Açılın ingiliz dilbilimi okudum ben
hı hım yarı anlatamazsınız zaten de :)
şöyle düşünün bir de siz ona I understand derken hakkaten tam anlamıyla anlamış mıydınız, yooo.
Onun durumunu en ince ayrıntılarına kadar bilmiyorsunuz ki neyine anladınız? O cümleyi mi anladınız, istanbula gelme işi durumunu mu, hala karar verememiş olmasının sebebini mi? İngilizcesinin bozuk olmasına rağmen bölük pörçük anlatma çabasından kesin bir şeyler çıkarmaya çalışıyorsunuz. Ne sebeple I understand yazdığınızı yalnızca siz biliyorsunuz, karşılık olarak yazdığının en kesin anlamını da o biliyor.
Korece de olsa dil dildir. Üzülen birine değer veriliyorsa üzülme denir, üzüldüğü umursanmıyorsa hadi bye denir. Drama çıkartmak istiyorsanız tabii ki ona da yorulabilir, hemen yorayım
- I am sorry -- Çok mutsuzum
- No, you are not -- Hayır, değilsin, *üzgün değilsin, olamazsın*
- I just said that, No, you are not? -- Dedim ya mutsuzum, peki ya sen? mutsuz değil misin?
- You don't feeling sorry - Üzgün değilsin. *Kalpsiz zalim, duygu mu hissedebilirsin sen?*
- I am sorry -- Kusura bakma
- No, you are not -- hayır, üzülmüş değilsin.
- I just said that, No, you are not? -- Kusura bakma dedim ya, ne demek istedin şimdi?
- You don't feeling sorry - Şimdiye kadar benim düştüğüm durumlarda özür dilemek aklına geldi mi duygusuz insan.
- I am sorry -- Üzüldüm
- No, you are not -- Hayır, üzülme
- I just said that, No, you are not? -- Dedim ya üzüldüm, neden öyle yazdın?
- You don't feeling sorry - Üzülme, öyle hissetme, anlatamıyorum derdimi zaten hmm ((pff)) anlamında :)
3. bence, ötesi yok. Ha İstanbul'a gelir, gelmez, başka mesajlarla yeni anlam kazanır diyalog o sonraki iş. Arkadaşınız mı kalır, sevgiliniz mi olur onlar apayrı şeyler. Şimdilik bunların cevabı yok, bu yazışmadan kesin bitti anlamı çıkmaz ama.