Beyaz ten :/

Sana yüzyılın salaklığını anlatayım da sağlıklı derinin kıymetini bir düşün.

Senin lisedeki lakabın Ruh'muş, benim lisede iki lakabım vardı, Halka'nın yeni çıktığı dönemde "Samara" ve her gördükleri yerde bacaklarıma bakarak "Süte bandırılmış çubuk gibi" yakıştırılması, yani diğer lakabım da süt idi, tabi tercihen arada ceset, kardan kız vb. diyenler de oluyordu. Beyaz ten ile ilgili o kadar çok yakıştırma ve laf atmaya maruz kaldım ki, bir süre sonra takıntı haline geldi ve tenimin renginden rahatsız olmaya başladım, insanlar Antalya gibi bir memlekette beyaz ten görmeye alışkın değil tabi, öyle hafif bir bronzluk bile olsa işimi görecek ama tenimin beyazlığından güneşte bile duramıyorum, çünkü bronzlaşmıyor, direkt kızarıp morarıp patlıcana bağlıyorum, üstelik yüzüme hemen çil atıyor. Böyle bir hal.

Neyse, ben bunu kafaya taktım, o ara da kızlar arası güzellik tüyoları filan kulaktan kulağa çok konuşuluyor, her kafadan bir ses. Bu zamanın interneti gibi değil ortam, mirc filan var anca. Türlü türlü şeyler duydum; en etkili ve çabuk bronzlaşma vb., tüm vücuduna kola sürüp güneşlenmekten filan bahsediyorlar, tamamen güneş kremsiz, kola ve deniz suyu ile güneşlenmek...

Okulumuzun mezuniyet balosu da yaklaşıyor, ben de istiyorum ki herkesi bronz tenimle şok edeyim, çabucak olsun bitsin, şahane olayım filan; öyle hayaller alemindeyim, elbisem dikiliyor bir yandan, üni. sınavları bitmiş, yaz gelmiş, baloya gün sayıyoruz...

Ben hıyarto, bu kola ve deniz suyu fikrini kaptım; dedim barbekü sos gibi şekerli şekerli pembiş pembiş bronzlaşırım, mis gibi olurum. Gittim sabahın köründe şezlongumu kiraladım, bi denize battım çıktım, ardından her yerime kolayı sıvadım sürdüm ki gören artık "Nabıyo la bu mal?" demiştir, güneşin bağrına sere serpe yattım. O gün de hava püfür püfür, çok güzel bir meltem var deniz kenarında; hiç unutmam çünkü bir insan evladının sıfır meltemsiz o yanığı hissetmemesi olanaksız. Neyse, belki kafadan 3-4 saat öylece manda gibi güneşlendim, sonra döndüm arkamı bi de öyle yanacağım, ondan sonra Gangsta, hafif meltem, relaks beach parçalar eşliğinde uyuyakalır.

Titreyerek uyandım, bildiğin üşüyerek, tir tir titreyerek uyandım ve derimde inanılmaz bir gerginlik hissi, sanki ipe çamaşır mandallamışlar gibi sırtımı kçımı bacağımı yüzümü mandallamışlar yani, bir yandan it gibi titriyorum bir üşüme, aman Allah'ım; sonra bakıyorum ki güneş turuncuya dönmüş, saate bakıyorum, ben o Antalya güneşinde, yazın bağrında saatlerce güneş altında kalmışım. Toparlanıp koştur koştur eve nasıl gittim bilmiyorum, beni gören dönüp bir daha bakıyor, neden bakıyorlar bilmiyorum, eve girdim annem bir çığlık kopardı "Ne oldu, ne yaptın, bu ne?" diyerek, aynaya baktım ama ben morum. Kan toplamışım resmen. Zaten çok geçmedi, kusma, baş dönmesi, halsizlik, ateş, titreme, ishal ne varsa... Güneş çarpmış. Hastaneye gidecek ayağım üstüne basacak halim yok, eve çağırdılar doktoru, serum merum götürdüler, kremleri bastılar ne yaptılar bilmiyorum yarı baygın gibi gün geçirdim.

İkinci derece yanık.
Su toplamadık yerim kalmadı, bir insan evladının derisinde su toplayabilecek her yerinin su toplayabildiğini gördüm, oturamıyorum, yatamıyorum, annemin bana 4-5 beden büyük geceliğini kah giyiyor sünnet çocuğu gibi geziyorum, kah onu da giyemiyorum acıdan, sonra o derinin soyulması, soyulduktan sonra bir daha soyulması, bazı yerlerimin üç kere soyulması, sürekli tazelenen kremler, doktorun "İz kalabilir" demesi sağ olsun ki evet o yanıktan sonra gerdanım da çillendi, birkaç yerimde de güneş lekesi kaldı...

Bronzlaştım mı? Evet bronzlaştım, bu yaşadığım aptallığın üzerinden on küsur sene geçti ve asla, eski ten rengime bir daha kavuşamadım; hala daha o lisedeki halimden birkaç ton daha bronzum. Değdi mi? Nallet girsin ki değmedi, pişman oldum, ah dedim saydam olaydım da şu acıları çekmeyeydim.

Derinin sağlıklı olması, en kıymetli şey; rengini zerre umursama; esmer ayrı güzel, buğday ayrı güzel, beyaz ayrı güzel; hepsinin havası var, bronzlaşmak için solaryumlarda, uzun süre güneş altında cilt kanseri riskine, erken kırışmaya, cilt tipini bozmaya kendini açık etmektense, teninle barışık ol.

Tövbeler olsun ne günlerdi ya, günlerce farkında olmadan ultraviyole mçmış bile olabilirim yani...
Kendimi gordum ben de yedim o halti.ayni yaslardayiz sanirim.benim de her yerim su toplamisti.ben de hicbir zaman bi dahs eskisi gibi beyaz olmadim
 
Doğru makyaj tekniklerini uygularsanız beyaz olmak bence mükemmel bir avantaja dönüşür.

Bkz. Merve Boluğur
Eyeliner vazgeçilmezim, maske gibi görünümden nefret ettiğim için tenime uygun bb krem kullanıyorum. Siyah makyajı abartınca metalcilere benziyorum bu sefer :))
 
Senin çevrendeki insanlar ne densiz miş yahu. Bence çok saçma ben de beyaz tenliyim bacak fodöteni kullanıyorum etek şort giyerken hatta bikinide bile kullandığım olmuştur :KK45:eskiden senin gibi çok takardım ancak sonra fark ettim ki biz kadınlar hep kendimizdekinin tersini istiyoruz. Mesela saçlarım da dümdüz hep perma yaptırıyorum. Saçları kıvırcık olanlar hep fön çeker falan. Beyaz tenli ünlüler kararacak tenimiz diye güneşe çıkmıyor ayol bırak milleti takma
Hahahaha kesinlikle öyle, kendimizde olmayan ne varsa o cezbedici geliyor :)) ben de bacak makyajını kullanıyorum elbise giyeceğim zaman. Bir de kedim sağolsun bacaklarımı çizdiği için ekstra belli oluyorlar tenimde :))
 
Bende beyazim ve çocukluğum güneşin icinde korumasiz geçti vücudum cok lekeli o yuzden yani kollar ve dekolte bölümü...yapacak birsey yok 🙂 renkli gunes koruyucular dene belki seversin zaten basli basina gunes kremi bile vucut tonunu cok guzel dengeliyor yani en azindan benim kullandigim oyle
Benim de omuzlarımda böyle beyaz leke şeklinde izler oluyor güneşe çıkınca. Geçenlerde bir markanın güneş koruyuculu bb kremini aldım, çok memnun kaldım. :) en azından daha dengeli duruyor ve yüzümü koruyabiliyorum :)
 
İnsanların ne dediğini önemsemeyin, vücudunuz bu, değiştiremezsiniz.
Ben de beyaz bir insanım ama sizin kadar değil sanırım. Havalar ısınmaya başlayınca kollarımın rengi değişiyor ama alt taraf bembeyaz kalıyor, tatilde bile dengelenmiyor o renk farkı.
Ben etek giyeceğim zamanlarda Sally Hanson bacak spreyi kullanıyorum. Hem tonu düzeltiyor hem de lekeleri kısmen kapatıyor. Banyoda iyicr ovmadan da çıkmıyor. Tavsiye ederim.
Kollarım güneş gördüğü için benim de ton farkı illa ki oluyor. Bebak’ın bacak spreyini kullanıyorum ben de, ama otururken hep bacak bacak üstüne attığım için bi süre sonra silinmeye başlıyor. Sally hanson deneyebilirim, teşekkür ederim :)
 
benim tenim süt beyazı ama nefret ediyorum: ))) her şey belli oluyooo : ))
çok beyazım cidden : ))) öyle böyle değil ben baya beyazım inanır mısın: ))))) muhtemelen ülkenin en beyaz kızıyım : ))
albino beyazıyım ben sizin gibi de değilim baya beyazım : )) hanımlar beni de biraz cesaretlendirin.

not: ironi içerir
 
benim tenim süt beyazı ama nefret ediyorum: ))) her şey belli oluyooo : ))
çok beyazım cidden : ))) öyle böyle değil ben baya beyazım inanır mısın: ))))) muhtemelen ülkenin en beyaz kızıyım : ))
albino beyazıyım ben sizin gibi de değilim baya beyazım : )) hanımlar beni de biraz cesaretlendirin.

not: ironi içerir
Eğlenmenize sevindim. :)
Her zaman illa böyle bi tip çıkar zaten. :))
 
benim tenim süt beyazı ama nefret ediyorum: ))) her şey belli oluyooo : ))
çok beyazım cidden : ))) öyle böyle değil ben baya beyazım inanır mısın: ))))) muhtemelen ülkenin en beyaz kızıyım : ))
albino beyazıyım ben sizin gibi de değilim baya beyazım : )) hanımlar beni de biraz cesaretlendirin.

not: ironi içerir
Ahahahahah resmen 15 sayfanın özeti :D
 
Ben de beyaz tenliyim ve çok beğeniliyor ten rengim. Sizin çevrenizdeki insanlar sizi kıskanıyor olabilir acaba? Bir de cilt alt tonuyla ilgili biraz. Cilt alt tonunuz sarıysa hasta görünmeniz normal, hafif pembe ya da şeftali allıklarla çözebilirsiniz. Ama o allıkların da sıcak tonlarını seçmeniz gerekiyor.
 
bende fazla beyaz tenliyim bronzlaşmamak için bin takla atıyorum :KK15:
Allah muhafaza biraz koyulaşsa rengim hemen moralim bozulur, iyi ki beyaz ten diyorrum:KK50:
 
Sana yüzyılın salaklığını anlatayım da sağlıklı derinin kıymetini bir düşün.

Senin lisedeki lakabın Ruh'muş, benim lisede iki lakabım vardı, Halka'nın yeni çıktığı dönemde "Samara" ve her gördükleri yerde bacaklarıma bakarak "Süte bandırılmış çubuk gibi" yakıştırılması, yani diğer lakabım da süt idi, tabi tercihen arada ceset, kardan kız vb. diyenler de oluyordu. Beyaz ten ile ilgili o kadar çok yakıştırma ve laf atmaya maruz kaldım ki, bir süre sonra takıntı haline geldi ve tenimin renginden rahatsız olmaya başladım, insanlar Antalya gibi bir memlekette beyaz ten görmeye alışkın değil tabi, öyle hafif bir bronzluk bile olsa işimi görecek ama tenimin beyazlığından güneşte bile duramıyorum, çünkü bronzlaşmıyor, direkt kızarıp morarıp patlıcana bağlıyorum, üstelik yüzüme hemen çil atıyor. Böyle bir hal.

Neyse, ben bunu kafaya taktım, o ara da kızlar arası güzellik tüyoları filan kulaktan kulağa çok konuşuluyor, her kafadan bir ses. Bu zamanın interneti gibi değil ortam, mirc filan var anca. Türlü türlü şeyler duydum; en etkili ve çabuk bronzlaşma vb., tüm vücuduna kola sürüp güneşlenmekten filan bahsediyorlar, tamamen güneş kremsiz, kola ve deniz suyu ile güneşlenmek...

Okulumuzun mezuniyet balosu da yaklaşıyor, ben de istiyorum ki herkesi bronz tenimle şok edeyim, çabucak olsun bitsin, şahane olayım filan; öyle hayaller alemindeyim, elbisem dikiliyor bir yandan, üni. sınavları bitmiş, yaz gelmiş, baloya gün sayıyoruz...

Ben hıyarto, bu kola ve deniz suyu fikrini kaptım; dedim barbekü sos gibi şekerli şekerli pembiş pembiş bronzlaşırım, mis gibi olurum. Gittim sabahın köründe şezlongumu kiraladım, bi denize battım çıktım, ardından her yerime kolayı sıvadım sürdüm ki gören artık "Nabıyo la bu mal?" demiştir, güneşin bağrına sere serpe yattım. O gün de hava püfür püfür, çok güzel bir meltem var deniz kenarında; hiç unutmam çünkü bir insan evladının sıfır meltemsiz o yanığı hissetmemesi olanaksız. Neyse, belki kafadan 3-4 saat öylece manda gibi güneşlendim, sonra döndüm arkamı bi de öyle yanacağım, ondan sonra Gangsta, hafif meltem, relaks beach parçalar eşliğinde uyuyakalır.

Titreyerek uyandım, bildiğin üşüyerek, tir tir titreyerek uyandım ve derimde inanılmaz bir gerginlik hissi, sanki ipe çamaşır mandallamışlar gibi sırtımı kçımı bacağımı yüzümü mandallamışlar yani, bir yandan it gibi titriyorum bir üşüme, aman Allah'ım; sonra bakıyorum ki güneş turuncuya dönmüş, saate bakıyorum, ben o Antalya güneşinde, yazın bağrında saatlerce güneş altında kalmışım. Toparlanıp koştur koştur eve nasıl gittim bilmiyorum, beni gören dönüp bir daha bakıyor, neden bakıyorlar bilmiyorum, eve girdim annem bir çığlık kopardı "Ne oldu, ne yaptın, bu ne?" diyerek, aynaya baktım ama ben morum. Kan toplamışım resmen. Zaten çok geçmedi, kusma, baş dönmesi, halsizlik, ateş, titreme, ishal ne varsa... Güneş çarpmış. Hastaneye gidecek ayağım üstüne basacak halim yok, eve çağırdılar doktoru, serum merum götürdüler, kremleri bastılar ne yaptılar bilmiyorum yarı baygın gibi gün geçirdim.

İkinci derece yanık.
Su toplamadık yerim kalmadı, bir insan evladının derisinde su toplayabilecek her yerinin su toplayabildiğini gördüm, oturamıyorum, yatamıyorum, annemin bana 4-5 beden büyük geceliğini kah giyiyor sünnet çocuğu gibi geziyorum, kah onu da giyemiyorum acıdan, sonra o derinin soyulması, soyulduktan sonra bir daha soyulması, bazı yerlerimin üç kere soyulması, sürekli tazelenen kremler, doktorun "İz kalabilir" demesi sağ olsun ki evet o yanıktan sonra gerdanım da çillendi, birkaç yerimde de güneş lekesi kaldı...

Bronzlaştım mı? Evet bronzlaştım, bu yaşadığım aptallığın üzerinden on küsur sene geçti ve asla, eski ten rengime bir daha kavuşamadım; hala daha o lisedeki halimden birkaç ton daha bronzum. Değdi mi? Nallet girsin ki değmedi, pişman oldum, ah dedim saydam olaydım da şu acıları çekmeyeydim.

Derinin sağlıklı olması, en kıymetli şey; rengini zerre umursama; esmer ayrı güzel, buğday ayrı güzel, beyaz ayrı güzel; hepsinin havası var, bronzlaşmak için solaryumlarda, uzun süre güneş altında cilt kanseri riskine, erken kırışmaya, cilt tipini bozmaya kendini açık etmektense, teninle barışık ol.

Tövbeler olsun ne günlerdi ya, günlerce farkında olmadan ultraviyole mçmış bile olabilirim yani...
Ah cok kotu oldum :( aynisi benim dekolte bölümü oldu simdi derecesini hatirlamiyorum ama 3 4 hemsire beni zor tuttu o su toplanan yerleri patlatmak icin ve bir suru krem ve 1 yil güneş yasağı ...ne zaman gunesten kizarmis birini gorsem butun kanim cekiliyor mideme yumruk oturuyor bayilcak gibi oluyorum ki ustunden 19 yil gecmesine ragmen
Sende böyle seyler oluyor mu ?
 
Ah cok kotu oldum :( aynisi benim dekolte bölümü oldu simdi derecesini hatirlamiyorum ama 3 4 hemsire beni zor tuttu o su toplanan yerleri patlatmak icin ve bir suru krem ve 1 yil güneş yasağı ...ne zaman gunesten kizarmis birini gorsem butun kanim cekiliyor mideme yumruk oturuyor bayilcak gibi oluyorum ki ustunden 19 yil gecmesine ragmen
Sende böyle seyler oluyor mu ?

Yok, beni sarsacak ve bayıltacak kadar etkilemiyor yanmış birini görmek.
Benim de 16 sene kadar olmuş hesapladım da. Güneş yasağı da verdilerdi o zaman ve derimin yapısı da değişti, uzun bir süre o da uğraştırdıydı beni, daha irite, daha hassas bir cilt olmuştu. Şimdi belki yaştan, eskisi gibi değil şükür.

Bir de şanslıyım diyorum, daha fazla iz kalması gerekirdi, hele yüzümün toparlanabilmesi filan mucize gibi, iyi kurtardım o yanmaya.
 
Yok, beni sarsacak ve bayıltacak kadar etkilemiyor yanmış birini görmek.
Benim de 16 sene kadar olmuş hesapladım da. Güneş yasağı da verdilerdi o zaman ve derimin yapısı da değişti, uzun bir süre o da uğraştırdıydı beni, daha irite, daha hassas bir cilt olmuştu. Şimdi belki yaştan, eskisi gibi değil şükür.

Bir de şanslıyım diyorum, daha fazla iz kalması gerekirdi, hele yüzümün toparlanabilmesi filan mucize gibi, iyi kurtardım o yanmaya.
Benim bilinçaltim nasil etkilendiyse artik...
Yanik izi bende de kalmadi şükür ama orasi daha hassas dediğin gibi...ay neyse gecti gitti 😑
 
Yani dediğim gibi takmazdım hiç ama işte ergenlik döneminde bunları yaşayınca yer etmeye başladı. Mesela şu an insanlara ‘ben tenimle mutluyum’ dediğimde bile bence kötü görünüyor diyebiliyorlar. :)
Ayrıca haklısınız, mesela kollarım güneş gördüğü için rengi bi ton daha kırık ama bacaklar hep kotun içinde olunca onlar bembeyaz kalıyor. :)
Beyaz tene her sac rengi yakışır
 
Bence onlar baya kiskanc ve fesatmis beyaz bacaga etek giymemek benimde tanidigim vardi baya beyaz olan hayran hayran bakardim ki bende beyazim ama onlar dahada fazla ve bence cok guzel . Kiskandiklari icin oyle demislerdir ben halimden memnunum de gec bir der iki der daha demezler. Suda baya komik beyaz insanin neyinden tiksinilir acaba zenci filan olsa neysede ilgincc
 
Beyaz ten gibisi var mı ya? Bende yok diye mi beğeniyorum yoksa :KK53: Ama ne yapsalar yakışıyor çok güzeel. Beyazlığınızı kabullenin böyle solaryumla, bronzlaştırıcı spreyle uğraşmayın hiç.

Benim bacaklar güneş görmemekten biraz beyaz gözüküyordu. Yaz başında uuu beybi bacaklarım beyaz deyip siyah kot etekle gezdim birkaç gün :KK70:Ay kendi gözümde dünyanın en güzel kadınıydım:KK70:Hemen karardı namussuzlar. Keşke beyaz olsam:KK61:
 
Iyi bir gunes kremi kullanirsaniz leke durumu olmaz ve gunesten korunursunuz. Ben de cilliyim yazin cillerim daha belirgin oluyor haliyle ama gunes kremi cok ise yariyor. La Roche Posay Anthelios parfumsuz olanini oneririm. Parfumu cildim hic kaldirmadigindan, gozlerim de asiri akiyordu. Simdi parfumsuz kullaniyorum hic akmiyor. Parfum icerigi olan hicbir urunu kullanmamak gerekli aslinda.
Merhaba ellerinizde de çil var mi ?
 
Dur şimdi yoldayım. Eve gidince yorumumu yazicam. Seni kıskanıyorar +1
 
Back
X