmadı. Muhtemelen görüşemeyeceğiz. Ben olsam sevgilimi görme umuduyla bir girişimde bulunurdum muhakkak. Yerinde olsam sevgilimle de bi planım olurdu. 3 haftanın 2 haftasını memlekette geçirsem bir haftasında yanına giderdim. Bunu hazmedemiyorum.
bu ilişkide kendimi yalnız bırakılmış hissediyorum . Bir erkek 2 aydır görmediği ve ilerde de maksimum 2 gün görebileceği sevgilisini görmek için neden çaba sarfetmez? Eylül sonrasında korona sebebiyle belki hiç görüşemeyeceğiz de üstelik.
benim aklıma sevgisizlik geliyor bir tek. Sevmiyorsa çaba da sarfetmez dolayısıyla. Öncelik de vermez.
Bugün ciddi ciddi ayrılığı düşündüm. Sizce bu ayrılık için neden midir? 2 senede geleceğe ve evliliğe yönelik bir konuşma gerçekleşmeyen bir ilişki zaten bitmeye mahkum mudur?
Yani ben aslında benim sevgilimin benim o üzgün, bitik vaziyetimde bile benimle evlenmeyişine üzüldüm. İçi nasıl rahat ediyor hala burda olmama bilemiyorum. Görünürde o da seviyor, beni çok beğenir, herkes şanslı bulur onu. Ama neden istemediğini yeterince sevmiyor diye açıklıyorum
Evlilik kelimesi telaffuz edilince geri basmaya başlamış. Adam gidiyor yavaş yavaş.Ben hep beni sevdiğini düşündüm hanımlar. Hiç kırmadı incitmedi. Öncesinde 15 saat yol tepip gelirdi yanıma. Nankörlük mü yapıyorum bilemiyorum. Ciddi ciddi bitirme düşüncesi var kafamda. Ama şu an hassas bir dönemdeyim. Psikolojik olarak çok zayıfım. Yanlış bir karar vermek istemediğim için sormak istedim
Korkma ben arkandayım dese yetermıs, bosver takma demıs.Arkadaşlarım çok teşekkür ediyorum yorumlanız için. Tek tek alıntılayamadım umarım okuyabilirsiniz.
İnanın ben çok seviyorum, hala da çok seviyorum. Benim için o doğru insandı. Ben yaşı küçük, tecrübesiz bir insan değilim. Bu da benim ilk aşkım değil:) ama ilk defa evlenip bir hayat kurma isteğim oldu bir insana karşı.
Beni yanlış anlamayın, beni sırf sıkıntılı durumumdan çekip alsın diye evlensin demiyorum. Ben diyorum ki, zaten düzgün, çok sevdiğim ve bir hayat kurmayı dilediğim bir insanla bir ilişkim var. Başımdan da tatsız bir hadise geçmiş. E evlenelim madem, hem hep yanyana oluruz ben de kurtılurum, onun da içi rahat eder.
O da aynı şekilde düşünsün istedim. Düşünmedi
Değerli arkadaşlarım, yorumlanız için teşekkürler. Ben de sizin gibi düşünüyorum. Önemsenmediğimi düşünüyorum ve önemsenmediğim bir ilişkiyi sürdürmeyi anlamlı bulmuyorum.
Evliliğe karşı hayır düşünmüyorum evlenmeyeceğiz vs demedi. Böyle şeyleri şimdiden konuşmayalım, zaten ileride belli bu ilişkinin evliliğe gideceği. Zamanı gelince konuşalım dedi. Ancak ben söylediğim gibi çok ciddi bir sıkıntı yaşadım. İlişkimizi bilen yakınlarımız bile bu sürecin bizi yakınlaştırdığını, evlenmek için neyi beklediğimizi sordu. Benim aklımda hep vardı zaten ama bi acelem yoktu evliliğe dair. Bir de gerçekten seviyorum, huy olarak da benzeriz, anlaşamadığımız nokta yok gibidir. Çekicidir hoştur. Neden evlenmeyeyim tanıdık da birbirimizi yeterince.
Yani ben aslında benim sevgilimin benim o üzgün, bitik vaziyetimde bile benimle evlenmeyişine üzüldüm. İçi nasıl rahat ediyor hala burda olmama bilemiyorum. Görünürde o da seviyor, beni çok beğenir, herkes şanslı bulur onu. Ama neden istemediğini yeterince sevmiyor diye açıklıyorum
Bir dala tutunmadan durduğu dalı bırakmama hastalığı var.Senin bitirmeni bekliyor,erkeklerde ayrılamama hastalığı var.Belki de gittiği yerden yeni birini bile bulmuş olabilir
Korkma ben arkandayım dese yetermıs, bosver takma demıs.
Durus olarak bile vurdumduymaz. Sızın evlenmek ıcın cıldırdıgınızı dusunmuyorum. Guc alamıyorsunuz, haklısınız da.
Evet covid artıyor belki eylülden sonra hiç görüşemeyiz... ya da maksimum bir haftasonu. Ben olsam mutlaka ona da vakit ayırırdım. Yapmamasını da sizib gibi sevmediğine bağlıyorum.ben evlilik konusunda değil ama üç haftalık tatilde sizi görmeye gelmemesi konusunda sevilmediğinizi düşündüm.
ne zaman görüşebileceğiniz bile meçhul üstelik.
Senin bitirmeni bekliyor,erkeklerde ayrılamama hastalığı var.Belki de gittiği yerden yeni birini bile bulmuş olabilir
Sen sabaha kadar uzuntu ve stresten uyuyamazken onunda sabah kadar oyun oynaması benım sinirden gozumu doldurdu.bu mesajınıza gözlerim doldu. Evet ben o konuda yalnız kaldım. İlk zamanlar ağlamalarımı dinledi. Sonra bana neden üzüyosun kendini diye kızmaya başladı. Ben sabahlara kadar nasıl kurtulabilirim diye araştırma yaparken, o sabaha kadar oyun oynuyodu:)
Evet covid artıyor belki eylülden sonra hiç görüşemeyiz... ya da maksimum bir haftasonu. Ben olsam mutlaka ona da vakit ayırırdım. Yapmamasını da sizib gibi sevmediğine bağlıyorum.
o konuda bir kaygım yok açıkçası. Yani başkasının olduğunu düşünmüyorum bana karşı sevgisi az
3 haftalık izninde gelmeyeceği konusunda konuştunuz mu hiç? Yaşım küçük değil diyorsunuz, belki de ilişkiniz boyunca sürekli güçlü kadın imajı sergilediyseniz kendi başınızın çaresine bakabilirsiniz diye düşünmüştür. Hoş, bu imaj bile sevginin önüne geçemez, kötü olduğunuzu belirtmenize rağmen ekstra bir çaba sergilemiyorsa büyük sıkıntı var demektir bana göre. Dediğiniz gibi 2 hafta ailesinde kalıp geri kalan günler yanınıza gelip size destek olabilirdi. Bence bu konuyu direkt olarak onunla konuşmalısınız. Evlilik düşüncesinden önce yanınıza gelmeyi düşünemiyor ya da düşünmüyor. Desteğini arkanızda hissetseniz evlilik aklınıza bile gelmeyecekti belki de.
Zaten ilişkinin başında herkes rengini belli eder , ilişkiden beklentilerinide hani ben seninle şu niyetle birlikteyim diye .2 seneye yakın bir ilişkim var. Meslektaşız, iyi mesleklerimiz, iyi sayılabilecek gelirlerimiz var. Yakın memleketlerdeniz. Aile ve kültür yapılarımız arasında bir farklılık yok.
Farklı ve çok uzak şehirlerde görev yapıyoruz. İlişkimizin ilk 6 ayı aynı şehirdeydik, her gün görüşmeli, çiçekli böcekli, bol komplimanlı bi ilişkiydi. Derken onun tayini çıktı.
covid dönemine kadar iki haftada bir haftasonları bir araya geliyorduk. Ancak marttan-haziran sonuna kadar haliyle görüşemedik. en son haziran sonunda bir haftasonu görüştük.
Bu arada görüşemediğimiz dönemde ben çok sıkıntılı bir süreç atlattım. başımdan çok talihsiz bir hadise geçti. Bu konumuzla alakalı değil ama mayıs ayında yaşadığım bu durumu hala atlatabilmiş de değilim. Hala her gün bi posta bu konu nedeniyle gözyaşı dökerim.
bu anlattığım hadise nedeniyle görev yerimde kalmak istemiyordum ancak tayinim mümkün de değildi. Psikolojim ciddi anlamda etkilendi, işe gitmek istemez oldum. O sırada o da bana elden geldiğince destek olmaya çalıştı. Sonrasında “takma”, “boşver”, “üzme kendini” demekle yetindi...
Sonra aklıma düştü, biz evlensek ben burdan kurtulurum. İlişkimizde hiçbir problem yok, seviyor ve seviliyorum, maddiyat, sosyo-kültürel elverişlilik, hiçbir engel yok. Tartışma bile olmamış aramızda. Hem yol da artık gözümde büyümeye başladı. evlilik ikimiz için de iyi olabilirdi.
ben bunları düşünürken bir gerçekle yüzleştim. Benim 2 senelik ilişkimde böyle bir mevzunun lafı bile geçmemişti. Geleceğe yönelik hiçbir plan yapmamıştık. Öyle yaşıyorduk. Ben evliliğe dair isteğimi usulunce ve göze sokmadan çıtlattım. Oralı olmadı.Daha net olup açık açık sorduğumda da yuvarlak cevaplar verdi.
Benim görev yerimde can güvenliğime dair kaygılarım vardı ve erkek arkadaşım beni burdan çekip alma ihtimali olmasına rağmen, huzursuz olduğumu, her gün ağladığımı bilmesine rağmen bu duruma göz yumdu. Ağladığımda bana kızıp artık kendini üzme dedi.
İlk kırgınlığımı burdan aldım. Sırf bu sebeple insan evlenmez, belki vakti vardır henüz dedim. Bekledim. Unuttum. Konusunu dahi açmadım.
Derken izin aldı, memleketine gitti. 2 hafta daha memleketinde. Ben de haftaya izne çıkacağım. Ancak iznimizi dahi birlikte planlayamadık.
Haftaya doğum günüm, ben onun doğum günü için bir sene önceden iznime kadar planlarken, o izinde olmasına rağmen en azından 2-3 gününü bana ayırmayı tercih etmedi.
3 hafta izne çıktı ve benimle ilgili hiçbir plan yapmadı. Muhtemelen görüşemeyeceğiz. Ben olsam sevgilimi görme umuduyla bir girişimde bulunurdum muhakkak. Yerinde olsam sevgilimle de bi planım olurdu. 3 haftanın 2 haftasını memlekette geçirsem bir haftasında yanına giderdim. Bunu hazmedemiyorum.
bu ilişkide kendimi yalnız bırakılmış hissediyorum . Bir erkek 2 aydır görmediği ve ilerde de maksimum 2 gün görebileceği sevgilisini görmek için neden çaba sarfetmez? Eylül sonrasında korona sebebiyle belki hiç görüşemeyeceğiz de üstelik.
benim aklıma sevgisizlik geliyor bir tek. Sevmiyorsa çaba da sarfetmez dolayısıyla. Öncelik de vermez.
Bugün ciddi ciddi ayrılığı düşündüm. Sizce bu ayrılık için neden midir? 2 senede geleceğe ve evliliğe yönelik bir konuşma gerçekleşmeyen bir ilişki zaten bitmeye mahkum mudur?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?