Bence herkes aynı ikilemde kalmıştır.

Akademik kariyer yapmak istiyorsun,o ise küçük şehirde ailesinin yaşadığı şehirde , babasının yanında calismak istiyor.
Yani bir ömür borç içinde batıp çıkan kayınbabanin eline bakmak istiyorsun. Çok acayip gerçekten.
Bu arada daha acayip bir şey var, dünya küçük. görümcen de bu forumda geziyor. Geçen o da konu açtı.
Bak istersen burada
Bu konuyu ben de gördüm hatta yorum yapanlardan biri de benim kız kardeşi yok benim erkek arkadaşımın tuhaf bir benzerlik gerçekten.
 
Haklısınız biraz yüzeysel olmuş.
Sevgilim yılardır tanıdığım biri ilişkimiz ilerdikçe problemler çıkacağını tahmin etmiştim ama aşabilirim zannettim ancak olmadı yani olduramıyorum içime sinmiyor. Ailem özellikle annemi ikna edemiyorum, (annemin onaylamamasının temel sebepleri sevgilimin ailesinin kendi içinde karışık bir aile olması, herkese borçlarının olması, batıp çıkmaları, aile yapılarımızın uygun olmaması olarak örneklendirip özetleyebilirim.) sevgilimle karakter olarak farklı olduğumuz noktalar var ama bir noktada bir şekilde buluşabiliyoruz, istemediğim bir hayat derken de akademik bir kariyerim var ve sevgilim küçücük bir şehirde yaşamak istiyor. Kendi yapabileceği birden çok iş varken hepsine kendi kapatmış durumda ve ailesinin işini yapmak istiyor. Ben yıllarca kariyerim için çalışıp çabaladım hala yolumun başındayım ancak devam ediyorum yükselmek adına olur da biz evlilik kararı alırsak işi küçük bir ilde olduğu için benim de onun yanına gelmem gerekecek. Sevdiğim için problemleri görmezden gelerek devam ettim hep gittiği yere kadar dedim çünkü annemi ikna etmek çok zordu, konusu geçince bile kalkıp gidiyordu yanımdan en son “ya ben ya o” dedi. Ailemi üzmek istemiyorum. Sevgilimle bu yolda devam etmek istiyorum. Bencilce davranmak istemiyorum çünkü benim hayatıma onu entegre etmek gibi geliyor. Onunla konuştuğumda da ben başka iş yapmam diyor. Ee ben de hayatımı, işimi, düzenimi yavaş yavaş oturttum. Nasıl bırakabilirim ki emek verdiğim bir işi? Bir an düşündüm bıraksam ideallerime uygun bir iş bulabilir miyim diye ama karşıma bu ikilem çıktı ve ben ne yapacağımı bilmiyorum maalesef. Sevgilimin yerine birini koyabileceğimi düşünmüyorum, ona güvendiğim gibi birine güvenebileceğimi düşünmüyorum ve onu sevdiğim gibi birini sevebileceğime de inanmıyorum. Sevgilimden önce mantık insanıydım ben ama çok sevip aşık oldum sonra da hayatımda mantığın tek bir kırıntısı kalmadı zaten.
Merhaba, kendimden yola çıkarak da soyluyorum, kimse için işinizi, ailenizi kendinize ait kurdugunuz hayatı bırakmayın. Sevgilinizin ailesi sorunlu gibi anlatmanızdan yola çıkıyorum. Sevgilinizden tam olarak emin değilseniz (ki erkek milleti evlenince çok daha aileci oluyor kıymete biniyorlar) sakın ola ki evlenmeyin. Delice aşık olduğun adam ailemde ailem diye tutturuyor evliliğin özellikle ilk yıllarında ki aileniz de sıcak bakmıyormuş. Pişman olmanızı istemem.Kimse için kendinizden hayatınızdan vazgeçmeyin, yaptığınız fedakarlıklar karşısında kıymet bilinmiyor çünkü.
 
Farkında mısınız bu ikilemi siz tek başınıza yaşıyorsunuz? fedakarlıkları hep siz yapıyorsunuz? Yapmayın o düşünsün. O sizin bulunduğu şehirde iş bulma ya da sizden vazgeçme ikilemini yaşasın.
Gerçekten sevsen sevgilini seçerdin diye saçma bir seçeneğe düşulmemesi gerekir öncelik siz sizin hayatınız olmalı ve sizin hayatınıza benzer hayatı olan kişi ile yol alınabilir tamamen zitliklarla dolu bir ilişkide orta yol diye bir şey yoktur ve erkek egemenliğinin baskın olması buna asla taviz vermeyin bugün taviz vereceğiniz her şey ilerde pismanliktir kimse başka birinin hayatını yaşayamaz, ayak uydurmak zorunda da değildir bakıyorum da erkek arkadaşınız hiç ikilemde değil hatta karar vermiş kararlı yani siz neden öyle değilsiniz mesela ? Sevmek bu değildir.
Evet birkaç tane bahsettiğiniz yorumu ben de gördüm. Çocuk değiliz her şeyi düşünmek gerekiyor ben de bunu irdeliyorum sürekli
 
Merhabaa,
Yaşadığım ikilemden uzun süredir çıkamıyorum. Ne yapacağımı da bilmiyorum. Erkek arkadaşımın bana evlenme teklifi edeceğini öğrendim ortak bir arkadaşımızdan bu durum daha da çıkmazsa soktu beni. Çoğunluk olarak bu ikilemi hayatının mutlaka bir noktasında yaşayanlar vardır. Sizler ne yaptınız? Seçimleriniz ve sonuçları neler oldu?
Şimdiden teşekkür ederim yanıtlarınız için.

1)Sevdiğiniz ve yaklaşık 3 yıldır sevgiliniz olan biri ile evlenmek istiyorsunuz ancak karşınıza iki seçenek çıkıyor, hayalini kurduğunuz hayata onsuz devam etmek mi?
2) Her şeye rağmen ailenizi dahi karşınıza alıp, hayata dair kurduğunuz ideallerden vazgeçip istemediğiniz bir hayatı yaşamayı göze alarak sevdiğiniz insanla olmak mi?
Siz ne yapardınız? Kafam çok karışık.


(Yüzeysel bir anlatım yaptığım için buraya diğer yazdıklarımı ilave etmek istedim.)

Sevgilim yılardır tanıdığım biri ilişkimiz ilerdikçe problemler çıkacağını tahmin etmiştim ama aşabilirim zannettim ancak olmadı yani olduramıyorum içime sinmiyor. Ailem özellikle annemi ikna edemiyorum, (annemin onaylamamasının temel sebepleri sevgilimin ailesinin kendi içinde karışık bir aile olması, herkese borçlarının olması, batıp çıkmaları, aile yapılarımızın uygun olmaması olarak örneklendirip özetleyebilirim.) sevgilimle karakter olarak farklı olduğumuz noktalar var ama bir noktada bir şekilde buluşabiliyoruz, istemediğim bir hayat derken de akademik bir kariyerim var ve sevgilim küçücük bir şehirde yaşamak istiyor. Kendi yapabileceği birden çok iş varken hepsine kendi kapatmış durumda ve ailesinin işini yapmak istiyor. Ben yıllarca kariyerim için çalışıp çabaladım hala yolumun başındayım ancak devam ediyorum yükselmek adına olur da biz evlilik kararı alırsak işi küçük bir ilde olduğu için benim de onun yanına gelmem gerekecek. Sevdiğim için problemleri görmezden gelerek devam ettim hep gittiği yere kadar dedim çünkü annemi ikna etmek çok zordu, konusu geçince bile kalkıp gidiyordu yanımdan en son “ya ben ya o” dedi. Ailemi üzmek istemiyorum. Sevgilimle bu yolda devam etmek istiyorum. Bencilce davranmak istemiyorum çünkü benim hayatıma onu entegre etmek gibi geliyor. Onunla konuştuğumda da ben başka iş yapmam diyor. Ee ben de hayatımı, işimi, düzenimi yavaş yavaş oturttum. Nasıl bırakabilirim ki emek verdiğim bir işi? Bir an düşündüm bıraksam ideallerime uygun bir iş bulabilir miyim diye ama karşıma bu ikilem çıktı ve ben ne yapacağımı bilmiyorum maalesef. Sevgilimin yerine birini koyabileceğimi düşünmüyorum, ona güvendiğim gibi birine güvenebileceğimi düşünmüyorum ve onu sevdiğim gibi birini sevebileceğime de inanmıyorum. Sevgilimden önce mantık insanıydım ben ama çok sevip aşık oldum sonra da hayatımda mantığın tek bir kırıntısı kalmadı zaten.
Sizi cesaretlendirmemizi bekleyerek konu açtığınızı tahmin ediyorum ama üzgünüm yapamayacağım.

Aşkla nefret birbirine zıt kelimeler gibi görünseler de aralarındaki ince bi çizgi ve eğer siz sevgiliniz ile evlilik yönünde bi adım atarsanız çok geçmeden bu bahsettiğim ince çizginin de nefret tarafına bi adım atacaksınız.

Önce o küçücük şehirden nefret edeceksiniz. Başta nefret olduğunu bile anlamadığınız bi huzursuzluk olacak sadece, bi alışmamışlık. Ama sonra vazgeçtiğiniz şeyler bir bir dizilecek karşınıza. Vazgeçtiğiniz ve üstelik yerine yenilerini koyamadığınız şeyler. O küçücük şehir yabancılarla dolu koca bi boşluk gibi görünecek sonunda ve emin olun o boşlukten nefret edeceksiniz.

Ailenizin yokluğundan nefret edeceksiniz sonra. Bu karar onlarla da aranızı açacak ister istemez. Bi derdiniz olsa ben demiştim derler diye korkacaksınız ya da yigitliğe b.k sürdürmek istemeyeceksiniz ve anlatamayacaksınız mesela. Dertte sevinçte eskisi gibi ortak olamayacaksınız samimi bi şekilde.

Bu arada annenizin tutumunu onaylamam mümkün değil elbette. Hiçbir yetişkin böyle bi manevi baskı altında kalmamalı, böyle bi tercihe zorlanmamalı. Ama annenizin bu yanlış tutumunu çaresizliğe bağlıyorum ben. Kızının gözünü gerçeklere açamamanın çaresizliği bu, o çaresizliğin getirdiği hatalı tutum.

E tabi aile konusu burada kapanmıyor, eşinizin ailesinin varlığından daha çok nefret edeceksiniz. Bu kısmın altını hiç açmıyorum, bdv her gün bu konularla dolu. Ki sizin koca adayınız borca batıp çıkması ile meshur bi ailenin işini sürdürmek isteyen bi aile üyesi. Anahtar kelimelerle bi aratın derya deniz buralar, ne çeşit bi kabusmuş yaşayanların ağzından okuyun.

Sonunu kısa tutayım bari, yukarıda anlattığım (ve sayfalar yetmeyeceğinden anlatamadığım) sebeplerle şu an yerine kimseyi koyamam dediğiniz adamdan da nefret edeceksiniz. Şu an fark etmiyorsunuz mesela ama sizin bencillik etmek istemiyorum diye sevgilinizden isteyemediğiniz şeyleri, sevgiliniz sizden misliyle istiyor. Bu bencilliği bi ömür görmenize engel olacak bi aşk var mı gerçekten? İnanıyor musunuz buna? Bırakın aşkı adam tanrınız olsa tapsanız yine kâr etmez dinden dönersiniz.

Ve en sonunda çok üzgünüm ama bu hayatı tercih ettiğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz. O yüzden başta da dediğim gibi ben cesaretlendiremeyeceğim sizi, nacizane yapmayın diyorum.
 
Evlenme teklifini sizin istediğiniz yerde yaşama şartıyla kabul edin.
Hala kabul etmiyorsa sizi yeterince sevmiyor demektir. Kafanızda soru işareti kalmaz en azından.
 
Evlenmeden önce bu konuyu okusaydim sevginin peşinden git derdim. Şuan 4 yıllık çok mutlu huzurlu bi evliliğim var ama hayata farklı bi açıdan bakmaya başladım diyebilirim. Ben özel sektörde çalıştığım için şehir değişikliği yüzünden ayrıldım. Eşim asla paranın lafını etmez istediğimi alırım ama bunca yıllık egitimim , emeklerim ,ideallerim hep içimde . Şuan bi oğlum var biraz daha büyüsün kreşti ana okuluydu veririm ama yaşım olacak 32-33.bunca yıllık aradan sonra özel sektörde doğru düzgün kariyerime uygun bi iş bulabilecek miyim? Ayrıca eş adayınız birden fazla iş yapabiliyorken neden orta yolda uzlaşmak yerine kendisine uymanız konusunda ısrarcı. Sizin konunuzda dikkatimi en fazla çeken nokta bu oldu. Benim eşim benim için kendisinden taviz versi daha doğrusu orta yolu bulduk benim ona uymami beklemedi ama sizin durumunuz öyle değil. Bence idealleeinizden sizin icim kendi hayatında değişiklik yapmak istemeyen biri için vazgeçmeyin heleki ailenizin istemediği biri için asla yapmayın
 
Bir kere başından ayağına kadar hayattan beklentileriniz farklı. Bu farklılığa rağmen sevgililiği sürdürebilmişsiniz, gerçekten enteresan. Küçük bir şehirde yaşamaya hazır hissediyor musunuz, yoksa evlendikten sonra hayallerinizi öteye atmanın pişmanlığını yaşayacağınızı mı hayal ediyorsunuz?
Anneniz mantıklı gerekçelerle evlenmenizi istememiş. Herkese borçlanan bir aileye gelin gitmeyi seçerseniz ne olur, biliyor musunuz? Sizin de varsa birikimlerinize el koyacaklar. Ailenize borçlanacaklar. Eşiniz belki yasadışı yollardan bile para kazanmak isteyecek. Borç içinde kabuğu sertleşecek ve yeri gelecek sizi incitmekten çekinmeyecek. Bir insan ailesinden tamamen ayrı davranamaz, illa ki onların yükünü az çok taşır. Ama siz de ne yazık ki eşinin yükünü omuzlamak zorunda kalacaksınız.
Kaldı ki bunun ucunda dişinizle tırnağınızla geldiğiniz bir bugününüz, bir de varacağınız geleceğiniz var. Neden bunları, sizinle uzlaşmayı tercih etmeyen bir erkeğe kurban edesiniz? Lütfen bir daha düşünün.
Burada kast ettiğim şey "evlenmeyin, yalnız da yaparsınız" değil elbette. Sizin hayallerinizi destekleyen erkek için ikilemde kalın lütfen. Zaten siz içinizde karar vermişsiniz, kendinizi düşünüyorsunuz. Sanırım doğru cevap verilmiş.
 
Bu kadar kendinden verdikten sonra haliyle ondan beklentin de o miktarda çoğalacak ama o veremeyecek istediğin hiçbir şeyi. Çünkü bağımsız bir işi bile olmayacak, aile boyunduruğunda garip bi iş tanımı, resmi olarak hiçbir hakkının olmadığı çünkü patron baba, gayriresmi olarak tüm sorumluluk onda çünkü binevi çalışacak o. Hayalinde bile içim şişti.
 
Farkındaysanız sevdiğiniz adamı seçerseniz bütün fedakarlıkları sadece siz yapacaksınız.
Evlenin, beş sene geçmeden ah anacığım seni dinleseydim diye dövünürsünüz.
Kimse için hayallerinizden vazgeçmeyin.
Oyum annenizden yana.
 
Kendisi hic fedakarlik yapmiyor senin neden gekecegini yakiyorsun? Degmez hayatinin hatasini yaparsin annenin istememe sebepleride cok gecerliymis. Karsindaki bencil biri bellli oluyor baskasini sevemem edemem bunlar bos laflar ayrilip unutunca gayette seversin herkes biseyler yasiyor ayriliyor hayata devam ediyor. Ben yapamam olamam deme yasayinca gorursun tek asik olan sen degilsin :)
 
Öncelikle hep bir pişmanlık yaşayacağınız tüm yazınızdan akıyor. Bu da kızgınlık, kırgınlık getirir maalesef. Bir süre sonra kavga çıksa aranızda derin pişmanlıklar yaşarsınız. Ortaya bulmak iyidir ama sevgiliniz ortaya bulabilecek biri mi gerçekten de? bunu içinizde sorgulayın gerekirse sevgilinizle konuşup birlikte sorgulayın derim ben. Anneniz konusunda ise ya o ya ben! noktasına kadar gelmeseniz iyiymiş. Bunu da annenizle şöyle konuşarak aşabileceğinizi düşünüyorum: Anne sen benim herşeyimsin. Bugünkü varlığımı ve her ne yaptıysam sahip olduğum tüm birikimi sana ve babama borçluyum. Ne olursa olsun Sen! derim ancak bu kadar sevgiyle büyüttüğün kızını mutsuz görmeyi de istemeyeceğini düşünüyorum. Ben bu adamı seviyorum senin gibi benimde kaygı duyduğum konular var. Ancak sen bana arkanı dönersen ben daha büyük yanlışlar yaparım. Bu da hem sizi hem beni üzer. Sevgilimi terk edip pişmanlıklar içinde hayatıma devam etmek de istemem. Önce bi oluru var mı, bunu denesek olmaz mı? Desteğini üzerimden çekme lütfen.
Sevgilinizin ailesine gelincede burada birçok kadın aynı hataya düşüyor sanıyorki bir tek adamla evleniyorum. Yok öyle bir şey. En azından ailecek tanışıp süreci tartabilir. Anlaşıp anlaşamayacağınıza bakabilirsiniz. Ortada buluşamazsanız da o zaman bir karar alırsınız. Endişe ve pişmanlık olmadan tamam ya da devam demek daha sağlıklı bir son olacaktır. Hakkınızda hayırlısını diliyorum.
 
Merhabaa,
Yaşadığım ikilemden uzun süredir çıkamıyorum. Ne yapacağımı da bilmiyorum. Erkek arkadaşımın bana evlenme teklifi edeceğini öğrendim ortak bir arkadaşımızdan bu durum daha da çıkmazsa soktu beni. Çoğunluk olarak bu ikilemi hayatının mutlaka bir noktasında yaşayanlar vardır. Sizler ne yaptınız? Seçimleriniz ve sonuçları neler oldu?
Şimdiden teşekkür ederim yanıtlarınız için.

1)Sevdiğiniz ve yaklaşık 3 yıldır sevgiliniz olan biri ile evlenmek istiyorsunuz ancak karşınıza iki seçenek çıkıyor, hayalini kurduğunuz hayata onsuz devam etmek mi?
2) Her şeye rağmen ailenizi dahi karşınıza alıp, hayata dair kurduğunuz ideallerden vazgeçip istemediğiniz bir hayatı yaşamayı göze alarak sevdiğiniz insanla olmak mi?
Siz ne yapardınız? Kafam çok karışık.


(Yüzeysel bir anlatım yaptığım için buraya diğer yazdıklarımı ilave etmek istedim.)

Sevgilim yılardır tanıdığım biri ilişkimiz ilerdikçe problemler çıkacağını tahmin etmiştim ama aşabilirim zannettim ancak olmadı yani olduramıyorum içime sinmiyor. Ailem özellikle annemi ikna edemiyorum, (annemin onaylamamasının temel sebepleri sevgilimin ailesinin kendi içinde karışık bir aile olması, herkese borçlarının olması, batıp çıkmaları, aile yapılarımızın uygun olmaması olarak örneklendirip özetleyebilirim.) sevgilimle karakter olarak farklı olduğumuz noktalar var ama bir noktada bir şekilde buluşabiliyoruz, istemediğim bir hayat derken de akademik bir kariyerim var ve sevgilim küçücük bir şehirde yaşamak istiyor. Kendi yapabileceği birden çok iş varken hepsine kendi kapatmış durumda ve ailesinin işini yapmak istiyor. Ben yıllarca kariyerim için çalışıp çabaladım hala yolumun başındayım ancak devam ediyorum yükselmek adına olur da biz evlilik kararı alırsak işi küçük bir ilde olduğu için benim de onun yanına gelmem gerekecek. Sevdiğim için problemleri görmezden gelerek devam ettim hep gittiği yere kadar dedim çünkü annemi ikna etmek çok zordu, konusu geçince bile kalkıp gidiyordu yanımdan en son “ya ben ya o” dedi. Ailemi üzmek istemiyorum. Sevgilimle bu yolda devam etmek istiyorum. Bencilce davranmak istemiyorum çünkü benim hayatıma onu entegre etmek gibi geliyor. Onunla konuştuğumda da ben başka iş yapmam diyor. Ee ben de hayatımı, işimi, düzenimi yavaş yavaş oturttum. Nasıl bırakabilirim ki emek verdiğim bir işi? Bir an düşündüm bıraksam ideallerime uygun bir iş bulabilir miyim diye ama karşıma bu ikilem çıktı ve ben ne yapacağımı bilmiyorum maalesef. Sevgilimin yerine birini koyabileceğimi düşünmüyorum, ona güvendiğim gibi birine güvenebileceğimi düşünmüyorum ve onu sevdiğim gibi birini sevebileceğime de inanmıyorum. Sevgilimden önce mantık insanıydım ben ama çok sevip aşık oldum sonra da hayatımda mantığın tek bir kırıntısı kalmadı zaten.
Sanki bu hikayenin aynisini gorumceniz yazdi burda ve erkek tarafinin bakis acisini anlatti. Konun adi abim di galiba
 
Merhabaa,
Yaşadığım ikilemden uzun süredir çıkamıyorum. Ne yapacağımı da bilmiyorum. Erkek arkadaşımın bana evlenme teklifi edeceğini öğrendim ortak bir arkadaşımızdan bu durum daha da çıkmazsa soktu beni. Çoğunluk olarak bu ikilemi hayatının mutlaka bir noktasında yaşayanlar vardır. Sizler ne yaptınız? Seçimleriniz ve sonuçları neler oldu?
Şimdiden teşekkür ederim yanıtlarınız için.

1)Sevdiğiniz ve yaklaşık 3 yıldır sevgiliniz olan biri ile evlenmek istiyorsunuz ancak karşınıza iki seçenek çıkıyor, hayalini kurduğunuz hayata onsuz devam etmek mi?
2) Her şeye rağmen ailenizi dahi karşınıza alıp, hayata dair kurduğunuz ideallerden vazgeçip istemediğiniz bir hayatı yaşamayı göze alarak sevdiğiniz insanla olmak mi?
Siz ne yapardınız? Kafam çok karışık.


(Yüzeysel bir anlatım yaptığım için buraya diğer yazdıklarımı ilave etmek istedim.)

Sevgilim yılardır tanıdığım biri ilişkimiz ilerdikçe problemler çıkacağını tahmin etmiştim ama aşabilirim zannettim ancak olmadı yani olduramıyorum içime sinmiyor. Ailem özellikle annemi ikna edemiyorum, (annemin onaylamamasının temel sebepleri sevgilimin ailesinin kendi içinde karışık bir aile olması, herkese borçlarının olması, batıp çıkmaları, aile yapılarımızın uygun olmaması olarak örneklendirip özetleyebilirim.) sevgilimle karakter olarak farklı olduğumuz noktalar var ama bir noktada bir şekilde buluşabiliyoruz, istemediğim bir hayat derken de akademik bir kariyerim var ve sevgilim küçücük bir şehirde yaşamak istiyor. Kendi yapabileceği birden çok iş varken hepsine kendi kapatmış durumda ve ailesinin işini yapmak istiyor. Ben yıllarca kariyerim için çalışıp çabaladım hala yolumun başındayım ancak devam ediyorum yükselmek adına olur da biz evlilik kararı alırsak işi küçük bir ilde olduğu için benim de onun yanına gelmem gerekecek. Sevdiğim için problemleri görmezden gelerek devam ettim hep gittiği yere kadar dedim çünkü annemi ikna etmek çok zordu, konusu geçince bile kalkıp gidiyordu yanımdan en son “ya ben ya o” dedi. Ailemi üzmek istemiyorum. Sevgilimle bu yolda devam etmek istiyorum. Bencilce davranmak istemiyorum çünkü benim hayatıma onu entegre etmek gibi geliyor. Onunla konuştuğumda da ben başka iş yapmam diyor. Ee ben de hayatımı, işimi, düzenimi yavaş yavaş oturttum. Nasıl bırakabilirim ki emek verdiğim bir işi? Bir an düşündüm bıraksam ideallerime uygun bir iş bulabilir miyim diye ama karşıma bu ikilem çıktı ve ben ne yapacağımı bilmiyorum maalesef. Sevgilimin yerine birini koyabileceğimi düşünmüyorum, ona güvendiğim gibi birine güvenebileceğimi düşünmüyorum ve onu sevdiğim gibi birini sevebileceğime de inanmıyorum. Sevgilimden önce mantık insanıydım ben ama çok sevip aşık oldum sonra da hayatımda mantığın tek bir kırıntısı kalmadı zaten.
Bu şartlar altında ben düşünmeden hayır derdim teklife.
Sizin için fedakarlık yapmayan bir adam var karşınızda. Ayrıca ailesi dediğiniz gibiyse sizide etkiler bu durum.
 
Merhaba kk
Annemin davranışlarıyla ilgili bir konu açmıştım sırada abim var. Kendimi çok yalnız hissediyorum kimseyle konuşamıyorum artık beni dinlemiyorlar. Benim 5 yıldır devam eden çok güzel bi ilişkim var evlenmek istiyoruz artık ama en büyük abimin ve sevgilisinin evlenmeye niyeti olmadığı için Onları bekliyoruz resmen boşa beklemek çünkü kızı çok sevmeme rağmen sorunlu gözüküyor durumları şöyle kısa bi özet geçeyim abimle ortaokuldan tanışıyolar uzun süredirde beraberler ama abim ne kızı bize getirdi tanışmak için ne de aile büyükleriyle kız iletişim kurdu 26-27 yaşlarındalar artık. Bi bildikleri vardır dedik üstlerine gitmedik sonra ortaya çıktı tabiki bi tanıdıktan duyduğumuza göre kızın bize gelmeme sebebi ailesi abimi onaylamıyormuş ve bizim ailemizi beğenmiyomuş sebebide biz 4 kardeşsiz benim iki abim bi kardeşim var babamın işleri çok bozuldu 2-3 kez battık ama tekrar borç harç aynı işini yapmaya devam etti şimdide abim üniversiteden mezun oldu babam ve erkek kardeşimlerimle bizim dükkanda çalışacak ama kız ve ailesi istemiyormuş neymiş neden babanın dükkanında çalışacaksa abim üni okumuşmuş? Denizli’nin küçük bi ilçesinde yaşıyoruz biz büyük şehirde yaşamak istiyormuş ona göre okul okuyup eğitimine devam ediyormuş küçücük ilçede ne iş yapacağım falan diyormuş abime bunları söylemiş abimde kendi içinde çözüp ikna etmeye çalışmış kızı ama net sınır koydum ben şartlar olursa mutsuz olurum evlilikte ve mutsuz olmak için evlenmeyeceğim demiş. Ben mi çok duygusal düşünüyorum sizce yani seviyorsan neden olumsuzlukları görürsün ki? İki kişi istedikten sonra sorunların üzerinden gelinmez mi? Bunun üstüne biz birde bizim ailemiz ile kızın ailesinin kültürel olarak onlara uygun olmadığını düşündüklerini duyduk ney ne kadar doğru bilmiyorum ama ister istemez annemle üzüldük neden böyle düşünüyorlar diye. Kızın annesi şiddetle karşı çıkıyormuş. Abim seviyor diye hepbirlikte ben ve sevgilisi falan dışarı çıktık çok kez iyi kız aslında ama sanki yukarıdan bakar gibide bi tavrı var yıllarca büyük şehirde büyümüş okumuş falan beğenmiyor sanki bizi. Abimle konuştuğumdada yükseklisansının bitmesini bekleyip ailesiyle konuscaz diyo ama bizimkiler nişan-söz yapalım diye abimi şıkıştırmaya başladı. Abimde bana açtı derdini hayatım boyunca kimseyi bu kadar sevmedim dedi bizde abimden başka bir kız adını hiç duymadık bu yaşına kadar. ben bir yandan çok üzüldüm bir yandanda çok kızdım sevgilisine abime düzelir demekten başka bir şey diyemedim ama ona yardımcı olmak istiyorum. Hepimiz kızı bekliyoruz ayrılmıyorlarda yani abimde onsuz yapamam gittiği yere kadar gitsin diyo. Ben bekliyorum. Annem bişiler bekliyo yani ben ne yapacağımı bilmiyorum abimde bitiyo bence iş sizce abime ne demeliyim? ne yapmalıyım? ne yapmalıyız?

Ah gorumceyi hem gelini oynuyorsunuz!!!
 
X