Arkadaşlar selamlar,
Bugünlerde aslında bilinçaltında farkında olmadığım bir sıkıntımın olduğunu düşünmeye başladım. Şöyle ki hayatımızda bizi tesiri altında bırakan yaşantılar tecrübe etmiş olabiliriz. Bunun da bende olumsuz bir tesir bıraktığını hissetmeye başladım.
6 yıl kadar önce Doğu görevimiz esnasında eşimin bir iş arkadaşları vardı, evliydi geneli. Küçük bir yer olduğu için yakındı evlerimiz. İş arkadaşları da biz de farklı yerlerden olduğumuz için başka tanıdıklar yoktu çok fazla. Ailecek beraber vakit geçirmişliğimiz oldu. Aralarında yalnızca ben çalışıyordum, eğitim sektöründe. Onlar ilkokul veya lise mezunu ev hanımları idi. Onlara üni mezunu biriyle ilkokul mezunu birilerinin de çok iyi arkadaş olabileceğini hissettirmek için hep samimi, sıcak ve yardımsever davranmaya çalıştım. Açıköğretime çalışanlar vardı, sınavlara hazırlık sürecinde bazılarına destek oldum mesela. Ama bana beni hep kötü hissettirdiler. Nerede bir eksiğim varsa oradan muhabbet açılıyor, ve hep oradan vuruluyordum. Bayanlardan birinin çocuğu hastaydı, zor bir imtihandı belki. Onun tutarsızlıklarını hoş görmeye çalıştım hep. Bende eksiklik olarak gördükleri konular ise; örneğin evimdeki bütün eşyalar yerleşik bir eve göre değildi. Kiracıydık. Doğu görevimiz bitince memlekete dönecektik. Ama onlar herşeyi almışlardı ve hep benim eşyamın az olması gündemde olurdu. Mesela sade bir giyimim vardı, benim gibi kazanıyor olsalar şıkır şıkır giyinirlermiş, hep kıyafetim üzerinden alttan alttan biz çok iyi giyiniyoruz, çalışanlar bizim gibi giyinemiyor muhabbetleri.. mesela eşleriyle birlikte yaptıkları gezmeler falan. Biz çok gezemiyorduk. Sonra çalışanlarla ev hanımlarının ev temizliği konusunda bir kıyaslama. Biz çok temiziz muhabbetleri. O çocuğu hasta olanı çocuk yoğun bakımda iken işten yorgun argın eve gelince davet ettim. Bi çay içeriz, teselli vermeye çalışırım diye. Evimin az bir dağınıklığı laf oldu sonra kadınlar arasında. Yani bunun gibi şeyler. Biz sonra memlekete yerleştik. İki ev aldık. Biri bahçeli, diğeri lüks bir apartmanda.
Şimdi arkadaş konusu açılınca bu konular geliyor aklıma hep. Şimdi hepsini sırayla evime davet etsem de görseler nasıl olurmuş diye hayaller geçiyor aklımdan. Eskisinden çok daha iyi giyinebiliyorum. Yurt dışına gezilere çıkıyoruz bazen. Çok daha seviyeli, saygılı ve aynı zamanda samimi arkadaşlıklarım var. Dostluklarım sağlamlaştı geçen yıllarla birlikte.
Ama bu bana kendimi kötü hissettirme amaçlarını başarmışlar. Hala etkisindeyim. Bir ara faceten silmiştim. Sonra tekrar eklendik, kabul ettim. Görsünler şimdiki hayatımı dedim. Ben hiçbir şeyimi ispatlamak zorunda değilim kimseye oysa ki. Ama böyle duygular geçiyor aklımdan. Gecenin bu vaktinde yine aklıma takıldı. Hani ufak bir kıvılcım beni o anılara itmeye yetiyor. İşime evime çocuklarıma bakıyorum genel anlamda. Ama bu duyguları da yenemedim. O hasta olan çocuk bir süre sonra vefat etti. Çok ama çok üzüldüm. O annesinin arkadaşımdediği bayanlar çocuğu istemezdi annesinin işi olunca dışarıda.Bende seve seve kabul ederdim, öper okşar, dualar ederdim. Başsağlığı diledik tabii ki. Bir kaç yıl daha görüştüm teselli vermek için en çok. Son üç yıldır görüşmüyorum. Çünkü farkettim ki hep ben arıyorum. Evet hayatımdan hepsini çıkardım. Ama sanırım bilinçaltımdan henüz değil
Bugünlerde aslında bilinçaltında farkında olmadığım bir sıkıntımın olduğunu düşünmeye başladım. Şöyle ki hayatımızda bizi tesiri altında bırakan yaşantılar tecrübe etmiş olabiliriz. Bunun da bende olumsuz bir tesir bıraktığını hissetmeye başladım.
6 yıl kadar önce Doğu görevimiz esnasında eşimin bir iş arkadaşları vardı, evliydi geneli. Küçük bir yer olduğu için yakındı evlerimiz. İş arkadaşları da biz de farklı yerlerden olduğumuz için başka tanıdıklar yoktu çok fazla. Ailecek beraber vakit geçirmişliğimiz oldu. Aralarında yalnızca ben çalışıyordum, eğitim sektöründe. Onlar ilkokul veya lise mezunu ev hanımları idi. Onlara üni mezunu biriyle ilkokul mezunu birilerinin de çok iyi arkadaş olabileceğini hissettirmek için hep samimi, sıcak ve yardımsever davranmaya çalıştım. Açıköğretime çalışanlar vardı, sınavlara hazırlık sürecinde bazılarına destek oldum mesela. Ama bana beni hep kötü hissettirdiler. Nerede bir eksiğim varsa oradan muhabbet açılıyor, ve hep oradan vuruluyordum. Bayanlardan birinin çocuğu hastaydı, zor bir imtihandı belki. Onun tutarsızlıklarını hoş görmeye çalıştım hep. Bende eksiklik olarak gördükleri konular ise; örneğin evimdeki bütün eşyalar yerleşik bir eve göre değildi. Kiracıydık. Doğu görevimiz bitince memlekete dönecektik. Ama onlar herşeyi almışlardı ve hep benim eşyamın az olması gündemde olurdu. Mesela sade bir giyimim vardı, benim gibi kazanıyor olsalar şıkır şıkır giyinirlermiş, hep kıyafetim üzerinden alttan alttan biz çok iyi giyiniyoruz, çalışanlar bizim gibi giyinemiyor muhabbetleri.. mesela eşleriyle birlikte yaptıkları gezmeler falan. Biz çok gezemiyorduk. Sonra çalışanlarla ev hanımlarının ev temizliği konusunda bir kıyaslama. Biz çok temiziz muhabbetleri. O çocuğu hasta olanı çocuk yoğun bakımda iken işten yorgun argın eve gelince davet ettim. Bi çay içeriz, teselli vermeye çalışırım diye. Evimin az bir dağınıklığı laf oldu sonra kadınlar arasında. Yani bunun gibi şeyler. Biz sonra memlekete yerleştik. İki ev aldık. Biri bahçeli, diğeri lüks bir apartmanda.
Şimdi arkadaş konusu açılınca bu konular geliyor aklıma hep. Şimdi hepsini sırayla evime davet etsem de görseler nasıl olurmuş diye hayaller geçiyor aklımdan. Eskisinden çok daha iyi giyinebiliyorum. Yurt dışına gezilere çıkıyoruz bazen. Çok daha seviyeli, saygılı ve aynı zamanda samimi arkadaşlıklarım var. Dostluklarım sağlamlaştı geçen yıllarla birlikte.
Ama bu bana kendimi kötü hissettirme amaçlarını başarmışlar. Hala etkisindeyim. Bir ara faceten silmiştim. Sonra tekrar eklendik, kabul ettim. Görsünler şimdiki hayatımı dedim. Ben hiçbir şeyimi ispatlamak zorunda değilim kimseye oysa ki. Ama böyle duygular geçiyor aklımdan. Gecenin bu vaktinde yine aklıma takıldı. Hani ufak bir kıvılcım beni o anılara itmeye yetiyor. İşime evime çocuklarıma bakıyorum genel anlamda. Ama bu duyguları da yenemedim. O hasta olan çocuk bir süre sonra vefat etti. Çok ama çok üzüldüm. O annesinin arkadaşımdediği bayanlar çocuğu istemezdi annesinin işi olunca dışarıda.Bende seve seve kabul ederdim, öper okşar, dualar ederdim. Başsağlığı diledik tabii ki. Bir kaç yıl daha görüştüm teselli vermek için en çok. Son üç yıldır görüşmüyorum. Çünkü farkettim ki hep ben arıyorum. Evet hayatımdan hepsini çıkardım. Ama sanırım bilinçaltımdan henüz değil
Son düzenleme: