Benim yerimde "SİZ" olsaydınız?..

Aynı şeyleri ben de yaşamıştım arkadaşım.
Zamanla anladım ki bu zihniyetin altında yatan sebep benim ondan daha fazla para kazanacak olmamdı. Yani o hep bunu düşünmüş. Öyle olursada ben onu takmazmışım vs. Sorun egoları yani!
Öyle düşünürsen iş yerlerinde öyle kadınlar varki adamları baştan çıkarmak için her şeyi yapıyor ne yuvalar yıkılıyor bu sebeple.
Seni kaldıramayacak olan adam daha baştan hayatından çıksın bana sorarsan.

Konuşmalar cümleler tam olarak aynıydı. Bak yine sinirlendim bunları okuyunca.
 
Okulunuz biter, bir işe girersiniz. Yeriniz ve işiniz güzelse zamanla o da alışır.
Şimdi tartışmak boşuna.
''Çalış bana maaşını getir'' diyen erkekciklerden olmadığına şükredin.
...
Ayrıca haklı yanı var; gerçekten hem iş hem ev çok yorucu oluyor.
Kadının fıtratı kaldırmıyor. Bu yüzden rahat bir iş olmalı.
 
Kadının evinde olması, erkeğin çalışıp evini bakması eskiden bir yaşam biçimi idi

Ancak günümüz şartları öyle kolay değil. Kadının ayaklarının üzerine basması gerekiyor. Bunu hep ayrılık olarak algılamayın, hayatta hastalık var, çalışamamak var. Eskiden bir zorluk olduğunda aileler birbirine destek verip, yardımcı olurmuş, kadını kimse açıkta bırakmazmış. Ama şimdi her koyun kendi bacağından misali yaşanıyor.

Erkek arkadaşınız sizi bu fikre alıştırmaya çalışıyor sanırım. Çalışmaktan asla vazgeçmeyin. Hem çalışıp hem evlilik yürütmek çok zor kabul ediyorum ama bunu yapan milyonlarca kadın var. Onca yıl okuyup, diplomayı duvara asmak olmaz. Diploma olsun da gerisi mühim değil gibi bir fikir var sakın buna kapılmayın. Çalışıp tecrube edinmedikçe, kendinizi geliştirmedikçe diplomanında çok bir önemi kalmıyor.
 
Karım çalışmasın diyen erkekler, nedense hastaneye gidince karılarını bayan doktorların muayene etmesini istiyorlar.

Senin okduğunu bildiği halde seninle birlikte olan erkek çalışmak istediğini de tahmin edebilmeli herhalde. Çalışıp çalışmamak kadının kararıdır. Yorulursa da kendi bilir. Bir erkek kadına bu konuda kocası da olsa engel olamaz. Hele ki tanıştığında okuyan bir kadına böyle birşeyi söylemesi, karşısındaki kadına ve onun hayatla ilgili görüşlerine saygı duymadığını gösterir.

Madem çalışan birini istemiyordu. Okumayan bir ev kızı bulabilirdi.
 
4 yıl okuyup çalışmayacaksan hiç okuma.
Emeğinin karşılığını almalısın çalışarak.
Yok okumakta zaten gözüm yok evimin hanımı yuvamın dişi kuşu olucam dersen orasını bilemem.
Ama insanlar o 4 yılı kaznmak için ne uğraşlar veriyo ki sende kıymetini bilmelisin.
Ek olarak bu çocukla fikir ayrılıklarınız var olamazsınız zaten siz.
Bu çalkantılı denizi durdurun ve geminizi limana yaklaştırın da denizinizde szde rahat bi nefes alın.
 
O doğmamış bebeğinizin psikolojisini düşünüyorsa sende yarınların ihtimallerini düşün Allah korusun yarınlarda onun başına bir şey gelir ve sen çocuklarınla baş başa kalırsan ve o şekilde istediğin zamanda istediğin şekilde bir iş bulmak çok zor çalış kariyerini eline al derim yarınlar hep mutluluk getirmiyor
 
bence evlendıkten sonra geçim derdi başlayınca çalış diye gözunun içine bakar ama insanın çocuğu olunca hiç çalışmak istemıyor haklısın aslında bu baştan konuşulup anlaşılması gereken bir konu ama bazı şeyler yaşamadan anlaşılmıyo oda hayatın nekadar pahalı olduğunu görunce çalışmana izin verir belki
 
Çalışmak da çalışamamak da kişinin kendi kararıdır erkeklere bir şey yemek düşer burda ama neyse demiyim şmidi bu kadar taviz vermeyin kendi hayatınızla ilgili konularda. Bir de şu sevgililerimizi kocalarımızı düşündüğümüz kadar ailemizi de düşünsek ya. Anneniz babanız şimdi sizii ne umutlarla okutuyor kızım okuyacak ,meslek sahibi olacak, kendi ayakları üstünde durucak, kimseye muhtaç olmayacak diye seviniyorlarlar hayal kuruyorlardır biraz da onları düşünsenize elin oğlunu hep düğüneceğinize. Niye onları hayal kırıklığına uğratmaktan bu kadar korkmuyorsunuz da sevgilinizin bir lafıına hemen düşünmeye başlıyorsunuz bazı şeyleri .Bakın ama erkekleri öyleler mi aileleri ne derse o hiç sözlerinden çıkıyorlar mı siz neden ailenizin hayallerini, umutlarını dikkate almıyorsunuz kendinizinkini almasanız bile.
 
Son düzenleme:
Bizde yaşadık aynı sorunu canım..

Benim erkek arkadaşımda aynı şeyleri söyledi bana ve kavga ettik bu nedenle. Ama ben ağırlığımı koydum ve sabahtan akşama kadar evde durarak yapamayacağımı, çalışan bir kadın olmayı tercih edeceğimi söyledim. Biraz bozuldu önce , ama artık benim düşüncelerime hak veriyor. Bence kendinden emin olursan erkek arkadaşın bu durumu anlayışla karşılayacaktır.
 

Sevgilim de bunu biliyor ve açık açık dile getirdi."Biz evleniriz,şu an için herşey iyi ama ya birşey olur da boşanırsak,o zaman da kendi ayaklarının üzerinde durman gerekecek.İşte bunun için de olsa alacaksın diplomanı."diyor.Mantıklı olduğu noktalar var,tam anlamıyla haksız demiyorum.
 
Ben 3 yıldır çalışıyorum.2 yıldan beride ewliyim.çalışmanın gerçekten güzel ve kötü yönleri var.Ama ne kadar da olsa bence kimsenin çalışma hayatını engellemenize izin vermeyin...
 

Ama düşünsene 15 yıl hiç çalışmamışsın mezun olduktan sonra Allah korusun eşine bir şey olsa ya da ayrılsanız hiç bir iş deneyimin yok sen mezun olalı yıllar geçmiş iş piyayası değişmiş sırf diploman var diye hemen kolayca iş bulunabileceğini mi sanıyor sevgilin? Yaşın da bir hayli ilerlemiş olur şirketler bankalar filan genelde genç elemanlar çalıştıırıyorlar 40 yaşında birini kolay kolay hem de deneyimsiz pek kimse de işe almaz canım. Memur olayım desen o yaştan sonra memurluk da olmaz.Yani anlayacağın her şey gençken elinde fırstın varken doğru düzgün oluyor bu yüzden sevgilinin ne düşündüğünden çok senin ne düşündüğün ve hayatının nasıl olmasını gerektiğini istemen önemli.
 
Son düzenleme:

Mantıklı olduğu noktalar var,tam anlamıyla haksız demiyorum.

Her kadın mı aynı cümleleri duyar... "Benim yerimde siz olsaydınız" demişsiniz, tam da aynı ifadeleri duydum... İyi ki öteden beri aynı zihniyetteyim şu anki rahatlık ve özgürlüğümü, işimi, işimdeki saygınlığı hiçbir şeye değişmem...

Saatlerce konuşmuşsunuz ama neticelendirememişsiniz çünkü bir yandan "Sen kadınsın, iş yap, ben erkeğim çalışır para getiririm zihniyetini anlayamıyorum" bir yandan da "Madem öyle neden 2 sene daha formüllerle kafa patlatayım" diyorsunuz ayrıca söylediklerinde hak verdiğiniz noktalar da var... Bir konuda iki ayrı fikir varsa ve taraflardan biri diğerine kısmen de olsa hak veriyorsa o tartışma ya sonuca bağlanamaz ya da makul bulunan kişinin dediği kabul edilmiş sayılır...

Ona gerçekten hak veriyorsunuz ki o da mezun olmanızı istemese, gün içinde ders çalışmanızı yoklamasa, sizi siz çalışmadan da huzurlu yaşatabileceğinize ikna etse ve siz de bundan emin olsanız okulu bırakacamışsınız gibi bir izlenim veriyorsunuz... Benzer şeyler yazanlara "Ben de okumak istiyorum, bu zihniyeti anlamıyorum" diyorsunuz ama işler ne kadar ciddi olsa da "doğmamış çocuklarımızı düşünüyor" dediğiniz insanla henüz aranızda bir resmiyet yok, nikah masasından dönen insanları düşününce çocukların psikolojisini değerlendirmek için ne kadar acele edildiği yazılmış zaten...

Diyeceğim şu ki bu durumu dert ediyorsanız bu zihniyete karşı olmanız lazım ve gerçekten şiddetle karşı olsanız 2 sene daha okuyacak olmanızı dillendirmez ve bunca yıllık emeğinizin sizi daha iyi yaşamanız adına yok sayılmasına "Beni, ailemizini doğmamış çocuklarımızın huzurunu düşünüyor" şeklinde yaklaşmaz, kesin bir dille reddederdiniz, polemik saatlerce sürmez ve konu hemen kapanırdı ama sizin de hak verdiğiniz yönleri olduğunu kabul etmişsiniz zaten...

Benim anlamadığım ailesinin okutup emek verdiği, gece yarılarına kadar ders çalıştırdığı, sabahın köründe okula hazırladığı, maddi manevi tüm kaynaklarını seferber ettiği, ona ayırdıkları bütçe yüzünden yiyemedikleri, giyemedikleri kız çocuklarının toplasan gökdelen dikilecek eğitim harcamaları ve yorgunluğu aileye aitken evlilik sonrası tüm bunların tek kalemde silinmesi nasıl normal karşılanabilir? Kişiyi en çok düşünen anne babası değil midir? İşyerinde onu rahatsız edecek kötü gözle bakacak adamlar, torununun psikolojisi kadının hayatına sonradan dahil olacak adamdan çok kişinin anne babasını üzmez mi? Aile araba, yazlık almaz, tüm maddi manevi lükslerinden vazgeçer karşılığında kızları evlenir, evde oturur çocuk bakar... Siz "Evde oturacak olsam neden 2 sene daha okulda kafa patlatayım" diyorsunuz ya, siz evde oturacak olsanız ailenizin yıllardır sizin için katlandığı zahmetlere ne demeli? "Mantıklı olduğu noktalar var" diyorsunuz ya işinizi elinize alıp ayaklarınızın üstünde sapasağlam durduğunuzda o noktalar gözünüze görünmeyecek bile... İnşallah nasip olur...
 
Bir konuda bir insan tamamen haklı ya da haksız olamıyor bazen.Maalesef karşımızdaki insanların düşüncelerini de okuyamadığımız için gerçekten ne düşündüğünü bilemiyoruz.Evet ben mezun olup çalışacağım,bu şehirde bulunma nedenim de okul,o değil yani.Bunu ona da söyledim.Anne-babamın verdiği emekleri görebilecek kadar düşünceliyim şükür.Benim konuyu açma sebebim sevgilimi bu düşüncesinden nasıl vazgeçirebilirim'di.Ben ilişki içinde bulunduğum her insanın fikrine sonuna kadar saygı duyarım,aynı şekilde bunu kendim de görmek istiyorum.Anaokulunu da sayarsak 15 yıldır çabalıyorum bir yerlere gelebilmek için.Ben o kişiyle evlensem o kadar yıl bile beraber olamayacağız belki.Evet insanlar nikah masasından bile dönebilirler ama eminim ki hiçbiri biz zaten ayrılacağız diye başlamıyorlar bu yola.Şu ana dek kimse için,yeri geldi ailem için bile hayallerimden,ideallerimden vazgeçmedim,bundan sonra da öyle olur.Canımı sıktı ve anlam veremedim bu zihniyete bütün mesele de bu.Fikirleriniz için de teşekkür ederim,farklı düşünceleri okumak daha yardımcı oluyor.
 
Canım ben açıkçası sevgilinin söylediklerinin mantıklı olduğunu düşünmüyorum. Hiçbir haklı yönü yok. İleride boşandığınızı ya da eşinin vefat ettiğini düşün. Orta yaşlı bir anne olarak iyi bir iş bulabileceğini düşünüyor musun?

Ayrıca tek düşünmen gereken ölüm ya da boşanma gibi olaylarda değil. Tek maaşla çocuk büyütmek kolay mı bu devirde? Mesele sadece kendi geleceğin değil ki. Çocuklarına iyi bir gelecek sağlamak, iyi okullarda okutmak önemli değil mi senin için?

Bir de şu var. İleride ailenin maddi desteğe ihtiyacı olduğunu düşün. Eşin çok iyi bir insanda olsa, ailene yardım etmekten çekinebilirsin. Ya da kayınvalidenin ve kayınpederinin duyup laf söyleme ihtimali de var. Bunlar uzak gelecekte yaşanabilecek şeyler ama sen kendin söyledin geleceği düşünüyorum diye, bende olası senaryoları yazıyorum buraya.

Bir kadının ekonomik olarak bağımsız olması evliliğinde özgür ve mutlu olmasını sağlar. Elbette her zaman değil. Çalışıp mutsuz olanlarda var ama kadının meslek sahibi olması hayatını değiştirmesi için bir güçtür elinde. Bu güçten neden vazgeçesin?

Sevgilin baştan sona haksız. Hiçbir mantıklı yönü yok söylediklerinin. Hem çalışıp hem de iyi bir anne olabilirsin. Önemli olan çocuklarınla kaliteli zaman geçirmen, uzun zaman geçirmen değil. Benim birçok arkadaşım anneleri çalışmadığı halde anneleriyle güzel bir diyaloğa ve ilişkiye sahip değildi. Bu nedenle çocuk büyütürken çalışan bir anne olmanın tek başına bir dezavantaj olduğuna inanmıyorum ben. Bence bu konuda onunla konuşmalısın. Ve çalışman konusunda gerçekten katıysa evlilik konusunu tekrar düşünmelisin.

Kötü evlilik örneklerinin yaygınlaştığı ve kadınların ekonomik özgürlüğünü kazanmak için daha fazla çaba sarfettiği şu günlerde elinin tersiyle mesleğini itebilecek misin , yoksa dimdik durup kendi kararlarını kendin mi vereceksin?
 
Son düzenleme:

Bazen insanın beyni duruyor cidden.O kadar haklısın ki yazdıklarınla...Karşımda annem konuşuyormuş gibi hissettim bir an.İnsan gerçeklere gözünü kapatıyor bazen,at gözlüklerini takıyor,böyle zamanlarda değişik fikirleri sunacak insanlara ihtiyaç oluyor.Teşekkür ederim,neden ben fedakarlık edeyim ki?Neden bunca yıl ailemin maddi-manevi yardımlarını,uykusuz kalıp ders çalıştığım günleri elimin tersiyle iteyim ki?Bu konuda da o fedakarlık etsin.Hadi bakalım...
 
Benim konuyu açma sebebim sevgilimi bu düşüncesinden nasıl vazgeçirebilirim'di.


Onu da yazdım ama uzun olduğu için gözünüzden kaçtı herhalde, alıntı yapayım tekrar... Bu durumda "Hayır, çalışmayacaksın!" denmeyecek size, değil mi...



Ayrıca ailenizin emeğine değindiğim kısım için "Bunu biliyorum şükür" tarzında şeyler yazmışsınız madem biliyorsunuz sadece bunu bile hatırlatarak konuyu kapatabilirsiniz... "Benim yerimde siz olsanız" diyerek açtığınız konuyu birebir yaşadığım için kendi yaptığım izahatı örneklendirdim ve sizi rahatsız ettiğini düşündüğüm kısmı yineliyorum; son mesajınızda onu vazgeçirmek istediğinizi ilk mesajınızda "doğmamış çocuklarınızın psikolojisini, huzurunuzu" düşündüğünü yazmışsınız... İşte olaya böyle bakarsanız ona hak vermiş olursunuz ve hak verdiğiniz bir karardan karar sahibinin vazgeçmesini beklemek garip olur...
 

"Doğmamış çocukların psikolojisi" bu sadece bir ironiydi...
Yani henüz evlilik yok,çocuk yok ve o doğmamış çocuklarının psikolojisini düşünüyor.
 
.....................
 
Son düzenleme:
Ki çok zamanınız var, kim öle kim kala... Evlendin de, çocuk yaptın da, doğurdun da bakımı kaldı yani.

canım daha ortada fol yok yumurta yok.. çocuk olunca işi bir süre bırakır sonra geri dönersin işine..

O doğmamış bebeğinizin psikolojisini düşünüyorsa sende yarınların ihtimallerini düşün

"Doğmamış çocukların psikolojisi" bu sadece bir ironiydi...
Yani henüz evlilik yok,çocuk yok ve o doğmamış çocuklarının psikolojisini düşünüyor.

Evet, ironik... Neyse ki anne babanızın emeğini, kendi çabanızı gözetecek kadar her şeyin farkındaymışsınız, demek ki konu tekrar açılırsa bu kararlılıkla iki taraf da kırılmadan bu bahsi kapatacaksınız... O halde sorun kalmadı... Mutluluklar...
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…