- 11 Mart 2010
- 3.807
- 1.161
- 173
- Konu Sahibi pamukannesi
-
- #1
Bugün "Anne anneannem kiminle evlendi" diye bir soru geldi 6 yaşında ki oğlumdan. Afalladım. İlk defa soruyordu çünkü. Dedenle dedim kısık bir bir sesle. Benim Babamla diyemedim. Öyle tuhaf geldi ki o kelime. Kullanmıyorum ya hani hiç. Yadırgadım yani. "Hangi dedem? Benim dedem babaannemle evli" dedi. O an "senin bir tane daha deden vardı. O da benim babamdı. Çok iyi bir adamdı. Ama şimdi cennette diyebilmeyi, çok isterdim. Ama diyemedim. Sustum. Çocuk işte. Tatmin edici cevaplar almayınca bitmiyor ki soruları." Anneannemin kocası senin baban yani değil mi anne? Dedi. Evet oğlum dedim sadece.
Ben nasıl anlatayım şimdi sana oğlum? Senin deden, benim babam, beni teyzeni dayını anneanneni biz çok küçükken terketti. Arkasına bile bakmadan çekti gitti. Yokluktan Sütle değil, şekerli su ile büyüttü bizi Anneannen. Şimdi nerede, hangi cehennem de ne yapıyor bilmiyorum diye nasıl diyeyim. "Nerede şimdi diye sordu peşinden. Uzaklarda dedim. Heyecanlandı." o zaman ya o buraya gelsin, ya biz onun yanına gidelim. Sen ona baba de benim yanımda, ben size bakayım dedi. Yavrum benim. Çocuğun hiç görmediği sahne ya hani, inanamıyor işte. O an, duymak istiyor benim baba deyişimi. Daha da bişey diyemedim. Dikkatini çektim başka bir yere. Şimdilik...
Öyle zor ki. Sadece oğluma değil, bilmeyenlere, soranlara, babanla bi tanışalım diyenlere. Ölmüş olsa öldü dersin. Benim için öldü o ayrı. Ama diyemiyorum işte yaşarken öldü diye. Kanıma dokunuyor. Ben utanıyorum ya o an. Böyle kem küm edip saçmalıyorum. Hatırlamasam keşke. Ama lanet olsun ki hatırlıyorum. Yüzü ezberimde. Siyah saçları, kahverengi gözleri, Öyle net ki...
Ah be baba. Ne hakkın var bize bu zorluğu yasatmaya. Çok mu zor geldik biz sana? Bak bize, öyle de böyle de büyüdük işte. Büyünüyormuş. Sen gittin ama hem benim hem kardeşlerimin boğazında yutkunamadığımız bir yumruk olarak kaldın biliyor musun? Ben değil de, bebekken bıraktığın, şimdi 20 yaşında ki oğlun baba kelimesini hiç kullanamadı ya, dolu dolu babam diyemedi ya, o kötü oldu bee
gecenin bu saatinde icim sizladi be arkadas..Bugün "Anne anneannem kiminle evlendi" diye bir soru geldi 6 yaşında ki oğlumdan. Afalladım. İlk defa soruyordu çünkü. Dedenle dedim kısık bir bir sesle. Benim Babamla diyemedim. Öyle tuhaf geldi ki o kelime. Kullanmıyorum ya hani hiç. Yadırgadım yani. "Hangi dedem? Benim dedem babaannemle evli" dedi. O an "senin bir tane daha deden vardı. O da benim babamdı. Çok iyi bir adamdı. Ama şimdi cennette diyebilmeyi, çok isterdim. Ama diyemedim. Sustum. Çocuk işte. Tatmin edici cevaplar almayınca bitmiyor ki soruları." Anneannemin kocası senin baban yani değil mi anne? Dedi. Evet oğlum dedim sadece.
Ben nasıl anlatayım şimdi sana oğlum? Senin deden, benim babam, beni teyzeni dayını anneanneni biz çok küçükken terketti. Arkasına bile bakmadan çekti gitti. Yokluktan Sütle değil, şekerli su ile büyüttü bizi Anneannen. Şimdi nerede, hangi cehennem de ne yapıyor bilmiyorum diye nasıl diyeyim. "Nerede şimdi diye sordu peşinden. Uzaklarda dedim. Heyecanlandı." o zaman ya o buraya gelsin, ya biz onun yanına gidelim. Sen ona baba de benim yanımda, ben size bakayım dedi. Yavrum benim. Çocuğun hiç görmediği sahne ya hani, inanamıyor işte. O an, duymak istiyor benim baba deyişimi. Daha da bişey diyemedim. Dikkatini çektim başka bir yere. Şimdilik...
Öyle zor ki. Sadece oğluma değil, bilmeyenlere, soranlara, babanla bi tanışalım diyenlere. Ölmüş olsa öldü dersin. Benim için öldü o ayrı. Ama diyemiyorum işte yaşarken öldü diye. Kanıma dokunuyor. Ben utanıyorum ya o an. Böyle kem küm edip saçmalıyorum. Hatırlamasam keşke. Ama lanet olsun ki hatırlıyorum. Yüzü ezberimde. Siyah saçları, kahverengi gözleri, Öyle net ki...
Ah be baba. Ne hakkın var bize bu zorluğu yasatmaya. Çok mu zor geldik biz sana? Bak bize, öyle de böyle de büyüdük işte. Büyünüyormuş. Sen gittin ama hem benim hem kardeşlerimin boğazında yutkunamadığımız bir yumruk olarak kaldın biliyor musun? Ben değil de, bebekken bıraktığın, şimdi 20 yaşında ki oğlun baba kelimesini hiç kullanamadı ya, dolu dolu babam diyemedi ya, o kötü oldu bee
Yeğenimin 11 yaşındayken söylediği geldi aklıma... babasının gidişinden şikayet ediyordu, ben de "haline şükret en azından senin baban ölmedi, bak benim babam artık yok. Benim onu görme şansım bile yok" demiştim. O da bana "teyze ama senin babanın seçme hakkı olsa o asla seni bırakıp gitmezdi ama benim babam bizi bırakmayı kendi tercih etti" demiştiinsanı babası ölenlere imrendirecek babalar bunun hesabını nasıl ödeyecek bilmiyorum...
Yeğenimin 11 yaşındayken söylediği geldi aklıma... babasının gidişinden şikayet ediyordu, ben de "haline şükret en azından senin baban ölmedi, bak benim babam artık yok. Benim onu görme şansım bile yok" demiştim. O da bana "teyze ama senin babanın seçme hakkı olsa o asla seni bırakıp gitmezdi ama benim babam bizi bırakmayı kendi tercih etti" demiştiinsanı babası ölenlere imrendirecek babalar bunun hesabını nasıl ödeyecek bilmiyorum...
yalnız birşeye takıldım ben
bu çocuk bu kadar net nereden biliyor bunu?
"babam bizi bırakmayı kendi tercih etti" falan
çok büyük cümleler bunlar
bence annede de hata var gibi
durumu fazla yansıtmış çocuğa, hatta sanırım babayı kötülemek için söylememesi gereken şeyler söylemiş
Bizim durumlar biraz karışık be canım... malesef hem anneleri(ablam) hem babaları hic bir zaman annelik babalık yapmadılar yegenlerime. Bahsettiğim donemde yegenlerimin babası bırakıp gidiyordu, aylarca arayıp sormazdi. biz tam tersi her zaman ne olursa olsun o senin babandir vs. Şeklinde konuşarak babasına düşman olmamasına gayret ettik. Bu bahsettiğim yeğenim 5. Sınıftaydı ben de okuduğu okulda öğretmendim. Bir gün sınıf öğretmeni yeğenimin babam beni terk etti dediğini söyledi ben şoka uğradım çünkü biz onlara hep babaniz çalışmaya gitti isi bitince gelecek diyorduk. Sonra iste konuyu konuşunca bana aynen bu lafı söyledi.
İşin kötü tarafı simdi baba geldi bu seferde anne terk etti. Bazen cocuklar küçük yasta büyümek zorunda kalıyorlar boyle malesef...
hay Allah yaaaa
yani ne desem bilemedim, ne yazmak istesem hakarete giriyor çünkü
konu çocuklar olunca dayanamıyorum ben
umuyorum ve inanıyorum ki Allah onları çok güzel insanlarla karşılaştıracak bundan sonra
konu sahibi konunu sabote etmiş olduk
çok çok özür dilerim
Dead father olacak...yanlış bilme...Boyle durumlarda yabancı bir arkadaşımın soyledigi soz gelir aklima
"Death father is better than a bad father"
Allah sabir versin...
Rabbim bundan sonraki hayatınızda agzinizin tadını hiç bozmasin inşallahBugün "Anne anneannem kiminle evlendi" diye bir soru geldi 6 yaşında ki oğlumdan. Afalladım. İlk defa soruyordu çünkü. Dedenle dedim kısık bir bir sesle. Benim Babamla diyemedim. Öyle tuhaf geldi ki o kelime. Kullanmıyorum ya hani hiç. Yadırgadım yani. "Hangi dedem? Benim dedem babaannemle evli" dedi. O an "senin bir tane daha deden vardı. O da benim babamdı. Çok iyi bir adamdı. Ama şimdi cennette diyebilmeyi, çok isterdim. Ama diyemedim. Sustum. Çocuk işte. Tatmin edici cevaplar almayınca bitmiyor ki soruları." Anneannemin kocası senin baban yani değil mi anne? Dedi. Evet oğlum dedim sadece.
Ben nasıl anlatayım şimdi sana oğlum? Senin deden, benim babam, beni teyzeni dayını anneanneni biz çok küçükken terketti. Arkasına bile bakmadan çekti gitti. Yokluktan Sütle değil, şekerli su ile büyüttü bizi Anneannen. Şimdi nerede, hangi cehennem de ne yapıyor bilmiyorum diye nasıl diyeyim. "Nerede şimdi diye sordu peşinden. Uzaklarda dedim. Heyecanlandı." o zaman ya o buraya gelsin, ya biz onun yanına gidelim. Sen ona baba de benim yanımda, ben size bakayım dedi. Yavrum benim. Çocuğun hiç görmediği sahne ya hani, inanamıyor işte. O an, duymak istiyor benim baba deyişimi. Daha da bişey diyemedim. Dikkatini çektim başka bir yere. Şimdilik...
Öyle zor ki. Sadece oğluma değil, bilmeyenlere, soranlara, babanla bi tanışalım diyenlere. Ölmüş olsa öldü dersin. Benim için öldü o ayrı. Ama diyemiyorum işte yaşarken öldü diye. Kanıma dokunuyor. Ben utanıyorum ya o an. Böyle kem küm edip saçmalıyorum. Hatırlamasam keşke. Ama lanet olsun ki hatırlıyorum. Yüzü ezberimde. Siyah saçları, kahverengi gözleri, Öyle net ki...
Ah be baba. Ne hakkın var bize bu zorluğu yasatmaya. Çok mu zor geldik biz sana? Bak bize, öyle de böyle de büyüdük işte. Büyünüyormuş. Sen gittin ama hem benim hem kardeşlerimin boğazında yutkunamadığımız bir yumruk olarak kaldın biliyor musun? Ben değil de, bebekken bıraktığın, şimdi 20 yaşında ki oğlun baba kelimesini hiç kullanamadı ya, dolu dolu babam diyemedi ya, o kötü oldu bee
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?