Bir beyaz yakalının erken isyanı:)

Evet... Yoksa bir eşit ağırlıkçı olarak Hukuk bölümünden bir çok eşit ağırlık mesleğine geçebiliyorsunuz kpss ile. (Öğretmenlik hariç )
Öğretmenlik sizi asla tatmin etmez , sormak istedikleriniz varsa sorabilirsiniz. Ben de zamanında hukuk yazmadigima pismanim
 

ahah evet geçenlerde oldu bu.
zaten normalden fazla iş yükü olduğu ve herkes elinden geleni yaptığı halde gece 10da attığı maile hemen cevap verilmedi diye laf etti :)
 
Ben de stajyer olarak Legal 500’da yer alan iki farklı büyük büroda çalıştım, ikisi de birbirinden beterdi. Üstelik staj bitsin huzura ereyim gibi bir durum da yok, zira seniorların hayatına da şahit oluyorsunuz ister istemez ve o da pek iç açıcı gözükmüyordu. Biri yaz stajıydı, neyse ki bir ayda bitti; diğerinde de ben birkaç ay sonra kaçtım ama aradaki süre hayatımın en geçmek bilmez, iç karartıcı birkaç ayıydı diyebilirim. sonra küçük bir büroda yasal staja devam ettim de kendime geldim, nitekim şimdi de kendi ofisimiz var.

Tabii hangi alanla ilgilendiğinize de bağlı ama fikrim kendinizi büyük bürolarla sınırlamamanız. Hem şahsi tecrübeme hem arkadaşlarımın aktardıklarına dayanarak söylüyorum; mobbingin normalize edildiği, ofisten kim en geç çıkacak yarışı yapıldığı, aynı iş bilmem kaç parçaya bölündüğünden ve herkes üstünün tepkisinden Allahtan korkar gibi korktuğu için kimsenin aslında doğru dürüst üretimde bulunmadığı, ruh emici yerler. Evet, şu an mesleğin durumu genel olarak da çok iç açıcı görünmüyor ama nihai kararınızı vermeden önce dümdüz avukatlığı bir deneyimleyin, ona göre hareket edin derim.
 
ben de hukuk istiyordum vazgeçtim herkes hukuk okuyor şuan
 

aynen yaa ne güzel yıkadılar beynimizi kariyer diye diye.
biz de ekonomik bağımsızlığını kazanan beyaz yakalı kariyerli kadın olacağız diye nasıl gaza geldik de pis pis sömürdüler bini.
gerçi ben hayatımın allahtan sadece 2 yılıyla kurtardım da... buna da şükür. gerçi ekmeğini hala yiyorum orası ayrı.
 

ben de kendi işimi yapayazdım
aman allahım böyle saçmalık yok
hatta buraya da yazmıştım daha önce
dedim eyvallah yaa kendi işini yapan büro açan kazansın zengin de olsun gözüm yok bundan sonra
benin işim de mali müşavirlikti.
bir firmada çalışmak şu an bana göre en güzeli.
ama gelişin belli gidişin belli olan bir firmada tabi ki.
düşünüyorum da doğum izni bebek falan off rezillik olurdu kesin.
 
Bu konu tam ben :) 6-7 ay öncesine kadar harıl harıl hakimlik savcılık sınavına hazırlanırken bu ülkeden bi cacık olmaz diyerekten şimdi bambaşka bi alana yöneldim. Tabii şuan tamamiyle amatörüm geliştirebilirsem kendimi
Tez vakitte bu ülkeden topuklayabileceğime inanıyorum.
Daha geçenlerde hakim bir arkadaşım istifa etti ampüllerin üzerlerinde kurduğu baskıdan ve whatsapp trafiklerine dayanamayıp xd
Ağlanacak halimize gülüyorum ama vaziyet kötü...
Bu hayatta verdiğim en iyi karar hukuk okumaktı aynı zamanda verdiğim en berbat kararlardan biride günümüz Türkiye "Cumhuriyeti" Devletinde Hukuk okumaktı.
Kendimi Denizi olmayan ülkede Gemicilik okumuş gibi hissediyorum.
Konu sahibi arkadaşım yaşlarımız yakındır muhtemelen erken farkındalığın için seni tebrik ediyorum. En kısa zamanda hayal ettiğin yaşama kavuşmanı diliyorum.
Kendim içinde bunu diliyorum.
 
Bakiniz iste güzel ülkemin siralanamayack Kadar cok sorunlarindan bir tanesi de bu.
Yillarca calis, ugras didin, iyi bir okul oku, iyi bir meslek edin, gir kurumsal bir firmaya ve felegin sassin.
Bende Türkiye de yillar boyunca alaninida ilk siralarda bulunan bir firmada calistim. Is bitmeden eve gidemezdin, mesaini alirdin ama bazen kapinin önünden geri dönmek zorunda kalirdin, gecenin ikisinde ücünde telefonla aranir Sabah sekizde ise gelecegin düsünülmeden saatlerce Telefon basinda dururdun, aylarca hafta sonu olmadan, günde en az 12 Saat calisirdin. Isin kötüsü ben bunu normal Kabul ederdim:
Evlendim ve yurt disina geldim, Esim da alaninda ülkenin en büyük sirketlerinden birinde calisiyor. Ne kendisi ne de beraberinde calistigi arkadaslari calisma saatlerini günlük yasal süreden fazla uzatmiyorlar/uzatamiyorlar. Isin aciliyeti ya da yetismemesi onlari baglamiyor, calisma saatleri dolunca evdeler.
Ilk evlendigimizde eve geldi, anlatiyor ariza cikti sunu yaptik bunu yaptik vs.. Cözdünüz mü sorunu dedim. Yookk dedi yarin bakicaz. Nasil yani üretim duruyor ve sen sorumlu kisi olarak eve geldin ve digerlerini de eve mi gönderdin? EEE calisma saati doldu kimseyi zorla calistiramam dedi...Ben sok...
 

Bizim ülkede de tam kapanma desinler ama herkes çalışsın
 

hiç unutmam herkesin çokkk bunaldığı, işin çok yoğunlaştığı bir dönemde

üst kurumdaki bir meslektaş hepimize mail atıp mesleği bırakıp Olimpos ta pansiyonculuğa başladığını duyurmuştu

hepimiz çok imrenmiştik

o zaman gençtik, biz de çalışır biriktirir bırakırız demiştik

yok ama artık ne piyasa öyle ne paranın değeri var

işin acısı başka iş de gelmez elimizden

isyan etsek de lanet olsun desek de bu çarkın içindeyiz

hem burada yazıp arka planda da çalışmaya devam

şimdi hedef 50 yaş

çocuğumuz büyüyecek

belki o zaman yeni bir hayat kurarız kendimize diyoruz

geçim kaygımız daha minimal olduğunda, iş niteliği de değişecek

çoğu kişiye göre rahat çalışıyoruz, trilyonlarla oynamıyoruz ama beyin yorgunluğu yetiyor da artıyor
 
bir arkadasim var babasi turkiyenin en taninmis avukatlarindan biri buyuk ihtimalle, arkadasim da hukuk okudu daha sonra yurt disina cikti, egitimini tamamladi baro sinavini kazandi, yurt disinda avukatlik yapmaya basladi. ilk yili daha. bana cok yakin bir yerde, bir iki hafta once gorustuk tekrar turkiyeye donecegim boyle olmuyor diye agladi. cok yogun calisiyormus, kendine vakit ayiramiyormus.

diyemedim tabi turkiyeye gidince babanin yaninda rahat edeceksin ama bir de babanin yaninda calisanlara sor, new yorku mu secerler ankarayi mi diye.

bana kalirsa ozellikle patron degil calisan oldugunuz surece avukatlik her zaman zor. bilkent hukuk bitiren arkadaslarimin hepsi keske bunu okuyacagima uluslararasi iliskiler okusaydim diyor, biri gecen sene turkiyedeki isini birakip amerikaya gitti apple genius oldu hic gocunmuyor.
 

aslında bu garip bir handikap

bir dönem bizim patronun oğlu da aynen dediklerini yaptı sonra döndü

zira babasının yaşadığı rahata kavuşmak istedi, onun gördüğünde babası şehrin en büyük ofisinin sahibi idi

oysa babası da başladığı zamanı anlatıyordu neler çekmişti

maalesef mesleklerin başlangıcı meşakkatli

hukuktaki sorun mesai kavramının olmaması

yani yapılacak işin bir ortalama süresi de yok

mesela dava dilekçesi adı

ama kimini dakikada yazarsın kimini 5 günde

hatta iki farklı kişi iki farklı sürede yazar vs vs

patron der ki X, Y ve Z senin işin

o dosyaları yapman lazım ama işler sürelidir, süreyi kaçırırsan ağır cezada yargılanır ceza alırsın

bu da senin zamansız çalışmaya yönlendirir, sonra bunu olağan görmeye başlarsın

sonra yeni başlayanlar gelir onlar senin 2 saatte yaptığın işi 8 saatte yapar çünkü yeni olmak öyle bir şey

ama sen yine de onlara da benzer miktarda iş verirsin bu sefer onlar fazla mesai yapar

garip bir kısır döngü

bir diğer sorun da işi sadece yapmak ve çıkacak sonucu hiç bir zaman bilememek

mesela bir kod yazarsın sonra denersin ya da oyun yazarsın sonra oynarsın vs

ama burada öyle bir şey yok

bir cümle söylersin bir duruşmada tüm dosyanın içeriği değişir iyiye mi değişir kötüye mi bilemezsin

sen işe başlarsın ama yıllar sonra çok farklı bir sonuç eline gelir
 

Çok tatlı yazmışsınız :)
Yöneldiğiniz alan nedir özel değilse?
 

hangi ülke orası?
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…