Evet hem ona karşı acımasızım çünkü çok zor günler yaşadım 15 gün boyunca hergün ve bunu bana çocuğuyla anlaşamadığımız için sırf istediğini yaptırmak için denedi bu şekilde pes ettirmeye çalıştı. Şimdi çok pişman ama o günler benim güvenimi azalttı bi kere.Valla tebrik ederim. Ama gene de bayag bi eksiğimiz olmali. Sadece bu 2 neden değildir değil mi? Peki siz esinize ummadigi bir anda bi sürpriz yaptiniz mi? Yada yapacak misiniz. Sunu farkettim surprizci eslere daha cok baglaniliyor(yanilma payim elbette var)
Kocaniza karesi yazdiklarinizda azicik acimasizlik sezdim. En bastan olabilmesi için bunları da bi kenara birakin.
Öyle gözüküyor. Ben eşimi takıntı haline getirmiştim. O olmazsa gezemem o olmazsa yanlız yemek yiyemem. Boşanma düşüncesi aşamasında yanlız nasıl yaşayacağımı düşünürken aslında onun bende bi saplantı olduğunu hatta onsuz daha da rahat vakit geçirdiğimi farkettim. Tabi yine de eşin yeri ayrı gibi bu evliliği yoluna sokma olumlamaları var :)Desene devran dondu :)
Selam kızlar
Bilenler bilir eşimle boşanma aşamasına gelmiş bir evliliğimiz ve darmadağın olmuş zihinlerimiz var. İki aydır aynı evde ondan uzak yaşayıp onu tanımaya kendimi tanımaya çalışıyorum. İnanın sanki daha evlenmemişiz o kadar hassasiyetle gözlem yapıyorum. Birçok şeyin sebeplerine inebildim. Çözülemeyen konularımız olduğunu ve birşekilde bunlarla yaşamaya alışmaya çalıştığımızı farkettim. İkimizin de hatalarının temelinde yatan faktörlerin hemen hemen hepsini ve düzelmenin nereden başlaması gerektiğini artık çözebiliyorum. Hala ona karşı soğukluğum devam ediyor ama evliliğime bir şans daha veriyorum. Bu gözlem günlerimde birkaç farkındalığım oldu sizinle de paylaşayım.
*eşim şiddet yaşayan bir ailede büyüdüğü için şiddete normal gözüyle bakıyor ve kocasına karşılık veren kadına vurulduğu için özür dilenmez o haketmiştir diye düşünüyor
Ders: bir oğlum var ve onun da şiddetli bir ailede büyüyüp ileride şiddete normal gözüyle bakmaması için gerekirse boşanırım. Ama şimdilik bunu gerektirecek bir durum yok.
*Ailemin boşanma durumunda bana sahip çıkmamasını dolayısıyla ona mecbur kalmamı çok isterdi böylece ben özgüvenimi kaybedip onun usulleriyle yaşamak zorunda kalacak ve belki de karşılık verdiğim an dayağı yiyecek evden kovulacaktım. Ona ve hiçbir erkeğe bu konuda güvenim yok.
Ders: hiçbir zaman bu konuda kozları onun eline vermem. Allaha şükür zaten ailem de yanmda üstelik mesleğim de var ve bu onu kahrediyor. Bu yıl tam teşkilat kpssye hazırlanıp atanıyorum inşallah
* kendi ilgi ve yetenekleriyle meşgul olan kadınlar bir evin eşyası olamaZlar çünkü hala birey gibi davranıyorlar. BURASI ÇOK ÖNEMLİ basit bir kurs veya elişi bile olsa hobilerinize dolayısıyla kendinize vakit ayırın. Kitap okuyun ve bazı konularda söyleyecek bilgece sözleriniz olsun.
* kavga anında o çıtayı ne kadar alçak tutarsa tutsun karakterinizden ödün vermeyin. Ben seviyesiZleşmediğim sürece eşim konuyu uzatamıyor uzatırsa da küçük düşüyor ve eziliyor
Canım sanırım eşinden ayrıldınız. Üzülmedim Allah yardımcınız olsun ikinizin de. Benim eşim iki arada bir derede ne olacağına karar verememiş bir insan. Ayrılsam bende senin gibi özgür olurum ama benim bir oğlum var ve onun parçalanmış bir ailede büyümesini istemiyorum sadece bu da değil eşim aile geleneklerini yaşamaya çalışıyor bir taraftan bir taraftan da onların yanlış olduğunu söylüyor. Bu yüzden onunla birlikte yaşamak için evliliğimize bir şans daha verdim. Ben dört yıldır hep ona ailesine hatta herkese karşı kimseden kötülük gelmez diyen bir insandım. Ama şimdi birçok şeyi görebiliyorum. Daima tedbirli olduğumdan canım eskisi kadar yanmıyor. İki aylık gözlemlerim sonucu henüz faka basmadım. Bu şekilde yürüyor ama zaman ne gösterir bilinmez.Şiddet konusunda eşimi tercüme etmişsin. Şu an babalarını kocamış kurt gibi görüyorlar ama zamanında onlara çok çektirmiş. Sanırım her ne kadar babasını tasvip etmese ya da belki sevmese bile şiddeti hoş görüyor. Bana hakaret ettiğinde dahi beni sinirlendirmesen etmem diyecek kadar normal görüyor şiddeti hakareti. Daha önce bir kere yaşadığım şiddet sonrası özür dahi dilememişti ve beni o raddeye sen getirdin demişti. Senin tespitin bu açıda eşimin tavrını da açıklıyor.
Aile konusunda da haklısın. Ben şu ana kadar hiç bir tartışmamıza ailemi karıştırmadım. Kesinlikle laf söylemelerine eşimle konuşmalarına müsaade etmedim. Ve bu sebeple aileme saygısı hiç olmadı. Onları uzak bir akraba gibi görüyordu. Şimdi ailemin gayet doğru adımlarla beni evimden alması baba evime getirmesi beni daha güçlü kıldı. Onlarla hiç tartışmaya girmedim. Abim yeri geldi onları dinledi yeri geldi beni savundu. Ve onların gerçek yüzlerini görmemizi sağladı. Ben hiç dahil olmadım. Şu an bu konudan ötürü çok rahatım. Beni suçlayabilecekleri hatta ailemin ılımlı yaklaşımından dolayı onları dahi suçlayabilecekleri hiçbir şey yok evden ayrılma günüme dair. Bu beni daha güçlü hissettiriyor. Dediğin gibi onların seviyesine inmedik.
Çok şükür işim, uğraşlarım kendi becerilerim var. Ve işimde de gayet iyi bir noktadayım. Ve eşim sürekli bana işi bırakacaksın diye baskı uygulardı. Sebep mi? O böyle istiyor bu onun için yeterli. İşimin olması sanırım onun için evin bir parçası olmamaı etkileyen hatta engelleyen bir unsurdu. İşsiz güçsüz bir ev hanımı olursam onların evinin bir objesi konumuna gelecektim ve sözlerinden böylece hiç çıkamayacaktım. Zaten kendi kararlarımın olması onu çok rahatsız ediyordu. Böylelikle bu da bir nevi engellenecekti.
Eşimin karısına bakış açısı evinin hanımı değil annesinin gelini şeklinde. Sen bu eve gelin geldin diyerek sürekli bana konumumu hatırlatırdı sağolsun.
Şimdi huzurluyum, o evden ayrıldığımdan beri kendime güvenim tazelendi. Beni birey olarak kabul etmedikleri için bu evliliğin bitmek üzere olduğunun bilincinde değiller hala. Varsın olmasınlar. Ben onlarsız da bu hayatı sürdürebilirim. Eşim olmadan dışarı çıkamayan ben şimdi özgürlüğün tadını çıkarıyorum. Rabbim kararlarımızda pişmanlık yaşatmasın inşallah. Hakkımızda hayırlısını nasip etsin. Bize çektirenlerin de tez zamanda cevaplarını versin.
merhaba bu yolda beni de yanına alır mısın ?Artık evlilikle ilgili tek amacım kendime olan saygımı yitirmeden geçirdiğim bir gün daha. Hayatla ilgili ise kişisel gelişim üzerinde duruyorum bu aralar hergün yeni birşeyler öğrenmeye çalışıyorum
Canım sanırım eşinden ayrıldınız. Üzülmedim Allah yardımcınız olsun ikinizin de. Benim eşim iki arada bir derede ne olacağına karar verememiş bir insan. Ayrılsam bende senin gibi özgür olurum ama benim bir oğlum var ve onun parçalanmış bir ailede büyümesini istemiyorum sadece bu da değil eşim aile geleneklerini yaşamaya çalışıyor bir taraftan bir taraftan da onların yanlış olduğunu söylüyor. Bu yüzden onunla birlikte yaşamak için evliliğimize bir şans daha verdim. Ben dört yıldır hep ona ailesine hatta herkese karşı kimseden kötülük gelmez diyen bir insandım. Ama şimdi birçok şeyi görebiliyorum. Daima tedbirli olduğumdan canım eskisi kadar yanmıyor. İki aylık gözlemlerim sonucu henüz faka basmadım. Bu şekilde yürüyor ama zaman ne gösterir bilinmez.
Canım benim gel birlikte yürüyelim benim de bildiğim çok birşey yok ama bekarken çevremdeki herkesin çok sevdiği biriydim. Eşim beni öyle aşağılardı ki kavga ettiğimizde beynimi yıkamıştı artık. Herkes masum birtek ben ve ailem canavardık kavgalarımızda. Ben o da dahil herkesin bit kadar iyiliğini deve yapar nasıl teşekkür edeceğimi bilemezdim. Gözünü aç birazcık çok eziliyorsun diyen kim varsa çıkardım hayatımdan. Ama o hep daha fazlasını istedi. İyiyken çok iyidir benim eşim ama kavgaya başladı mı o iyiyken yaptığı bütün iyilikleri insanın kafasında parçalar. Sadece benim değil annesi babası kardeşleri çocukları akrabaları arkadaşları herkese karşı böyle. Ben dört yıldır herşeyi haketmişsin denilecek kadar saftım ona ve ailesine karşı. Hatalarımı kendim söylerdim ona dertleşiyoruz derdim. Ama gün geldi onların hepsini yüzüme vurdu. Defalarca düştüm aynı hataya. Kavga anında benimkine sadece güleceksin küçük düşecek karşılık verirsen hemen şiddete başvurur sonra da sen beni çıldırttın der nerdeyse özür bekler. Hergün gelir başkalarının eşlerinin ne kadar hamarat ne kadar eşine karşı saygılı ne kadar oturmayı kalkmayı bilen biri olduğunu anlatır sürünür kavga çokarmaya çalışır. Artık ben ne mi yaptım. Bakıyorum kavga mı çıkacak ortamı terkediyorum. Tabi benimki kadar dırdırcısı yoktur. Peşimden geliyor (beni uykudan uyandırıp dırdır ettiğini bilirim akşamdan kavgalı uyumuşsam). Bu sefer sen şöylesin böylesin deyince ne olmuş öyleysem tamam öyleyim diyorum. Ama hayatta ondan kurtuluş yok eskiden saatlerce konuştuğu günler oldu hatta sabaha kadar söverdi baZen şimdi sallamıyorum bakıyor kavga çıkmıyor susuyor ya da gidiyor. Ayy ne gıcık oluyorun bazen o günler aklıma geldikçe salakmışım salak. Ne cevap verip onun ekmeğine yağ sürüyordum bilmem ki amacı kavga çıkarmak zaten. Şöyle bi huzurlu yaşayalım mutlu olalım yok eşek hoşaftan ne anlarmerhaba bu yolda beni de yanına alır mısın ?senden öğrenmem gerekenler var !
Bazen korkuyorum gitgide onlara benziyor muyuz acaba diye? Ben şartlarımı kendi hayatıma koydum mesela onun hal ve hareketleriyle hiiiç ilgilenmiyorum. Ben kavgadan hoşlanmıyorum kavga etmiyorum ama onun bu konudaki ahlakını bildiğimden kavga çıkarmaya çalışınca üzülmüyorum. Ben yalanı sevmiyorum söylemiyorum ama onun her sözüne inanmıyorum. Benim için aile çok kıymetlidir. İkimizin de ailesine saygısızlık etmiyorum ama ondan ve ailesinden gelebilecek sıkıntıları az çok ahmin edebiliyorum. Herkes hamurunda olanı yapıyor akrep sokar insan sarılır. İnsanın sokmasını akrebin sarılmasını bekleyemeyiz.Henüz ayrılmadım. Hatta evi terkedeli daha 4 gün anca oldu. Ama bir buçuk yıldır yaşadıklarım sonucu ve son 1-2 aydır boşanmaktan başka da çare bulamamış olmam nedeniyle kendimi boşanmaya hazır hissediyorum. Eşimi tanıdığım kadarıyla da gerek inadından gerekse gururundan ya da egosundan artık her ne dersen geri dönmeyecektir. Benim eşim asla kendini haksız ya da hatalı olarak görmedi. Ve her hatasında ailesini sonuna kadar savundu. Onun için ailesi sürekli dünyanın merkezinde olması gereken ve kesinlikle hatasız mükemmel insanlar. Onun asla değişmez doğruları var ve ne hikmetse asla hatası yanlışı olmaz. Bu yüzden benim dayanma sınırım çoktan aşıldı. Şu an huzurluyum, rahatım. Hala muallaktayım o başka. Ama artık kendimi ezdirmek yok. Şartlarıma uymayan tavırlara göz yummak yok.
kavga konusunda aynı şeyleri bende yaşıyorum sanırım bizlerin önce kendimizi sonra eşlerimizi eğitmemiz gerekecek. geçen gün gezmeye gidicez ben minik çantamı aldım cıktık kapı onunde ayakkabılarımızı gıyıyoruz bana hayatım bnım cuzdanı telı vs. cantana atsana dedı bnde sıgmazkı senın kucuk cantanı al dedım yok abım almıstı benden dedı bnde sıgmaz ama cantam kucuk dedım laf etti sınırlendı gerızekalı dedı bnde cenemı tutamayıp sensın dedım sonra serefsızlık yapma dedı bnde o da sensın dedım sonra bagırdı cagırdı daha da abarttı. gezicektik sözde o da yalan oldu tekrar eve gectim o ise 2 saat sonra geldi hiç konusmadık. 1 senedir evliyiz ben ılk kez kustum dıyebılırım onceden olsa yanına gıder tamam ıkımızde hatalıyız derdım zar zor barısırdık. dedıgın gıbı hep ozur bekler. sonra ertesı gun cıcek almıs ozur amaclı ıcındekı not s.sevıyorum barısalım mı ? hosuma bıle gıtmedı cunku epey agır konusmustuCanım benim gel birlikte yürüyelim benim de bildiğim çok birşey yok ama bekarken çevremdeki herkesin çok sevdiği biriydim. Eşim beni öyle aşağılardı ki kavga ettiğimizde beynimi yıkamıştı artık. Herkes masum birtek ben ve ailem canavardık kavgalarımızda. Ben o da dahil herkesin bit kadar iyiliğini deve yapar nasıl teşekkür edeceğimi bilemezdim. Gözünü aç birazcık çok eziliyorsun diyen kim varsa çıkardım hayatımdan. Ama o hep daha fazlasını istedi. İyiyken çok iyidir benim eşim ama kavgaya başladı mı o iyiyken yaptığı bütün iyilikleri insanın kafasında parçalar. Sadece benim değil annesi babası kardeşleri çocukları akrabaları arkadaşları herkese karşı böyle. Ben dört yıldır herşeyi haketmişsin denilecek kadar saftım ona ve ailesine karşı. Hatalarımı kendim söylerdim ona dertleşiyoruz derdim. Ama gün geldi onların hepsini yüzüme vurdu. Defalarca düştüm aynı hataya. Kavga anında benimkine sadece güleceksin küçük düşecek karşılık verirsen hemen şiddete başvurur sonra da sen beni çıldırttın der nerdeyse özür bekler. Hergün gelir başkalarının eşlerinin ne kadar hamarat ne kadar eşine karşı saygılı ne kadar oturmayı kalkmayı bilen biri olduğunu anlatır sürünür kavga çokarmaya çalışır. Artık ben ne mi yaptım. Bakıyorum kavga mı çıkacak ortamı terkediyorum. Tabi benimki kadar dırdırcısı yoktur. Peşimden geliyor (beni uykudan uyandırıp dırdır ettiğini bilirim akşamdan kavgalı uyumuşsam). Bu sefer sen şöylesin böylesin deyince ne olmuş öyleysem tamam öyleyim diyorum. Ama hayatta ondan kurtuluş yok eskiden saatlerce konuştuğu günler oldu hatta sabaha kadar söverdi baZen şimdi sallamıyorum bakıyor kavga çıkmıyor susuyor ya da gidiyor. Ayy ne gıcık oluyorun bazen o günler aklıma geldikçe salakmışım salak. Ne cevap verip onun ekmeğine yağ sürüyordum bilmem ki amacı kavga çıkarmak zaten. Şöyle bi huzurlu yaşayalım mutlu olalım yok eşek hoşaftan ne anlar
Benim bi tanıdığım vardı çocuğuna özürlü dediler. Sonra doktoru demiş ki aldıracaksan alalım aldırmayacaksan sağlıklı olduğunu düşünelim olur ya iyileşir demiş. Şimdi sapasağlam çocuğu çünkü doktor anneyi hamilelikteki depresyondan korudu. Sen de boşanacaksan boşan boşanmayacaksan duyma söylediklerini kızdığında üzüldüğünde belli et tabiki ama dilinle hakaretle değil bakışınla duruşunla. Zamanla bıkar kendi kendine sövmeye. Birde dene bak çok küçük düşüyor sen karşılık vermediğin zaman. Benim ki iyi bir yöntem değil ben konuşarak halletmiyorum sorunlarımızı susarak kavga çıkmasını önlüyorum çünkü yıllardır tükendim artık aynı şeyleri konuşup konuşup bi arpa boyu yol alamadığımız gibi üstüne birde kavga etmekten. Ama sen daha 1 yıllık evliymişsin siniriniz geçince konuşup çözmeye çalışın bazı şeylerikavga konusunda aynı şeyleri bende yaşıyorum sanırım bizlerin önce kendimizi sonra eşlerimizi eğitmemiz gerekecek. geçen gün gezmeye gidicez ben minik çantamı aldım cıktık kapı onunde ayakkabılarımızı gıyıyoruz bana hayatım bnım cuzdanı telı vs. cantana atsana dedı bnde sıgmazkı senın kucuk cantanı al dedım yok abım almıstı benden dedı bnde sıgmaz ama cantam kucuk dedım laf etti sınırlendı gerızekalı dedı bnde cenemı tutamayıp sensın dedım sonra serefsızlık yapma dedı bnde o da sensın dedım sonra bagırdı cagırdı daha da abarttı. gezicektik sözde o da yalan oldu tekrar eve gectim o ise 2 saat sonra geldi hiç konusmadık. 1 senedir evliyiz ben ılk kez kustum dıyebılırım onceden olsa yanına gıder tamam ıkımızde hatalıyız derdım zar zor barısırdık. dedıgın gıbı hep ozur bekler. sonra ertesı gun cıcek almıs ozur amaclı ıcındekı not s.sevıyorum barısalım mı ? hosuma bıle gıtmedı cunku epey agır konusmustu
yıne oyle barıstık ama bana once sen salak dedın dedı oysa dememıstım kendını haklı cıkarıcak ya ..
Bizde konustugumuzda dikkat edelim diyoruz ama ders almıyoruz ki. özellikle eşim kaçtır söz veriyor sinirlensem dahi küfretmiycem diye ama artık daha çok ediyoBenim bi tanıdığım vardı çocuğuna özürlü dediler. Sonra doktoru demiş ki aldıracaksan alalım aldırmayacaksan sağlıklı olduğunu düşünelim olur ya iyileşir demiş. Şimdi sapasağlam çocuğu çünkü doktor anneyi hamilelikteki depresyondan korudu. Sen de boşanacaksan boşan boşanmayacaksan duyma söylediklerini kızdığında üzüldüğünde belli et tabiki ama dilinle hakaretle değil bakışınla duruşunla. Zamanla bıkar kendi kendine sövmeye. Birde dene bak çok küçük düşüyor sen karşılık vermediğin zaman. Benim ki iyi bir yöntem değil ben konuşarak halletmiyorum sorunlarımızı susarak kavga çıkmasını önlüyorum çünkü yıllardır tükendim artık aynı şeyleri konuşup konuşup bi arpa boyu yol alamadığımız gibi üstüne birde kavga etmekten. Ama sen daha 1 yıllık evliymişsin siniriniz geçince konuşup çözmeye çalışın bazı şeyleri
Selam kızlar
Bilenler bilir eşimle boşanma aşamasına gelmiş bir evliliğimiz ve darmadağın olmuş zihinlerimiz var. İki aydır aynı evde ondan uzak yaşayıp onu tanımaya kendimi tanımaya çalışıyorum. İnanın sanki daha evlenmemişiz o kadar hassasiyetle gözlem yapıyorum. Birçok şeyin sebeplerine inebildim. Çözülemeyen konularımız olduğunu ve birşekilde bunlarla yaşamaya alışmaya çalıştığımızı farkettim. İkimizin de hatalarının temelinde yatan faktörlerin hemen hemen hepsini ve düzelmenin nereden başlaması gerektiğini artık çözebiliyorum. Hala ona karşı soğukluğum devam ediyor ama evliliğime bir şans daha veriyorum. Bu gözlem günlerimde birkaç farkındalığım oldu sizinle de paylaşayım.
*eşim şiddet yaşayan bir ailede büyüdüğü için şiddete normal gözüyle bakıyor ve kocasına karşılık veren kadına vurulduğu için özür dilenmez o haketmiştir diye düşünüyor
Ders: bir oğlum var ve onun da şiddetli bir ailede büyüyüp ileride şiddete normal gözüyle bakmaması için gerekirse boşanırım. Ama şimdilik bunu gerektirecek bir durum yok.
*Ailemin boşanma durumunda bana sahip çıkmamasını dolayısıyla ona mecbur kalmamı çok isterdi böylece ben özgüvenimi kaybedip onun usulleriyle yaşamak zorunda kalacak ve belki de karşılık verdiğim an dayağı yiyecek evden kovulacaktım. Ona ve hiçbir erkeğe bu konuda güvenim yok.
Ders: hiçbir zaman bu konuda kozları onun eline vermem. Allaha şükür zaten ailem de yanmda üstelik mesleğim de var ve bu onu kahrediyor. Bu yıl tam teşkilat kpssye hazırlanıp atanıyorum inşallah
* kendi ilgi ve yetenekleriyle meşgul olan kadınlar bir evin eşyası olamaZlar çünkü hala birey gibi davranıyorlar. BURASI ÇOK ÖNEMLİ basit bir kurs veya elişi bile olsa hobilerinize dolayısıyla kendinize vakit ayırın. Kitap okuyun ve bazı konularda söyleyecek bilgece sözleriniz olsun.
* kavga anında o çıtayı ne kadar alçak tutarsa tutsun karakterinizden ödün vermeyin. Ben seviyesiZleşmediğim sürece eşim konuyu uzatamıyor uzatırsa da küçük düşüyor ve eziliyor
Ben dört yıllık evliyim. Cevap verince o o kadar ileriye gidiyor ki ben kendime olan saygımı yitiriyorum bu tartışmanın içinde olduğum için. hani muhattap olmazsın ya öyle düşün. Ben öyle yapıyorum. Ben cevap vermeyince en can alıcı noktalara getiriyor sözü sonra yine cevap vermeyince kendi kendine zor durumda kalıyor. Ama zamanla o da bakıyor tartışma çıkacak artık baZı şeyleri dile getirmiyor. Ama ben küfrün acizlik olduğunu haklıyı haksız ettiğini başkalarına ettiğinde dile getiriyorum.Bizde konustugumuzda dikkat edelim diyoruz ama ders almıyoruz ki. özellikle eşim kaçtır söz veriyor sinirlensem dahi küfretmiycem diye ama artık daha çok ediyoevlenmeden ağzından küfür duymadım baskasına dahi simdi bana ediyo. ıkı saat once annesıne sıkayet ettım resmen dedım bı konusun serefsız dıyo kaldıramıyorum iyi mi yaptım bılmıyorum ama oncelerı de oldu kendım cıkamadım ısın ıcınden. birazda bılsınler ıstedım ne durumda oldugumuzu.
bosanmayı dusunmuyorum duzeltmekten yanayım zaten esım katiyen kabul etmez. 1 sene ama cok yoruldum
sızın ne kadar oldu evlenelı ? sımdı cevap vermedıgınızde esınız ne tepkı verıyor ? denemeye calısıcam en azından haksız olmamak ıcın..
Bende evliliği bir olmak olarak görüyorum aslında ama bir bütünün parçaları olarak birbirimize birşeyler katmalıyız birbirimizden birşeyler götürmemeliyiz diye düşünüyorum. Herkesin muhalefet olarak değil gerçekten mutlu bir evlilik yaşamanın insanca yaşamanın ve bu aileden güzel insanlar ortaya çıkmasının sancısını çekmesi gerektiğini bu konuda çaba göstermesi gerektiğini düşünüyorum.Tespitlerine bayıldım. Önemli olan kadının evlilik süresince kişiliğini kaybetmemesi ve ayrı bir birey olduğunu unutmaması. Herşeyi kocasına bağlayan, kocası olmadan nefes alamayacağını düşünen, kocasından ayrı bir hayatı olmayan yani artık kendisi olmaktan çıkmış kadınlar zaten en çok evlilikten zarar görenler. Ne yazık ki Türk kadınları evliliği artık bambaşka bir insan olmaya geçiş olarak algılıyorlar. Daha da doğrusu evli olmayı kocasının bir parçası, kolu, bacağı gibi bir uzvu olmak olarak algılıyorlar. Oysa kendi olmayan, kişiliğini kaybetmiş bir kadına erkeğin de bakış açısı değişiyor hatta saygı duyma gereği duymuyorlar. Evlilik bir erkeğin parçası olmak değildir halbuki, bir erkekle birlikte kendin olarak bir hayat kurmaktır. Umarım bundan sonra başarırsın. Tebrikler attığın adım için.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?