- 11 Ekim 2014
- 14.414
- 40.940
- 598
- Konu Sahibi Papatya129
-
- #41
Öğretmenlik sizi asla tatmin etmez , sormak istedikleriniz varsa sorabilirsiniz. Ben de zamanında hukuk yazmadigima pismanimEvet... Yoksa bir eşit ağırlıkçı olarak Hukuk bölümünden bir çok eşit ağırlık mesleğine geçebiliyorsunuz kpss ile. (Öğretmenlik hariç )
Öğretmenlik sizi asla tatmin etmez , sormak istedikleriniz varsa sorabilirsiniz. Ben de zamanında hukuk yazmadigima pismanim
Çünkü o direktöre göre sizin varoluş amacınız "iş geliştirmek". Dışarıda bir hayat varmış siz bir insanmışsınız falan önemli değil. Benim eski yöneticim de akşam 6 olunca hemen çıkıyorsunuz diye kızan, habire akşam hafta sonu mesaisine çağıran, gece 3'te mailler atan, gece iş yerinde kalarak sabaha kadar çalıştığından gizli bir gururla bahseden biriydi. Ve burası bir kamu kurumu idi
Ah o kararlar...şimdi bir karar geldi
isyanlardayım
dükkanı kapatıp gidelim modundayım
zira artık ne yaparsan yap mesleki tatmin yok....
mahkemenin kararı 5 sayfa
içeriği, esasen olmaması gereken bir karar ama oldurmuşlar
karşı oy vs de var
Ben Bilim Kurulu falan mı diye sormuştum.
Sorry
yok hayatım yok
mesleki deformasyon, konu hukuk ya oradan daldım :)))
ben de hukuk istiyordum vazgeçtim herkes hukuk okuyor şuanBir şey sormak istiyorum hukuk çok sıkıcı değil mi? Çevremde hukuk bitiren arkadaşlarımın çoğu pişman. Sanki bölümü yazarken yaşadıkları heves yok gibi. Hukuk için yurt dışı da çok zor oluyor bildiğim kadarıyla ülkelerin yasaları farklı olduğu için. Ülke siyaseti de malum.. bilmiyorum farklı alanları hiç düşündünüz mü?
bu kadar erken görüp isyan etmeniz bence büyük şans. bizim eğitim aldığımız ve çalışmaya başladığımız dönemde o kadar normaldi ki bu "kurumsallık", sizin gibi düşünenler çok azdı ve çoğu zaman dışlanıyorlardı.
şimdi insanlar yavaş yavaş titleların çok da önemli olmadığını, keyifle çalışmanın, huzurlu bir ortamda olmanın daha önemli olduğunu anlamaya başladı. ama çoğu 10-15 senesini harcamış oldu böyle işlerde.
o daha beter ki
yıllarca büyük bir ofiste çalıştım
arada pazarları eve iş getirirdim eşim söylenirdi
ofiste kağıtları fazla harcamayın derdi patron biz kızardık vs
sonra eşimle birlikte çalışmaya başladık, pazarları iş yapıyorum diye aferin demeye başladı
yine o kağıtlar ne çok gidiyormuş, o masraf ne kadar fazlaymış öğrendim
ha bu pandemi döneminde evet rahattık zira bir yılı aşkın süredir evdeyim ve hiçbir işim aksamadı
gece gündüz tüm anlarda iş yapan bir ben var sadece
Kendimi şey hissettim.
Salak
Bakiniz iste güzel ülkemin siralanamayack Kadar cok sorunlarindan bir tanesi de bu.
Yillarca calis, ugras didin, iyi bir okul oku, iyi bir meslek edin, gir kurumsal bir firmaya ve felegin sassin.
Bende Türkiye de yillar boyunca alaninida ilk siralarda bulunan bir firmada calistim. Is bitmeden eve gidemezdin, mesaini alirdin ama bazen kapinin önünden geri dönmek zorunda kalirdin, gecenin ikisinde ücünde telefonla aranir Sabah sekizde ise gelecegin düsünülmeden saatlerce Telefon basinda dururdun, aylarca hafta sonu olmadan, günde en az 12 Saat calisirdin. Isin kötüsü ben bunu normal Kabul ederdim:
Evlendim ve yurt disina geldim, Esim da alaninda ülkenin en büyük sirketlerinden birinde calisiyor. Ne kendisi ne de beraberinde calistigi arkadaslari calisma saatlerini günlük yasal süreden fazla uzatmiyorlar/uzatamiyorlar. Isin aciliyeti ya da yetismemesi onlari baglamiyor, calisma saatleri dolunca evdeler.
Ilk evlendigimizde eve geldi, anlatiyor ariza cikti sunu yaptik bunu yaptik vs.. Cözdünüz mü sorunu dedim. Yookk dedi yarin bakicaz. Nasil yani üretim duruyor ve sen sorumlu kisi olarak eve geldin ve digerlerini de eve mi gönderdin? EEE calisma saati doldu kimseyi zorla calistiramam dedi...Ben sok...
bu kadar erken görüp isyan etmeniz bence büyük şans. bizim eğitim aldığımız ve çalışmaya başladığımız dönemde o kadar normaldi ki bu "kurumsallık", sizin gibi düşünenler çok azdı ve çoğu zaman dışlanıyorlardı.
şimdi insanlar yavaş yavaş titleların çok da önemli olmadığını, keyifle çalışmanın, huzurlu bir ortamda olmanın daha önemli olduğunu anlamaya başladı. ama çoğu 10-15 senesini harcamış oldu böyle işlerde.
bir arkadasim var babasi turkiyenin en taninmis avukatlarindan biri buyuk ihtimalle, arkadasim da hukuk okudu daha sonra yurt disina cikti, egitimini tamamladi baro sinavini kazandi, yurt disinda avukatlik yapmaya basladi. ilk yili daha. bana cok yakin bir yerde, bir iki hafta once gorustuk tekrar turkiyeye donecegim boyle olmuyor diye agladi. cok yogun calisiyormus, kendine vakit ayiramiyormus.
diyemedim tabi turkiyeye gidince babanin yaninda rahat edeceksin ama bir de babanin yaninda calisanlara sor, new yorku mu secerler ankarayi mi diye.
bana kalirsa ozellikle patron degil calisan oldugunuz surece avukatlik her zaman zor. bilkent hukuk bitiren arkadaslarimin hepsi keske bunu okuyacagima uluslararasi iliskiler okusaydim diyor, biri gecen sene turkiyedeki isini birakip amerikaya gitti apple genius oldu hic gocunmuyor.
Bu konu tam ben :) 6-7 ay öncesine kadar harıl harıl hakimlik savcılık sınavına hazırlanırken bu ülkeden bi cacık olmaz diyerekten şimdi bambaşka bi alana yöneldim. Tabii şuan tamamiyle amatörüm geliştirebilirsem kendimi
Tez vakitte bu ülkeden topuklayabileceğime inanıyorum.
Daha geçenlerde hakim bir arkadaşım istifa etti ampüllerin üzerlerinde kurduğu baskıdan ve whatsapp trafiklerine dayanamayıp xd
Ağlanacak halimize gülüyorum ama vaziyet kötü...
Bu hayatta verdiğim en iyi karar hukuk okumaktı aynı zamanda verdiğim en berbat kararlardan biride günümüz Türkiye "Cumhuriyeti" Devletinde Hukuk okumaktı.
Kendimi Denizi olmayan ülkede Gemicilik okumuş gibi hissediyorum.
Konu sahibi arkadaşım yaşlarımız yakındır muhtemelen erken farkındalığın için seni tebrik ediyorum. En kısa zamanda hayal ettiğin yaşama kavuşmanı diliyorum.
Kendim içinde bunu diliyorum.
Bakiniz iste güzel ülkemin siralanamayack Kadar cok sorunlarindan bir tanesi de bu.
Yillarca calis, ugras didin, iyi bir okul oku, iyi bir meslek edin, gir kurumsal bir firmaya ve felegin sassin.
Bende Türkiye de yillar boyunca alaninida ilk siralarda bulunan bir firmada calistim. Is bitmeden eve gidemezdin, mesaini alirdin ama bazen kapinin önünden geri dönmek zorunda kalirdin, gecenin ikisinde ücünde telefonla aranir Sabah sekizde ise gelecegin düsünülmeden saatlerce Telefon basinda dururdun, aylarca hafta sonu olmadan, günde en az 12 Saat calisirdin. Isin kötüsü ben bunu normal Kabul ederdim:
Evlendim ve yurt disina geldim, Esim da alaninda ülkenin en büyük sirketlerinden birinde calisiyor. Ne kendisi ne de beraberinde calistigi arkadaslari calisma saatlerini günlük yasal süreden fazla uzatmiyorlar/uzatamiyorlar. Isin aciliyeti ya da yetismemesi onlari baglamiyor, calisma saatleri dolunca evdeler.
Ilk evlendigimizde eve geldi, anlatiyor ariza cikti sunu yaptik bunu yaptik vs.. Cözdünüz mü sorunu dedim. Yookk dedi yarin bakicaz. Nasil yani üretim duruyor ve sen sorumlu kisi olarak eve geldin ve digerlerini de eve mi gönderdin? EEE calisma saati doldu kimseyi zorla calistiramam dedi...Ben sok...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?