Ya dün gerçekten çığlık atacaktim sinirden..
Harika bir gün geçirdim, dönüşte gece vapuruna bindim. 90 dakikalık yolum var.
Acikhavadaki sandalyelere oturdum, yanımda sigara içtiler,burnuma geldi. Kalktım beş on kişi yanda boş alan vardı, oturdum. Orada da sigara içtiler. Ya sabır, biraz daha ilerledim başka yere oturdum, bir grup arkadaş kendi arasında bas bas bağırarak ,gülerek arapça konuşuyor. Rahatsız oldum kalktım vapurun diğer tarafına geçtim, yine sigara...biraz daha ilerledim. Burnumda nargile kokusu. Gemide nargile olamaz diye düşündüm,elektronik sigara iciyormus hıyar ağası. Yarabbim, ya sabır. Oradan da ayrıldım. Nihayet sakince bir yer buldum. Yanımdaki adam açtı telefonu, görüntülü konuşuyor . Zaten sohbete tanık olmayı sevmiyorum,bir de karşısındakinin sözlerine tanık olacağım.. birkaç sıra öteye gittim, yine sigara. İçen de izmaritini denize fırlatıyor. Sonra biri yanıma oturdu, açtı youtube'i kulakliksiz dizi izledi.
Hava da soğumaya başladı,içeri gittim. İçerisi zaten kalabalık, bir de kadınlar üç kişilik koltuga camis gibi yatmışlar , yer yok oturmaya. Çocuklu bir aile var , çocuk değil başka bir şey evlatları. Korkup yanına da almıyorlar, çocuklar gürültüyle koşturup dövüşüp duruyorlar. Nihayet bir boş yer buldum,oturdum. Karşımdaki kadın telefonla konuşmaya başladı. Hiç durmadan...baktım susacagi yok, başka boş yere gittim. Yanımda bir aile vardı,nispeten sessiz. Sonra bağdaş kurmuş adam,ayakkabısını cikarmis ayak parmaklarını minciklamaya başladı. o kadar mincikladi ki unla suyu o kadar minciklasan hamur elde edersin.
Yani gerçekten insanlar medeniyetten nasibini almamış. Keyifli bir yolculuk yapayım dedim, kavga etmemek icin kendimi zor tuttum.
işlek bir caddede oturuyoruz, gelip tam da evimizin önüne kuruyorlar düğünleri. 3 5 kişi ortada oynayacak diye niye tüm mahalle huzurundan, uykusundan oluyor ki! (Şu an kızımı uyutmaya çalışıyorum ama kalkıp kalkıp oynuyor düğün sesine, çıldıracağımm!!!)
ama en zoru kapı pencere açık tutmak zorunda olduğumuz yaz mevsimi.
