- 21 Aralık 2009
- 33.534
- 18.232
- 498
- Konu Sahibi Pink_Women
-
- #101
Boşanmayacaksa ortalığı tantanaya vermeye gerek yok. Anlamı yok yani.istediğine verebilirsin. ama şunu söyleyeyim ki durduğun yer başkalarının yaşanmışlıklarını eleştirebileceğin bir nokta değil, önce yoğurdum ekşi demeyi becer.
ikincisi senin ufkunu açmak gibi bir zorunluluğum yok.
sen kalkıp hem maddi imkanım var, hem şiddet görüyorum, hem de bu insanlar bunu kaldırabilir mi yazarsan ben senin ufkunu açmam.
eğer bunları maddi imkanı olmayan, kocasını bırakıp ailesinin yanına gitmek zorunda olan bir kadın yazıyor olsaydı, tepkim farklı olurdu
ama maddi imkanı olduğu halde ailesini öne sürüp boşanamam diyen bir kadını anlamak zorunda değilim.
söylediklerim sert geldi değil mi? kocanın saçını çekmesinden daha mı sert? ona da böyle diklenebiliyor musun? sanmam, nasılsa sanaldasın değil mi?
her neyse. işte sana ufkunu açacak şey:
bir daha şiddet gördüğünde üzerini bile değiştirmeden olduğu gibi hastaneye git darp raporu al, şikayetini savcılığa ver, uzaklaştırma kararı çıkar. ailen seninle görüşmediği için eşinin sana psikolojik şiddet uyguladığını söyle.
boşanmasan da şikayetçi olman gözünü korkutmaya yeter belki.
bence de öyle. ne diyeyim ki haklısın İpek. ama baksana boşanmaya gönlü yok. bu adam terapi görmeyi kabul ederse bir derece ama ondan yana hiç umudum yok.Boşanmayacaksa ortalığı tantanaya vermeye gerek yok. Anlamı yok yani.
evlilik göz korkutmayla devam edecek zoraki bir kurum değil.
Yasalar insanın içindeki canavarı ıskalıyor ama öldürmüyor maalesef. Öyle olsa her evlilikte bir darp raporu işi çözerdi. Biraz reel bakmak lazım olaya. Darp raporu alıp arkasında duracaksa eyvallah, ama yan çizecekse olmaz.
sevgililik dönemimizde böyle şeyler yoktuBu derin bir konu. Bunu anlamadan önce kendi sorununu anlaman lazım.
Neden eşin böyle davranıyor.
Tanışma döneminde hiç mi tanımadın onu. anlattıkların çok ciddi şeyler. Kişilik bozukluğuna giriyor.
ben yoğurdum ekşi demesem buradan yazmazdım zaten. benim kimsenin hayatını eleştirmedim, eleştirmeyede hiç halim yok. sen benim ufkumu genişletmek yada beni anlamak zorunda da değilsin. kafanı yorma bence daha fazla. eğer sen burada yürekten bir yorum yapmış yada yardım etmiş olsaydın. bu kadar yaşanmışlığın üstüne karşıdakinin nasıl bir psikolojide olacağını düşünmen gerekirdi.bence de öyle. ne diyeyim ki haklısın İpek. ama baksana boşanmaya gönlü yok. bu adam terapi görmeyi kabul ederse bir derece ama ondan yana hiç umudum yok.
bence ya boşanacak ya şiddet devam edecek.
haklısınız hemde çoktek pozitif cümle okumadım şurada. Yazmadığın neler vardır kim bilir..
Başından bu şekilde olan bir evlilikten asla düzelme bekleme. Çünkü insanların mayasını düzeltmek imkansıza yakın.
Anne ya da baba hangisine yakınsanız konuyu bir açın bence. Ben kuzenimde şahit olmuştum. Elalem kimmiş, bizim emeğimiz masrafımız neymiş, sen 1 gün çektiysen o evde ben bu evde nasıl rahat oturmuşum da farketmemişim demişti amcam..
ben senin gibi kadınları anlayamıyorum, gerçekten anlayamıyorum.ben yoğurdum ekşi demesem buradan yazmazdım zaten. benim kimsenin hayatını eleştirmedim, eleştirmeyede hiç halim yok. sen benim ufkumu genişletmek yada beni anlamak zorunda da değilsin. kafanı yorma bence daha fazla. eğer sen burada yürekten bir yorum yapmış yada yardım etmiş olsaydın. bu kadar yaşanmışlığın üstüne karşıdakinin nasıl bir psikolojide olacağını düşünmen gerekirdi.
Cesaret sizsiniz, hayat sizin. Anne babanın emeğine yazık değil mi, elalemin psikopatı itip kaksın diye mi bunca yıl büyüttüler. Önüne bak, gençliğin gidiyor. Çoluk çocuğun olsun siteyeceksin, minicik bebek böyle babada büyür mü?( cesaret gerek bana
olmaması mümkün değil. ya siz çok kısa tuttunuz bu dönemi ya da az zaman geçirdiniz birlite.sevgililik dönemimizde böyle şeyler yoktu
3 yıl sevgiliydik ama belkide o iyi oynamıştır..olmaması mümkün değil. ya siz çok kısa tuttunuz bu dönemi ya da az zaman geçirdiniz birlite.
İçinden bir canavar çıkmadı ya.
teşekkür ederim. allah razı olsunCesaret sizsiniz, hayat sizin. Anne babanın emeğine yazık değil mi, elalemin psikopatı itip kaksın diye mi bunca yıl büyüttüler. Önüne bak, gençliğin gidiyor. Çoluk çocuğun olsun siteyeceksin, minicik bebek böyle babada büyür mü?
Önce sakinleş iyice düşün, sonra ona isteklerini, yanlışlarını söyle böyle gidecekse boşanmak istediğini. Allah yardımcın olsun, kolay değil. Ama ailene de kendine de haksızlık etme..
ya ben bu iyi oynama olayını anlamıyorum. O zaman sen çok safsın. Çünkü insan bir oynar, iki oynar üçüncüde kendini ele verir. Onu da geçtim, insanın okuduğu kitaptan, giydiği ayakkabıdan, tarzından, anasından babasından, bilmem neyinden o kadar çok kişiliğini ele verir şeyler var ki. bunu sen anlamadıysan onu tam olarak suçlamak yanlış olur.3 yıl sevgiliydik ama belkide o iyi oynamıştır..
o kadar haklısın ki, ben de bana böyle anlatsalar aynı şeyi hemencik söyleyiveriyorum. ama başa gelince zor oluyor be. umarım böyle dertleriniz yoktur. kimsenin de olmasın da. herkes siz gibi kolayca kestirip atamıyor. keşke atabilsek keşke. hele ben bu konu sahibinden daha ahmağım. anlatmaya gerek yok ama bile bile insan yanlışlar yapıyor. fazla iyimser ve fazla fedakar oluyoruz elimizde olmadan. ve acıma ! ah o duygu yok mu? herkesin duygu eşikleri farklı işte. o kadar isterdim ki gözü kara olmayı. benim en küçük kardeşim öyle mesela. valla zerre acıması yok. kendini asla ezdirmez. ben de salağım napıyım? konu sahibi de benim modelden. karakter olayı yani. biz de görüyoruz bizde biliyoruz her şeyi ama en küçük iyi bir ihtimal var mı diye mumla arıyoruz.ben senin gibi kadınları anlayamıyorum, gerçekten anlayamıyorum.
tamam arkadaşım evlendin, adamı sevdin, şiddet gördün, işler istediğin gibi de gitmedi, ailenle sorunlusun. eyvallah.
evliliği kurtarmak mı istiyorsun, ikiniz de bir terapiste gideceksiniz ama bu evlilik kurtulmaz, o kocayla olmaz.
ailenle mi sorunu çözmek istiyorsun, anlat yaşadıklarını, eğer kalpsiz insanlar değillerse zaten hatanı sineye çeker senin arkanda olurlar, yok olmazlarsa kendi başının çaresine bakarsın.
para kazanıyorsun, kocana da ailene de mahkum değilsin, kendi ayakların üzerinde durabilirsin ama tutturmuşsun bir yaşanmışlık.
tamam anladık işler yokuş aşağı gitti.
ama bunları sen seçtin. kötü seçimdi, eyvallah, şimdi daha iyi bir seçim yapma imkanın varken yine işi yokuşa sürüyorsun, bana çemkiriyorsun.
sen bilirsin. inan bana ben bu sayfadan çıkınca seni unutuyorum, aklıma bile gelmiyorsun ama o kocayla yaşamaya devam edecek olan sensin.
bana çemkirmek kolay, nasılsa ekrandan uzanıp sana zarar veremem, koca gösteremediğin dişini bu yüzden bana gösteriyorsun, ona da tamam, zaten umurumda da değil.
ama günün sonunda o kocanın yatağına girecek olan sensin, ben değilim.
bana çemkirmek yerine kendine bir plan yap.
işine yakın evlerin kiralarını araştır, mümkünse güvenlikli bir site olsun, darp raporu al, uzaklaştırma kararı çıkarttır, evi taşı ve boşan.
sonra da bir psikologa git.
haklısınızya ben bu iyi oynama olayını anlamıyorum. O zaman sen çok safsın. Çünkü insan bir oynar, iki oynar üçüncüde kendini ele verir. Onu da geçtim, insanın okuduğu kitaptan, giydiği ayakkabıdan, tarzından, anasından babasından, bilmem neyinden o kadar çok kişiliğini ele verir şeyler var ki. bunu sen anlamadıysan onu tam olarak suçlamak yanlış olur.
işte ben de bunu anlamıyorum ya.o kadar haklısın ki, ben de bana böyle anlatsalar aynı şeyi hemencik söyleyiveriyorum. ama başa gelince zor oluyor be. umarım böyle dertleriniz yoktur. kimsenin de olmasın da. herkes siz gibi kolayca kestirip atamıyor. keşke atabilsek keşke. hele ben bu konu sahibinden daha ahmağım. anlatmaya gerek yok ama bile bile insan yanlışlar yapıyor. fazla iyimser ve fazla fedakar oluyoruz elimizde olmadan. ve acıma ! ah o duygu yok mu? herkesin duygu eşikleri farklı işte. o kadar isterdim ki gözü kara olmayı. benim en küçük kardeşim öyle mesela. valla zerre acıması yok. kendini asla ezdirmez. ben de salağım napıyım? konu sahibi de benim modelden. karakter olayı yani. biz de görüyoruz bizde biliyoruz her şeyi ama en küçük iyi bir ihtimal var mı diye mumla arıyoruz.
inşallah canım. zaten annemi bu yüzden üzdüm, benim için ağladı ya kendimi de onu da affetmiyorum hiç. annem öldü ve ben bu acıyla yapayalnız kaldım. o yüzden bir an evvel kesip atması lazım bu kangrenli yaratığı hayatından. ama yaşayıp görmeden, yeter artık demeden olmaz. kendi son zerresine kadar tüketecek sabrını. ben de çok dinledim, çok okudum burdan yorum ama aptal sümsük gibi affettim, iyi özelliklerini hatırlamak istedim. evimden ayrılmak istemedim flan filan. sonu uzaklaştırdım hepsi bu.işte ben de bunu anlamıyorum ya.
siz de bir ana evladısınız. sizin de canınız en az kardeşiniz kadar değerli. tamam fedakarlık yapılır elbet, hadi kötü söz çekilir, küfür bir yere kadar çekilir de kısacık evlilikte şiddet ne demek.
kesinlikle karakter olayı.
dilerim konu sahibi de bir an önce kurtarır kendini.
Görüncelerin seni kıskanıyor bu yüzden de eşini sana karşı dolduruyor... Ama mademki eşinle severek evlenmişsiniz, o zaman eşinin de senin arkanda durup sana destek olması ve onlara pabuç bırakmaması lazım... Normal bir eş böyle davranmalı çünkü..aslında bizim bu hale getiren dışardaki insanlar. benim eşim doğulu, ilk önce görümcelerim geldi sürekli aşağılama, eleştiri felan filan. ben hiç bir zaman kendimi insanlardan üstün görmedim. ben üniversitede hoca olduğum halde onlar ilk okul mezunu olmasına rağmen bilmedikleri birşeyde bunları aşağılamadım. sonrada abilerini yalan dolanla bana karşı doldurdular. benim eşimin ailesi çocuk çocuk diye tutturuyorlar benimde karaciğerimde rahatsızlık var çok ağır ilac kullanıyorum bebek düşünmüyoruz bu yüzden eşimide çok gerdiklerini düşünüyorum. belki o yüzden bu hale geldi çünkü biz 4 yıllık sevgililik dönemimizde hiç duymadığım işitmediğim şeyler başkalarına karşı bile..
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?