Bir ah çeksem, karşıki dağlar yıkılır

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.

Sizi gözardı etmişim; gözardı ettiklerim de konularıma gelmeyi pek sever nedense ve "Bence"li mini mini küçümseleleri, "Eleştiri adı altında" alttan alttan giydirmeyi, yarışmayı, en cool ve en dertli olmayı.

Bir başka konuma gelir "Sizin derdiniz yok bence, yazasınız gelmiş yazmışsınız dert aramışsınız" diyenin yorumunu alıntılar ve "Şu yorumun alnı olsa da öpsem" yazar, ertesi güne -Bir derdim var-ın orta yerine "Kızlar şöyle şöyle bir konu vardı burada açılmış, konuyu bulamadım, of çok dert oldu, takıldım bi bakın" diye konu açar. Sonra o konuyu açtığını unutur, gelir yine benim konuma "İğne fobisini dertten saymam" yazar.

Sizin dertleriniz çok daha farklı, elbette benim dertlerimi dertten saymazsınız. :)
Ben dümdüz olmayı deneyeyim bir daha eywallah da, siz de biraz dürüst olmayı deneyin bence, bu bilindik cool imajı(!) yalanla sürdürmeye çalışmak sizin için çok daha yorucu olmalı. :)
 
Travmalarınız var belli ki.. EMDR yi araştırın.. Tek tek bütün travmalarınızı düğüm gibi sökün sökün atın.. EMDR yapan bir psikolog bulun ve her seferinde bir sıkıntı üzerinde yoğunlaşın.. İnanın yaparken bu kadar komik ve saçma , inandırıcı gelmeyen fakat sonunda ' Nasıl yaa ? Dün kafayı yediren bu dertler şimdi niye umrumda değiller ?! ' gibi bir şaşkınlık yaratan müthiş bir yöntem.. Hiç beklemeyin hiiiiç...
 

o zaman fazla umursuyorsun diyebilir miyiz?
biriktirmek fena evet ama dökülemiyorsa önemsememeyi denesen başarabilir misin?
eski hesapları kapatmak zordur ama şu noktada yanlışsın full rahatlama yok. anlatıp böğüre böğüre ağlasan da hatta yüzleşsende onlar can yakmaya devam ediyor. o söylediğin basit olayda yine ben buradayım diyor.
 
Rica ederim.
Bir de forumdaki yorumlarınızdan çıkardığım bir sonucu da yazmadan edemeyeceğim,
umarım sizi kırmam.
Ayrıntılara çok takılıyorsunuz gibi geliyor bana.
Her şeyi bu kadar ayrıntılı düşünüp,
yorumlamak sizi yorar.
İçinde bulunduğunuz ruh haline bu durumun da etkisi olduğunu düşünüyorum.
 
Anlatınca rahatlayacağım düşüncesiyle yaşamaya devam edin bence. Zira anlatınca acılardan kurulmuyor insan. En azından aramızdan birisi umutla yaşasın.
 

Kuzum teşekkür ederim iltifatın için ancak bendeki mantık çabuk devre dışı kalan bir mantık, ara ara böyle vurdurmam gerekiyor ki yine çalışsın.

Teşekkür ederim içten yorumun için; sanırım hepimize geliyorlar arada. :)
Sizdekiler de aşılır, geçilir inşallah.
 
Ben hiç kendime ağlamadım. Başkalarına ağlarken, kendimi de aradan çıkardım. Kendime ağlarsam, çaresiz kalırım diye sanırım. Yada kendime çok acımasızım. Anlatabildim mi bilmiyorum ama öyle işte...
 

Bazen. Umursayacağım tutunca baya umursuyorum Noop.
Ya önemsemeye önemsemeye mi bu hale geliyor ki de diyorum.
Biraz travmalar yolu içeriyor, onların etkisi de oluyor, çoğu gitti azı kaldı.
Duyguların konuşulması gerekiyor doğru an ve doğru yerde. Bu konuşulmayınca bende birikiyor.
Birgaripinsan 'ın eklediği şarkıda aslında güzel felsefe vermiş; Ya olduğu an olan gibi duygularını akıt, ya da boşver.

Ee, her şeye boşver boşver boşver, sonra gerçek boşvermeler boşvermemem gereken yerdeki zoraki boşverler oluyor, oradan da gelsin dolum... Sonra böyle doluyorum, geçmişim şimdim hüzünleniyorum. :)
Orada bi es lazım; ilaç kullanıyorum eh ömürlük mecbur, zaten bu es'i sağlayacak şey ilaç oluyor; bende olmayanı tamamlayan ama işte bazen böyle oluveriyor. Kuzenime bakıyorum, öbür konuya bakıyorum, hah dök rahatla duygularını, şimdi diyorum. (Ki bir yere kadar anlatıyorum diyorum ya, bunlardan ibaret de değil, kedim bacağı kırdı, oğlan annemde onun düzeni bozulacak diye düşün ev aldı gitti başını, ortalık biraz karıştı akrabalar vb... Yine vb deyip devamını getirmiyorum bana kalsın)
Aslında çok derdime deva gibi açmışım konuyu ama bu bir iç döküş olarak da alınmalı bir miktar tabi.

Konunun sonuna bir "Amaaaann" daha çekerim ben bak. :)))
Sonra yine başlar, yeni bir dolum...


Est, samimi görüşlere, eleştirilere, uyarılara sonuna kadar açığım ve bu samimiyeti bana hissettiren üyelerden birisiniz.
Hemen yukarıda Noop'a yazdım, evet; takarım, kılı kırk yararım an gelir ama uzun sürmez; hastalığımın cilvesi.
 
Ee, her şeye boşver boşver boşver, sonra gerçek boşvermeler boşvermemem gereken yerdeki zoraki boşverler oluyor, oradan da gelsin dolum.
Aslında boş vermiyoruz vermiş gibi yapıyoruz, bir yayı bastırır gibi her seferinde biraz daha biraz daha bastırıyoruz. Sonra bir an geliyor artık o yayı tutacak gücümüz kalmıyor, o yay o güçlü fırlıyor ki... sonrası...
şimdi sakin ol ve yayı daha fazla bastırmadan bırak lütfen.
 
Bir Ah çek karşıki dağlar yıkılırsa yıkılsın, senden kıymetli mi?

Burada çok üstünden kapalıca anlatılmışı var Safinaz ahh...
Başa alıp izlenmeli:

Dün mü, dünden önce mi izledim; "Kuzum benim" dedim ağladım ona ağladım, kendi gençliğime ağladım, oğlum için ağladım "Çok duygusal bir çocuk olmasın Allah'ım" diye filan... Evde tek başıma öyle, sessiz,süzüldü gözümden.
"Artık söylicem" dediği kısımda, onu anlıyorum-anlıyoruz ya işte "Konuşulamayanlar"ını, söylicem derken bile nasıl üstü kapalı... :)

Anlatır mıyım ki bir gün şöyle adam akıllı; güle-ağlaya? :)
Aferin bu kızımıza; aferin vallahi helal olsun.
 
Son düzenleme:

Demek istediğim insanların senin hakkında ne düşündüğü önemli mi

Ben mesela görüş farklılığım olsa bile insanları severim ama hakkımda ne düşündüklerini önemsemem ve bu bana tadına doyulmayan müthiş bir özgürlük veriyor. İçimi çok rahat açabiliyorum.

Aslında ne kadar çabalasan da seni anlamayacak insan anlamıyor. Anlamak isteyen insan da bir hareket veya bakışından veya bir cümle ile içini çözebiliyor.

Hastalığını da çok benimsediğini düşünüyorum, bir çok seyi de buna bağlıyorsun sanki. Bipolar olmayan insanlar da mükemmel değiller. Mesela ben bipolar değilim ama benim de on dakika içinde modum değişir çok çabuk. Bazen abuk subuk hareket ederim ama hasta değilim, beşerim sadece.
Son olarak da kendini çok dinlememeni tavsiye ederim. Çünkü delilikle akıllılık arasında çok ince bir çizgi var ve o çizgiyi çok düşünerek aşıverebiliriz aman dikkat ;-D



Bu 'iç konuşmalar' insana çok zarar veriyor tecrübeyle sabit. Kurup çözecek, eskileri düşünecek kadar boş kalmamaya çalış.
 

Değil artık, ama işte bi anlatasım var öyle vakti zamanındakilerden bir başlayıp.
Nasıl izah etsem bilemedim. Zaten yapıyorum hani; burada bir bölüm buldum, gidiyorum üzerine daha gidiyorum daha, daha, daha... Taşa döndüm bu konuda ama özü bozuluyor işte bu kadar pressleyince bu da iyi değil. :))
Anlatma zamanı gelmiş, şöyle bi güzelce anlat başı-kçı bir, ondan sonra özgürleş ve ara ara olur olmadık zamanlarda yoklayan yalnızlık hissini ekarte etmiş ol fikri.

Her başkasının, hakkımda ne düşüneceğini önemsiyor olsam, şu konuyu getirip iyi ve aklı başında olanları tenzih ederim, bu kadar ayarsızın olduğu -bir derdim var-a açar mıyım? Kendi merdivenime bir basamak daha istiyorum sadece. Anlatamadım mı bilmiyorum.

Hastalığı kabulleneceksin çünkü sende olan bir şey, inkar edersen bitersin zaten; sende taşıdığın bir yük.
Geçen konumda "Gittim tek başıma hallettim, eşime haber bile vermedim" dedim mesela, bu normal değildi; benim bu kadar tek başıma sırtıma almıyor olmam gerek; insanlar dertlerini paylaşır anlatabiliyor muyum? Normali budur, bunun su akar yolda olmaması ister istemez bir miktar sorgulama ihtiyacı hissettirdi. Bunu es geçemez, hafif göremeyiz maalesef. Ve elbette evhamına kapılmamamız gerektiğinin de farkındayım.

Boş değilim, bir yandan hazırlanıyorum, dışarı çıkacağım söz verilen yerler var ama hala tek ayak üstünde düşünüyorum arkaplanda, konuyu gelince kapattıracağım biraz daha yazılsın edilsin; az daha tartayım, alacağımı alayım yoluma bakayım. :)))

Teşekkür ederim yorumların için.
 
Ayy bana bi fenalık geldi. Anlatamıyorum anlatamıyorum çok derdim var. Söyle de kurtul yani ne söyleyemediğin adam mı öldürdün. Hapisanede birini mi bıcakladım. Nedir yani. Şaka bir yana herşeyimizi anlatcaz diye bir kanun yok. Benim de kimseye anlatamayacagım şeyler var. En doğrusu anlatmamak zaten. Kötü şeylerin üstünü ört iyilikleri paylaş. Kötüleri deşmenin kimseye kendine de faydası yok. Bu dünyaya bir daha gelsek bütün insanların yapmayacağım asla diyeceği şeyler vardır. Kim dört dörtlük yaşamıştır ki. Sen şimdiden sonrası için iyi olmaya çalış. Geçmiş için üzülme. Sal gitsin geçnişi. Biraz da ben sende duygularını bastırma eğilimi gördüm. Kendin de değinmişsin. Eşine sinirlendin mi. Küstün mü. Çocuk gibi küscem mi şimdi deme. Küs ne olcak trip at. Annene mi kızdın belli et. Çok duygusalsın ama duygularını bastırıp mantıgınla hareket etmeye çalısıyorsun. Bence bu seni yoruyor.
 
Uzman değilim ama resim yaptığınızı biliyorum. Bu işlere bulaşan kimse normal olamaz. Yanlış anlaşılmasın, yaratıcılık duygusal karışıklık, kulağa hoş gelmese de duygusal dengesizlikle ilgili. Yaşadığınız hastalıkta.... hiçbir şey nedensiz değildir...böyle yaratılmaktan ötesi, böylesi yaratıcılık... Kimse hak ettiğini yaşamadı, ayrıca bu konuda hak nedir, bilemedim.
 
Bende anlatamam derdimi ama sebebini biliyorum en azindan.O kadar bağlıyım ki dertlerime her daim aklimdadirlar zaten o nedenle baskalarinin derdime diyeceklerini ben çoktaaannn demisimdir zaten kendime.Yavanlik hissi yani veya zaman kaybi olacaginin farkindaligi, birde yillarin olusturdugu bir direnc de sözkonusu.E anlatacaklarim da öyle basit seyler de degil yani tren kactı diyorum kendime bundan yillar önce anlatmaliydin bir dosta veya aileden birilerine.Konunuzu takip edecegim belki bir ışıkta ben görürüm.Sizin hayatinizda da umarim cok güzel gelismeler olur.Sevgiler
 
Ben resmen bayıldım cümle kuruşlarına.

Okumaktan keyif aldım, yeri geldi hüzünlendim.
Bence anlatsan sıkıntını çare olabilir birçok insan.

Mutlu geceler...
 

Olmazdı ya... Ah aşkitom sanat. :)

Teşekkür ederim, kendim için işe yarar hale getiremediğim zekayı neyleyim Anamnez? Bu zeka değil zekasızlık olmaz mı?
Yapıldı, Arif Hoca'm yapmıştı, ne kadar emin bir testtir, nedir bunun standardı bilmiyorum.
Çıkan sayının hayatıma kattığı ne peki? Kendime, yaptıklarıma bakınca aptallık görüyorsam/görülüyorsa, zeki miyim gerçekten?

Bunlar benim eski sorgulardan Anamnez, o da kendi çapında kırdı, geçti vaktinde.
21-22 yaşlarında işte.

Yok ben kendimi tanımlamıyorum, teşhisliyim.

Teşekkür ederim samimi cümlelerin için, bilmukabele; sevgi hissimiz karşılıklı. (Dövüşene kadar )

Dökemem gibi, parça parça alıştırıyorum kendimi, baya bi anlattım aslında ama yine güle oynaya, gırgır kısımları;
Resim konusunu "Hadi tam o an hissettirdiği gibi aç" dedim, açtım, linç yedim bilmem belki hatırlar mısınız? Bi öfkelen be kadın, bi kırıl da ağla, bir düşün... "İstediğinizi düşünebilirsiniz; insan kolunu bacağını kırar geçer de bazen bir dolap kapağına kafasını vurunca ağlamaya başlar ya, benimki o hesap" dedim çıktım, kimsenin ne dediği işlemedi.

Annem-babam ile duygularımı o anlık açarak konuşabildiğim çok nadir konulardan biriydi, hüzün-neşe bir aradaydı, ferahtım. O ferahlığı özledim...

Bunu yapmam gerekiyor diyorum yani; aç, indir gardını, omzunu ancak böyle bulacaksın...
Psikologum ile çok samimi olduk, bilmiyorum beni anlıyor evet, ama işte bir nokta var "Tamam, çok rahatsız hissediyorsan, zorlama" diyor ve biz aynı yerde kaldık, oradan ötesi kaldı. Ben de psikodrama, kuantum muantum ne varsa bakındım işte; Neuroformat denmiş, içeriği nedir bilmiyorum, bir çeşit hipnoz ise ondan korkuyorum :)))
Kafamın komple içini, bilmediğim birine ben uyur halde emanet etme düşüncesi beni pis geriyor.

Ya işte öyle, belki benim psikolog arkadaşı bir daha ziyaret etme zamanım gelmiştir; bayadır da gitmedim, özledim. :)))
 
Son düzenleme:
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…