canım öncelikle haklısın ama kırmızı lafın üzerine biri bana ee nerden tutuyoruz evi deseydi, ben ne diyorum sen ne diyorsun derdim. Ben sana bundan önceki konuşmamızda anlatıyorum sonra bi sonrakinde sen bana ne diyorsun derdim. Madem konuyu bir öncekinde bağlayamadık o konuşmayı bir daha yapalım ama sanki ben başçavuşun eşeğiyim de en son konuşmamızda ne dediğim önemli değilmiş gibi biri bana ee evi nerden tutuyoruz derse sinirler tepeme çıkardı.
Sana bunca zaman hep ayrı ev söz verip caydıysa çok ayıp ama sana her istediğin olacak dediyse muhtemelen ayrı ev isteyeceini kestirememiş olabilir. Hani altındır düğün salonudur ya da mobilyadır gibi düşünmüş olabilir. Kendi adetlerinde bahçede ev varken başka bir yere taşınmak hoş karşılanmayabilir. Doğru demiyorum ama ona çok çok ters gelebilir. Işte ben de tam olarak bu yüzden 6 yılda hiç mi birbirinizi tanımadınız diyorum. örf ve adetlerdeki farklılıklar bu yıllarda kendini belli etmeliydi. Hadi ilk bir iki yıl aşktan insanın gözü görmez ama 6 yılda artık bir şeyler oturmuştur.
Benim sana tavsiyem iyice ne istediğinden emin ol. Sakın mutsuz olacağın bir evliliğe evet deme. Hem de mutsuz etme. Hadi çalışsan neyse ne. En azından günün 9 saati evden çıkıp başka bir ortama girip kafanı dağıtırsın. Ama bu şartlarda eşine sarman olası.
bebeği bana ben ne diorum sen ne diorsun diyemezki çünkü bu konu da çok tartıştık çok. Düzgün anlattım olmadı sustum olmadı kavga ettim olmadı, günlerce konuşmadım olmadı. Daha öncede dedim ben ona bu benim net kararım die ki benim fikrimden dönmeyeceğimden çok emindir. Oda biliyor benim dibdibe yapamayacağımı.
Bende senin gibi düşünüyorum. Mutsuz etmekte mutsuz olmakta istemiyorum. Yuva kurmak ne kadar zormuş.
