Yorumuma verdiğiniz destek için tüm güçlü kadınlar adına teşekkür ederim. İlk evliliğimi 31 yaşında yaptım, 2,5 yıl sürdü. Çok aşık olarak evlendim, eski eşim camiada bilinen bir yöneticiydi. Kül kedisi masalı yaşayacağımı sandım, evimde yardımcılarım, limitsiz kredi kartlarım vardı. Ama evliliğim boyunca psikolojik şiddet gördüm, anlatmakla bitmez. 34 yaşında boşandım, ne nafaka ne tazminat istemedim, hepsini bir tarafına sok dedim, baba evine döndüm, kendime ait bir odam bile yoktu, salonda uyuyordum, tam 5 yıl “dul” kaldım. Bu süreçte beni yoklamayan adam kalmadı! Bana ilgisi olan herkese baştan ciddi ilişki şartı koydum, “en fazla 2 ay tanıma süresi veririm, evlilik potansiyeli görmezsem sürdürmem” dedim. Çoğu kaçtı :) şimdi neredeyse 40 yaşındayım, yaklaşık 4 ay önce eşimle tanıştım. Eşim İngiliz, benden 3 yaş küçük ve daha önce hiç evlenmemiş. İlk görüşte aşık oldum ama 5 yıl boyunca Türk erkeklerinden gördüğüm muamele yüzünden umutsuzdum. Pandemi sürecinde evlendik, ailesi Londra’dan apar topar yetişti. İlk eşim bana “sende prenses sendromu var” derdi, şimdiki eşim “sen prensessin” diyor. Birine bekaretimi, en güzel yıllarımı, hayallerimi verdim, yaranamadım. Diğerine hiçbir şey veremedim, beni sadece ben olduğum için sevdi. Yıkılan her hayalde kendime şunu dedim “50 katlı binan yıkılsa 55 katlısını yapacaksın, düştüğün yerden avuç dolusu toprakla kalkacaksın” Bir de çok dua ettim, Rabbim beni terk etmedi, unutmadı çok şükür. Canı gönülden dilerim, hayat hepimize gülsün
