Benim de yakın bir arkadaşım kabin memuruydu. Artılarına bakınca, evet onun söylediği 6000 tl falan alınıyormuş primdi vs ile 10.000 tl gördükleri oluyormuş. Ama şunu biliyor muydunuz: eğitim süresince maaş almıyorsunuz ve tüm masraflarınızı kendiniz karşılıyorsunuz. Benim arkadaşım, kredi çekip gelmişti İstanbul'a eğitim için. Ama y.dışına çok giderdi o, normalde de gezenti bir tip zaten, her şeye rağmen mutluydu o yüzden.gece 2 de 3 te kalkıp uçuşa gittiğim çok oluyordu falan diye anlatır hep. Ama dezavantajlarına gelirsek, öyle bgn hastayım işe gitmicem gibi şeyler olmazmış, sık rapor alsan ya da uzun süreli sorun oluyormuş, hatta işten çıkarıyorlarmış (fıtığı vardı o nedenle işten çıkarıldı, hala davası devam ediyor) Kıyafetler konusunda çok strict, farklı oje, toka,küpe takamazsın. Oje french manicure ya da kırmızı, tokalar siyah ya da lacivert, küpe tek taş ya da küçük top. öyle başka takı makı yok. Çorabının rengi bile ten ya da penti bilmem kaç numara lacivert, ayakkabı babet ya da topklu, üstünde bir trenchcoat. Hava şartları ne olursa olsun, havaalanına girmenden, otele girene kadar çizme kaban vs. giyemezsin, karda kışta babetinde geziyorsun yani.
Sonuç olarak, şu anki koşullarından memnun değilsiniz, eşiniz sizin bu şartları düzeltmek için birşey yapmanızı istemiyorsa kendisi yapacak o zaman. Ben şahsen, maddiyat yüzünden bu kadar aşağılanma ve hakarete katlanamazdım (eşinizin ailesinin tacizlerini kastediyorum.)
Ayrıca bu yapmak istediğiniz şeyse, eşiniz de sizi desteklemeli bence. belki geçici bir heves ama içinizde neden kalsın ki, çünkü şu an gençsiniz, çocuk yok bunu şu an yapabilirsiniz. Aile dostumuz vardı evliydi, kadın yıllarca hosteslik yaptı, spor akademisi mezunuydu, sonra bebeği olduktan sonra kilo aldı, bebekten ayrılmak ,istemedi ve beden öğretmeni oldu. Siz de bir noktada bırakırsınız.
Eşinizi ikna etme konusuna gelince, ben sizi seven bir insanın ilk olumsuzlukta sizden vazgeçeceğini sanmıyorum ama burada çektiğiniz rest de ilişkinizde bir yara açabilir. Aa eşinizin sizin için yaptığı fedakarlıkları kafanıza kakması da pek hoş değil bence, "ben de şunu yapardım, bunu yapardım ayrı kalmayalım diye yapmadım"; sonuçta bir gün yapamadığınız şeyler için birbirinizi suçlamaya başlarsanız da ilişki çok yıpranır.
Ayrıca erkeklere güvenmeme konusuna katılıyorum, bir kadın her zaman; eşi varlıklı da olsa, olmasa da; her zaman kendi ayakları üzerinde durabilmeli. Hayatta hiçbir şeyin garantisi yok. Çevremizde de görüyoruz, kaç yıllık evlilikler bitiyor, tabi ki kimse ayrılmak için evlenmez. Ama hayatta herşey insan için, o yüzden geleceğe dönük kaygılarınızı ve kendi ayaklarınız üzerinde durma çabanızı anlıyor ve takdir ediyorum.
Kararınız ne olursa olsun, umarım hakkınızda hayırlısı olur