Denklem basit aslında. Kişi bizim kalbimizi kırar. Biz bunu o an konuşup çözmez normal hayatımıza döner içimize atarız. Bu aklımızın bir köşesinde kipranir durur. Başka bir olay gelişir yine iki hır gür yine sonuclanmadan kapanır ve kenarda işler. Böyle böyle olaylar içimizde birikir ve alakasız bir yerde sen zamanında böyle yapmıştın diye cikisiriz. Tabi kavga etmeye alışınca bu dediğimiz şey umduğumuzun aksine ya dalgayla sonuçlanır ya da büyük bir kavgayla. Artık icimizdekiler dolup taşınca sürekli geçmişten bahsederiz ve bu bizi haklıyken haksız duruma düşürür. Gerçekten tahammül edilebilecek bir şey değil. Annem de aynısını yapıyor dayanamıyorum artık. 20-30 yıl önce yaşanmış şeyleri aynı ızdırapla anlatıyor. Yani şöyle söyleyeyim dava açsa şimdiye zaman aşımına uğrar düşerdi hala onun için kavga ediyor. Eşinizle oturup sakince konuşarak defteri kapatmaliydiniz. Bu saatten sonra konusu ne zaman açılırsa açılsın ilk kelimenizde yine mi bu diye kavga çıkacak. Esiniz sizi kizdirirsa tepki vermeden önce bir durun. Sözcükleri doğru seçin. Sesinizi yükseltmeden bu olayın sizde oluşturduğu hislerden bahsedin. Belki bu işe yarar.