"Babalarıyla samimi olmayan kızlar, sosyal hayatta başarılı olamazlar"

Bu cümleyi bir yerde okudum . Özellikle evlilik hayatındaki mutluluk ve başarının sırrı baba kız ilişkisine bagliymis. Sizce de öyle mi?
Evlilik hayatı doğru hak veriyorum hani bi şeylerin oturması daha çok zaman alıyor ve yanlış tercih ihtimali çok daha artıyor..Ama arkadaşlık ilişkilerinde onla alakalı değil diye düşünüyorum
 
Sosyal hayat çok büyük bir genelleme.
Düzenli bir partner, evlilik hayatı vs olsa bir nebze ama o da yine çapı büyük bir genelleme olur.
Belki eş seçiminde rol model olarak alacağı şahıs kötü bir babaysa, hakareti, zorbalığı normal görerek büyüyen bir kadınsa, bunların sinyallerini alması ya da anormalliği farketmemesi olabilir.

O da günümüzde yine mümkün değil, özel hayat kalmadı, herkes ortada.
 
Yani şöyle, iyi ifade edebilmek için abartılı bir örnek vereyim, diyelim ki kişinin kötü bir babası var adam tüm aileye eziyet etmiş anneye zulmetmiş çocukları sevgisiz büyütmüş. Kimi çocuk siner gördüğü bu düzeni kanıksar büyüyünce benzer ilişkiler kurar. Kimi çocuk da bi sebeple (çevrede iyi örnekleri de görmüştür, gözlem yapar, farkındalığı yüksektir vs) gözünü açar bu düzen yanlış diye tam tersi biriyle evlenir. Çocuğuna da bağlı yani.
 
Bu cümleyi bir yerde okudum . Özellikle evlilik hayatındaki mutluluk ve başarının sırrı baba kız ilişkisine bagliymis. Sizce de öyle mi?
Böyle söylemek pek doğru gelmedi bana ama evet çok büyük etkileri var. Çocukluk dobemlerimizde yaşadığımız herhangi bir olan bile bize onunla hiç alakası olmayan bir duygusal durum , takıntı... Bırakabilir. Ancak babasıyla doğru iletişim kuramamis insanların evlilikte başarısız olacağı yargısı tam anlamıyla doğruluk taşımaz.
 
Yani genellemek ne kadar doğru olur bilemiyorum ama kendimden örnek vereyim. Babamla çok samimiyim. Her kosulda kardeşim ve benim arkamızda olduğunu hissettiren bir babam var çok şükür. Suan öz güvenimin yüksek olması, tuttuğumu koparan bir insan olmam, kendimi ifade edebilmem ve gerektiğinde savunabilmem hep babam sayesinde.
 
Yazdıklarımda samimiyet vurgusu yok. Babasıyla arasındaki ilişki sorunlu olan kişilerden bahsettim.
Babasını öpmedi diye gidip sosyopatla evlenmiyor insanlar yani.
Üstelik her genelemenin de istisnası vardır. Cümleye olabiliyor kelimesini eklemem de ondan.
Her neyse. Anlamak isteyen neyi işaret ettiğimi anlar.
İyi forumlar.
 
Bu çok büyük bir genelleme ama kaygılı/güvenli olmayan bağlanma problemi olan, bu sebeple yanlış kişileri hayatına alıp bu ilişkiden ne olursa olsun kopamayan 'bazı kişilerin' cinsiyetten bağımsız olarak kök aileden gelen problemlerinin olması çok olası. Hayatımız boyunca bizimle gelen şemalarımız çocukluk döneminde gelişiyor ve bizim ilk güven duygusunu hissedebildiğimiz ve davranışlarını gözlemleyebildiğimiz kişiler anne ve babamız. Dolayısıyla yetişkinlikte yaşadığımız problemlerin çocukluktan kaynaklanması bu sebepten oluyor.
 
Tabii dediginiz gbi bir durum var ama iyi aile adami baska sey samimiyet ayri sey. Kişi cik iyi aile babasi olup samimi olmayabilir. Bana icli dıslı olmak geliyor bu samimiyet ve bence elbet babayla o kadar samimi olmal pek mantiklida gelmiyor. En samimi annenle olursun bana gore.
Kisiye gore istekler arzula degisir . Ben zaten birde yuzde seksen bu yeni nesil yazarcilik misyonunu yuklenenlerin boyle abuk subuk üstün körü işaretleme yaptıgni düşünüyorum.
 
Ben sizi anladim. Neden yukseldiniz ? Ben yazarin o lafina soyledim. Yoksa evet sorunlu kisilerde dediginz oluyor.
 
Bütün pislik adam bulanlar sorunlu bir çocukluk ya da samimi olmayan babaya sahiptir diyemeyiz. Ama şu da bir gerçek ki yetişkinlik dönemindeki ilişkilerimizi, kişiliğimizi hatta meslek vb birçok şeyi seçerken çocukluğumuzdaki hayatımız etkisinde kalabiliyoruz. Kimi çocukken yaşadıklarının farkında olabiliyor ve daha bilinçli olabiliyor ama kimisi kolayca atlatamıyor. Bir çocuğun yeme içme gibi aile sevgisine, baba sevgisine de ihtiyacı vardır. Çocuk küçükken somut şeyler görmek ister. Üç yaşındaki çocuk babam çok yorgun olmasına rağmen baba ve eş sorumluluğunu yerine getirip her gün işe gidiyor, çok çalışıyor, bizim için çalışıyor demek ki beni seviyor diyecek kadar soyut ve analitik düşüncesi gelişmiş değildir. Çocuk o yaşlarda somut şeyleri görmek ister. Babasının sarılmasına, sevdiğini sözcüklerle söylemesine ihtiyaç duyar. Bu ihtiyaçta tıpkı yemek yemek gibi insanın ruhunu doyurur.
 
Bu cümleyi bir yerde okudum . Özellikle evlilik hayatındaki mutluluk ve başarının sırrı baba kız ilişkisine bagliymis. Sizce de öyle mi?

Ne ilişkisi ya beni 25 sene aramamış bir babanın kızıyım. Evlilik hayatımda, iş hayatım da, sosyal hayatımda gayet iyi şükür. Bu tür genellemeleri doğru bulmuyorum
Bu da son yıllardaki çocuk psikolojisi akımın bir sonucu, keşke gerçekten psikoloji okuyabilse insanlar, çocukluk önemlidir ama hayatın bütünü değildir. İnsan psikolojisinde etkili yüzlerce faktör var, iki tane Gülseren Budayıcıoğlu kitabı okuyan kader motifi uzmanı kesiliyor
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…