-
-
Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.
'başımdan' kalbimden gelen duygularım..
- Konu Sahibi kimse
- Başlangıç Tarihi
- 23 Ağustos 2010
- 1.662
- 276
- 198
Ben ki :) lisede okul eteği diz üstü yaklaşık 2 3 kere kestirmiş pilelerini aldırmış havai bir tiptim :) fosforlu yeşil tokam halen unutulmamıştir on metre öteden sırıtırdı :) yaklaşık 2 3 saat ayna karşısından ayrılamazdım bigudili saç,fönlü saç,dağınık topuz,yarım dağınık topuz envai saç modelleri yapardım :)) lisede dağınık topuzumla ün yaptım diyebilirim..abartmıyorum :) hatta sabah yedide okula gider,örgüyü birtek o kız bilirdi :) saçlarımı balık kılçığı modeli ördürürürdüm :) ne güzellik aşkı varmış bende be :) hey gidi günler hey :) ünive başladım flarsız gezmezdim :) en sevdiğim aksesuarfdır hatta flar :)saçlarımıda derin kat kestirdim uçları kıvır kıvır..hayatımda hiç unutmadığım saç kesimim halen odur :)
çeşit çeşit kolyeler küpeler tüylü yelekler :) takılırdım....çevremde kokoş diye bilinirdim diyebilirim :)
kapanma aşkı içimde hep vardı ha lise bitsin ha üniv bitsin...ha kırmızı kar yağsın ha dolu yağsın bahaneler üretiyorum :)
en sonunda iş bulayım öyle kapanırım dedim aylar geçti yıllar geçti iş bulamadım
veeeeeee ani bir kararla ve kapandım bir ay sonrada iş buldum :) Yüce Allah ımın takdiri işte
En güzel en paha biçilemez duygu diyebilirim...
Hatta geç kalmışım bile diyebilirim....
Şimdi de kapalıların ikoncanı diyorlar
eşimde rapçi :) dik saçlı düşük bel pantolonlu konversli :)
acayip dikkat çekiyoruz diyebilirim :)
ama çok mutluyuz çok
kapanmak için zorlanacaksınız ama bir süre sonrada üzüleceksiniz neden bu kadar geç kaldım diye...
çeşit çeşit kolyeler küpeler tüylü yelekler :) takılırdım....çevremde kokoş diye bilinirdim diyebilirim :)
kapanma aşkı içimde hep vardı ha lise bitsin ha üniv bitsin...ha kırmızı kar yağsın ha dolu yağsın bahaneler üretiyorum :)
en sonunda iş bulayım öyle kapanırım dedim aylar geçti yıllar geçti iş bulamadım
veeeeeee ani bir kararla ve kapandım bir ay sonrada iş buldum :) Yüce Allah ımın takdiri işte
En güzel en paha biçilemez duygu diyebilirim...
Hatta geç kalmışım bile diyebilirim....
Şimdi de kapalıların ikoncanı diyorlar
eşimde rapçi :) dik saçlı düşük bel pantolonlu konversli :)
acayip dikkat çekiyoruz diyebilirim :)
ama çok mutluyuz çok
kapanmak için zorlanacaksınız ama bir süre sonrada üzüleceksiniz neden bu kadar geç kaldım diye...
Çarşaf giyen hanımlara saygı duyuyorum,ama tesettürden maksat dikkat çekmemektir değil mi,
Ben ise çarşaflı hanımların -bu zamanda- çok fazla dikkat çektiğini düşünüyorum,
Bilemiyorum ne kadar doğru bu düşüncem ama güzelce sadece kapanmış bir bayan gördüğümde benim
aşırı dikkatimi çekmez normal karşılarım,ama simsiyah çarşaflı bi kadın görünce insanın ister istemez
dikkatini çekiyo öyle değil mi?
Yani tamam bu devrin getirdiği alışamama durumundan kaynaklanıyo,Osmanlı zamanında olsa böyle
dikkat çekmezdi,şimdi bir de önyargılı insanların taktığı lakapları falan düşününce karşınızda simsiyah
görünce gerçekten dikkat çekiyo,
Ben daha sade bi renkle,hakkını vererek örtünmüş pardesülü bi hanım olmayı tercih ederdim açıkcası
böyle dikkat çekmektense...:44:
TATLIM YANILDIĞIN BİR NOKTA VAR!
tesettürde ASIL amaç dikkat çekmemek değil, vücudun hatlarını ve güzelliklerini diğer erkeklerden gizlemektir
Kısaca, vücudun güzelliği ve cazibesi tamamen saklı olduktan sonra istediği kadar dikkat çeksin, Allah'ı hatırlatır fena mı?
Eğer bu mantıkla yaklaşırsak, tatil yerlerinde bırak pardesüyü çarşafı başımıza sıradan bir yazma bile takılması doğru olmazdı
Zira öyle yerlerde çokça dikkat çekiliyo
bilmem anlatabildim mi?
yıl 2006...
lise 1 bitmiş yaz tatiline girmiştik...
yaz aylarıydı ve evimizin içi yaptırılıyordu...inşaat halinde olduğundan annem beni teyzemin yanına yolladı...
ben anneme çok düşkünümdür.....2 günden fazla ayrı kalamam ondan...
ama o yaz tam 1,5 ay ayrı kaldım...
arada gelip geri gidiyordu...
ama bu çok alışık olmadğım bi durumdu...ve her seferimde içimi bi hüzün kaplıyordu...
gene bi pazaar günü ailecek ve teyzemlerle pikniğe gittik...
dönüşte ben teyzemlerle gittimannem babam abimse eve...
o zamanlar namaz kılmaya başlamıştım...gece yatsıyı kılarken,annemden ayrı olduğum aklıma geldi...
birden ağlamaya başladım...
düşündüm...
bu kadar kısa ayrılık bile beni bu hale getiriyorsa,Rabbim bana annemin ölümünü gösterirse ben napardım?
bu düşünce aklıma geldikçe ağladım...içimi boşaltıyordum sanki...
namazdan sonra alnımı secdeye götürdüm...
ve şunu istedim Rabbimden...
'Allahım annemi bana bağışladığın için sana hamdolsun...Rabbim! bana annemin ölümünü gösterme...kaldırmaz bunu yüreğim,bedenim....benim ölümümü de ona gösterme çünkü biliyorumki o da kaldıramaz...aynı anda al canımızı Rabbim...annemin yokluğunu bana gösterme...ona cennetini nasip et...gerekirse işlediğim tüm sevapları anneme ver Rabbim...onun tüm günahlarınıda bana yükle...yeterki melek annem cennetine nail olsun...
ve buna adak olarak istediğin gibi bi kul olmak için elimden geleni yapacağım Allahım....'
bunları ağlaya ağlaya sabaha kadar tekrarladım...uykumda bile...
ertesi gün kalktım ve Rabbime söz verdiğim,emirlerini yerine getirmeye niyet ettim...ve o gün ilk iş olarak müslüman bi bayanın giyinmesi gerektiği gibi giyindim...
annemlere söylemedim kapandığımı...
aradan bi hafta geçti,evin tadilatıda bitince eve geldim...
annem beni görünce çok şaşırdı ve sevindi :78:
babam henüz erkendi,keşke biraz bekleseydin dedi ama kızmadıda...
5 sene oldu kapanalı...
şimdi üniversiteye gidiyorum...bi kere bile pişman olmadım kapandığıma...
başımı örterken aklıma annecim geliyor
annem bile bilmez kapanmamdaki asıl psikolojiyi...
sizinle paylaşmak istedim
bu arada çok güzel bi konu olmuş...güzel paylaşımlar olur inşaAllah... :81:
rabbim annenle sana(tüm sevdiklerinle) sağlıklı uzuuun bir ömür ... kaldırabileceğimiz yük taşıtısın canım...
- 7 Ağustos 2010
- 1.151
- 850
- 123
kızlar, nasıl bir denk gelmedir bu böyle ? kafamda bu konuyu tartarken karşıma bu konu çıktı( yeni mesajlar'a bakıyordum.)
ben kapanmak istiyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyorum. dışarda giyinişim hep yarım kollu tişört ve düz kesim pantolondur. geçenlerde kalın askılı giyindim de aman Allahım nasıl rahatsız oldum nasıl , anlatamam o derece. herkes özellikle de erkekler bana bakıyormuş gibi geldi çok utandım. aceleyle evden çıkmıştım sonradan çok kızdım kendime.
ben kapanmak istiyorum ama nereden başlayacağımı bilmiyorum. dışarda giyinişim hep yarım kollu tişört ve düz kesim pantolondur. geçenlerde kalın askılı giyindim de aman Allahım nasıl rahatsız oldum nasıl , anlatamam o derece. herkes özellikle de erkekler bana bakıyormuş gibi geldi çok utandım. aceleyle evden çıkmıştım sonradan çok kızdım kendime.
allah nekadar merhametli...
TATLIM YANILDIĞIN BİR NOKTA VAR!
tesettürde ASIL amaç dikkat çekmemek değil, vücudun hatlarını ve güzelliklerini diğer erkeklerden gizlemektir
Kısaca, vücudun güzelliği ve cazibesi tamamen saklı olduktan sonra istediği kadar dikkat çeksin, Allah'ı hatırlatır fena mı?
Eğer bu mantıkla yaklaşırsak, tatil yerlerinde bırak pardesüyü çarşafı başımıza sıradan bir yazma bile takılması doğru olmazdı
Zira öyle yerlerde çokça dikkat çekiliyo
bilmem anlatabildim mi?
Tamam işte aynı şeyden bahsediyoruz,vücudun hatlarının belli olmaması ve giydiğin pardesü ya da çarşaf ya da ne ise dikkat çekmemesi...
Ama çarşaf giyince siyah ya hem o açıdan dikkat çekiyo,hem de insanda daha çok merak uyandırıyo,acaba içinde ne var falan gibi,
Hatta nette bi ses kaydı vardı,seçimden önce düşmüş nete,bi partinin üst düzey yöneticisi konuşuyo,çarşaflılar çok ilgimi çekiyo,içine ne giyiyolar falan diye konuşuyodu,
Misal bu tabi de,anlatmak istediğim bu,yoksa gerçekten benim saygım sonsuz onlara,herkes kendisine uygun olanı
giyer yapar,kesinlikle yadırgamam,benimkisi sadece bi düşünce,bilemiyorum doğru mu değil mi ama işte öyle...
Neden tesettür?Neden olan güzelliğimizi kapatalım diyen arkadaşlara...Okuyun bakın ne kadar anlamlı bir hikaye...
FATMA'NIN TESETTÜRE BAKIŞI
MİHRİCAN KESKİN Üşümesin diye örterlermiş üzerini kızlarının, uyuyanın üzerine kar yağarmış yoksa?Hasta olursa, ateşler içinde yanarsa, gözlerini kapatmadan beklerlermiş Fatma?nın anne ve babası.
Örterlermiş üzerini, üşümesin diye Fatma'nın?
Örtüler, hiç bu kadar ısıtmamıştı ve örtülere hiç bu kadar hayret içinde bakmamıştı Fatma? Dalında duran bir portakalı incelemeye başladı önce, örtüye bürünen portakala dikkatlice baktı? Tesettürü içinde gizli bir hazine barındıran portakala ulaşmak için onu Koruyan ve Kollayanı düşündü?
Hamile bir bayan geçiyordu yoldan, dikkatli bir şekilde yürüyordu, bebeğini koruyan tesettüre baktı?
Tesettür paketinde gizli bir bilmeceydi bebek, Fatma buna da şaşırdı.
Sonra gözlerini vücuduna çevirdi. Kan ve et yığını olan vücuduna?
Tesettürü içinde bilmediği bir alem vardı. Kalbini hiç görmemişti mesela, midesi nasıldı bilmiyordu.
Bedeni tesettüre bürünmeseydi, aynaya her baktığında nasıl görürdü ki kendini? Kar yağıyordu ve toprak kışlık tesettürünü giyiniyordu üzerine, toprakta bir tesettürdü.
Mesela rahmetli dedesini saklıyor ve koruyordu?
Toprak öyle bir tesettürdü ki dedesinden hatıra kalan çiçekleri kışları saklıyor ve her baharda çiçekleri gözlerinde güldürerek dedesini hatırlaması için sobeliyordu.
Akşam olmuştu gözlerini bu sefer geceye çeviriyordu Fatma.
İnsanların uyumaları gereken zaman aralığında karanlık bir perde çekiliyordu, şehir tesettüre bürünüyordu.
Evin ışıklarını yakıyordu annesi ve evlerinin tesettürü olan perdeleri çekiyordu birer birer. Neden perdeleri vardır ki evlerin?
Bunu düşünmeye başladı Fatma.
Bir kez daha şaşırdı, düşündüklerini dışarıya taşırmadan kendince tesettüre bürüyormuş Fatma?
Düşünceler de tesettürlü olurmuş bunu anladı.
Özel olan her şeyin bir paketi vardı?
Geçen ay annesine aldığı hediyenin paketini düşündü.
Neden paketleriz ki hediyeleri diye sordu kendine.
Babasına gelen davetiyelerin özel zarfları da çok hoş olurdu.
Paketler özel olduğumuzu hatırlatıyordu tıpkı doğmamış anne karnında ki bebek gibi dedi ve heyecanlandı Fatma.
Hediyelerin tesettürüymüş paket diye mutlu oldu.
Babaannesinin elinde ki Kur?an?ın da bir paketi vardı ve itina ile açardı .
Babaannesi eline Kur?an?ı her aldığında gözlerindeki yaşları anlayamazdı Fatma. Kur?an?ın tesettürü de kapağıymış, onu açınca gizli bir hazine ile baş başa kalırmış insan, tıpkı babaannesi gibi?
Ölüleri neden kefenlerler diye düşündü Fatma.
Öldükten sonra bu ince düşünce çok masumane?
Bir kundak içinde geldiğimiz dünyadan giderken, bir kefene bürünmek.
Doğumun tesettürü kundak ve ölümün tesettürü de kefen?
Anne ve babasına kundak içinde Fatma?yı Veren, yanına alırken de bir kefen içinde alması ne ince bir düşünceydi.
Ölümün tesettürü de kefenmiş diye düşündü Fatma? Günlüğünü aldı eline, tesettür için düşündüklerini yazmaya başladı.
Bir ara gözleri televizyona ilişti.
Ayşe?nin tesettüre bakış açısını izledi.
Üzüldü Ayşe'ye? Bu kadar basit tanımlanamaz tesettür dedi.
Kapadı defterini, üşümeyesin diye üzerini örten annesine sordu: -Anne başını üşümesin diye mi örtüyorsun? -Hayır tabii ki, inancım gereği örtüyorum.
İlk önce ??O?? istediği için? -Ayşe'ye de dua eder misin? -Neden kızım? -Tesettürün ne olduğunu öğrensin diye...
Annesi tebessüm etti ve çıktı odasından.
Fatma da Ayşe'ye dua ederek gözlerinin tesettürü olan göz kapaklarını kapatarak ölümün kardeşi olan uykuya daldı.
Sessizce mırıldandı; "Verilen ömrün tesettürü de ölümdü"
SENAİ DEMİRCİ
FATMA'NIN TESETTÜRE BAKIŞI
MİHRİCAN KESKİN Üşümesin diye örterlermiş üzerini kızlarının, uyuyanın üzerine kar yağarmış yoksa?Hasta olursa, ateşler içinde yanarsa, gözlerini kapatmadan beklerlermiş Fatma?nın anne ve babası.
Örterlermiş üzerini, üşümesin diye Fatma'nın?
Örtüler, hiç bu kadar ısıtmamıştı ve örtülere hiç bu kadar hayret içinde bakmamıştı Fatma? Dalında duran bir portakalı incelemeye başladı önce, örtüye bürünen portakala dikkatlice baktı? Tesettürü içinde gizli bir hazine barındıran portakala ulaşmak için onu Koruyan ve Kollayanı düşündü?
Hamile bir bayan geçiyordu yoldan, dikkatli bir şekilde yürüyordu, bebeğini koruyan tesettüre baktı?
Tesettür paketinde gizli bir bilmeceydi bebek, Fatma buna da şaşırdı.
Sonra gözlerini vücuduna çevirdi. Kan ve et yığını olan vücuduna?
Tesettürü içinde bilmediği bir alem vardı. Kalbini hiç görmemişti mesela, midesi nasıldı bilmiyordu.
Bedeni tesettüre bürünmeseydi, aynaya her baktığında nasıl görürdü ki kendini? Kar yağıyordu ve toprak kışlık tesettürünü giyiniyordu üzerine, toprakta bir tesettürdü.
Mesela rahmetli dedesini saklıyor ve koruyordu?
Toprak öyle bir tesettürdü ki dedesinden hatıra kalan çiçekleri kışları saklıyor ve her baharda çiçekleri gözlerinde güldürerek dedesini hatırlaması için sobeliyordu.
Akşam olmuştu gözlerini bu sefer geceye çeviriyordu Fatma.
İnsanların uyumaları gereken zaman aralığında karanlık bir perde çekiliyordu, şehir tesettüre bürünüyordu.
Evin ışıklarını yakıyordu annesi ve evlerinin tesettürü olan perdeleri çekiyordu birer birer. Neden perdeleri vardır ki evlerin?
Bunu düşünmeye başladı Fatma.
Bir kez daha şaşırdı, düşündüklerini dışarıya taşırmadan kendince tesettüre bürüyormuş Fatma?
Düşünceler de tesettürlü olurmuş bunu anladı.
Özel olan her şeyin bir paketi vardı?
Geçen ay annesine aldığı hediyenin paketini düşündü.
Neden paketleriz ki hediyeleri diye sordu kendine.
Babasına gelen davetiyelerin özel zarfları da çok hoş olurdu.
Paketler özel olduğumuzu hatırlatıyordu tıpkı doğmamış anne karnında ki bebek gibi dedi ve heyecanlandı Fatma.
Hediyelerin tesettürüymüş paket diye mutlu oldu.
Babaannesinin elinde ki Kur?an?ın da bir paketi vardı ve itina ile açardı .
Babaannesi eline Kur?an?ı her aldığında gözlerindeki yaşları anlayamazdı Fatma. Kur?an?ın tesettürü de kapağıymış, onu açınca gizli bir hazine ile baş başa kalırmış insan, tıpkı babaannesi gibi?
Ölüleri neden kefenlerler diye düşündü Fatma.
Öldükten sonra bu ince düşünce çok masumane?
Bir kundak içinde geldiğimiz dünyadan giderken, bir kefene bürünmek.
Doğumun tesettürü kundak ve ölümün tesettürü de kefen?
Anne ve babasına kundak içinde Fatma?yı Veren, yanına alırken de bir kefen içinde alması ne ince bir düşünceydi.
Ölümün tesettürü de kefenmiş diye düşündü Fatma? Günlüğünü aldı eline, tesettür için düşündüklerini yazmaya başladı.
Bir ara gözleri televizyona ilişti.
Ayşe?nin tesettüre bakış açısını izledi.
Üzüldü Ayşe'ye? Bu kadar basit tanımlanamaz tesettür dedi.
Kapadı defterini, üşümeyesin diye üzerini örten annesine sordu: -Anne başını üşümesin diye mi örtüyorsun? -Hayır tabii ki, inancım gereği örtüyorum.
İlk önce ??O?? istediği için? -Ayşe'ye de dua eder misin? -Neden kızım? -Tesettürün ne olduğunu öğrensin diye...
Annesi tebessüm etti ve çıktı odasından.
Fatma da Ayşe'ye dua ederek gözlerinin tesettürü olan göz kapaklarını kapatarak ölümün kardeşi olan uykuya daldı.
Sessizce mırıldandı; "Verilen ömrün tesettürü de ölümdü"
SENAİ DEMİRCİ
Son düzenleme:
- 4 Nisan 2011
- 3.045
- 1.704
- 248
Neden tesettür?Neden olan güzelliğimizi kapatalım diyen arkadaşlara...Okuyun bakın ne kadar anlamlı bir hikaye...
FATMA'NIN TESETTÜRE BAKIŞI
Sessizce mırıldandı; "Verilen ömrün tesettürü de ölümdü"
SENAİ DEMİRCİ
Tesettür bu kadar güzel anlatılamazdı. Bu kadar açıklayıcı ve düşündürücü...
doğru söylüyorsun..paylaşımlar için beklemek gerek,sabır gerek...
Herkesin ramazanı hayırlı olsun :)
Ben kapalı değilim fakat saygı duyuyorum ama tepkimi dile getirmeden edemiyeceğim.
Genç kızlara çok sinirim bozuluyor görüyorum ellerinde ojeler,ağır makyajlar...Dar partolonlar vs.
Sürmeye birşey demiyorum çokda yakıştırıyorum kapalı bayanlara.Ama bakıyorum bazı açıklar bile o kadar makyaj yapmıyor,dar giyinmiyor.
Gerçekden üzülüyorum onların bu hallerine,ailelerinin birşey dememelerine...
Ben kapalı değilim fakat saygı duyuyorum ama tepkimi dile getirmeden edemiyeceğim.
Genç kızlara çok sinirim bozuluyor görüyorum ellerinde ojeler,ağır makyajlar...Dar partolonlar vs.
Sürmeye birşey demiyorum çokda yakıştırıyorum kapalı bayanlara.Ama bakıyorum bazı açıklar bile o kadar makyaj yapmıyor,dar giyinmiyor.
Gerçekden üzülüyorum onların bu hallerine,ailelerinin birşey dememelerine...
Bazı arkadaşların ifade ettiği gibi bazı kapalı hanımların başı açık bir kadından da daha süslü olması, dişiliğini aşırı derecede öne çıkarması, aşırı derecede havalı, zenginliğini insanın gözüne sokan, lüks arabalarından inmeyen başı kapalı kızlar ya da sadece adet olduğu için kapananların dinini bilerek yaşamayan, güzelim dinimizi adetlere, geleneklere indirme cüretini gösteren davranışları gibi olumsuz davranışları ne yazık ki içinde böyle bir istek, bir ışık olan insanları soğutabiliyor. Hatta resmen soğutuyor. Bir de bazı kapalı hanımlar sanki Allah'a inanmak sadece onların tekelindeymiş gibi başı açıklara nefretle bakıyorlar, sanki onlar başka bir dünyadanmış gibi. Ben bu yaşıma geldim, başım açıktı, hala açık ama hiçbir kapalıya öyle bakmadım ama bazılarından (açık giyinmememe rağmen) öyle bakışlar aldım. Bunlar çok ama çok yanlış. Bunlar kul hakkına girer ve hesabını vermek zor olur sanıyorum, Allah bilir tabi.
Baş örtüsünü gereğince taşıyamayanların Allah (c.c.) kalp gözünü biraz açsın, doğruları onlara göstersin. Çünkü, günaha giriyorlar. Ancak, böyle olumsuz örneklere bakarak kapanınca ben de mi bunlardan olacağım diye düşünerek, kapanamayanlara da güç ve irade versin. Bu konuda duygularım karışık. Eskiden yukarıda saydığım örnekleri düşünürdüm, bana çok uzaktı. 2 gündür aklıma düştü. Bilemiyorum ne yapacağımı.
Bir konu da benim başı açık biri olarak hiçbir anlam veremediğim, ne şanslıyız ki Müslüman bir ülke olmamıza rağmen baş örtüsünün bazı yerlerde yasak olması. Ne baş örtüsü takan kimseyi zorlayacak sen de tak diye ne de takmayan takana 'ben seni buraya almam' diyecek. Çok mu zor bunu başarmak? Değil ama bir şekilde olmuyor, olmuyor, olmuyor. Eğer böyle bir yasak olmasa, özgür bir hoşgörü ortamı olsa içinde istek olan çok kadın başını kapatır, kapatanlar da sadece Allah rızası için kapatır. Ah ne güzel olurdu.
Benim blogum var bu arada: Hepimiz Çocuktuk: Bu Aralar Coşuyor İçimde Irmaklar...
Baş örtüsünü gereğince taşıyamayanların Allah (c.c.) kalp gözünü biraz açsın, doğruları onlara göstersin. Çünkü, günaha giriyorlar. Ancak, böyle olumsuz örneklere bakarak kapanınca ben de mi bunlardan olacağım diye düşünerek, kapanamayanlara da güç ve irade versin. Bu konuda duygularım karışık. Eskiden yukarıda saydığım örnekleri düşünürdüm, bana çok uzaktı. 2 gündür aklıma düştü. Bilemiyorum ne yapacağımı.
Bir konu da benim başı açık biri olarak hiçbir anlam veremediğim, ne şanslıyız ki Müslüman bir ülke olmamıza rağmen baş örtüsünün bazı yerlerde yasak olması. Ne baş örtüsü takan kimseyi zorlayacak sen de tak diye ne de takmayan takana 'ben seni buraya almam' diyecek. Çok mu zor bunu başarmak? Değil ama bir şekilde olmuyor, olmuyor, olmuyor. Eğer böyle bir yasak olmasa, özgür bir hoşgörü ortamı olsa içinde istek olan çok kadın başını kapatır, kapatanlar da sadece Allah rızası için kapatır. Ah ne güzel olurdu.
Benim blogum var bu arada: Hepimiz Çocuktuk: Bu Aralar Coşuyor İçimde Irmaklar...
Şu kısım bana çok etklileyici geldi.
Ben her zaman çevrede gördüğüm tesettürlü bayanlara saygıyla bakmışımdır.Sanki yüzlerinde bi temizlik var gibime gelirdi,herhalde nurmuş yüzlerindeki.
Dershanedeki öğretmenlerim böyleydi.Ama kapalıları nedense bir kalıba sokmuşum.Sanki onlar açık bayanların yaptıklarını yapamaz gibime geliyordu.Mesela dershanedeki öğretmenimin müzikçalarında sadece yabancı müzikler vardı ve bu nedense beni şaşırtmıştı.Çok saçma ama böyle..Sanki kapalı bayanlar modern olamazmış gibime gelirdi.Saçma bi düşünceymiş.Ama böyle büyüdüm.Ailenin gerçekten çok önemi var bu konularda.
Benim sülalemde hatta yedi sülalemde tek bir kapalı bayan yoktur.Sadece yaşlanınca tülbent takar kadınlar.
Hiç o kültürle büyümedim.Hatta şu reklamlarda falan gördüğüm geniş iftar sofraları falan da hiç olmadı bizim evde.
Bazen özenmiyor değilim açıkçası.
Ve son olarak; bunu kendime itiraf etmekten bile korktuğumu itiraf etmeliyim:26:
Benzer Konular
