Benim hikayemi de okur musunuz?

setu

Yeni Üye
Kayıtlı Üye
26 Ocak 2009
954
6
Üniversiteyi yeni kazanmıştım. ankaraya geldim ailem zaten isteksizce göndermişti. sinopta oturuyordum samsunda okumamı istemişlerdi. böylece ablamda kalacaktım gözleri arkada kalmayacaktı. onlara göre kız çocuğu herşey olabilir.
ankaraya geldim kaydımı yaptırdım. zaten yurt çıkmıştı. en fazla iki hafta yurtta kaldım abim polis ankaraya tayini çıktı annem inanılmaz mutlu oldu. abim ankaraya gelince ev tuttuk bende yurttan çıktım. abim genel türk erkeği olarak beni çok kısıtlardı ders bittimi hiç oyalanmadan eve gelirdim. tek rahat gezebildiğim zaman iki ders arası uzun olduğu zamanlardı.
okulun bahçesinde kafede oturuyordum ders notlarıma göz gezdirirken karşı masada bir çocuğun bana baktığını farkettim. yapı olarakda utanan birisiyimdir daha önce hiç erkek arkadaşım olmamıştı aslında güzel olduğumu düşünüyorum daha önce hoşlandığım kişilerden hep arkadaşlık teklifi gelmişti ama küçük yerde yaşadığım için abimler hemen duyardı. neyse bende çocuğa bakmaya başladım çok hoş birisiydi. ders zamanı geldiği için masadan kalktım sınıfa doğru giderken yanındaki arkadaşıyla aynı koridorda yürüdüğümüzü farkettim. yanıma gelerek mrb dedi sanırım aynı bölümde okuyorduk. ben vedat ikinci sınıftayım derken konuşmaya başladık. arada görüşürüz diyerek o da bende derse girdik. aralarda arkadaş grubuma gelip bizle oturup sohbet ediyordu. ertesi gün o çocuğu yine gördüm vedatla birlikte ama vedat bana hiçbirşey söylemiyordu sadece adının erdem olduğunu öğrendim oda konuşma arasında. okuduğum fakültede eski öğrencilerle yeni öğrencileri kaynaştırmak için tanışma partisi düzenlenmişti. partiye gitmem abimden dolayı imkansızdı. arkadaşlarım gideceği için bende gitmek istiyordum ve abim gitmeme izin vermişti arabayla bırakır çıkıştada gelir alırım demişti.
parti çok eğlenceli geçiyordu. vedat erdemle birlikte yanımıza geldi çok heyecanlanmıştım konuşmam imkansızdı yanaklarım alev alev yanıyordu kendimi onun beni görmeyeceği şekilde geri çektim biraz uzağa gidip telefonla ablamı aradım niye aradığımıda bilmiyorum ordan uzaklaşmak için.
bana doğru geliyordu mrb dilek dedi adımı biliyordu. ben inşaat mühendisliğinde okuyorum bu sizin fakültenizin tanışma partisi ama buraya seninle tanışmak için geldim dedi senden çok hoşlanıyorum dedi. sevgili olalım demiyorum ama sende istersen birbirimizi tanıyalım dedi. ben erdemin yüzüne boş boş bakıyordum ne diyeceğimi bilemedim. böyle üç dört dakika geçti benden çıt yok erdem yanımda duruyordu bişeyler içiyordu oda bende bişeyler dememi bekliyordu. diyecek bişey bulamıyorum dedim sen beni bende seni tanımıyorum derken arkadaş olalım dedi zaman ne olacağını gösterir dedi bende gülümseyerek tamam dedim. arkadaş grubu içinde parti devam etti erdem beni tanımak için sorular soruyordu. parti bitiminde eve bırakıyım dedi o arada abim aradı polis olduğu için görevi çıkmıştı gelemiyorum dedi. taksiye bin ama mutlaka önce plakasını al dedi saçmalığa bakarmısınız.
erdem ben bırakıyım dedi. bir öğrenci için lüks bir arabası vardı ailesi hakkında bişey bilmediğim için. abim evde olmadığı için rahattım evin önünde bıraktı ama yarın görüşürüz derken yanağımdan öptü çok şaşırdım oysa daha sevgili değildik.
mutluluktan havalarda uçuyordum abim sen bu aralar çok mutlusun hayırdır diye dalga geçmişti.böyle bişey olduğunu bilse :))
buraya kadar herşey güzeldi ama erdem hafta sonları çıkıp görüşemediğimiz için sürekli tartışma çıkarıyordu. sadece hafta içi ders aralarında görüşüyorduk hatta çoğu zaman günlerce görüşemediğimiz oluyordu çünkü onun fakültesi benim okuluma 15km uzaklıktaydı çoğu zaman seni çok özledim diye dersleri asıp geliyordu.
bir hafta sonu istanbula gezi düzenlenmişti. otobüs fakültenin önünden kalkacaktı abim otobüsün kalkacağı yere kadar ilkokula çocuk götürür gibi kendi bırakmıştı. erdem beni arabayla başka yerde bekliyordu. yolda otobüsten indim erdemle buluştuk aslında bizde istanbula gittik ama erdem illa baş başa gidelim dedi. grupla gezmedik beni teyzesine götürdü. teyzesi çok harika bir insandı. mutlaka burda kalın diye ısrar etmişti. gece dışarda saatlerce gezdik sonra teyzesinde kaldık bize ayrı odalar hazırlamıştı. erdem gece yanıma gelmişti uyuyamıyorum diye birlikte sabaha kadar oturduk sadece sımsıkı sarıldı o gün ona daha bir farklı aşık olmuştum.
koca bir sene böyle bitti abim okul bitince beni hemen sinop'a postaladı. yaz okulumda yoktu. erdemle bu sebep yüzünden kavga etmiştik. babasının inşaat şirketi vardı illa sana orda yaz dönemi için iş ayarlayım dedi böyle bişey asla kabul edemem dedi başka bir yerde iş ayarlayım dedi onuda abim kabul etmedi annem özledi seni ne biçim evlatsın parayamı ihtiyacın var diye kızdı.erdem sen ikimiz için mücadele etmiyorsun diye benimle kavga etti sonuç olarak beni sinopa abim bıraktı. erdem beni günlerce aramadı arıyordum açmıyordu telefonunu. bende aramayı bıraktım aradan bir hafta geçti aradı ben sinoptayım hemen görüşelim diye. liseden arkadaşlarımla ayancıka pikniğe gitmiştik. ama ben sinopa iki saat uzaklıktayım dedi tamam oaraya geliyorum dedi. yollar bozuk olduğu için yolda bana telefon açtı sen buraya nasıl geldin buralar hep ıssız ankarada olsan kapı dışarı çıkmazsın dedi suratıma kapattı telefonu. sonunda buluştuk yanımda liseden arkadaşları görünce bozuldu. üç erkek üç kızdık. bu arkadaşlarımda abimleriin çok sevdiği ailece görüşütğümüz kişiler. ne işin var bu erkeklerle dedi anlatsamda anlamadı arkadaşlarıma surat astı. sinirli sinirli hadi gidelim dedi nereye dedim konuşabileceğimiz bir yere dedi. ayancık şehir merkezine geldik bir yerde oturduk niye surat astın dedim ne işin var erkeklerle dağ başında dedi. onlar benim kardeşim dedim ama anlamadı bağırdı çağırdı bitti bu ilişki dedi sonra kalkıp gitti. bunca yolu bunları söylemek için mi gelmişti.
beni iki ay boyunca aramadı, bende aramadım.
okul başladı ankaraya geldim ikinci sınıfa başlamıştım erdem'in de son senesiydi sabah okulda vedatı gördüm. biraz soğuk davrandı oysa erdemle ilgili hiçbirşey sormadım. vedat niye böylesin dedim erdem ne anlattı sana dedim bişey anlatmadı erdem senin yüzünden günlerce kendine gelemedi dedi. ben ne yaptım dedim. yeterli fedakarlığı göstermedin dedi. vedat seni arkadaş olarak çok sevdiğimi bil dedi ama erdemi unut dedi neden dedim erdemin başka sevgilisi var dedi. büyük şaşkınlık içindeydim nasıl olsa erdem dayanamaz barışırız diyordum ama gerçekten bitmişti. o günlerce ben aylarca kendime gelemedim ve erdemi hiç görmedim yarıyıl tatili olmuştu.
bir cumartesi evine gitmeye karar verdim vedatla birlikte bilkentte oturuyorlardı aslında erdemin ailesi burdaydı ama ayrı oturuyordu. apartmanı çıktım kapıyı çaldım çok heyecanlıydım sevgilisi olduğuna nedense inanmıyordum çünkü hiç görmemiştim. kapıyı bir kız açtı üzerinde kısa şort tipi bir pijama vardı belli orda kalmıştı içerde masada kitaplar vardı erdem sırtı dönük oturuyordu kapıda beni görünce kusura bakmayın yanlış gelmişim dedim ve hemen orayı terk ettim nefes alamıyordum boğazım düğümlenmişti karnım ağrıyordu tuhaftım orda bir kafeye oturdum bişeyler içtim kendime geldim ve hemen eve gittim içim boşalana kadar ağladım. kendimi toparlayınca abime yatay geçiş yapmak istediğimi söyledim abim şaşırdı samsuna yatay geçiş yapmak istiyorum dedim. neden diye çok irdeledi bende okulda rahatsız eden biri var dedim tabi abim çok sinirlendi bağırdı çağırdı ablamı aradım eniştem ondokuz mayıs üni. öğretim görevlisi işlemler yapıldı zaten puan daha düşük olduğu için hemen oldu. eşyalarımı toparladım. vedat'a da bişey söylemedim. erdem o gün defalarca aradı ama açmadım okula da gitmedim. numaramı değiştirdim. işlemler bitmeden samsuna gitmiştim ablamın evinde kalcaktım. orda okuyan liseden arkadaşlarım vardı onların orda olması beni çok rahatlatmıştı. en zor günlerimde yanımda olmuşlardı. okula başladığım sıralarda tıp bölümünde okuayn bir son sınıf öğrencisinden arkadaşlık hastanede asistanlık yapıyordu. erdeme hissettiğim şeyler yoktu ama anlayışlı biriydi. eniştemde tanıyordu eve yemeğe falan gelirdi. ilişki biraz evliliğe doğru gidiyordu. evlensem mutlu olabileceğim biriydi. ablam evleneceğin kişi yakışıklı olmasın sen daha üstün ol sana değer versin yüzünü gözlesin derdi. mert yakışıklı değildi ama üstüme çok düşüyordu. ailesi geldi nişan yapalım dediler. okulunuza yine devam edersiniz dediler. aile arası nişan yaptık. bu arada facebook çıkmıştı bende kendime sayfa açtım mert ilişki durumunu nişanlı diye belirtmemi istemişti mert ile nişanlı diye belirtmiştim. vedatı aradım ordan erdemi buldum fotoğraflarını görünce ağlamaya başladım çünkü birlikte çekindiğimiz resimleri koymuştu. ertesi gün mesaj geldi gönderen erdemdi
mutlumusun yoksa mutluluk oyunu mu oynuyorsun yazıyordu.ertesi gün erdem karşımdaydı nerdeyse bir yıl olmuştu konuşmalıyız bu nişan olayı da ne dedi. bir yıl sonra bana hesap soruyordu. gittik şehir dışında bir kafede oturduk saatlerce konuştuk. başkasıyla evlenmene dayanamam diyordu. daha neler benim için bu ilişki asla bitemez dedi.kafam allak bullak oldu onu çok sevdiğimi unutamadığımı anladım. diğer tarafta mert eve gittiğimde ablama mert ile ayrılmak istediğimi söyledim herkes ayağa kalktı erdemi de ablam dışında kimse bilmiyor. okulda kayıt dondurdum bu olaydan sonra sinopa döndüm abimler kapı dışarı çıkarmıyorlardı çünkü onların karşı çıkmalarına rağmen mertten ayrıldım tabi erdemi anlatmadım. zaten nişanlanalı iki hafta anca olmuştu. onlara göre adım çıkmıştı. erdem telefon ile yeni bir hat göndermişti. onun okulu bitmek üzereydi ailemden istemeye gelceklerdi ama ben bu durumu nasıl anlatacağımı bilmiyordum. erdemin önünde askerlik vardı. askerlikten önce evlenmeliyiz diyordu.anneme durumu açtım ama annem mertten bunun için ayrıldığımı anladı ve kesinlikle hayır dedi o çocukla evlenirsen sütümü helal etmem evladım değilsin dedi. abimler bilmiyordu annem ve ablam biliyordu. eniştem zaten anlam veremiyordu olanlara erdem ankaraya gel burda tek başımıza evlenelim diye baskı yapmaya başladı. ailen ne diyor diyince gelmek istiyorlar dedi. ertesi gün annesi aradı kızım oğlum seni çok seviyor dedi. annenle ben konuşuyum dedi
 
ay ben de merak ettim...
profilde evli yazili kiminle evli??
 
bilgisayarın başına yeni oturabildim.
annesi aradı demiştim. annesi ile ilk defa konuşuyordum negatif bir elektrik aldım sanki zoraki arıyordu. belki de onlarda bu evliliği istemiyorlardı erdem zorladığı için aramış olabilir diye düşünüyordum. telefonda evlilik için aslında çok erken lafları yaptı. doğru ben 20 yaşımdaydım erdem 25 yaşındaydı. erdem bana göre daha olgundu. askerlik vardı ama sanırım ablamın dediği gibi çekeceğim çileye aşık olmuştum.
ailemin kabul etmediğini annesine izah ettim zaten o da fazla üstelemedi beni duruma göre ara dedi o kadar.
böyle bir kaç hafta geçti annesi ile o telefon konuşmamızdan sonra ankaraya gitmek istemiyordum. erdem istanbula gel orda evlenelim dedi ortalık yatışınca sizinkilerin elini öper düğün yaparız dedi. istanbulda kaç gün kalacaktık sonuçta ankaraya dönecektik erdem babası ile çalışıyordu. bir süre istanbulda kalarız diye ısrar etti bende evden sadece çantamı alıp ablama gidiyorum diye çıktım abim samsun arabasına bindirdi. boyabatta ilçesinde indim istanbul otobüsüne bindim. üç saat sonra falan arayacakları kesindi istanbul 10 saat çekiyordu. yolda telefonu kapatmadım. erdem beni boludan aldı. yol boyunca beni sakinleştirmeye çalışıyordu bundan sonra ne olacak diye ağlıyordum belkide beni hiç görmek istemiyeceklerdi. aramaya başlamışlardı yolda açtım telefonu annem ağlayarak konuşuyordu anne ne olur affet diyebildim zaten erdemle gittiğimi anlamıştı senin gibi bir evladım yok dedi bitirdin bizi diye ağlıyordu.abim geri dön diye bağırıyordu telefonu erdem elimden alıp camdan dışarı attı. yol boyunca hiç konuşmadık oda evde bişeyler yaşamış gibiydi ama hiçbirşey anlatmadı bende sormadım zaten annesinin ne dedikleri ile uğraşacak kafam yoktu.
teyzesine geldik bizi çok güzel karşıladı uyuyamadığım için sabaha kadar yanımda oturdu kendisi de kaçarak evlenmiş yaşadıklarını anlattı erdemin annesi ile arası bundan dolayı pek iyi değilmiş. ertesi gün erdemin telefonundan ablamı aradım ablam da çok perişan olmuştu eniştem okulu bıraktığına değdimi dedi annem dün gece biraz rahatsızlanmış abim gece samsuna getirmiş telefonda kızım buraya gel dedi kimse duymadan sözünüzü takalım yoksa rezil olacağız dedi erdemle telefonda konuştular. erdem ailemin gelmesine izin verseydeniz böyle olmayacaktı dedi. telefonu kapatınca hayır gidemeyiz dedi. ablama erdemin numarasını verdim. akşam ablam aradı oraya geliyoruz dedi hayır desemde ablam enişten ve ben geliyoruz sadece merak etme herşeyi düzelteceğiz dedi.uçakla gece geldiler erdem eniştesi ile gidip almak zorunda kaldı evde oturup konuşuldu. kaçma olayını kimse duymadan nişan yapalım dediler erdem yanlız bir şartla dedi dilek burda kalacak dedi teyzesi ablama yanında sende kal dedi birlikte nişanın olacağı gün uçakla gideriz dedi.erdem ankaraya döndü eniştemde döndü. erdemin sinopa göndermemesi abimlerden dolayıydı. ablam erdemi çok beğenmişti teyzesini de anneme telefonda ailesinin çok iyi olduğunu falan anlattı. o gece iki günün sonunda iyi bir uyku uyayabildim.
zaten herşey çok çabuk hazırlandı. evde aile arasında nişan yapıldı. abimler ne benle nede erdemle konuşmadılar erdemde onlara surat astı. nişan benim için çok gergin geçti. erdem üç kardeşti bir ablası birde 18 yaşlarında kız kardeşi vardı ablası evliydi. hele annesi hepsi çok havalıydı. ailesinde en çok babası ile teyzesini sevdim çok sıcak insanlardı doğaldılar. nişandan sonra kalmadan gittiler erdem çok tedirgin gitmişti sanki bişey olacak seni kaybedicem diye korkuyorum dedi abimler canımı sıkar diye de üzülüyordu. ablam yanımızda kaldığı için abimler pek seslerini çıkarmadı sadece konuşmuyorlardı yokmuşum gibi davranıyorlardı.
annem canım annem geldiğim gün saatlerce sarılıp ağladı kızgınlıkla evladım değilsin dedim ama anne evladından vazgeçemez dedi. nişandan sonra annem ailesini çok beğenmedi ablamda daha doğrusu annesini ve kardeşlerini bunlar seni ezer diye üzülüyordu. annesi üniversitede öğretim görevlisiydi emekli olmuştu ama dominat bir kadındı. beni istemediği kesindi.
iki düğün olacaktı biri sinopta diğeri ankarada. sinoptaki düğüne annesi gelmedi sadece babası geldi zaten sinopta düğün yapmamızın gereksiz olduğunu söyleyip duruyordu. düğün hazırlıkları sırasında erdeme ne zaman ev tutacaksın dedim ne evi dedi. nerde oturacağız dedim şimdilik annemlerle otururuz demez mi hayır dedim ayrı ev istiyorum dedim. ha diyince nerden ev buluyum dedi heryer kiralık ev kaynıyor dedim. kirada mı oturacağız dedi ev alırız dedi. tamam alana kadar bir yer tut dedim.
 
erdem ev yüzünden iyice canımı sıkmaya başladı. ev tutmak gibi bir çabası yoktu ben o kadınla nasıl bir evde oturcaktım. annemede durumu anlatamadım zaten herşey pamuk ipliğine bağlıydı abimler ben demedim mi diye başlayacaklar susmak zorunda kaldım. en son tartışmamızda ev tutmakla uğraşamam dedi eşyasını almamız aylarımızı alır dedi o kadar vaktimiz yok dedi. evlendikten sonra zevkine göre alırız rahat rahat eşyalarımızı seçeriz dedi. kabul etmek zorunda kaldım. nişanı atmakla tehdit etsem annem heralde kalp krizi geçirirdi adın çıktı diye.
düğünüm sinopta oldu ancak kayınvalidem gelmedi annem çok sinirlendi. neymiş zaten burda düğün olacakmış bizim ailece eğlenmemiz daha uygunmuş.düğün gecesi dini nikahımızda kıyıldı resmi nikahta sinopta oldu.evde gelinliğimi çıkardım ve ankaraya döndük. annem ve abimlerde burdaki düğüne gelmedi. çok üzüldüğüm için ablam dayanamadı eniştemle ankaraya geldiler. burdaki düğün zaten şehir düğünü olduğu için resmi oldu. düğün bittiğinde evlerine gittik. ablamdan ayrılırken arabada ağlama tuttu erdem niye ağlıyorsun diye kızdı. içimin tuhaf olduğunu anlamıyordu kendi evimize gitsek uçarak gidecektim. evlerini ilk defa görüyordum üç katlıydı en üst kat bize aitti. yatak odası yeni alınmış değildi ama eskide değildi. geçici olarak kalacağımız belliydi biraz içim rahatlamıştı. o gece balayı için bodruma geldik. yorgun olduğumuz için yatıp uyuduk. ona sarılıp yatmak beklediğim şey buydu ama içim buruktu herşey çok zor ve gergin geçtiği için olabilirdi.
tatil güzel geçiyordu ama ben ilişkiye giremiyordum erdem de anlayışlı davranıp fazla üstelemedi. olaylar yüzünden gerildi diye sonra deneriz diye geçiştirdi. işlerinden dolayı tatilden çabuk döndük.
bu evde çok geriliyordum kendimi misafir gibi hissediyordum. öğlene kadar odadan çıkmıyordum. evde herkes sokaktan geldiğimiz ayakkabı ile geziyordu herşey tuhaftı. pişen yemekler garip. erdem sıkıldığımın farkındaydı yemekte evde sıkılıyorsun istersen bir kursa falan yazıl dedi. okula devam etmem için ikinci dönemi bekliyordum yatay geçiş yapacaktım eski okuluma dönecektim. okul zamanına kadar ingilizcemi geliştirmek istiyorum dedim okul bitince üniversitede kalmak istiyordum. kayınvalidem diksiyon kursuna gitmelisin dedi. çok bozulmuştum erdem annesine ters ters baktı. sinop ağzıyla konuşuyordum farkındaydım. konuşmam erdemin çok hoşuna giderdi. annesine diksiyon kursuna ihtiyacı yok dedi.
bu arada hala ilişkiye girememiştik erdem bana kapris yapıyorsun diye bağırdı çok zoruma gitti elimde olmadan kasılıyordum canım çok yanıyordu olmuyordu. doktora gidelim dedim tamam dedi. ankarada bir doktor buldum süleyman eserdağ diye bir kadın doğum uzmanı. gittik doktor benimle yanlız konuştu beni çok rahatlatmıştı hipnoz tedavisi ile çözüyoruz dedi. davranışsal terapi ile de bu sorun tamamen çözülecek dedi. bunun ne anlama geldiğini anlamadım. sorduğumda alıştırma çubukları falan dedi tedavi sırasında kızlık zarımın bozulacağını söyledi. benim için sorun değil dedim erdeme anlattığımda sinirlendi niye bozuluyor kızlık zarın diye benim için önemli dedi. doktoru da beğenmediğini söyledi. gitmedik çok üzülmüştüm bana güvenmiyormuydu acaba. kendisi antalyada bir kadın doktor bulmuştu sadece hipnozla tedavi ediyormuş. tatile diye gittik. 10 gün tedavi sürdü. doktor yaşadığım şeylerin gerginliğinden olmadığını söyledi vücudumda kötü enerji yüklüymüş. erdemle odada epeyi konuştular. ilişkiye girdik sorun çözülmüştü. ankaraya dönüyorduk yolda bana ev bakalım dedi inanamadım. mutluluktan erdemi deli gibi öptüm.
 
ankaraya dönünce ev baktık eşyaları alırken annem epeyi bir para gönderdi onlara karşı mahçup olmayım diye abim bankadan kredi çekmiş. gönderdikleri para ile kendi yatak odamı falan aldım mutfak eşyalarımı aldım hemde herşeyin iyisini aldım onlara karşı mahçup olmayım diye annem dünyanın parasını göndermişti.şimdi kendi evimizdeyiz herşey çok güzel kafama göre kendi sevdiğim yemekleri yapıyorum. bir akşam bize yemeğe gelmişlerdi bizim yöresel yemeğimiz olan kulak mantısı yapmıştım erdem çok beğenmişti kayınvalidem siz hergün böyle mi besleniyorsunuz demişti. erdem anne sen bir an evvel evde yemek yapan kızı değiştir diye dalga geçmişti. :)) birde eve kesinlikle ayakkabı ile sokmuyordum zaten erdem de hemen uyum sağladı. kayınvalidemler gelince bile hemen önlerine terlik koyuyorum biraz suratını büzüştürüyor. artık bunları hiç önemsemiyorum sonuçta ayrı evimdeyim arkadaşlarımız rahatça gelebiliyorlar. tek sorunumuz erdem sinopa pek göndermek istemiyor ama oda zamanla düzelecektir. sanırım abimlerden dolayı böyle davranıyor. ankarada ki abim zaten gelip gidiyor onlarla da en kısa zamanda aramızın düzeleceğine inanıyorum. zaten eskisi gibi aramız gergin değil.
 
Herşeyin mutlu sona ulaşması sevindirici :asigim:
Allahım mutluluğunuzu bozmasın
 
Allah mutluluğunuzu hiç bozmasın canım.Azcık sıkıntıy çekmişin ama mutlu son olmasına çok sevindim.Bir ömür hep mutlu olun inşallah.
 
ve..... MUTLU SON.....
Ama Herkes senin kadar şanslı değil.
Çok saf davranmışsın.Senin yaşadıklarını yaşayıp sonu başka olan çok kız var biliyorsun.
Allahtan Erdem enişte kötü niyetli çıkmamış.
Ama hani şu siz ayrıyken evinde gördüğün pijamalı kız aklıma takılmadı değil
Ama inan çok sevindim.
Rabbim her daim mutlu etsin inş..
Bu arada ilk nişanlına ne oldu?
Çocukcağız.Acıdım ona
Bi şey daha hikaye kahramanlarını merak ettim
Bir resim bırakma imkanın var mı?
 
vay be roman gibiymiş
mutluysanız bize laf düşmez
aklıma takılan bi kaç şey var
o evdeki şortlu kız kimmiş ?
sevgilisi varken senle mi görüşüyomuş?
eski nişanlına ne oldu zavallının hiç bi suçu yoktu
 
X