Ben buna pek katılamıyorum ya. Benim oğlumu ben büyüttüm. İşten ayrıldım. Çünkü kayınvalidem yaşlı ve hasta, bakmak da istemezdi. Ben de bunu anlardım. Annem desen uzakta ama o da bakmak istemezdi onu da anlardım. İleride torunum olursa ben de bakmak istemiyorum. Çok netim bu konuda.
Çünkü, anne olduktan sonra senden geriye pek bir şey kalmıyor. Bitmek bilmeyen bir koşturma hali, çocuğun büyürken çektiğin sıkıntı stres ister istemez "bir noktada durup dinleneyim" hissine sebep oluyor. O nokta da, yaşlanıp çocuklarını evlendirdiğin ve artık kendi kendine kalabildiğin zaman. Yılların yorgunluğu, koşturmasının ardından durup dinlenmek, belki bir kursa gitmek ne bileyim yürüyüş yapmak, hayatında kalan yıllarını dinlenerek ve sukunetle geçirmek benim hakkım. Tüm yaşlıların hakkı.
Ama yok belli bir yaşa gelmiş ve artık yorulmuş kadına hop sil baştan çocuk bak deniliyor. Ben asla istemem bunu. Bu beni kötü bir anne ya da nine yapmaz. Gezmeye gideceklerse bakarım. Hafta sonu planları varsa bakarım. Elimden gelen her türlü desteği veririm. Ama her gün düzenli bir şekilde çocuk bakmak istemem belli bir yaştan sonra. Bakmak istemeyeni de gayet anlarım.
35 yaşındayım, 25 yaşındaki enerjim yok. 20 sene sonra daha da olmayacak. E yazık değil mi bu insanlara yahu? Ömürlerinin sonuna kadar evlada hizmet etmek neden? Ne zaman durup kendilerine zaman ayıracaklar?
He şu olur, evladımın ciddi maddi sıkıntısı vardır. Karı koca çalışmak zorundadır. Elbette bakarım. Ancak maddi zorluk çekmiyorsa, herkes bakabileceği çocuğu doğursun. Bakamıyor ise üremesin. Ben çok ciddi maddi sorunlar yaşadım, hala zaman zaman yaşıyorum. Ancak doğurduysam paşa paşa bakacağım. Her şey bir arada olmuyor. Hem param olsun, hem çocuğuma bakılsın. Maalesef öyle bir dünya yok, olmamalı.