Eski konularıniza denk geldim bugün. O kadar iyi anlıyorum ki

insanın hayatı çocuktan önce ve çocuktan sonra diye ikiye ayrılıyor. Ve geri donulmez şekilde değişiyor her şey.. kızım 9 buçuk aylık ve hamileliğin 2. Ayından beri ben artık eski ben değilim. Ne fiziksel ne ruhsal.. şöyle bir cumle yazmışsınız bir yerde.. arabaya binip müzik açıp sessizce gitmek bile ne büyük nimetmis.. aynı şeyi ben de cok düşündüm biliyor musunuz. Herkesin her zaman yaptığı en sıradan şeyler, sözgelimi bir çay dolurup Survivor başladığında TV karsisina geçmek ya da banyoda 20 dk kalmak ya da kahvalti yaparken acele etmemek ya da markete gittiğinde oyalana oyalana yürümek vs vs vs şimdi bana o kadar lüks ki..
Sabahtan akşama kadar en az 3 tişört değiştiriyorum. Ter içinde kaliyorum çocukla ilgilenirken. Sosyal hayat diye biseyim zaten kalmadı. Ne bir kitap okuyabiliyorum ne ağız tadiyla bişey izleyebiliyorum ne dışarı cikabiliyorum. Kırk yılda bir çıktığımızda da çok yakın mesafeye gidiyoruz ve guzel havada bile ben keyif alamıyorum. Çocuk sıkıldı mi ağladı mi aglayacak mi? Ek gıda saati geldi uyku saati geldi vs vs. eve döndüğümde yorgunluktan tükenmiş oluyorum.. ve bunu çevremde kimseyle paylasamiyorum. Çünkü o zaman sana sukursuz kıymet bilmeyen anne etiketi yapıştırmaya çok meraklı herkes. Paylasamayinca insan daha da yalnizlasiyor..