Siz avukatınıza talimat verirken, üstelik evden 1 ay içinde ayrılmasını isterken bütün bunları düşünseydiniz.
Ne yapacaktı ki adam. Kapınızda mı sabahlayacaktı?
Akrabalar da gelmiş düşünün diye, siz reddetmişsiniz.
Yapacak birşey yok.
Haklıyken haksız duruma düşmüşsünüz.
Boşanma kararı o kadar basit değil işte.
GFerçekten boşanmaya karar vermeden değil adım atmak, telaffuz bile etmemek gerekiyor.
Eşimle birçok defa boşanmanın eşiğinden döndük.Artık bu evliliği bu şartlarda yürütme şansım kalmamıştı.Ya eşimin beni herdefasında mağdur etmesini,her lafı ağzıma tıkamasını,en ufak birşeyde parlamasını,kendine gelince rahatlıkla para harcayıp sözkonusu benim isteklerim olduğunda üç kuruşun hesabını yapmasını,hayatında ben yokmuşum gibi umursamamasını ve en önemlisi onun için herşeyimi bırakıp gelmeme rağmen beni herdefasında mağdur etmesini en son tartışmamızdada evdeki tüm paraları alıp beni beş parasız bırakmasını ve sonraki kavgalarda beni ne şekilde mağdur edeceğini bilememenin verdiği sıkıntıyla kabul edecektim yada herşeyi göze alıp dava açacaktım.Çünkü eşim bana başka çıkar yol bırakmadı. Ben ona avukata vereceğimi söyledikten birkaç gün sonra avukata gittim.Avukatın gönderdiği yazı boşanmayı istediğim ve kendisinin evden ayrılmasını istediğime dair yazıydı.Eşimde resmi olarak davayı açarsam boşanmayı kabul edeceğine dair yazıyı avukatı aracılığıyla avukatıma göndermiş.Akrabaları dava açma bir süre bekleyin dediğindede davayı açmadım.Ayrı kaldığımız süre içinde kendi yanlışlarını görmesini umdum.Davayı resmi anlamda geçen hafta açtım.Ben eşim gibi bir insanla bir ömür yapamayacağımın farkındayım.Aldığım kararın arkasındayım.Ama insan herşeye rağmen üzülüyor,neden bu duruma geldi,çok sağlıklı güzel bir çocuğumuz var.Herşey daha güzel olabilirdi diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.Şununda farkındayım evlilik tek taraflı çabayla yürümüyor ve bir evliliği ne kadar kötü olursa olsun bıçak gibi kestirip atma şansınız olmuyormuş bunuda ben yaşayarak öğrendim...