- 20 Temmuz 2014
- 2.031
- 2.473
- 133
- Konu Sahibi Papatya129
-
- #1
Ama stajyermişsiniz işi tamamen öğrenip kendi büronuzu açabilirsiniz. Çevremde çok var rahat avukat demek ki herkes aynı olmuyor
İşte o başka bölüm hangisi? Hepsi aynı artık...Şuan her şeyin başındayken mesleği değiştirebiliyorsan değiştir derim. Şimdi 23-24 yaşlarıma dönsem yapacağım ilk iş başka bir işe başlamak olurdu. Hatta tam bununla ilgili bir başlık yazacakken sizin başlığınızı gördüm. Ben daha önce Türkiye'nin ileri gelen bir kuruluşunda hukuk departmanında iş teklifi aldım. Neden teklif aldım biliyor musunuz, daha önce çalışanlar ülser ya da çeşitli bağırsak sorunları yüzünden işlerini bırakmışlar. Bundan 4 yıl önceydi, primli maaşlar gözümü boyamadı, ben o saatlere kadar baskı altında çalışamam dedim, reddettim. Daha sonra başka birini bulamadılar ki İstanbul ve İzmir departmanlarında açık olduğunu değerlendirmem halinde hemen başlayacağımı söylediler, dosyalar genellikle İcra dosyaları olduğu için kabul edemezdim. Bu sırada hakimlik sınavlarını kazandım mülakatta elendim. Kendi büromu açtım. Şuan 30'lu yaşların başındayım, bu yaşlarda tek başıma büro idare ediyorum kazancım iyi sayılır ama iş gelmesin artık derken buluyorum kendimi. Hatta bazen gelen işi başka avukatlara yönlendiriyorum ya da kasıtlı o gün büroya gitmiyorum. Eşim imajımı zedeleyeceğini söylüyor, imaj kimin umurunda ? Ben bu yaşımda hâlâ meslek değiştirmeyi düşünüyorum. En sonunda karar verdim seneye yeniden üniversite giriş sınavına gireceğim ve hâlâ 18 yaşımdaki disiplin hırs azmim olmasa da şansım varsa başka bir bölümü kazanırsam gidip okuyacağım.
Lisedeyken Öğretmenlik stajı yapmıştım, bir ay kısa bir süre ama mecburen yapmıştık. O süreçten tek hatırladığım her gün başımın ağrımasıydı. Ama çocuklara karşı davranışım sebebiyle tüm öğretmenlerim ve asıl sınıf sahibi olan öğretmen, kesinlikle öğretmenlik yapmamı söylemişlerdi. Ben de onlara her gün eve gittiğimde başım ağrıyor demiştim. Onlar da baş ağrısının alışınca geçtiğini söylemişlerdi ama pek kulak asmamıştım. Şimdi o baş ağrısını, başkalarının dertlerine ortak olmaya yeğlerim.İşte o başka bölüm hangisi? Hepsi aynı artık...
Başka bölüm öğretmenlik mi?Lisedeyken Öğretmenlik stajı yapmıştım, bir ay kısa bir süre ama mecburen yapmıştık. O süreçten tek hatırladığım her gün başımın ağrımasıydı. Ama çocuklara karşı davranışım sebebiyle tüm öğretmenlerim ve asıl sınıf sahibi olan öğretmen, kesinlikle öğretmenlik yapmamı söylemişlerdi. Ben de onlara her gün eve gittiğimde başım ağrıyor demiştim. Onlar da baş ağrısının alışınca geçtiğini söylemişlerdi ama pek kulak asmamıştım. Şimdi o baş ağrısını, başkalarının dertlerine ortak olmaya yeğlerim.
O zamanlar sıralamam ilk 1000'deydi, hukuk bölümünün bana uygun olduğundan adım gibi emindim, okumayı da yazmayı da tartışmayı da severdim. Hani şu pdr testlerinde bana hep hukuk çıkardı. Ama şimdi o gencin azmi de hırsı da yok bende. Bana kalan her gece düşünmekten uykuya dalamayan, her gün işine gitmemek için bahane arayan biri.
Şimdi bu yaşın verdiği bir olgunluk da olabilir, geç de olsa bu meslek bana göre değil cümlesini kendi kendime söyleyebildim.
Bazen insanlar bunun nankörlük olduğunu söylüyor ama istemediğin bir şeyde sırf iyi kötü kazanıyorsun diye kalınmaz ki...
Evet... Yoksa bir eşit ağırlıkçı olarak Hukuk bölümünden bir çok eşit ağırlık mesleğine geçebiliyorsunuz kpss ile. (Öğretmenlik hariç )Başka bölüm öğretmenlik mi?
Benim eniştem avukat ortakli bir hukuk bürosu da var ve saat 6 dan sonra çalıştığını hiç görmedim. Kazancının iyi olduğunu düşünüyorum.Herkese merhaba.
Ben İstanbul'da bilinen kurumsal bir hukuk bürosunda stajyer avukatım şuan. Öğrenciyken, beyaz yakalıların tası tarağı toplayıp Ege kasabası muhabbeti yapmasına hep çok şaşırırdım. Bu kadar emek verip dirsek çürütüyorlar sonra köye taşınıyorlar derdim içimden. Fakat inanın stajımın daha ortasında "bu nereye kadar böyle gidecek" demeye başladım. Gece 9'a, 10'a kadar mesai yapıyorum çoğu zaman ve karşılığında aldığım üç kuruşu kiraya faturalara veriyorum. Baba desteği olmasa geçinmemin imkanı yok. Hadi ben şanslı kesimdeyim,ailem arkamda, iyi bir eğitim aldım da iyi bir iş buldum; peki bunca insan nasıl geçiniyor diye düşünmekten geceleri uyuyamıyorum.
Kurumsalın verdiği hiyerarşi sonucu yediğim azarı, kaprisi hiç burada anlatmayacağım bile.
Şimdi gencim hadi dayanırım, peki evlenip çoluğum çocuğum olsa? Nasıl vakit bulur ki insan ailesine böyle bir çalışma temposunda?
Çalıştığım bürodaki genç bir kadın avukatın "Geçen eve 20.30'da girdim. Eşim çok şaşırdı ne işin var burada dedi" diye gülerek anlattığı tasvir benim içimi parçaladı. Komik değil acınası bir hal bence.
Bu kadar çabuk bezmiş olmak ve geleceğe yönelik müthiş bir korku yaşıyor olmak normal mi?
Ne yapacağımı bilemiyorum kızlar. Şeytan diyor ki son bir aile desteği al ve yurtdışına çık yerleş. Gerçi oralarda ne iş yapar nasıl geçinirim onu da bilmiyorum. Ama bu ülkede her gün daha büyük bir hayalkırıklığı yaşayarak uyanıyorum ve ileride şansım varken gitseydim keşke demekten korkuyorum.
Dertleşmek istedim aynı düşünceleri paylaşan arkadaşlarla...
Ben diyemedim :/Stajyerken böyle olması normal çünkü her şeyi stajyerler yapar.
Müdürler/patronlar kaymaklarını yer :)
Sık dişini kendi büronu açınca oh diyeceksin.
Ben diyemedim :/
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?