Hoş geldin canım, seni 7. takımdan da tanıyorum. Gizli takipçinizdim, artık ifşa oldum
. Kola konusunda harikasın, insan istedikten sonra yapamayacağı hiçbir şey yok. Benim de damak tadım çok değişti. Binge ataklarım bile eskisi kadar kötü olmuyor. Eskiden karnım şişene kadar yerdim, sağ tarafıma yatamazdım resmen. Şimdi öyle olmuyor, dışarıdan bakıldığında binge'den ziyade, normal bir yeme gibi duruyor ama öyle olmadığını ben biliyorum tabii
.
Dr. Mike Dow'un "Yemek Bağımlılığı" kitabını okudum, çok faydasını gördüm. Tamamen bizim için yazılmış bir kitap. İnstagram'da takip ettiğim hesaplar var, onların da oldukça yararı oldu. Kendimle kavga etmeyi bıraktım artık. İnsanların elinde olmadan yakalandığı hastalıklar, bağımlılıklar var. Binge Eating de benim için öyle, hayatım boyunca benim yanımda olacak, önemli olan onu yönetebilmek, kontrol altında tutabilmek. Arada ayağım kayıp tökezlesem de, çok kontrol dışına çıkmıyor sanki.
Bu sorunun farkına vardığımdan beri beslenme günlüğüm var, işin uzmanları da (Feyza Bayraktarı'ı çok beğeniyorum) bunu öneriyor zaten, atak sıklığını filan takip etmek açısından. Çok detaylı bir şey olmasına gerek bile yok, benim günde 5 dakikamı bile almıyor. Artık hangi ayda, kaç gün binge atağı geçirmişim biliyorum, şu annemin hastalığına kadar çok çok azalmışlardı. Olsun, yine toparlanmaya başladım, kendimi bugün çok iyi hissediyorum
.
Bir konu da alkol. 7. takımda senin birkaç binge atağını okumuştum, bira içiyordun diye hatırlıyorum. İlk birkaç hafta alkolden uzak durmakta fayda var, Dr. Mike Dow da alkolü "tuzak gıda" olarak değerlendiriyor. Ben de şöyle bir etkisi oluyor; beslenme açısından iyi geçen bir günün sonunda, canım bira içmek istiyor. Aslında binge atağı gelmeyecek, çok iyi hissediyorum, ama bira içince "amaaan bir kere daha mı geleceğim dünyaya, ye gitsin boşver" rehavetine kapılıyorum
. Tabii gerisini biliyorsun, sabah bin pişmanlıkla uyanma ve yenilmişlik hissi...
Geçecek, hepsi geçecek. Sen de deneyimlerini paylaş canım benimle. Buralardayım, daha çok konuşuruz
.