Bayan kelimesi neden sevilmiyor?

ceyar

Geçici Olarak Hesap Pasiftir !
tek ayak cezası
Kayıtlı Üye
1 Ağustos 2011
1.360
19
318
Ankara
Bu kelimeden hoşlanmadığını söyleyen çok fazla. Neden ki? Bence kadının zerafetine yakışan kibar bir kelime. Sorun ne? :)
 
uzuuuun bi alıntı yapıcam şimdi,hem de bu konuyu derinlemesine düşünüp bu uğurda bayan değil kadın adlı site kuranlardan
__________________________________________________________
Neden Kadın?
Olur da bir gün ‘bayan’ kelimesinin şimdilerde kullanıldığı biçimine itiraz etmeye kalktınız. Önünüze en sıklıkla sürülecek karşı fikir “ ‘bayan’ın nezaket sebebi ile tercih edilen bir kelime olduğu, sık kullanımında kötü bir niyet aramamak gerektiği” olacaktır. O yüzden biz de akıl yürütmemize bu noktadan başlayalım.

Gerçekten de “erkek” ve “kadın” kelimeleri salt iki farklı cinsiyeti betimlemek maksadı ile kullanıldıklarında bir sıradanlık da içerirler. Bu sıradanlık halinin de bazı durumlarda uygunsuz kalması muhtemeldir. O durumlarda bu kelimelerin yerine daha fazla saygı ve nezaket kastettiği kabul edilen başka ifadeler tercih edilebilinir. Örneğin sokakta hiç tanımadığınız bir kişiye “hey kadın” diye bağıramazsınız. “Kadın” ve ’bayan’ kelimeleri arasında yapmak durumunda kalınılan tercih örneğin “sen” ve “siz” zamirleri arasındaki tür bir saygı katsayısı farkı ise, ‘bayan’ın o tür durumlardaki kullanımı aslen modern kentli yaşamin bir gereğinden başka bir şey değidir.

Ama zaten bizim derdimiz de “sayın baylar ve bayanlar” türü ifadeler ile değil. Daha doğrusu “bayan kelimesi nezaket sebepli kullanılır” diyenlerin gerçek kastı yukarıdaki tür bir durum değil.

Bizim ‘bayan’ kelimesinin yakın dönemdeki sık kullanımının sebeplerinin izini sürerken kullandığımız çok basit bir ölçeğimiz var: ‘bayan’ın kullanıldığı her durumda dönüp karşı cinsi betimlemek için hangi sözün kullanılmış olduğuna bakmak; bay mı erkek mi?

Girizgahta paylaştığımız örnekler tam da bu testten geçemeyen durumlardı. Çoğunun ortak noktaları iki cinsiyetin bahsinin geçmesi gereken bilimum halleri “bir erkek-bir bayan” şeklinde ifade etmeyi seçmeleri idi.

Nezaket Aslında Niye?

Diğer bir deyişle bu ‘bayan’ kelimesin yakın dönemdeki kullanılma biçimi her şeyden önce dengesizlikten menkul bir mesele. Bu da o yukarıda bize sarfedildiğini söylediğimiz “bayanın kullanımı nezaket gereği ” açıklamasındaki iyi niyet varsayımını çok kuşkulu bir hale getiriyor. Şunu unutmayalım ki eğer son dönemde sadece ‘bayan’ bu kadar sık kullanılır hale gelmiş ise ve eğer sadece ‘bayan’ın kullanımı bir nazeket meselesi olarak ifade ediliyorsa, o zaman burada asıl kastedilen nezaketin bir cinsiyeti olduğu. Eğer ‘bayan’ kelimesi gerçekten bir nezaket niyetinin ifadesi ise, demek ki bu kelime başka bir kelimenin çağrıştırdığı bir kabalık halini örtmek için tercih ediliyor. Ya da diğer bir deyişle mesele ‘bayan’da değil asılonun yerine kullanıldığı diğer kelimede, yani ‘kadın’da düğümleniyor.

Bizim ifade etmeye çalıştığımız da asıl sorunun tam bu olduğu: “Kadın” kelimesinin, çeşitli sebeplerden, kullanımı ayıp, uygunsuz olarak kabul edilmesi ve mümkünse kullanılmamaya çalışılması. ‘Bayan’ kelimesinin her kullanımı (anlaşılan) aslında şöyle bir açılıma maruz kalıyor: bugünkü çağrışımları ile kadın kelimesinde ters bir şeyler var, biz o yüzden o taraflara hiç bulaşmamak, kadın gibi kirlenmemiş ama aynı anlama gelebilecek bir başka kelimeyi tercih edelim. Yani ‘bayan’ın her kullanımı aslında “kadın”ın kullanılamazlığının da bir onayı.

Kendisini savunmaya geçip “benim ‘bayan’ derken öyle bir niyetim yok” diyeceklere çok uzatmadan cevap verelim. Buradaki mesele “toplumsal bilinçaltı” dediğimiz hale bir örnek. Yani biz sizin her ‘bayan’ deyişinizde aklınızdan uzun uzadıya “aman kadın demeyeyim, o uygunsuz bir laf, ‘bayan’ derken öyle kötü çağrışımlar yapmış olmuyorum” diye geçirdiğinizi iddia etmiyoruz. Bizim asıl sorun olarak gördüğümüz şey “kadın” kelimesinin kolektif biliçaltında gözle görülmez bir biçimde “kirlenmiş” kabul edilmesi. Bu durumda kişinin hesabına düşen de kadın kelimesini kendi başına temizleyemeyeceğini belli belirsiz hissedip, kendini aynı anlama gelecek başka bir kelimeye doğru yönlendirmesi. Ve tekrar edelim bunlar çok çok hızlı, üzerine akıl yürütmeden yapılıverilen şeyler.

‘Bayan’ın son beş-altı yıldır seyrettiğimiz inanılmaz yükselişi tam da böyle bir süreç. Bizim çağrımız işte bu üzerine düşünmeden ama giderek daha çok yaptığımız ‘bayan’a meyil etme haline bir ışık tutmak, bunu yaparken neyi neye ve niye tercih ettiğimizin adını koymak.

Bayan mı, Kadın Diyememek mi?

O yüzden biz öncelikle bu ‘bayan’ hadisesinin adını doğru koymak istiyoruz. Burada bizim asıl gördüğümüz şey Türkiye’nin gittikçe daha yaygınlaşan bir biçimde kadın diyemez hale geldiğidir. Peki ama niye? Biz Türkiye’liler neden kadın diyemez olduk? Kadın kelimesini Türkçe’de “kirleten” nedir? ‘Bayan’ kelimesinin yaygın kullanımı ile ilgili asıl tartışılması gereken kanımızca bu.

Yukarıdaki sorunun illa ki tek ve kesin bir cevabı yok. Ama tabi kendimizce bildiklerimizden ve çevremizde duyduklarımızdan elimizde bazı ipuçları var. Genel bir ifade ile mesele “kadınlık” halinin salt bir cinsellik ile özdeşleştirilmesi, bu durumun da bazı insanlar için ‘kadın’ kelimesinin öyle olur olmaz her cümle içinde kullanılmaya uygun olmayan çağrışımlar yapması gibi görünüyor.

Kadınlar, Kızlar, Erkekler, Oğlanlar

Bazılarına göre mesela ‘bayan’ kelimesi Türkçe’de yaptığımız “kız-kadın” ayrımını bertaraf etmenin bir yolu. Tekrar erkeklik halleri ile bir karşılaştırmaya girelim. Bir kere “oğlan-erkek” ayrımına baktığımızda benzer çağrışımlar orada çıkmıyor karşımıza. Dahası “kız-kadın” ikileminin asıl tehlikeli suları denklemin “kadın” tarafı iken, karşı yakada durum tam tersi. Orada daha olumlanan kelime işin “erkek”kısmı. Yaşı çok da büyük olmayan öğrencilerimize “size oğlan diyebilir miyiz?” diye sorduğumuzda gülüşmelerle karışık “estağfurullah” cevabını aldık mesela. Gene bir denksizlik durumu söz konusu burada; erkeklerin oğlanlıktan ilk fırsatta kurtulmaları gerekir iken, kızların ancak çok ve çok dikkat olarak kadınlığa geçmesi lazım.

Velhasıl anlaşılan o cenapta “oğlan” kelimesi diyelim ancak 5 yaşından küçük kişilerden bahsederken uygun olabiliyor. Onun dışında dil o taraftakilerin neredeyse istisnasız erkek doğup erkek ölmesine izin veriyor. Keşke bizim cephede de durumlar aynı olmuş olsaydı. Keşke kadınlar da kadın doğup kadın ölebilseydi. Ya da hadi diyelim illa bir eşik lazım, o zaman da kız ifadesi sadece örneğin “kadın cinsiyetinden ve yetişkin olmayan insan kişi”yi betimlemek için kullanılsa, aradakı eşik sadece bir yaş ve yetişkinlik farkını ifade etmek niyetinde kalabilse idi.

Ki yadsıyor görünmeyelim, “kız” kelimesinde tabi ki bir yaş göndermesi de var. Ama mesele söz konusu ayrımın sadece o noktada kalmaması. Ondan sonra yaşın ilerlemesinin cinsellikle ilgili bazı olgunlaşmaları da içerdiği kavramlaşması bulaşıyor kelimeye. Yukarıda “kız-kadın” arasındaki eşik diye bahsettiğimiz şey de işte bu. Bu eşiğin dilde bu kadar net olarak belirlenmesi onu hepimizin ister istemez geçmek zorunda kaldığımız anlamına geliyor.

Bu eşiğin tam olarak hangi noktaya kurulduğu sorusunun ise tek bir cevabı olması gerekmiyor. Adına isterseniz “evli mi değil mi”, ister “cinseliğe bulaşmış mı değil mi”, ya da belki “bakire mi değil mi” eşiği deyin. Meselenin daha mühim kısmı dilin erkekleri değil ama kadınları bir çeşit cins(iy)ellik referansı ile kategorize etmek zorunda hissetmesi ve dahası kendinde bu hakkı görmesi. O eşiğin aşıldığı bilgisi dil üzerinden deklare edildiğinde aynı kişinin bir anda başka bir gözle görülebileceği mesajı da iletilmiş oluyor. Ve işte bu yüzden biz de birbirimize kadın diyemez oluyoruz; tanımı gereği zaten kirlenmiş olan kadın kelimesi, onu taşıyacak herkesi de kirletme tehtidinde bulunuyor. Biz de göz göre göre sevdiğimiz ya da saydığımız birilerine bunu yapamayacağımız için alternatif ‘bayan’a meylediyoruz.

Bayan ya da Ms.

‘Bayan’ kelimesinin Türkçe’deki “kadın-kız” ayrımından kurtulmak için iyi bir ara yol olduğunu savunan görüşün kullandığı bir örnek İngilizce’deki “Mrs-Miss-Ms”in sıfatlarının geçirdiği evrim. Kısaca açıklayacak olursak İngilizce’de daha önceleri evli olmayan kadinlar icin Miss, evli olanlar icin ise Mrs. sıfatları kullanılırdı. Bugun ikinci dalga feminizm olarak adlandırdığımız 1960 ve 70’li yıllarda ise kadınlar bu çeşit bir kategorizasyona itiraz ettiler. İlk kez 1961’de Sheila Michaels tarafindan icat edilen Ms. kelimesinin kullanımı bu sebeple zaman içinde feminist kadınlar arasında yaygınlaştı ve Miss/Mrs ayrımını ortadan kaldırmak amacıyla benimsendi.

Ms.’in tarihinden ‘bayan’a baktığımızda dikkat etmemiz gereken çok önemli bazı farklar var. Unutmayalım ki İngiliz dilindeki bu değişiklik dönemin feminist mücedelesinin sonucunda kadınların kendilerinin yaptığı talepler sonucunda gerçekleşti. O dönemde kadınların Ms’in kullanımını talep etmelerini kısaca şöyle bir açılımı vardı:

1) Bir kadının medeni durumu sadece o kadını ilgilendirir. Özellikle de karşı cinsin medeni durumunun hiçbir biçimde ifade edilmediği gözönüne alındığında, sadece kadınların medeni durumlarının dilde ifade edilmesi beklentisi doğrudan kadınlara karşı yapılan bir harekettir.

2) Kadının evli olduğunun dil üzerinden işaretlenmesi kadının asli kimliğini kocası üzerinden edindiği anlamına gelir. Oysa kimlikler başkalarından türevsel olarak edinilmez, kişinin kendisine aittirler. Hiçbir kadın salt kocasının eşi değil, her zaman pek çok şey ama en önemlisi daima kendisidir.

Tekrar hatırlatalım, yukarıdaki itirazlar bundan 30 küsur yıl once İngiliz dili kapsamında yapılan “Miss-Mrs” ayrımına getirilen feminist eleştiri ve sorgulamaların özeti. Burada vurgulanması en önemi nokta Miss-Mrs.’den Ms.’e geçişin toplumsal bir tabanın talebi ile olmuş olması. Türkiye örneğine geri dönecek olursak biz şahsen Türkiye’de kadınların “bize ‘kadın’ demeyin, ‘bayan’ deyin” diye ayaklandığını, böyle bir talepte bulunduğunu duymadık, görmedik.

Ki buna rağmen ifade edelim tartışmaya girdiğimiz bazı kişilerin iddasına göre onların ‘bayan’ kelimesini tercih etmelerine sebep olan şey bazı kadınların kendilerine ‘bayan’ denmesini tercih etmeleri imiş. Yukarıda ifade ettiğimiz “kadın-kız” ayrımı bazen kadınları öyle bir kıskaçta bırakıyormuş ki kişinin bu tür bir gerilimi (mesela diyelim yaşı geçkince ama evlen(e)memiş bir kadının durumunda) bertaraf etmek için üçüncü bir ifade olarak ‘bayan’ kelimesini tercih ettiği oluyormuş.

Eğer gerçekten kendisine kadın denmesinden özellikle hoşlanmayan bazı kadınlar varsa –ki biz rastlamadık ama olabilir de- sırf bu olasılık bile bu duruma isyan etmek için yeterli bir sebeptir. Burada tekrar İngilizce ve Türkçe örnekleri arasındaki farkın altını çizelim. İngilizce’deki Ms. kelimesine geçiş, tabandan gelen bir toplumsal hareketin kadınlık durumunu maruz kaldığı ayrımcılıktan kurtarmak için yaptığı bir hareketin eseri. ‘Bayan’ın yükselişi ise kadınların bir toplumsal hareket halinde ortaya koyduğu bir talebin değil, tam tersine erkek egemen bir zihniyetin dile sızmasının sonucu. Böyle bir durumda bazı kadınlar da bu dili, tıpkı yukarıda ifade ettiğimiz gibi yaptıklarının çok da bilincine varmadan içselleştirip, normalleştiriyor olabilir. Ama bu durum ‘bayan’ın kullanımının yaygınlaşmasının kadınların isteği ile değil kadınlara rağmen gelişen bir süreç olduğu gerçeğini değiştirmez.

Sonuç Olarak

Özet mahiyetinde yineleyelim. Burada itiraz ettiğimiz bir Türkçe’nin yanlış kullanımı durumu değil. Burada bizim kastımız dilin aslen bir zihniyet dünyasının yansıması olarak görülmesi gerektiği. ‘Bayan’ kelimesinin kullanımı aslında bir seviyede buz dağının görünen yüzü. Bir ayna ‘bayan’ ve bize Türkiye’deki kadınlar ve kadınlık algısına ilişkin bir sürü şeyi gösteriyor. Bizi asıl dertlendiren da o aynadan bize yansıyanlar zaten.

Ama bu şu demek de değil; Türkiye’deki kadınlığa ilişkin algı zaman içinde düzelirse ‘bayan’ kelimesinin çarpık kullanımı da bu süreçte kendiliğinden düzelir, yani bekleyelim yeter. ‘Bayan’ hem bir semptom ama hem de kendi içinde bir sorun aynı zamanda. Çünkü kelimenin bu çarpık, düzeltilmeden kullanımı o altındaki daha büyük sorunu (kadınlık eşittir bir uygunsuzluk, bir ağıza alamama hali, bir çeşit cinsellik çağrışımı) da bir yandan besliyor, büyütüyor, yeniden üretiyor. ‘Bayan’ kelimesinin gereksiz her kullanımı aslında yukarıda ifade ettiğimiz meseleyi de normalleştiren, üzerini örten bir araç haline geliyor.

İşte bu yüzden bu mesele önemsenmeli ve üzerine gidilmelidir. Bu işin tek bir çaresi vardır , o da “kadın” kelimesine sahip çıkmak. Çabamız onun kendi içerdiği anlam dışındaki her türlü çağrışımdan arındırılmasıdır ki kadınlık adına verdiğimiz çeşitli mücadeleleri sürdürebilelim. Biz erkeklerin bizi erkek bakışının nesnesi, ikinci sınıf kişilikler haline getiren samimiyetsiz nezaket sözcüklerini değil, sadece kadın olmayı istiyoruz.
 
Son düzenleme:
öyyh, amma uzatmışlar ama uzun bir kısmını okuyup yazıdaki genel fikri aldım, teşekkürler

iyi de,

kız yerine kadın demektir ayrım yapmak
bayansa hem kızlara hem kız olmayanlara denir ve bu ayrım ortadan kalkar

yani feministlik edecem diye gaza gelip o gazla yanlış düşünmüşler
 
Konu İlgili Başlığa Taşınmıştır..
 
kadın-kız kısmına değinmeyeceğim bizim milletin binbir türlü gerzekliklerindendir bu ifadeler. gerçi ingilizcede de var ama bu şekilde değil.

ama bayan kelimesi benim için de sorun değil rahatsız etmiyor. bu tip ayrıntılara dikkat ederim ama bunda bir sorun yok. ben kendime kadın derim, kız derim. manaları çok da tın.
 
Son düzenleme:
bay kelimesine 2 harf eklenerek bayan oluyor ya.hani asıl olan bay eklenmiş olan 2.derece olan bayan.nefret ediyorum ben bayan kelimesinden.
 
kızlar ben sosyologum ve bizim mesleğimizde cinsiyet kavramı çok önemli bir yere sahiptir. akademik dilde bayan kelimesi yerine kadın kelimesini kullanıyoruz biz. çünkü bayan 'bay' kelimesinden türetildiği için eşitsizlik ifade eder. aslında bu biraz feministçe bi yaklaşım ama kesinlikle doğru (bu arada feminist değil feminenim belirteyim istedim)
 
Son düzenleme:
Geçen gün otobüste tam da bu konuyu düşündüm.
Saçma gelebilir ama şu fikre vardım:
'Bayan kelimesi erkek icadıdır. Bayan yani sıkan ve daraltan anlamında kullanılan baymak argo sözlüğü kelimesinden türetilmiştir.'
İçimden bir ses öyle diyor.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Ben de sevmiyorum. Ben kız kadını yaşa göre söylüyorum. 20'li yaşlarını geçmişse kadın diyorum daha gençse de genç kızdır yani adı üstünde. Evli bekar şu bu şöyle böyle mevzusu beni çok rahatsız ediyor. Bayan kelimesini de sevmiyorum ama erkekler o konuda ne diyeceklerini şaşırıyorlar bazen. Toplumun genel inanışından dolayı kadın desem kabalık mı olur kız desem olmaz mı düşünceleriyle bayan kelimesini kullanmaktalar.
 
bence bayan kelimesi sıfattır, sıfatlar da tek başına kullanılamaz anlam ifade etmez. Ama kadın kelimesi isimdir, gönül rahatlığıyla istediğimiz yerde kullanabilirsiniz. Ama yolda, otobüste, sokakta "pardon bağyan bakar mısınız" şeklinde diyalog geçtiği için bayan kelimesi bana da itici gelmiştir hep. Muadili birçok sözcük varken neden bağyan kullanılırki?? :)
 
artık cinsel ilişki yaşamışlığına göre kadın-kız deme olayına pek rastlamıyorum .erkekler bile mesela 20 yaşında biri evliyse,ondan bahsederken "kız,kızcağız" falan diyorlar.ama 50 yaşındaki hiç evlenmemiş birine de kimse "kız" demiyor.yani artık o yaşa göre değişiyor.aksine pek rastlamıyorum.
 

"pardon kadın bakar mısınız" dese daha çok rahatsız olursunuz ama
 
bayan bence topluma seslenırken kullanılır 2 3 kadın kız neyse toplanmıssa onlara merhaba bayanlar denır.
eger ısmı bılınmeyen bı kadın kız la konusulmak ıstenıyorsada bakarmısınız denır

bır kadın yada kızı bırıne gosterıosanız da bu kadın su kadın o kadın denır bu bayan o bayan degıl

yada ....sız kadınlar.... denır sız bayanlar falan degıl.

bende hıc sewmıorm bağğyan bakarmısnız derlerse.
çok hos bı kadınsın denmesını tercıh edıyorum cok hos bır bagggyan degıl
 
Son düzenleyen: Moderatör:
bende rahatsız olmadım acıkcası hic.. bir erkek bayan kelimesini kibarlık acısından kullanır..adam birsey diycek olsa hey sen kadın bakarmısın yada kız bak buraya mı diycek
hanımefendi de kullanılabilir ama bayan kelimeside bence uygundur..
 
medya şişirmesi saçma bir konu (açan arkadaşa bişey demiyorum) genel olarak toplumdaki bu tartışma bana öteden beri saçma gelmiştir cahilliğime verin anlamıyorum bayan kibar bir kelime ve karşısındaki bayana kibar bir şekilde hitao etmeye çalışan bir insanın kullanabileceği doğru bir kelime bence.. sorun ne ki burada?
 
bence kadın kelimesinin kullanılması gerekir. neden erkeklere "erkek" deniyor da kadınlara "bayan" deniyor? kadının "kadın" kimliğinin üzerini örtmek için bu kelimeyi türetmişler. kadınlık utanılacak bir şey midir ki buna ihtiyaç olsun. eğer hitap ederken kibar olmak istersen "hanımefendi bakar mısınız?" dersin... bizim ana dilimize bile yansımış toplumumuzun ataerkilliği kadını ekstra kalıplara sokmaya çalışırlar, oldukları gibi kabul etmezler.
not: feminist değilim, toplumda var olan ve bizim fark edemediğimiz bir şeyi açıkladım sadece
 
ayşe öztürk ismine bakalım.
bayan öztürk dersek dile göre doğru olur.
ayşe hanım da öyle.
onun dışında ayşe hanımdan söz ederken bayan demek olmaz
bayan cinsiyet belirtmez, bayan hitaptır.

kadın kız ayrımına hiç değinmeyeceğim, kadınlar kulübü gibi sitede böyle bir ayrım zaten yakışık almaz.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…