Ya, hatalarınızın altını ekstradan çizmeme gerek yok sanırım, siz de farkındasınız; çocuğu korkutmak, odaya kilitlemek, bir iki tane patlatmak filan... Yapmayın annesi, 4 yaşında sübyan, olur mu hiç böyle terbiye, yola getirme metodu? Bizim işimiz sabır işi, lütfen; kendi elinizle mahvetmeyin çocuğunuzu.
"Pedagoga götürsem mi, yok olmadı denk gelmedi" demeyin, daha fazla ihmal etmeden bir uzmana götürün.
İlaveten, davranışlarınızı-yöntemlerinizi de bir daha gözden geçirin.
Taş atmayı seviyor, oyun gibi görüyorsa çocuğunuz, direkt elinden alıp kızıp uyarıp durmayın. Benim oğlum da taş gördüğü yerde alıp atmadan duramazdı, ben de "Hadi gel taşları toplayalım, birlikte şu tarafa doğru atalım" filan derdim; "İnsanların üzerine fırlatma" diye kırk kez söyleyip inatlaştırmadım çünkü bir dönem salt benden nasıl bir tepki alacağını görmek, beni kızdırmak için inadına yapıyordu (İki buçuk yaş civarı), yönünü değiştirmesini sağladım. "Burada taşlarımızı rahatça fırlatabiliriz, kimsenin üzerine gelmez" filan diyerek ona katıldım.
Tutturma konusunu aşırı yaşamadık çünkü hayır'ım esnek olduğu kadar tutarlıdır ve sürekli bir hayır ile muhatap etmemeye çalışırım çocuğumu. Biz, evden çıkmadan dışarıda neler yapabileceğimizi birlikte planlar, anlaşır öyle çıkarız ve sorun yaşamıyorum hiç.
Evden çıkmadan önce neler yapacağınızı anlatın; anlaşmanızı evden çıkmadan önce yapın, para-vakit durumuzunu, kaç şey almaya hakkı olduğunu ya da bugünlük bir şey almayacağınızı, saati işaret ederek "Bu çubuk buraya geldiğinde gideceğiz" vb. diyerek çocuğunuzun anlayacağı dilde bunları öncesinde birlikte karara bağlayın ve ısrarı ile planınızdan vazgeçmeyin.
Ben çocuğumla, mümkün olduğunca duygularımı belirterek konuşmaya çalışıyorum; "Böyle davranman beni hem üzüyor hem de sinirlendiriyor, sana sinirlenmek istemiyorum" vb. aynı şekilde onun da duygularını ifade edebilmesi üzerine çalışıyorum; bazen sinirlenince küser gider, "Bana çok mu sinirlendin, seni üzdüm mü? Seni üzmeyi hiç istemem, birbirimize sinirlenip, birbirimizi üzmeyelim, gel güzel güzel konuşalım, ben seni çok seviyorum" filan derim, gelir konuşur "Ben sinirlendim sana çünkü böyle yaptın, şöyle yaptın" ben de açıklarım "Böyle düşündüğüm için böyle yaptım, ben de sinirlendim sonra" filan. 3 yaşında şu an ve iletişimimiz bu hale gelebildi. Öncesinde elbette bocaladığım-bıktığım yer yer hatalı davrandığım anlar yaşadım ama hatalarımı da paylaştım "Sana sesimi yükseltmemeliydim, hatalı davrandım, özür dilerim" derim. Çünkü aynı davranışı aşılamaya çalışıyorum. Bu yüzden siz de mümkün olduğunca sabretmelisiniz, kendi davranışlarınızı da süzmelisiniz.
Böyle anlatıyorum ama çocuktur, türlü türlü huyu olur, hepsinin karakteri, huyu şahsına özel, atıyorum benimki 5 kerede anlar, sizinki 2 kerede, benimki daha az direnir, sizinki daha çok, benimki daha paldır küldürdür sizinki daha temkinli bir çocuktur vb. ama hepsinin dili aynı. Sabırla, sevgiyle, doğru-açık iletişimde kalma çabasıyla devam edeceksiniz. Lütfen anlık bıkkınlıklarınıza yenilmeyin ve bir uzman görüşü de alın.