amaç konu dağıtmak değildi, konu ordaydı zaten. isteyen istediğini yapar diyorsunuz, doğru. sonra da ekliyorsunuz "başkasının hakkını gaspetmediği sürece" bu da çok doğru. Bu özgürlüğün tanımı. Evli olup olmamasını geçtim, "çocuk yetiştiren bir insanın, anne ya da baba farketmez" istediğini yaşama özgürlüğü, eğer yetişen çocuğun ruh halini dejenere edecekse "başkasının hakkını gaspetmeye giriyor" ki buna eşini aldatma, pipisini kesme, kukusunu ayıplama da dahil.
elbette çocuk konusu hassas bir konu.
ama bu konuyu kişilerin boynuna zincir takmak için kullanma yaklaşımı sağlıklı değil.
belirli bir referans noktası olmadan yuvarlak da konuşmamak lazım. ama farazi olarak söylüyorum, eğer aşık olduğumu düşündüğüm biri olsa hayatımda ve çocuğumuz/çocuklarımız olsa... ama sonra biri çıksa karşıma ve "hah işte gerçek aşk buymuş aslında" duygusunu hissetsem, o an ben hiç düşünmeden o kişiyle sevişirim=D
ve sonra da gider ona karşı aşkımın gerçek olmadığını keşfettiğim kişiden ayrılırım.
benim için kıstas enerjidir, duygudur, AŞKtır. gerisi önemsiz. formalite. laf-ı güzaf. çocuğum yok ama çocuğumun benim için ne kadar değerli olacağını yaşamadığım için bilemesem de hissedebiliyorum.
ve çocuğunuza değer vermenizin koşulu kendi duygularınızı ve hayatınızı arka plana atmak değildir, bunu kolaylıkla söyleyebiliyorum.
bu herkes için böyledir. sizin hayatınız size aittir. diğer insanlara değer vermeniz, onları önemsemeniz asla kendi duygularınızı geri plana atmak manasına gelmemeli. gelmez.
eğer böyle ilişkiler yaşıyorsanız da orada sağlıksız olan bir şeyler vardır.
elbette sağlıksız ilişkiler yaşamayı da kişisel olarak seçebilirsiniz ama bu sağlıksız ilişkiler üstünden genellemeler yapıp da herkese bunları dayatmanız doğru olmaz.