I
ISIL ISIL
ben size biraz babamdan bahsedeyim

Kendisi annemin "pratisyen mi kalacaksın, hıh!" diye eziklemesi sonucu(maksat gaza getirmek) mezun olalı 13 yıl geçtikten sonra 38 yaşında TUS'a girmeye niyet etti. İlk girişinde pek yüksek bir puan alamadı. Acilde, kaçarken göçerken ders çalışabiliyordu çünkü. Ve yepisyeni bilgilerden sorumluydu. Ama ikinci sene bildiğim kadarıyla birikmiş yıllık izini ve ücretsiz izin alarak oturdu çalışmaya. Ben o sırada OKS diye lise sınavına hazırlanıyordum. Oturma odasındaki yemek masasına bir otururdu saatlerce ders çalışırdı. Karşısına da beni dikerdi. Ben de elmecbur ders çalışırdım. Beraber üç ay boyunca ders çalıştık. O istediğine yakın bir puan alıp uzmanlığa başladı ama ben dandik bir anadolu lisesini anca kazanabildim

Yıllar sonra üniversiteyi kazanınca ortak derslerimize kaynak olsun diye babamın tus'a hazırlanırken kullandığı lippincott farmakolojiyi götürdüm Ankara'ya. Sık sık açıp bakıyordum lazım oldukça. Babamın kenara aldığı notlar, altını çizdikleri ve sayfalar arasından çıkan babamın saçları. Evet, babam tus uğruna gümrah gümrah saçlarını o kitapların arasında döktü. Şimdi kel kendisi
Geç değil arkadaşım, evli mutlu ve dört çocuklu 13 yıllık pratisyen babam için geç değildi, sizin için de hiç geç değil.
Şimdiden başarılar dilerim...